Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/409 E. 2021/854 K. 05.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/409 Esas
KARAR NO : 2021/854

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/05/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2021
K.YAZIM TARİHİ : 04/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait … plaka sayılı aracın park halindeyken 25/08/2020 tarihinde …. sevk ve idaresindeki …. plakalı araç ile hasara uğratıldığını, …. plakalı aracın kaza tarihinde … Sigorta A.Ş’ne sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin aracında 3.175,47 TL hasar tespit edildiğini, ekspertiz firmasına 290,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemelerin yapılması amacıyla davalı şirkete başvuruda bulunulduğunu ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalı şirketin bu zararı tazmin etme yükümlülüğünün bulunduğunu, davalının söz konusu hasar bedeli ve ekspertiz ücretini yasal süre içinde ödememesi üzerine müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini amacıyla taraflarınca Sigorta Tahkim Komisyonuna başvurulduğunu, başvuru sonucunda alınan bilirkişi raporunda tespit edilen hasar onarım bedelinin taraflarınca fahiş derecede düşük bulunduğunu ve alınan rapora, itiraz edildiğini, yapılan itirazın taraflarına bilgilendirme yapılmaksızın reddedildiğini ve talepte bulundukları 100 TL üzerinden karar kurulduğunu, kurulan bu karar üzerine hasar bedelinin 100 TL’lik kısmı davalı … kurumu tarafından, taraflarınca açılan icra dosyasına ödendiğini, bu nedenle davanın kabulüne ve taraflar arasındaki hasar bedeline ilişkin uyuşmazlık sebebiyle talep edebilecek miktarın bilirkişi marifeti ile tespit edilmesini ve müvekkilinin uğramış olduğu zararın tazmini için 100 TL tazminat miktarı ile 290 TL ekspertiz ücretinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesi ile; kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkilİ şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limiti ise kaza tarihi itibariyle araç başına 41.000,00-TL olduğunu, karşı yan aracında meydana gelen araç hasar tazminatı için 31.03.2021 tarihinde 934,79-TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin poliçeden kaynaklanan tüm sorumluluğunu yerine getirdiğini dosyaya bakiye ödeme ve onarıma ilişkin de herhangi bir fatura sunulmadığını, yokluklarında tanzim ettirilen ekspertiz raporu için istenen tespit giderinin poliçe kapsamında karşılanabilecek bir meblağ niteliğinde olmadığını, mağdur aracın müvekkili şirket ile arasındaki ilişkinin ticari bir nitelik arz etmediğini ve tazminat talebinin de haksız fiilden kaynaklandığını, davacı vekilinin avans faizi isteminin haksız olduğunu, bu nedenle davanın ve avans faiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tensip tutanağı ile davalı … şirketinden hasar dosyası, Sigorta Tahkim Komisyonu’ndan hakem kararı dosyası ve trafik kazasına karışan araçların trafik tescil kayıtları celbedilmiştir.
Sigorta Tahkim Komisyonu’nun 02/11/2020-2020.E.94758 başvuru tarih ve sayılı hakem dosyasının incelenmesinde; komisyona başvuran şirket ile aleyhine başvuruda bulunulan sigorta şirketinin huzurda görülen davanın tarafları olduğu, başvuran tarafından başvuru sahihine ait … plaka sayılı aracın 25/08/2020 tarihinde karıştığı maddi hasarlı trafik kazası sonucunda araçta meydana gelen hasar miktarı ile ekspertiz ücretinin talep edildiği, tahkim komisyonunca başvuranın talebinin kısmen kabulüne karar verilerek 100,00 TL hasar bedelinin karşı taraftan alınmasına, 290,00 TL ekspertiz ücretinin ise kesin olmak üzere reddine karar verildiği görüldü.
Davacı tarafından Sigorta Tahkim Komisyonu’nca verilen karar üzerine tarafları ve talep konusu aynı olan davanın açılarak mahkememiz esasına kaydının yapıldığı görüldü.
Davalı cevap dilekçesi ile kesin hüküm itirazında bulunmuştur.
6100 sayılı HMK’nın 303. maddesinde kesin hüküm düzenlenmiştir. Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. (HMK.m.303/1) Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder. (HMK.m.303/2) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması dava şartıdır. (HMK.m.114/1-i) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. (HMK.m.115/1) Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. ( HMK.m.115/2 ).
Yerel mahkeme tarafından sigorta tahkim komisyonu kararının maddi anlamada kesin hüküm teşkil ettiği gerekçesi ile davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmiş olup İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin Dosya no: …, Karar no: … sayılı kararı ile yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir:
“Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, davacının aynı olay ve aynı tazminat ile igili olarak kendisi yönünden ihtiyari olan sigorta tahkim komisyonu hakem heyetine başvuruda bulunduğu gözönünde tutulduğunda, davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353/1-b/1 maddesi uyarınca esastan reddi gerektiği sonuç ve kanaatine varılmıştır.”
Dosya ve tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalı … aleyhine tazminat talebinde bulunulmuş ise de davacı tarafından huzurda görülen dava açılmadan önce aynı olay nedeni ile ihtiyari olan Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuruda bulunulduğu; tahkim komisyonu tarafından işin esasına girilerek davacının talebinin kesin olmak üzere kısmen kabulüne karar verildiği, Sigorta Tahkim Komisyonu kararının bu dava bakımından maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmekte olduğu kanaati ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL nispi harçtan mahsubuna,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 7/2. ve 13/2. maddeleri gereğince takdir olunan 390,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
05/10/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı