Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/398 E. 2022/356 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/398 Esas
KARAR NO : 2022/356

DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı kooperatifin ortak alanlar içerisinde düzeni sağlamakla yükümlü olduğunu, kooperatif merkezinde ortak kullanım alanlarına mal koyarak işgal edenlere, tapuya şerhli Toplu Yapı Yönetim Planı ve Yönetim Planının 10. Mad. itibaren başlayan Site Çalışma Esasları uyarınca ve Genel Kurulunda, Yönetim Kuruluna verdiği yetki gereği yönetim kurulu tarafından para cezası kesildiğini, site çalışma esaslarının tapuya şerhli olup üye-kiracı herkes için bağlayıcı olduğunu, davalının ortak alanların işgali sebebi ile şifahen uyarıldığını, davalının haksız eylemlerine devam ettiğini, davalının ortak alana tecavüz teşkil eden fiillerinin makbuz tanzim anında, tanzimi gerçekleştiren memurlar tarafından tespit edildiği; davalı adına 25.09.2020 tarihinde 500,00 TL, 06.10.2020 tarihinde 1.000,00 TL ve 10.12.2020 tarihinde 2.000,00 TL para cezası makbuzunun kesildiği; yukarıda ayrıntılı yazılı icra takibinin başlatıldığını, müvekkili kooperatifin ortak alanları işgal edenlere para cezası keseceğinin 21.05.2011 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararların tüm üyelere bildirildiğini, ayrıca Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, Ticaret Sicilde tescil edilerek yayınlanmış bir toplantı kararından haberdar olunmadığının iddia edilemeyeceğini, neticede; davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı tarafından yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap verilmemiştir.
Davalı tarafından mahkememizin 28/09/2021 tarihli celsesinde; “Ben bana kesilen ceza makbuzlarını kabul etmiyorum, dava konusu yer toptancılar sitesi olup, mal yükleme ve boşaltma için zaman zaman mallar dükkan dışında bekletilebiliyor, bütün sitede uygulama bu yöndedir açılan davayı kabul etmiyorum, siteden çektiğim bir kısım fotoğrafları mahkemeye sunuyorum.” şeklinde beyanda bulunulmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 3.500,00 TL asıl alacak, 221,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.721,67 TL üzerinden borçlu aleyhine teşhir ceza makbuzları dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 13/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 19/03/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.

Dosyaya sunulan 22/02/2022 tarihli bilirkişi SMMM …. ve Kooperatif Uzmanı …tarafından düzenlenen raporda; İcra takibine konu edilen alacağın,kooperatifin ortak kullanım alanlarında site yönetim planına aykırı olarak teşhir amaçlı mal koymaya yönelik işgal tazminatından doğan alacağı olduğu; Davacı kooperatifin davalıdan, 21.05.2011 tarihli genel kurul kararının 15. Maddesi gereği ödenmesi kararlaştırılan işgal tazminatı alacağının tahsilini talep edebilmesi için, davalının ya kooperatif üyesi bulunması ya da kooperatif üyesinden taşınmazda kiralayan/kiracı sıfatına sahip olması gerekeceği; davalının, davacı kooperatif üyesi olduğu düşünülen dava dışı mal sahibi …’ın kiracısı olduğu ve İSTOÇ kooperatifi alanında yer alan taşınmazı 29.03.2015 tarihli kira sözleşmesine dayalı olarak kiracı sıfatı ile kullanmakta ve ortak alanlardan yararlanmakta olduğu, Dava dışı Kiralayan … ile kiracı (davalı) … arasında akdedilen 29.03.2015 tarihli kira sözleşmesinin 9. maddesi ile de kiracının apartman ve site yönetiminin alacağı tüm kararlara aynen uyacağının düzenlenmiş olduğu, 21.05.2011 tarihinde yapılan 2010 hesap yılı genel kurul kararına dayanılarak davacı kooperatif yönetimince kesilen işgal tazminatı hükmündeki para cezalarının davacı kooperatif ortakları veya bu hükmü ihlal eden kiracılardan da tahsil edilebileceği, Davacı kooperatifin 21.05.2011 tarihinde yapılan 2010 hesap yılı genel kurulunda yönetim kuruluna verilen yetkinin, kooperatifin ortak alanlarının kullanımına ilişkin işgal tazminatının tahsiline dair verilen yetki olması ve bu uygulamanın 30.07.2009 tarihinden beri davacı kooperatif tarafından eşitlik ilkesine uygun olarak tüm ortaklara ve kiracılarına uygulanmakta bulunuşu, kooperatif ana sözleşmesinde her ne kadar açıkça işgal tazminat tahsilatı belirtilmemiş ise de ana sözleşmenin amaç ve faaliyet konularının düzenlendiği 6. maddenin 14,15,16 maddelerinde ortak alanlarda ortaklar yararına yapılacak her türlü düzenlemeler ve bu sebeple toplanacak ödemelerin, diğer yapanların ana sözleşmede düzenlenmiş olması ve …. site yönetim planının 10. maddesinin 6,7,8,8,9 maddelerinde davaya konu edilen bu uygulamaların kat maliklerince kabul edilmesi neticesinde, davacı kooperatif tarafından ticaret merkezinin, daha güvenli ve etkin olarak ortak alanlarının kullanılmasını sağlamak, üyelerin menfaatine olacak uygulamanın her zaman genel kurullarca talep edilmesi ve kararlaştırılması mümkün olduğundan, genel kurul kararı ile verilen yetki gereğince denetim kurulunca kesilen işgal tazminatı niteliğindeki para cezalarının kira sözleşmesi gereğince sorumluluğu bulunan davalıdan talep ve tahsil edilmesinde yasa ve ana sözleşmeye aykırılık bulunmadığından davalının borca yönelik yaptığı itirazının haklı ve yerinde yerinde olmayacağı yönünde sonuç ve kanaate ulaşıldığı, davacı kooperatifin, davalıya kesmiş olduğu ceza makbuzlarının genel kurul kararına uygun olarak sırasıyla 500,00 TL, 1.000,00 TL ve 2.000,00 TL tutarlarında olduğu, dosyaya ibraz edilen resimlerle tevsik edildiği üzere davalının ortak alanlara yönetim planına ve genel kurul kararına aykırı olarak teşhir amaçlı mal koymak suretiyle işgal ettiği yönünde sonuç ve kanaate ulaşılmış ise de bu husustaki takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olacağı, davalı adına kesilen ceza makbuzlarından sadece 25.09.2020 tarihinde … nolu makbuz ile 500,00 TL lik kesilen cezanın davalıya tebliğ edilmediği, davacı kooperatifin 06.10.2020 tarihinde … nolu makbuz ile kestiği 1.000,00 TL ceza ile 10.12.2020 tarihinde … nolu makbuz ile kestiği 2.000,00 TL lik ceza makbuzlarının davalıya tesliminin tespit edilmesi karşısında sadece bu 2 makbuz yönünden tebliğ tarihi itibari temerrüdün oluştuğu yönünde sonuç ve kanaate ulaşılmış ise de bu husustaki takdir ve değerlendirmenin sayın mahkemeye ait olacağı, davacı kooperatifin icra takip talebinde asıl alacağa talep ettikleri gecikme faizinin yasal faiz olduğu dikkate alındığında bu yönden yapılan itirazın haklı ve yerinde olmayacağı, davacı kooperatifin davalıdan 03.03.2021 icra takip tarihi itibari ile tahsilini talep edebileceği alacak tutarının (500,00 TL ceza makbuzu * 1.000,00 TL ceza makbuzu * 86,97 TL gecikme faizi * 2.000,00 TL ceza makbuzu * 88,00 TL gecikme faizi olmak üzere) toplamda 3.674,94 TL olacağı ve asıl alacağa (3.500,00 TL) işleyecek yasal faizin tahsilini talep edebileceği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı kooperatif tarafından davalıya kesilen cezaların tahsili için başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine itirazın iptali istemli huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporunda özetle; davalının davacı kooperatifte yer alan taşınmazda kiracı olarak bulunduğu, malik ile davalı arasında imzalanan kira sözleşmesi ile davalının site yönetiminin alacağı tüm kararlara aynen uyacağının düzenlenmiş olması, 21.05.2011 tarihinde yapılan 2010 hesap yılı genel kurul kararına dayanılarak davacı kooperatif yönetimince kesilen işgal tazminatı hükmündeki para cezalarının davacı kooperatif ortakları veya bu hükmü ihlal eden kiracılardan da tahsilinin talep edilebileceği, davacı kooperatifin, davalıya kesmiş olduğu ceza makbuzlarının genel kurul kararına uygun olarak sırasıyla 500,00 TL, 1.000,00 TL ve 2.000,00 TL tutarlarında olduğu, dosyaya ibraz edilen resimlerle tevsik edildiği üzere davalının ortak alanlara yönetim planına ve genel kurul kararına aykırı olarak teşhir amaçlı mal koymak suretiyle işgal ettiği yönünde sonuç ve kanaate ulaşıldığı belirtilmiştir. Davalı tarafından huzurda sitenin niteliği gereği zaman zaman malların dükkan dışında bekletilebildiğinin beyan edilmesi karşısında mahkememizce dava konusu ceza makbuzlarına konu malların davalı yanca sitenin ortak alanlarında bekletildiği kabul edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacı kooperatifin davalıdan 03.03.2021 icra takip tarihi itibari ile tahsilini talep edebileceği alacak tutarının (500,00 TL ceza makbuzu * 1.000,00 TL ceza makbuzu * 86,97 TL gecikme faizi * 2.000,00 TL ceza makbuzu * 88,00 TL gecikme faizi olmak üzere) toplamda 3.674,94 TL olacağı ve asıl alacağa (3.500,00 TL asıl alacak tutarı) davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle takibin devamına ve kabul edilen alacağın takdiren %20’si oranında hesaplanan 734,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 3.500,00 TL asıl alacak ve 174,97 TL gecikme faizi yönünden, İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen tutarının %20’si oranında hesaplanan 734,99 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 251,04 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 191,74 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + tebligat, müzekkere, dosya ücretinden ibaret 76,10 TL posta masrafı) olmak üzere toplam 1.676,10 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%98,48 kabul oranı) 1.650,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet ücreti, 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7 -Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1-2. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 3.674,97 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalının yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı