Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/401 E. 2022/396 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/401 Esas
KARAR NO : 2022/396

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 18/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile Davalı …. arasında yapılan ticari alım-satım işleminden kaynaklanan ilişkiden dolayı 19-11-2020 tarihli ….. fatura no.lu e-arşiv faturasının davalı adına düzenlenip borçluya iletildiği, faturaya konu malların davalıya teslim edildiği, davalının faturaya konu bedeli ödemeyerek temerrüde düştüğü; borçlu hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi açıldığı; davalının mevzu bahis icra dosyasına konu olan borcunun olmadığından bahisle borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiği; davalı tarafından kesildiği iddia edilen 15.040,03 TL’lik iade faturasının müvekkiline gönderilmediği; açıklanan sebeplerle borçlunun icra takibinin başlatılmasının ardından borcundan kurtulmak maksadı ile yaptığı bu hamle dolayısı ile borçtan kurtulma çabalarının yersiz ve mesnetsiz olduğu; davalının kötü niyetli olduğu, borçlunun 26.03.2021 tarihinde 48.000,00 TL, 26.03.2021 tarihinde ise 2.000,00 TL olmak üzere dosya borcuna mahsuben toplamda 50.000,00 TL ödeme yaptığı, gelinen aşamada dosya bakiye borcu hakkında başkaca ödeme yapılmamış olması sebebi ile işbu davayı açtığı, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden ötürü; davalı borçlunun yaptığı haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamına; takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesi talep ve dava edilmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili davalı ile davacı arasında akdedilmiş herhangi bir sözleşmenin söz konusu olmadığını, davacının davanın tarafı olmadığı, dosyada dayanak olarak kullanılan e- arşiv faturanın müvekkil …. (….) ile …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi arasında düzenlendiği, bu yönüyle davada taraf olmayan …. Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin alacaklı sıfatına haiz olmadığı, Müvekkilnce fatura borcunu ödendiği; Müvekkil tarafından davacı tarafa 03.12.2020 tarihli 15.040,03 TL miktarlı iade faturası (Davacı tarafça itiraz edilmemiştir.) düzenlendiği, müvekkili davalı ile davacı taraf arasında 95.040,00 TL’lik alışveriş olduğu, müvekkili tarafından yukarıda belirtilen 72.380,00 TL’lik ödeme yapıldıktan sonra geriye 22.660 TL’lik borcunun kaldığı; bu nedenlerden ötürü dava konusu miktarın haksız ve fazla istenen 15.040.00 TL’lik kısmını kabul etmediği, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden ötürü; alacağın 22.660,00 TL’lik bölümünü kabul ettiği, fazla olarak istenen 15.040,00 TL yönünden davanın reddi ile yargılama harç ve giderleri, avukatlık ücreti ve %20′ den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının karşı tarafa yükletilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 95.040,00 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine bir adet fatura dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 20/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 18/01/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 24/01/2021 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; yanlar arasında 2020 yılında yapılan ticari alım-satım işleminden kaynaklanan ilişkiden dolayı davacının 95.040,00 TL bedelli icra takibi başlattığı, davalının itirazı ile huzurdaki davanın ikame edildiği, Davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalıdan 118.800,00 TL alacaklı gözükmekte ise de 95.040,00 TL bedelli fatura üzerinden icra takibine başlandığı görülerek tarafların kayıtlarında yer alan 23.760,00 TL bedelli faturanın kapalı fatura olduğu diğer bir ifade ile bedelinin ödendiği kabul edilerek ihtilaf konusu hesaplamaların 118.800,00- 23.760,00=95.040,00 TL üzerinden yapıldığı; davacının icra takip tarihinde 95.040,00 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari kayıtlarına göre icar takip tarihinde davalıya 72.659,97 TL borçlu gözüktüğü, yanlar arasında 95.040,00 TL – 72.659,97 TL = 22.380,00 TL ihtilaf bulunduğu, rapor içeriğinde ayrıntılı olarak izah edildiği (Bknz.syf.S-6) üzere tarafların kayıtlarında yer alan ihtilaf konusu 22.380,03 TL davalı alacağı olarak değerlendirilmekle yanların ticari defter kayıtlarına göre icra takip tarihinde davacının davalıdan 72.659,97 TL alacaklı olduğu, icra takibi sonrasında davalı tarafından yapılan 50.000,00 TL tutarlı ödemelerin tarafların kabulünde olduğu beyanlarından anlaşıldığı üzere davacının dava tarihi itibarı ile anılan ödemelerin mahsubu sonrasında 72.659,97-50.000,00= 22.689,97 TL alacaklı olduğu, Davacının alacağının 20.11.2020 tarihli … no.lu faturadan kaynaklandığı, Davacı alacağının kabulü halinde, icra takip tarihinden önce her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, icra takip tarihinden sonra talep edilen ticari temerrüt faiz oranının, 3095 Sayılı Kanunla tacirler arasında uygulana faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup inceleme sonunda düzenlenen raporda; davalının ticari defter ve kayıtlarına göre dava tarihi itibariyle davalının davacıya 22.659,97 TL borçlu olduğu; davacı ticari defter ve kayıtlarına göre ise davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 118.800,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. İcra takibinden sonra huzurda görülen dava açılmadan önce davalı tarafından davacıya toplam 57.340,00 TL ödendiği konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı tarafından verilen cevap dilekçesinde davacıya 22.660,00 TL borcunun olduğu kabul edilmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere taraflar arasındaki ihtilaf davalı tarafından davacı adına düzenlenen 1 adet 15.040,03 TL bedelli faturadan kaynaklanmaktadır. Her ne kadar davacı tarafından söz konusu faturanın taraflarına gönderilmediği iddia edilmiş ise de; iade faturasının e-arşiv fatura olması nedeniyle elektronik ortamda faturanın davacıya tebliğ edilmiş olması ve davacı tarafından söz konusu faturaya süresi içerisinde itiraz edilmemiş olması nedeniyle bu yöndeki savunmalarına mahkememizce itibar edilmeyerek söz konusu fatura alacağı davalı alacağı olarak kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davalı tarafından kabul edilen 22.660,00 TL’nin kabul nedeni ile kabulüne; davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; davacının icra takibi açmakta kötü niyetli olduğu ispat edilemediğinden davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN 22.660,00 TL’lik kısmının kabul nedeni ile KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 22.660,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile kabul edilen tutarın takdiren %20’si oranında hesaplanan 4.532,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 515,96 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 643,83 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 127,87 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 91,70 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.091,70 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%60,11 Kabul oranı) göre hesaplanan 656,22 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 515,96 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 6. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.550,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 526,60 TL’sinin davacıdan, 793,40 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı