Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/418 E. 2022/512 K. 10.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/418 Esas
KARAR NO : 2022/512

DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 10/05/2021
KARAR TARİHİ : 10/05/2022
K. YAZIM TARİHİ : 06/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine …. Nolu kredi kartı sözleşmesi ve …. nolu çek mükellefiyet hesabından kaynaklanan borcu nedeniyle Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, ödeme emrini tebliğ alan davalının borcun tamamına, asıl alacağa, işlemiş fazie ve tüm fer’ilere itiraz ettiğini, davalının itirazının taraflarına tebliğe çıkartılmamış olup dosyada işlem yapmak istediklerinde itirazı öğrenmiş bulunduklarını, davalının itirazının haksız olup müvekkilinin alacağının tahsilini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, bu sebeple itirazın iptalinin gerekmediğini, davalı ile müvekkili arasında, …. Nolu kredi kartı sözleşmesi ve …. Nolu çek mükellefiyet hesabının bulunduğunu, davalı tarafından kredi ve kredi kartı borcunun ödenmemiş olması sebebiyle davalının sözleşme kurulurken bankaya bildirdiği adresine ihtarname keşide edildiğini, davalıya ihtar olunan sürede muaccel olan borcun ödenmemesi sebebiyle hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip konusu alacak kredi kartı borcundan kaynaklanmakta olup, takip tarihinden önce borç miktarının belli olduğunu, davalı tüketici bakımından hesabı kolayca mümkün olduğunu, bu yüzden itirazı mesnetsiz ve alacağı sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, borçlunun icra dosyasına vaki itirazının iptali ve takibin devamını temin etmek üzere itirazın iptali davası açılmadan önce 6102 Sayılı TTK’nun 5/A maddesi gereğince yasal olarak arabuluculuğa başvurulması zorunluluğu doğduğunu, … Büro Dosya Numaralı ve …. Arabuluculuk Numaralı dosyadan Arb. … tarafından tutulan tutanaklarla sabit olmak üzere karşı tarafla uzlaşılamadığını, İİK’nın 67. maddesinin 2.fıkrası hükümce, icra­inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olduğunu, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunlu olduğunu, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydı ile, davalının haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini, haksız kötü niyetli ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak için yapılan itiraz nedeniyle, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalılar tarafından süresi içerisinde cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 34.652,38 TL toplam alacak üzerinden borçlu aleyhine kredi sözleşmesi, hesap özeti ve ihtarname dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçlulara 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlular tarafından süresi içerisinde 27/07/2019 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Dosyaya sunulan 01/02/2022 tarihli bilirkişi SMM … tarafından düzenlenen raporda; davacı banka ile davalı kredi lehtarı … SAN.ve TİC.A.Ş. arasında “Genel Kredi Sözleşmesi ” imzalandığı, işbu sözleşmeyi davalı kefilinde müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış oldukları, anılan sözleşmeye istinaden davacı banka tarafından kredi lehtarı adına kredi hesapları açıldığı ve bu hesaplar üzerinden nakit kredilerin kullandırılmış olduğu, işbu kredi borçlarının öngörülen süre içinde ödenmemesi nedeniyle, davacı bankanın davalılar aleyhinde takip ve dava hakkının bulunduğu kanaati edinildiği, kefalet limiti ve davalı kefilin sorumluluğu davalı kefillerin sözleşmede gösterilen kefalet limitinin 667.000,00 TL olduğu, temerrüt tarihi itibariyle hesaplanan nakdi kredi asıl borç tutarı 17.085,67 TL’sının kefalet limitlerinden daha düşük seviyede olması nedeniyle, davalı kefilin kendi temerrüdü ve bunun hukuki sonuçlarından dolayı kefalet limitiyle sınırlı olarak borcun tamamından müleselsilen sorumlu olduklarının düşünülebilineceği, çek taahhüt bedeli tazmin kredisi yönünden, sayın mahkemece raporun benimsenmesi halinde, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak tutarı 2.502,26 TL tamamen ödeninceye kadar %25,80 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV/) ile birlikte istenilebilineceği, …. no.lu kredi kartı yönünden, sayın mahkemece raporun benimsenmesi halinde, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak tutarı 14.583,41 TL tamamen ödeninceye kadar %28,80 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV/) ile birlikte istenilebilineceği, Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin Depo Talebi Yönünden, davacı banka, gayrinakdi çek taahhüt bedeli alacak tutarı 15.320,00 TL’sini faiz getirmeyen bir hesapta davalı kredi lehtarı şirketten depo edilmesini talep edebileceği, davacı banka, gayrinakdi çek taahhüt bedeli alacak tutarı 15.320,00 TL’sini faiz getirmeyen bir hesapta davalı kredi lehtarı şirketten depo edilmesini talep edebileceği, davalı kefil ….’ın sorumluluğu bakımından, çek taahhüt bedeli tazmın kredisi yönünden, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak tutarı 2.502,26 TL tamamen ödeninceye kadar %25,80 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider veragisi (BSMV) ile birlikte istenilebilineceği, …. no.lu kredi kartı yönünden, alacağın az bile talep edilmiş olduğu nazara alınarak, takip tarihinden başlamak üzere asıl alacak tutarı 14.583,41 TL tamamen ödeninceye kadar %28,80 oranında temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte istenilebilineceği, Gayrinakdi Çek Taahhüt Bedelinin depo talebi yönünden davalı kefilin gayrinakdi çek taahhüt bedelinin depo edilmesinden sözleşmesel olarak sorumlu tutulamayacağı değerlendirilmekte olduğunu, sözleşmenin kefalet hükmünü düzenleyen maddesi altında gayrinakdi çek taahhüt bedeli kredisine ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta olduğunu, takip tarihinden sonra ve dava tarihinden 10.05.2021 önce olmak üzere 07.02.2020 tarihinde …. seri nolu karşılıksız çekten dolayı çek hamiline 2.030,00 TL tazminat ödenmiş olduğunu anılan tazmin bedeline 07.02.2020 tarihinden itibaren yıllık %25,80 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi (BSMV) ile birlikte davalılardan (şirket ve kefil) istenileceği, sonuç ve kaanatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Kefalet akdi, asıl borç akdinden ayrı ikinci derecede ve bağımsız bir sözleşmedir. Davalı kefillerin davacı ile dava dışı şirket arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunmaktadır.
Bilindiği üzere kefaletin şartları TBK’nın 583. maddesinde düzenlenmiş olup bir kefaletin geçerli olabilmesi için yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın açıkça gösterilmesi, kefalet edilen borcun geçerli bir borç olması, kefilin medeni hakları kullanma ehliyetinin bulunması ve kefalet tarihi, kefalet türü ve kefalet miktarının kefilin kendi el yazıları ile yazılması gerekir.
TBK’nın 584. maddesinde ise eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabileceği düzenlenmiş olup aynı maddeye eklenen bir fıkra ile ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler için eşin rızasının aranmayacağı hükmü getirilmiştir.
TBK’nın 589. ve 590. maddesi hükmü; “Kefil her durumda, kefalet sözleşmesinde belirtilen azami miktara kadar sorumludur.” şeklinde olup kefilin temerrüdü, kredi hesabını kat eden bankanın, müteselsil kefile TBK’nın 117. maddesi hükmünce temerrüt ihtarında bulunması ile gerçekleşir. Görülebileceği üzere kefilin temerrüdü, cari hesabın kesilmesi ve kat edilecek ihtarnamenin kefile tebliği ile doğabileceği hem yasa ve hem de emsal Yargıtay Kararları ile sabittir. Bu durumda davalı/kefil, sözleşmede gösterilen azami kefalet limiti aşılmamak üzere, temerrüt tarihine kadar işlemiş olan akdi faiz ve fer’ilerinden dolayı da ayrıca sorumlu olacaklardır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı banka ile davalı şirket arasında 500.000,00 TL limitli genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, davalı …’ın ise söz konusu sözleşmeyi 667.000,00 TL kefalet limiti ile müteselsil sıfatı ile imzaladığı uyuşmazlık konusu değildir. Genel Kredi Sözleşmesinin imza tarihi dikkate alındığında Türk Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanması gerektiği, bu bağlamda sözleşme imza tarihi itibariyle davalı kefilin asıl borçlu şirketin ortağı ve/veya yöneticisi olduğu anlaşıldığından eş muvafakati belgesine gerek bulunmadığı; yine taraflar arasında imzalanan sözleşmenin TBK’nın 582., 583. ve 584. maddelerinde öngörülen “Muayyen bir limit şartı” ile yasadan doğan “diğer şekli şartlarını” taşıdığı tespit edilmiştir. Mahkememizce hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda nakit alacaklar yönünden 2.502,26 TL çek taahhüt bedeli tazmin kredisi, 36,98 TL işleyen temerrüt faizi, işlemiş faizin %5 BSMV’si 1,85 TL olmak üzere toplam 2.541,09 TL ile 14.583,41 TL kredi kartı bedeli, 1.246,55 TL işleyen temerrüt faizi, işlemiş faizin %5 BSMV’si 41,33 olmak üzere toplam 15.871,29 TL’nin davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir. Gayrinakdi alacaklar bakımından ise kefilin sorumluluğunun bulunmadığının tespiti ile çek taahhüt bedeli olarak hesaplanan 14.210,00 TL gayri nakit alacağın davacı banka nezdindeki faizsiz bir hesaba davalılardan … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından depo edilmesine, gayrinakdi çek bedeli olarak talep edilen ama nakde dönüşen 2.030,00 TL çek tazmin bedelinin ise davalılardan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalıların Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın;
A) NAKİT ALACAKLAR YÖNÜNDEN;
2.502,26 TL çek taahhüt bedeli tazmin kredisi, 36,98 TL işleyen temerrüt faizi, işlemiş faizin %5 BSMV’si 1,85 TL olmak üzere toplam 2.541,09 TL alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 2.502,26 TL’ye davacının talebi aşılmamak üzere işeyecek yıllık %25,80 temerrüt faizi ve faizin %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
14.583,41 TL kredi kartı bedeli, 1.246,55 TL işleyen temerrüt faizi, işlemiş faizin %5 BSMV’si 41,33 olmak üzere toplam 15.871,29 TL alacak üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacak olan 14.583,41 TL’ye davacının talebi aşılmamak üzere işeyecek yıllık %25,80 temerrüt faizi ve faizin %5 oranında BSMV uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
B) GAYRİNAKDİ ALACAKLAR YÖNÜNDEN;
Gayrinakdi çek taahhüt bedeli olarak hesaplanan 14.210,00 TL gayri nakit alacağın davacı banka nezdindeki faizsiz bir hesaba davalılardan … San. Ve Tic. A.Ş. tarafından depo edilmek suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
Gayrinakdi çek bedeli olarak talep edilen ama nakde dönüşen 2.030,00 TL çek tazmin bedelinin 07/02/2020 tarihinden itibaren yıllık %25,80 oranında işleyecek temerrüt faizi ve bunun %5 gider vergisi ile birlikte davalılardan tahsil edilmek suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile kabul edilen nakit alacaklar üzerinden %20 oranında hesaplanan 4.080,71 TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 2.367,10 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 591,78 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.775,32 TL eksik harcın davalılardan alınarak hazineye irat kaydına, (Davalı …’ın bakiye harcın sadece 804,64 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmasına)
4- Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 305,10 TL posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 1.305,10 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine;
5- Davacı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 591,78 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 5.197,86 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalılardan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
10/05/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪