Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/433 E. 2022/937 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/433 Esas
KARAR NO : 2022/937

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/05/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkilinden cerrahi maske aldığını, ancak bunlardan 171.024,00 TL’lik kısmını ödemediğini, davalının 26.03.2020 tarihli e-fatura ve kargo ile gönderilen mallara karşı hiçbir bildirim ve itirazda bulunmadığını, kendisine gelen27.07.2020 tarihli tebligatın ardından delil yaratma gayretine girerek 30.07.2020 tarihli ihtarname düzenleyerek gaz maskelerinin almadığını iddia ettiğini, 10.08.2020 tarihli cevabı ihtarname ile malların teslimine ilişkin ayrıntılı bilgi verdiğini, 19.08.2020 tarihli ihtarname ile bu defa gönderilen maskelerin fatura içeriğinden farklı olduğunu ileri sürüldüğünü, davalının ihtarnamelerinde bildirdirdiği hususlar ile mail yazışmalarının birbiri ile çeliştiğini, davalının itirazları yaparken kendisine gelen maskeleri de iade etmediğini ve tüm sefahat boyunca aldığı mallara ilişkin hiçbir itirazda bulunmayarak takipten sonra ihtarname gönderdiğini, diğer hususları bildirerek itirazın iptalini, davalının takip konusu alacağın %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davacı arasından bir alım satım sözleşmesi ile ticari ilişki kurulduğunu, 26.03.2020 fatura içeriğinin müvekkilinin siparişi olan Gaz ve Toz Maskesi olmasına rağmen 23.03.2020 irsaliye içeriğinde ve 26.03.2020 tarihli irsaliye içeriğinde toplam 147.000 adet 3 katlı cerrahi maske teslim edildiğini 30.07.2020 ve 19.08.2020 tarihli ihtarlar ile müvekkiline teslim edilen ürünler ile fatura edilen ürünler arasında farklı olduğunu ürünleri geri almalarını gerçek siparişlerini teslim etmelerini bildirilmiş olmalarına rağmen sadece 3.000 adedinin geri alındığını, müvekkilinin bu faturaya istinaden 217.938,00 TL ödemiş olup, bu miktarında firma tarafından iade olunmadığını, ancak ürünlerin satışa sunulmasından kısa bir süre sonra serbest piyasa koşullarının ortadan kaldırıldığını, para ile maske satışının yasaklandığı ve daha sonra tavan satışı getirildiği, davacı tarafından fatura kapsamında ürünü sevk etmediğini gibi satışına 1 TL tavan konulan 144.000 adet ürünün her birine 2,45 TL * % 18 KDV = 2,891 TL talepte bulunduğunu bunun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, sözleşmeyi ihlal eden tarafın davacı olduğunu, sözleşme ve fatura içeriğinden farklı bir ürün gönderildiğini, teslim edilen ürünün cerrahi maske olup, zaten hemen satışının yasaklandığını, 1 TL tavan fiyatı belirlendiğini, öncelikle adalet ölçüleri nispetinde fatura tarihinden 10 gün sonra 1 TL olarak belirlenen fiyat üzerinden 144.000 TL tutar olması nedeniyle kar marjı hariç tutulsa dahi yapılan ödemeler göz önüne alındığında fazla ödeme yaptığının açıkça görüleceği ve bu durumda uyarlama yapılmaya gerek kalmadığı, 2. olarak menfaatler dengesi yönünden uyarlama yapılması halinde müvekkilinin 90.498 TL alacaklı olduğunu bildirerek fatura içeriği ürünün teslim edilmemiş olması, ürünün iade alınmamış olması fiyat farkı dilekçede izah ettiği şekilde giderilerek esasa ilişkin davacıya borcunun bulunmadığı yönünde davanın reddine, %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Silivri İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 171.024,00 TL asıl alacak, 7.602,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 178.626,37 TL alacak üzerinden borçlu aleyhine cari hesap dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 27/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 29/07/2020 tarihinde borca ve ferileri ile icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 23/11/2021 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Sayın Mahkemenin görevlendirmesine istinaden incelenen Davalı …nin 2020 yılına ait kanuni defterlerinin e-defter olarak tutulduğu, Yevmiye Beratlarının yasal süresinde ve düzenli alındığının görüldüğü, defterlerin Tek Düzen Muhasebe Sistemi Uygulama Genel Tebliği’ ne ve Muhasebe İlke ve Kurallarına uygun olarak tutulduğu tespit edildiği, Davalı …. Şirketi Resmi Defterleri Sahipleri lehine delil niteliğinde olduğu, Davalının resmi defterlerinde davacıyı 320 Satıcılar hesabı altında …. Alt Hesap Adı : … hesap kodu ile Satıcılar hesabında takip ettiği, ilk faturanın 26.03.2020 tarihinde kesildiği, Davalının davacıya 2020 yılında toplam 1 adet fatura karşılığı toplam 388.962,00TL mal satışı karşılığı borçlandığı, 2020 yılında toplam 7.938,00TL iade ve 210.000,00TL ödeme yaptığı, hesabın 2020 yılı 171.024,00 TL borçlu olarak kapatıldığı, 2021 yılında da hesabın aynı bakiyede olduğu, davalı Resmi defterlerine göre Davacı Firmaya 171.024,00 TL borcu bulunduğu belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 26/04/2022 tarihli bilirkişiler Doç. Dr. … ve SMMM …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacının tanzim ettiği 388.962,00 TL tutarındaki faturasının her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu ve vergi dairesine beyan edildiği, Davalı tarafından fatura öncesi ve fatura sonrası toplam 210.938,00-TL tutarında yapılan ödemelerin her iki kayıtlarında mevcut olduğu, yine davalının 3 adet toplam 7.938,00-TL tutarındaki iade faturalarının her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu; 22.07.2020 takip tarihi itibariyle her iki taraf kayıtları uyarınca davacının davalı şirketten 171.024,00-TL alacaklı olduğu hususları tespit edildiği; Sağlık Bakanlığı tarafından gönderilen müzekkereye cevap yazısında da satış fiyatlarına herhangi bir müdahale yapılmadığı hususunun bildirildiği; çeşit satışında edimin niteliğinde meydana gelen sapma bazen borçlanılandan başka bir çeşide dahil şeyin teslim edilmesinin aliud teslime yol açtığı, dolayısıyla teslim edilen mal kararlaştırılan çeşitten farklı olduğu için artık “satılanın” teslim edilmesinden de söz edilemeyeceğinden bu durumda hiç ifa etmemeye ilişkin TBK m. 112 vd. hükümlerinin uygulanmasının gerekeceği; Dosyaya mübrez belgelerden davacının, davalı tarafa iki adet taşıma irsaliyesi ile 147.000 adet 3 katlı cerrahi maske gönderdiği, faturaların ise “Gaz ve Toz Maskesi” olarak tanzim edildiği müşahede edildiği; her ne kadar e-Arşiv faturada mal tanımı gaz ve toz maskesi şeklinde ifade edilmişse de gerek taşıma irsaliyesinde (147.000 adet 3 katlı cerrahi maske), gerekse de proforma faturalarda sevkiyata konu ürünlerin “3 Katlı Cerrahi Maske (Ultrasonik Baskı)” olduğunun anlaşıldığı; öte yandan dosyaya mübrez mail kayıtlarından davalı tarafın faturalara ilişkin mutabakat talebinde bulunduğu mesaj kayıtlarında ise davalı şirket yetkilisi …’ün davacı şirket yetkisi tarafından gönderilen mesaj kaydında bir anlamda borcun mevcudiyetini ikrar ettiği; tüm bu açıklamalar sonucunda davacı tarafından ısmarlanan edimin satış sözleşmesi ile üstlenilen edime uygun nitelikte olduğu, dolayısıyla davacının edim yükümlülüğünü yerine getirdiği; böylelikle ifada sıranın davalı üzerinde olduğu, tarafların defterleri üzerinde yapılan inceleme neticesinde 22.07.2020 takip tarihi itibariyle her iki taraf kayıtları uyarınca davacının davalı şirketten 171.024,00-TL alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşıldığı beliritlmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. 6100 Sayılı HMK’nın 10. maddesinde “Sözleşmeden doğan davalar sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde açılabilir,” hükmünün düzenlendiği, sözleşmenin ifa yerinin belirlenmesinde 6098 sayılı TBK’nın 89. madde düzenlemesinin göz önüne alınacağı ve maddenin 1/1 numaralı bendinde “Para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde” ifa edilir dendiği, davacı alacaklının şirket merkezinin Silivri/İstanbul olması sebebiyle icra takibinde Silivri icra müdürlüğünün, itirazın iptali davasında da mahkememizin yetkili olduğunun tespiti ile davalının hem icra dosyasının hem de mahkememizin yetkisizliğine ilişkin yetki itirazlarının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup düzenlenen bilirkişi raporlarında; davacının tanzim ettiği 388.962,00 TL tutarındaki faturanın her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu ve vergi dairesine beyan edildiği, davalı tarafından fatura öncesi ve fatura sonrası toplam 210.938,00 TL tutarında yapılan ödemelerin her iki kayıtlarında mevcut olduğu, yine davalının 3 adet toplam 7.938,00 TL tutarındaki iade faturalarının her iki taraf kayıtlarında mevcut olduğu; 22.07.2020 takip tarihi itibariyle her iki taraf kayıtları uyarınca davacının davalı şirketten 171.024,00 TL alacaklı olduğu hususları tespit edilmiş olup tarafların ticari defter ve kayıtlarının birbiri ile örtüştüğü anlaşılmaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık davalı tarafından sipariş edilen üründen farklı bir ürünün davalıya telsim edilip edilmediği hususunda toplanmaktadır. Davalı tarafından davacıdan “gaz ve toz maskesi” sipariş edilmesine rağmen davacının kendisine sözleşmeye aykırı olarak “3 katlı cerrahi maske” teslim ettiği iddia edilmiştir. Davacının, davalıya iki adet taşıma irsaliyesi ile 147.000 adet 3 katlı cerrahi maske gönderdiği, faturaların ise “Gaz ve Toz Maskesi” olarak tanzim edildiği; her ne kadar e-Arşiv faturada mal tanımı gaz ve toz maskesi şeklinde ifade edilmişse de gerek taşıma irsaliyesinde (147.000 adet 3 katlı cerrahi maske), gerekse de proforma faturalarda sevkiyata konu ürünlerin “3 Katlı Cerrahi Maske (Ultrasonik Baskı)” olduğu belirtildiğinden davalının sözleşmeye aykırı mal teslim edildiği iddiasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Davalıya iddiaların ispatı bakımından mahkememizce yemin delili hatırlatılmış olup verilen ihtaratlı kesin süreye rağmen davalı tarafından yemin deliline dayanılmamıştır.
Dava konusu maskeler davalıya 23.03.2020 ve 26.03.2020 tarihli irsaliler ile teslim edilmiştir. Ticaret Bakanlığı tarafından verilen müzekkere cevabında 04/05/2020 tarihli Kabine Toplantısı’nda alınan kararlar çerçevesinde cerrahi maskelerin adedinin KDV dahil en fazla 1,00 TL olacak şekilde satışa sunulacağının belirlendiği mahkememize bildirilmiştir. Her ne kadar davalı tarafından maske fiyatlarının 1 TL olarak sınırlandığı iddia edilerek sözleşmenin uyarlanması gerektiği iddia edilmiş ise de; satış bedeline ilişkin sınırlamanın maske tesliminden sonra gerçekleşmiş olması; teslimden sonraki sınırlandırmalar nedeniyle meydana gelen bir zarar varsa bu zarara artık davalının katlanması gerektiği; davalının sınırlandırmaya kadar söz konusu maskelerin satışını yapamadığı yönünde herhangi bir iddiasının da olmadığı anlaşıldığından mahkememizce davalının uyarlama talebi yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle açılan davanın 171.024,00 TL asıl alacak bakımından kabulü ile davalıya takip tarihinden önce usulüne uygun temerrüt ihtarı olmadığından davacının takip öncesi faiz talebinin reddine; alacağın likit olması nedeni ile kabul edilen asıl alacak tutarının takdiren %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Silivri İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 171.024,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 34.204,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 11.682,65 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 2.157,36 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 9.525,29 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından sarf olunan (3.100,00 TL bilirkişi ücreti + 183,70 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 3.283,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%95,74 kabul oranı) hesaplanan 3.143,81 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
7- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 2.157,36 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
9- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 26.653,60 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 7.602,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
12-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesap edilen 56,18 TL’sinin davacıdan; 1.263,82 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸