Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/400 E. 2022/1009 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/400 Esas
KARAR NO : 2022/1009

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 21/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … A.Ş tarafından keşide edilerek müvekkiline verilen …. Bankası A.Ş. …./…. Şubesi, ….seri numaralı, 09.04.2021 tarihli 14.500,00 TL bedelli, dava dışı … A.Ş. tarafından keşide edilerek müvekkiline verilen …. Bankası A.Ş. …/…. Şubesi, …. seri numaralı, 25.04.2021 tarihli, 100.000.00 TL bedelli çek ile birlikte başkaca bir adet çekte, müvekkilinin dolandırılmak suretiyle elinden alındığını, müvekkilinin bu şahıslar hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, Buna ilişkin ceza davasının İstanbul … Ağır Ceza Mahkemesinin …. Esasından devam ettiğini, Finike Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında çeklerin iptali için dava açıldığını, Davalı tarafın, iyi niyetli hamil olmadığını, Çekte bulunan ciro silsilesinin kopuk olduğunu, Çekte bulunan müvekkilinin şirketine ait kaşesinin ve imzasının sahte olduğunu, Bu her iki çekte müvekkilinin elinden, dolandırılmak suretiyle alındıktan sonra başka kişiler tarafından imza edildiğini, bu nedenle davaya konu çekler hakkında ihtiyati tedbir konulmasına, davacı vekil edenin elinden rızası dışında çıkan çeklerin istirdadına ve müvekkilinin meşru hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespiti ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkilinin dava konusu çeklerin hamili ve alacaklısı olduğunu, çekleri para alacağına karşılık çekin arkasında cirosu olan, …. Şti. ‘ den ciroyla aldığını, müvekkilinin çeklerin kayıp olması ile bir ilgisinin olmadığını, açılan çek iptali davasında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verildiğini, Dava konusu çekler, İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …. E. ve İstanbul Anadolu …. İcra Dairesi’nin …. E. sayılı icra dosyaları ile icraya konulduğunu, davacının işbu davayı açmadan önce arabuluculuğa başvurmadığını, bu nedenle dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, çeklerin ödenmemesi nedeniyli müvekkilinin mağdur olduğunu, bu nedenle ödemeden men yasağının ve icra dosyasında icra veznesine giren paranın alacaklıya ödenmemesi konusunda tedbiren durdurma kararının kaldırılmasını, Davacının, davaya konu çeklerin bedelinin %20 si oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Finike Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat gereği dosyaya sunulan 06/06/2022 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı …’a ait 2018, 2019 ve 2021 yılları ticari defterleri ve 2020 yılı alış ve gider faturaları ile satış faturalarının incelenmesi sonucu; davacıya ait 2018, 2019 ve 2021 yılları ticari defterlerinin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin yasal süresinde yapılmış olup, bu defterlerin, TTK. gereği usulüne uygun tutulmuş defterlerden sayılacağı, davacı ile dava dışı …. Şirketi ve dava dışı …. A. Şirketinin davacıya çek vermeyi gerektirecek ticari ilişki içinde oldukları, davacı …’nın … Ltd. Şirketine dava konusu çekleri ciro edip vermesini gerektirecek ticari bir ilişki içinde olmadıkları, hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava, Türk Ticaret Kanunu’nun 792. Maddesi uyarınca açılmış bulunulan istirdat davasıdır.
TTK’nın 792. maddesine göre;
“Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.”
Söz konusu düzenleme uyarınca rızası hilafına elden çıktığı ileri sürülen çekin istirdatına yahut menfi tespite karar verilebilmesi için davacının dava konusu yaptığı çekin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesinin gerekmektedir. Bu durum karşısında davada ispat yükü, çekin istirdatına karar verilmesini talep eden davacıya ait olup aksinin kabulünün kıymetli evrakın mücerretlik ilkesini ortadan kaldıracağı açıktır.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin Esas No: …., Karar No: … Sayılı kararına göre;
“Dosya kapsamı incelendiğinde davacının taraf olduğu ve dava konusu edilmeyen farklı çeklerin de benzer ciro silsileleriyle davalıya geçtiği ve davalı tarafından bankaya ibraz edildiği görülmüş, bunun üzerine UYAP’nda yapılan tespitler itibariyle, davalı taraf hakkında farklı hırsızlık suçlarına konu çok sayıda çeki elinde bulundurması nedeniyle başlatılan ceza soruşturmalarının ve ceza davasının henüz sonuçlanmadığı görülmüş ise de, davalının farklı çok sayıda olayda, hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devralıp, bir çoğunu son hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu ettiği sabittir. Bu durumda bir tacir olarak basiretli davranması gereken davalının, keşidecileri ve lehdar-cirantaları farklı olan çok sayıda hırsızlık iddiasına konu çeki yeterli araştırmayı yapmadan iktisabında ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekmiştir. O halde ilk derece mahkemesince ağır kusurlu olarak iktisap edilen çekin davalıdan istirdatına karar verilmesi gerekirken…”
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin Esas No: …, Karar No: …. Sayılı kararına göre;
“Dosya kapsamı ve dosyaya yansıyan deliller üzerine UYAP’nda yapılan tespitler neticesinde davalı ….A.Ş’nin hırsızlık sonucu elinden çıktığını iddia ettiği 2 ayrı senedi yine aynı ciro silsilesindeki şirketler ile davalı …. Kargo..Ltd.Şti’nin hamil olarak Konya … .İcra Dairesinde …. ve …. eses sayılı dosyalar ile takip başlattığı ve davalı …. Kargo..Ltd.Şti hakkında hırsızlık suçlarına konu çok sayıda çeki elinde bulundurması nedeniyle başlatılan ceza soruşturmalarının bulunduğu ve birçok olayda, hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer ve farklı cirantalardan ciro yoluyla devralıp, son hamil olarak farklı kişi veya şirketler aleyhine icra takiplerine konu edildiği sabittir. Bu durumda davalının, keşidecileri ve lehdar-cirantaları farklı olan çok sayıda hırsızlık iddiasına konu çeki yeterli araştırmayı yapmadan iktisabında ağır kusurlu olduğunun kabulü gerekir. İlk derece mahkemesince ağır kusurlu olarak iktisap edilen çekin nedeniyle davacının borçlu olmadığı kabul edilerek çek nedeniyle icra dosyasına yapılan ödemenin istirdatına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığı sonuç ve kanaatine varılmış olup, açıklanan nedenlerle davalı vekilinin istinaf başvusunun esastan reddine karar verilmiştir.”
İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin Esas No: …., Karar No: … Sayılı kararı, Yargıtay incelemesinden geçerek Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin Esas No: …., Karar No:…. sayılı kararı ile aynı gerekçelerle onanmıştır.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çekin davacının rızası hilafına elden çıktığı dosyamız arasına celp edilen ceza dosyasından anlaşılmaktadır. Mahkememizce davacının meşru hamil olup olmadığının tespiti amacıyla yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda davacı ile dava dışı keşideci ….. Tic. Anonim Şirketi ve dava dışı keşideci …. Tic. Anonim Şirketinin davacıya çek vermeyi gerektirecek ticari ilişki içinde oldukları, davacının … Ltd. Şirketi’ne dava konusu çekleri ciro edip vermesini gerektirecek ticari bir ilişki içinde olmadıkları tespit edilmiştir. Yerleşik yargıtay uygulamalarına göre TTK’nın 792. maddesine göre çekin istirdatına karar verilebilmesi için davacının, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Mahkememizce UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davalı hakkında menfi tespit ve istirdat istemli olarak bir çok davanın açıldığı tespit edilmiş olup söz konusu dava dosyaları dosyamız arasına alınmıştır. Söz konusu dosyaların incelenmesinde farklı davacılar tarafından farklı hırsızlık suçlarına konu çeklere ilişkin olarak davalı hakkında açılan menfi tespit ve istirdat davalarının bulunduğu; davalının dava konusu çeklerin bir kısmını benzer ciro silsilesi ile devraldığı; bir kısım çeklerdeki cirantaların ise aynı olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı tarafından dava konusu çeklerin meşru hamili olduğu iddia edilmiş ise de İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin yukarıda alıntılanılan kararlarında da belirtildiği üzere huzurda görülen davanın davalısının, farklı hırsızlık olayları yoluyla elden çıkan çekleri benzer ciro silsileleri ile devaralmış olması nedeiyle keşidecileri ve lehdar-cirantaları farklı olan çok sayıda hırsızlık iddiasına konu çekleri yeterli araştırma yapmadan iktisap etmesinde ağır kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilerek davalının meşru hamillik savunmasına itibar edilmemiştir. Her ne kadar davacı tarafından dava konusu çekte yer alan imzanın müvekkiline ait olmadığı iddia edilmiş ise de yapılan yargılama sonunda davalının söz konusu çeklerin iktisabında ağır kusurlu olduğu mahkememizce kabul edildiğinden usul ekonomisi uyarınca ayrıca imza incelemesi yapılmamıştır. Dava konusu çeklerin davacının rızası hilafına elinden çıktığı ve davalının söz konusu çeklerin iktisabında ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile dava konusu … Bankası A.Ş. …./…. Şubesi’ne ait keşidecisinin dava dışı …. A.Ş.; keşide yerinin Ankara olduğu, …. seri numaralı, 09/04/2021 keşide tarihli 14.500,00 TL bedelli çek ile …. Bankası A.Ş., … /… Şubesi’ne ait keşidecisinin dava dışı …. A.Ş., keşide yerinin Batman olduğu, …. seri numaralı, 25/04/2021 keşide tarihli, 100.000,00 TL bedelli çekin davalıdan İSTİRDATI ile davacıya verilmesine,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 7.821,50 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.955,38 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 5.866,12 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından sarf olunan (700,00 TL bilirkişi ücreti + 393,60 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.093,60 TL yargılama giderinin tamamının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 1.955,38 TL peşin harcın davalılardan alınarak davacılara verilmesine,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacılar lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 18.175,00 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip ….
¸

Hakim ….
¸