Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/406 E. 2022/941 K. 04.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/406 Esas
KARAR NO : 2022/941

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/05/2021
KARAR TARİHİ : 04/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 31/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine, davacı şirket tarafından ödenmemiş fatura alacağı nedeniyle Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nde icra takibi başlatıldığı, davalının borcu ödemediği gibi borca itiraz ettiğini; bu nedenle itirazın iptali davasını açma zarureti hasıl olduğunu, taraflar arasındaki anlaşmazlığın 01.09.2020 tarihinde Dağıtım Sistemi Kullanım Anlaşması’na göre müvekkili tarafından davalı şirkete kesilen, dağıtım sistemi kullanım bedeline ilişkin faturanın ödenmemesinden kaynaklanmakta olduğu, Müvekkili şiketin lisansında belirlenen bölgede elektrik dağıtım faaliyeti ile iştigal etmekte olduğu; …. müvekkili şirket arasında 24.07.2006 tarihli “İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi” imzalandığı, mezkur sözleşme uyarınca söz konusu bölgede bulunan mülkiyeti yahut işletme hakkı …..’a ait olan dağıtım tesisleri ile bu tesislerin işletilebilmesi için varlığı zorunlu olan taşınır ve taşınmazların işletme hakları, mülkiyet hakkı …..’ta kalmak üzere müvekkiline devredildiği; davalı şirket ise sahip olduğu 09.07.2020 Tarih ve …. Numaralı Tedarik Lisansı kapsamında elektrik enerjisi ve/veya kapasitesi ticareti ile iştigal etmekte olduğu; davalı şirketin faaliyeti kapsamında müvekkili şirket tarafından işletilmekte olan elektrik dağıtım sistemini kullanması gerekeceğinden davalı ile müvekkili arasında 01.09.2020 tarihli Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması akdedildiği, mezkur anlaşma kapsamında müvekkili şirketin, davalı şirkete, sözleşme ve meri mevzuat hükümleri çerçevesinde dağıtım sistemini kullandırmak, davalı şirket ise sözleşme uyarınca her ay için hesaplanacak Dağıtım Sistemi Kullanım Bedelini ödemek ile yükümlü olduğu; Müvekkili şirketin yükümlülüklerini eksiksiz yerine getirmişse de davalı şirketin, sözleşmeden doğan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediği, somut olayda, müvekkili şirket tarafından belirlenen şekilde gerekli tahakkuklar yapılarak düzenlenen faturanın davalıya e-fatura sistemi üzerinden 05.10.2020 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı tarafından söz konusu faturaya ilişkin herhangi bir itrazda bulunulmamış olmasına rağmen fatura bedelinin davalı tarafından müvekkili şirkete ödenmediği; bunun üzerine davalı şirket hakkında icra takibi açıldığı; davalı tarafından haksız olarak borca itiraz edildiği; açıklanan nedenlerle davalı tarafın, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı ilamsız icra takibine vaki itirazının iptaliyle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, takibin 6.462,13 TL asıl alacak ve 124,07-TL takip öncesi işlemiş faiz yönünden devamına karar verilmesini, davalı şirket aleyhinde %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 6.642,13 TL asıl alacak, 124,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.586,20 TL üzerinden borçlu aleyhine fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edilemediği; borçlu tarafından bila tarihinde borca ve ferileri ile yetkiye itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 01/11/2021 tarihli bilirkişi SMMM .. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; Davacı … A.Ş’nin 2020 yılı ticari defterleri, muavin dökümleri ve dava dosyası ve ekindeki evraklar incelendiğinde; davacının davalıdan 25/11/2020 tarihi itibariyle cari hesaptan 6.462,13 TL alacaklı olduğu; takip tarihine kadar işlemiş faizin 121,25 TL olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 20/07/2022 tarihli bilirkişiler SMMM … ve Elektrik Elektronik Mühendisi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; talimatla aldırılan bilirkişi raporunda; Davacının 2020 yılı Ticari defterlerinin E-Deftere tabi olduğu, E-Deftere tabi yevmiye ve kebir defterlerinin E-beratlarının yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiği, söz konusu yasal defterler incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle alacaklı olarak göründüğü tutarın 6.462,13 TL olarak göründüğü, davalı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği, takibe konu davacı talebi; davacı dağıtım şirketi ile davalı tedarikçi şirket arasında imza edilen “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşması” kapsamında talep edilen dağıtım bedeli + enduktif bedel toplamı olduğu, fatura içeriğinde gündüz – puant – gece olmak üzere elektrik tüketimine karşılık bir bedel talebi bulunmadığı; fatura içeriği taraflar arasında imzalanmış “Dağıtım Sistem Kullanım Anlaşma” hükümlerine uygun olduğu, davalı tarafça takibe konu fatura ve faturadaki tüketimlere ilişkin yapılmış herhangi bir itiraza rastlanılmadığı, yukarıda fatura kapsamında her bir kalem için ayrı başlık açılarak yapılan değerlendirmeler doğrultusunda, Takibin 6.462,13 TL (asıl alacak) + 122,37 TL. (işlemiş faiz) olmak üzere toplam 6.584,50 TL üzerinden davalı …. Elektrik Enerjisi Toptan Satış A.Ş. adına devam edebileceği belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Davacı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi için Bursa Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmış olup yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda …. Elektrik Dağıtım A.Ş’nin 2020 yılı ticari defterleri, muavin dökümleri ve dava dosyası ve ekindeki evraklar incelendiğinde; davacının davalıdan 25/11/2020 tarihi itibariyle cari hesaptan 6.462,13 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Mahkememizce davalının da ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalı tarafından verilen kesin süreye rağmen ticari defter ve kayıtları belirlenen inceleme gün ve saatinde mahkememizde hazır bulundurulmadığından davalının ticari defter ve kayıtları incelenememiştir. Yapılan usulüne uygun ihtarata rağmen davalı tarafın ticari defter ve belgelerini ibraz etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu mahkememizce kabul edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporları doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakrıköy …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.462,13 TL asıl alacak, 122,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 6.584,50 TL yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 51. Maddesi uyarınca değişen oranlarda yıllık %19,20 oranında faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 1.292,42 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 449,79 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 79,58 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 370,21 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (2.300,00 TL bilirkişi ücreti + 135,20 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.435,20 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%99,97 kabul oranı) hesaplanan 2.434,46 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 79,58 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.584,50 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 0,34 TL’sinin davacıdan; 1.319,66 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
04/10/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪