Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/431 E. 2021/1131 K. 30.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/431 Esas
KARAR NO : 2021/1131

DAVA :Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 18/05/2021
KARAR TARİHİ : 30/11/2021
K.YAZIM TARİHİ : 22/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan Sebepsiz İktisab Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında Yeşilköy İstanbul’daki … Fuar Merkezinde 10-13 Haziran 2020 tarihleri arasında düzenlenecek olan ‘…. Fuarına’ katılmak üzere sözleşme imzalandığı, müvekkili tarafından fuara katılım bedeli olarak kararlaştırılan 15.701,14 TL’nin ödenmesi amacıyla davalı şirkete senetler verildiği ancak davalı tarafından söz konusu fuarın iptal edildiği, iptale rağmen davalı tarafından senetlerin müvekkiline iade edilmediği, davalı tarafça müvekkili hakkında İstanbul …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı, Müvekkili firmanın icra tehdidi altında takip masrafları da dahil olmak üzere toplam 19.845,68 TL’yi ödemek zorunda kaldığı, davalı şirkete haksız olarak ödenen 19.845,68 TL’nin ödeme gününden itibaren işleyecek olan reskont faizi ile birlikte müvekkile iadesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında 10-13 Haziran 2020 tarihinde gerçekleştirilecek fuar için katılım sözleşmesi imzalandığı, ancak Covid 19 Pandemisinin ortaya çıkması ile birlikte ülkemizde alınan önlemler kapsamında fuarcılık faaliyetlerinin durdurulması sebebiyle fuarın ileri bir tarihe ertelendiği, nihayetinde söz konusu fuarın ertelenen tarih olan 18-21 Kasım 2020 tarihine gerçekleştirildiği; her ne kadar müvekkili şirketin fuarı mücbir sebeple ertelemiş olsa da davacı ile müvekkili arasında imzalanmış olan (davacı vekilinin dilekçesinde de değinmiş olduğu) Fuar Katılım Sözleşmesi’nin ikinci maddesinde zaten müvekkilinin gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava icra takibi sebebiyle ödenen bedelin istirdatı davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirip getirmediği, dava konusu senedin (bononun) bedelsiz olup olmadığı, davacının icra takip ve dava tarihi itibariyle dava konusu bono/senet nedeniyle davalı tarafa borçlu olup olmadığı, borcun varlığı ve miktarı ile icra tehdidi altında davacı tarafından ödenen bedelin istirdatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmaktadır.
İşbu davanın yasal dayanağını oluşturan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin incelenmesinden; taraflar arasında 10-13 Haziran 2020 tarihinde yapılacak fuar için fuar katılım sözleşmesinin imzalandığı, sözleşme bedelinin bono ile ödenmesinin kararlaştırıldığı, davacının Fuar Katılım Bedeli karşılığında davalıya dava konusu bonoyu verdiği anlaşılmaktadır. Taraflar arasında imzalandığı konusunda ihtilaf bulunmayan Fuar Katılım Sözleşmesi’nin 2. maddesi ile davalının tek taraflı olarak fuar tarihlerini değiştirme hakkının bulunduğu, fuar tarihinin tek taraflı olarak değiştirilmesi durumunda dahi davacının ödeme ile birlikte sözleşme ile yüklendiği diğer edimlerini yerine getirme yükümlülüğünün devam edeceği imza altına alınmıştır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 10-13 Haziran 2020 tarihinde yapılacak olan fuar için fuar katılım sözleşmesinin imzalandığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı vekili tarafından söz konusu fuarın iptal edildiği iddia edilmiş ise de davalı şirkete yazılan müzekkere cevabında söz konusu fuarın iptal edilmediği, salgın nedeni ile fuarın 18-21 Kasım tarihine ertelendiği ve fuarın bu tarihte gerçekleştiğinin bildirildiği; davacıya fuarın yeni tarihinin bildirilmesine rağmen davacının fuara katılmadığı bildirilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 2. Maddesinde davalı tarafın sözleşmeye konu fuarı tek taraflı olarak erteleme yetkisinin bulunduğu, erteleme durumunda davacının ödeme yükümlülüğünün devam edeceğinin sözleşme ile kararlaştırılması karşısında fuarın ertelenmesinin, “Fuar Katılım Bedeli” olarak davalıya verilen bononun bedelsizliği sonucunu doğurmayacağı, davacının sözleşmeden kaynaklanan ödeme yükümlülüğünün devam edeceği başka bir deyişle taraflar arasında imzalanan sözleşmenin erteleme durumunda ayakta kalmaya devam edecek olması; nihayetinde fuarın gerçekleştirilmiş olmasına rağmen davacı tarafından fuara katılınmaması nedeniyle davacının söz konusu bono ile ilgili istirdat talebinin dinlenemeyeceği anlaşılmakla hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN REDDİNE
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 338,99 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 279,69 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı