Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/425 E. 2022/225 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/425 Esas
KARAR NO : 2022/225

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/05/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine müvekkil tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün …. E. sayılı dosyası ile ilamsız takiplerde haciz yolu ile icra takibinin başlatıldığını, davalı tarafından dosyaya itiraz edilerek takibin durduğunu, Bakırköy Arabuluculuk bürosuna yaptığı … no.lu başvuru sonucunda, anlaşamama tutanağının düzenlenmiş olduğunu, davalının haksız, mesnetsiz ve kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptalinin gerektiğini, davalı ile müvekkil arasındaki ticari iş ilişkisi çerçevesinde düzenlenen faturalara ilişkin 14.624,80 TL tutarındaki borcun 7.819,60 TL’sinin davalı tarafça ödenmesine rağmen bakiye 6.805,20 TL’sinin bugüne kadar tarafa ödenmediğini, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’ nün … E. sayılı dosyası ile faturaya dayalı olarak 6.805,20 TL asıl alacağın tahsili amacıyla genel taciz yolu ile takip yapıldığını davalı borca itiraz ederek takibi durduğunu, borçlunun borca itiraz ederek, borcu ödemekten kaçınmaya çalışmakta olduğunu, bu haksız itirazın üzerine takibin durmuş olup itirazın iptali için bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, Neticeten; borçlunun itirazının iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 6.805,20 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine bir kısım faturalar dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 12/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 13/01/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 11/01/2022 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; dava konusunun, davacının, davalı ile olan ticari ilişki dolayısıyla oluşan talebinden ibaret olduğu, Davacının 2020 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu ancak Yevmiye defteri kapanış tasdiki ibraz edilmediğinden lehine delil niteliği konusunda değerlendirme yapılamadığı, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (21.12.2020) itibariyle davacının davalıdan 6.805,21 TL alacaklı olduğu, Davalı şirket ticari defterleri ile ilgili olarak; davalının Sayın Mahkemece belirlenen incelemeye katılmadığı ve yerinde inceleme talebi bulunmadığından ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığı, Davacı şirket tarafından davalı şirkete 9 adet toplamda 21.450,21 TL fatura düzenlediği, Davalı şirket tarafından davacı şirkete faturalar karşılığında toplamda 14.645,00 TL ödeme yapıldığı bu ödemelerin davacı şirket kabulünde olduğu, taraflar arasında özel bir anlaşma olmadığı ve davalı tarafından yapılan ödemelerin cari hesaba istinaden yapıldığı anlaşıldığından davalı yanca yapılan ödemelerin öncelikle davacının muaccel olan alacaklarına sayılmasının gerekeceği, cari hesap işleyişinin de bu uygulamayı gerektirdiği nazara alındığında davacının takip konusu alacağını oluşturan faturalarının aşağıdaki (davacının düzenlediği en son tarihli) faturalardan müteşekkil olduğunun kabulünün gerekeceği, Mezkur faturalar içeriğindeki ürünlerin davalı şirkete teslimi hususu ile ilgili olarak tarafımıza sunulan sevk irsaliyeleri incelendiğinde faturaların teslim alan kısmında isim veya imza bulunmadığından faturalar içeriğindeki ürünlerin davalıya teslimi hususunun davacının ispatına muhtaç olduğu, bu çerçevede davacının takip tarihi itibariyle alacağına dayanak faturalar içeriği ürünlerin teslimini ispatlayana kadar alacağının da ispata muhtaç olduğunun kabulünün gerekip gerekmediğinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup davalının ticari defter ve belgelerini mahkememizce belirtilen inceleme gününde hazır etmemesi üzerine sadece davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış; yapılan inceleme sonunda düzenlenen raporda davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 6.805,20 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar bilirkişi raporunda bir kısım faturalara ilişkin malların davalıya teslim edildiğinin ispata muhtaç olduğu belirtilmiş ise de davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde defterleri ibraz etmemesi üzerine HMK’nın 222/3 uyarınca mahkememizce davalının ticari defter ve belgelerinin davacının defter ve belgeleri ile uyumlu olduğu kabul edilerek açılan davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün .. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.805,20 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile asıl alacağa taleple bağlı kalınarak yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 1.361,04 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 464,86 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 82,19 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 382,67 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 200 TL bilirkişi yol masrafı + 78,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.278,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 82,19 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı