Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/395 E. 2022/359 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/395 Esas
KARAR NO : 2022/359

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı ile müvekkil arasında düzenli kesilen faturalar nedeni ile taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi oluştuğu, ancak bu ilişki dolayısıyla davalı tarafından ödenmesi gereken alacak ödenmediği, müvekkil şirket, alacağını tahsil amacıyla Bakırköy …. icra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile borçlu aleyhinde ilamsız icra takibi başlattığı, davalıya gönderilen ödeme emrinin tebliğinden sonra borçlu tarafından borca ve ferilerine itiraz edildiği; oysa müvekkil mevcut ticari kayıtları, faturalar ve ticari defterleri mucibince davalıdan alacaklı ve dolayısı ile takibinin haklı olduğunu, bu sebeplerle davalı itirazının tamamen kötü niyetli, yapılan itirazın ise haksız olduğu, davalının cari hesap ekstresinde borçlu olduğu görülmekle, hakkında icra takibi başlatılmasına sebebiyet vermiş olması nedeni ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyasındaki itirazlarının iptaline ve takibin devamına karar verilmesi amacı ile iş bu davanın açıldığı, yukarıda arz ve izah edilen sebeplerden ötürü; takibe yapılan itirazın tümden iptali ile takibin devamını, davalı haksız itirazı sebebiyle asıl alacak üzerinden %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, Takip konusu alacağın tamamı üzerinden hesaplanacak nisbi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile tarafımıza verilmesini, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 1.560,98 TL asıl alacak, 668,86 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.229,84 TL üzerinden borçlu aleyhine cari hesap dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 16/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 16/11/2020 tarihinde borca ve ferileri ile yetkiye itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 24/01/2022 tarihli bilirkişi SMMM …. tarafından düzenlenen raporda; Davacı Yan tarafından ibraz edilen 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, yanlar arasında 2018 yılı, Davacı ile davalı arasında düzenli kesilen faturalar nedeni ile taraflar arasında bir cari hesap ilişkisi kurulduğu, Davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihinde davacı ….. Otomotiv ve Tekstil Tic. Ltd. Şti’ nin, davalı … İnşaat Mühendislik ve Dış Tic. Ltd. Şti’ den 1.560,98 TL alacaklı olduğu, icra takibinde asıl alacak olarak 1.560,98 TL”nin tahsili talep edildiği, Davacı ticari defterinde davalıdan 1.560,98TL alacaklı olduğu, Davacının dosya mündericatında yer alan icra takibine dayanak, davalıya tanzim ettiği faturaların usulüne uygun düzenlendiğine, düzenlenen faturaların E-arşiv faturası olduğu, E- arşiv faturalar Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine bağlı olarak elektronik ortamda düzenlenmekte ve muhatapların e-postalarına elektronik ortamda tebliğ edilmekte olduğu; mevzuat gereğince E-arşiv faturaların e-Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere kâğıt ortamında teslim edilmesinin esas olduğu, ancak e-arşiv uygulaması kapsamında düzenlenen faturaların, alıcısının talebi doğrultusunda ve http://www…..tr internet adresinde yayımlanan e-Fatura format ve standardının kullanılması ve de söz konusu faturanın basılabilir görüntüsünün eklenmesi koşuluyla e-Fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere elektronik ortamda da iletilebileceği; yukarıda yer alan açıklamalar çerçevesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki irdelendiğinde davacının düzenlediği araç kiralama faturalarının E-arşiv faturası olarak düzenlendiği ve elektronik ortamda tebliğ edildiği ayrıca Davalı tarafından, Davacının düzenlediği cari hesaba konu faturalara karşılık ödeme yapıldığı da göz önüne alındığında Dava konusu cari hesaba ilişkin faturaların Davacı tarafından davalıya usulüne uygun tebliğ edildiği, bununla birlikte davalı tarafından anılan faturalara itiraz edilmediği görülerek, Davacının icra takip tarihinde davalıdan 1.560,98 TL alacaklı olduğunun kabulü gerektiği, davacı alacağının kabulü halinde, icra takip tarihinden önce her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, icra takip tarihinden sonra talep edilen 13,75 avans faiz oranının, 3095 Say. Kanunla tacirler arasında uygulana faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.

Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesine rağmen yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde defterleri ibraz etmemesi ve yerinde inceleme de talep etmemesi nedeni ile sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup yapılan inceleme sonunda düzenlenen 24/01/2022 tarihli raporda; davacı tarafından davalıya düzenlenen faturaların e-arşiv faturası olduğu; söz konusu faturaların davalıya elektronik ortamda tebliğ edildiği; davalının anılan faturalara itiraz etmediği de değerlendirilerek davacının icra takip tarihinde davalıdan 1.560,98 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını mahkememizde hazır bulundurmaması ve yerinde inceleme de talep etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğunun kabulü ile davacı tarafından düzenlenen e-arşiv faturaların davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalı tarafından söz konusu faturalara itiraz edilmemesi nedenleriyle açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 1.560,98 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 312,19 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 106,63 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL nispi harçtan mahsubu ile 47,33 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 90,50 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.090,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13 maddesinin 1. ve 2. fıkrası gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 1.560,98 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı