Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/39 E. 2023/116 K. 08.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/39
KARAR NO : 2023/116

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 13/01/2021
KARAR TARİHİ : 08/02/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile;Müvekkili şirketin davalının talimatlarına istinaden … tarihleri arasında … etkinliği için kara yolu ile emtianın nakliyesini üstlendiğini ve bunlara ek olarak fuar organizasyonundan kaynaklanan hizmetler sunduğunu, taşıma işleminin taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak gerçekleştirildiğini, davalı tarafın talimatlarına uygun şekilde ürünlerin teslimatının sağlandığını, davalıyla müvekkili şirket arasındaki sözleşmeye uygun şekilde taşıma hizmeti verildiği konusunda ihtilaf bulunmadığını, müvekkili şirket bu tür etkinliklerde fuar alanındaki hizmetlerin kendi müşterilerine sunulabilmesi adına “… ” firmasından destek aldığını, fuar alanındaki iş emirlerinin takibinin bu firma aracılığıyla gerçekleştirildiğini, karşı tarafça onaylanan teklif metninde; dahil olan ve hariç tutulan hizmetlerin ayrı ayrı belirtildiğini, hariç tutulan hizmetlerde “Fuar standınızın üst katlarda bulunması halinde forklift kullanım saatine ek olarak ek forklift kullanım bedelleri yansıtılmaktadır. 4. 6. 9. Hall’lerde 1.2 tonluk forklift çalışması gerekmektedir. Buna ek olarak transpalet ve işçi kullanımı ile faturalandırma gerçekleşir.” şartı bulunmakta olup altı çizilerek vurgu yapıldığını, imzalı teklif metninde “hariç olan hizmetler” başlığı altında; boş ambalajların elleçlenmesi ve depolanması, dolu ambalajların elleçlenmesi ve depolanması, montaj ve demontaj çalışmaları için talep edilecek ekipman ücretleri ayrı ayrı belirtildiğini, taraflar arasındaki anlaşmada hariç tutulan ve sonradan ekstra olarak faturalandırılan masraflar toplamının 6.592 Euro olduğunu, ekstra hizmet bedellerinin ücretlendirilmesi hususunda da ihtilaf bulunmadığını, katılımcıların bilgilerinin fuar öncesinde davalı firmadan istendiğini bu katılımcıların standında verilecek ekstra fuar hizmetlerinden doğan masraflarının da davalı firmanın hesabına yapıldığını, bunların bedellerinin davalı firmanın ödediğini, özetle dava konusu uyuşmazlık taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi ilişkisinden doğan ve davalı tarafından ödenmesi gereken hizmet bedellerinin ödenmemesinden kaynaklandığını, taraflarınca bu alacakların tahsili maksadıyla başlatılan icra takibine davalının itiraz etmesi haksız olduğunu, bu nedenle davalının takip konusu borca, tüm ferilerine ve icra dairesinin yetkisine olan tüm haksız itirazlarının iptal edilerek takibin devamına karar verilmesini, davalının Küçükçekmece …. İcra Dairesi … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile ;Müvekkili şirket ile davacı taraf arasında … 2020 etkinliği için emtianın nakline ilişkin taşıma sözleşmesi akdedildiğini, söz konusu sözleşme ile davacı taraf çeşitli borçlar üstlendiğini, sözleşmede müvekkilinin borcu ise bu hizmetlerin karşılığı olarak 7.200,00-Euro olarak belirlendiğini, bu bedel ödeme borcunun sözleşmede “dahil olan hizmetler” başlıklı kısmının karşılığı olduğunu, “hariç olan hizmetler” başlıklı kısmın altında yer alan borçların işbu bedele dahil olmadığı kararlaştırıldığını, sözleşmedeki taraf iradelerinin yorumlanmasıyla işbu 7.200,00-Euro “dahil olan hizmetler” başlıklı kısmın karşılığı olarak götürü bedel şekilde belirlendiğini, sözleşmedeki “hariç olan hizmetler” kısmının ise niteliği itibariyle bir geciktirici borç olduğu izahtan vareste olduğunu, sözleşmeye göre işbu kısımdaki bedellerin müvekkilinin veya katılımcıların talebi şartının yerine getirilmesi halinde davacı için yerine getirilmesi gereken bir yapma borcu, müvekkil için ise bedel ödeme borcu meydana getireceğini, bu talep ile borç doğması şartının ise müvekkili veya katılımcıların davacı şirketin hizmet aldığı … firmasına yönelteceği imzalı iş emirleri ile davacı açısından bir yapma borcu doğuracak ve karşılığı (ivazı) alacak hakkını kazandıracağını, müvekkili şirket ve müvekkil şirketin katılımcılarının da işbu “hariç olan hizmetler”‘den bir kısmını imzalı iş emirleri ile … firmasına ve dolayısıyla davacı şirkete yöneltildiğini, sözleşmede işbu imzalı iş emirleri ile sınırlı bir şekilde davacı şirket açısından yapma borcunun müvekkil açısından ise karşılığı bedeli ödeme borcu doğduğunu, davacı tarafın ise imzalı iş emirleri ile sınırlı bir şekilde borcun konusu olan edimini yerine getirdiğini, taraflar arasındaki uyuşmazlığın ise davacının edimini yerine getirdiği meblağdan fazlasını müvekkili şirkete fatura etmesinden ve edimini yerine getirmediği hususları da müvekkili şirketten talep etmesinden kaynaklandığını, davacı tarafın bizatihi kendi sunduğu iş emirlerinden de görüleceği üzere müvekkili şirketin ve katılımcılarının hiç talebi bulunmadığını dolayısıyla sözleşmedeki bu kısımlar yönünden geciktirici şartın da gerçekleşmediğini iş emirlerinde müvekkili veya katılımcılarının da imzasının yer almadığı bir kısım işlerin davacı tarafça ısrarla müvekkil şirkete fatura edilmeye çalışılmasından bedelinin talep edilmesinden kaynaklandığını, taraflar arasındaki akdedilen bir sözleşmenin bulunmasının davacı tarafın edimini ifa ettiği anlamına gelmeyeceğini, müvekkili şirketin veya katılımcılarının imzası bulunmayan iş emirlerinde belirtilen edimlerde davacı tarafça yerine getirilmediğini, müvekkili şirketin ve katılımcılarının davacı şirketten bu yönde bir talebi de bulunmadığını, bu nedenle davacı tarafın müvekkilinden bu yönde bir alacak hakkının doğmayacağının sabit olduğunu, davacı tarafın sunduğu belgelerden de anlaşılacağı üzere davacı tarafça karşılığı talep edilen iş emirlerindeki işlerin davacı tarafça yerine getirilmediğini, uyuşmazlık konusu iş emirlerinde müvekkili veya katılımcılarının imzası da bulunmadığını ,netice itibariyle huzurdaki uyuşmazlık davacı tarafın ifa etmediği edimlerinin karşılığını müvekkil şirketten haksız bir biçimde talep etmesinden kaynaklandığını, davaya konu icra takibine itiraz ettiklerini, dolayısıyla huzurdaki davanın reddi ile müvekkil lehine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, sonuç olarak davanın reddine, lehimize %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı takdir edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Yıldırım Vergi Dairesi Müdürlüğü, Küçükçekmece …İcra Dairesi, Bursa Sanayi ve Ticaret Odası, Beşiktaş ….Noterliği, Bağcılar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden gelen müzekkere cevapları dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişiler … ve … tarafından mahkememize sunulan 20/12/2021 tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle;Davacı tarafın dava konusu döneme ait 2020 hesap yılı defterlerinin e-defter olarak 6102 sayılı Yeni TTK’nun 64/3 maddesi uyarınca ve usulüne uygun tutulduğu, envanter defterinin noter açılış onayının süresinde yapıldığı, beratlarının mali mühürlerinin tamamının süresinde alındığı, davacı taraf defterlerinin sahibi lehine delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafın incelenen ticari defterlerine göre kayden takip ve dava tarihi itibariyle ile davacı tarafın defter ve belgelinde, davacı tarafın davalı taraftan 2.058 Euro (Kur:7.6995×2058=15.846.00 TL)taraflar arasında ticari temel ilişkinin ikrar edildiği, davacının sözleşmeye ek işler için düzenlediği 6.592 EURO fatura tutarının 2.058 Euro kısmının davalı … kabul edilmediği ve davacının da bu kabul edilmeyen kısım için düzenlenen iade faturasını itirazsız kayıtlarına aldığı, böylece hesabın kapanması gerektiği, bundan sonra davacının tekrardan 2.058 Euro fatura düzenlemesi bakımından aralarında yeni bir mutabakat veya sözleşme ya da yeni iş görme iddiasının olmadığı, düzenlenen bu faturadan tek yanlı olarak alacaklı olamayacağının değerlendirildiği görüş ve kanaati ile heyet raporu sunmuşlardır.
Bilirkişi … , … ve …. tarafından mahkememize sunulan 15/08/2022 tarihli bilirkişi heyet ekraporunda özetle;Davalının 13 adet dava dışı firmaya stant kurulumu yapılmasına yönelik taahüdü bulunduğu, stant kurulum işlerinin çok kısıtlı süreçlerde çoğunlukla 2-3 gün tamamlanması gerektiği, fuar etkinliğinin yalnızca belli bir tarih aralığında gerçekleşmesinin gerekliliği bu süreye ekstra bir süre eklenemeyeceğiher katılımcının fuar organizasyonundaki kural ve kaidelere uyması gereklilikleri göz önüne alındığında, davalının dava dışı firmalara vermiş olduğu taahhüdü tamamlamak adına gerekli sorumluluğu yerine getirmekle mükellef olduğu, ayrıca davacı ile davalı arasındaki anlaşma gereği ise davacının da; boş ambalajların elleçlenmesi ve depolanması (48 euro beher m3) min 3 cbm fatura edilir, dolu ambalajların elleçlenmesi ve depolanması (65 euro beher m3) min 3 cbm fatura edilir. Montaj ve demontaj işlemleri için talep edilebilecek ekipman ücretlerinin 3 tonluk forklift:175 euro/beher saat&5 tonluk forklift: 195 euro/beher saat&8 tonluk forklift: 225 euro/beher saat, Transpalet:50 euro/beher saat, Vasıfsız işçi 50 euro/beher saat-beher işçi minimum 2 saat fatura edilir, gibi hizmetleri vermekle mükellef olduğu, bu hizmetlerin davacı tarafından verilmemesi halinde kısıtlı sürede yurt dışında kurulum yapan davalı firmayı zora sokabileceği, teknik açıdan değerlendirilebileceği, iş emirlerinin bir kısmının imzalı bir kısmı imzasız olduğu, bu imzaların geçerliliği, işin yapılıp yapılmadığına dair kanaatin mahkemeye ait olduğu bununla beraber sunulan iş emirlerinin almanca olduğu, sözlük yardımıyla çevirileri yapılmak sureti ile talep ile bağdaştırılarak hesaplama yoluna gidildiği, mahkemenin gerekli görmesi halinde söz konusu iş emirlerinin yeminli tercüman tarafından çevrilmesi ile değerlendirmenin tekrar ele alınabileceği, hesaplanan bedelin mahkemenin uygun görmesi halinde talep edilebilecek tutarın 7.711.15 Euro (imzalı), 2.217,92 Euro (imzasız), taleple bağlılık ilkesi gereği ek işler için talep edilen meblağ olan 6.592 Euro bedelin imzalı iş emirleri üzerinden yapılan hesaplamaların içinde kaldığının da göz önüne alındığında mahkemenin uygun görmesi halinde ek işler için 6.592 Eur talep edilebileceği, kök rapora vaki itirazların mahkemece gözetilmesi gereken inceleme ve değerlendirme hususlarında olduğu, iade faturasının kabul edilmesi veya edilmemesi hususunda değerlendirme ile kanaate ulaşmakta mahkemenin takdiri olduğu, mahkeme değerlendirmesine göre davacı alacağının 6.592 Euro fatura tutarında veya iade faturası mutabakata dayandığı varsayımında, (6.592-2.058=)4.534,00 Euro tutarında kabul edilebileceği, hukuki niteleme, takdir ve değerlendirme hususunda tek yetkili mahkemeye ait olduğu hususunda heyet raporu sunmuşlardır.
Uyuşmazlığın çözümü için ispatın hukukî niteliği üzerinde de durmakta fayda bulunmaktadır.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) “ispat yükü” başlıklı 6. maddesinde; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü tutulmuştur.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190. maddesi “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.
(2) Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir” şeklindedir.
Her somut olaydaki maddi vakıaya göre lehine hak çıkaran taraf ve ispat yükü şekilleneceğinden, maddî hukuk kuralına ilişkin bu vakıaların doğru ve net bir şekilde belirlenerek ortaya konulması gerekmektedir. Maddede aksine düzenleme olmadıkça ibaresi eklendiğinden, kanunda ispat yükü ile ilgili özel bir düzenlemeye yer verildiğinde, ispat yükü genel kurala göre değil de kanunda belirtilen özel düzenlemeye göre belirlenecektir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu taşıma sözleşmesine istinaden düzenlenen fatura nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmakta olup uyuşmazlığın çözümü bakımından dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş öncelikle burada tespiti gereken hususu ispat konusunda olup, davacı iddiasını ispat yükü altında olup düzenlenen rapor dosyadaki tüm delillerle beraber dikkate alındığında, alacağa konu faturaların içeriklerinin de incelenmiş olduğu ek rapordaki iş emirlerinin bir kısmının imzasız olması, davalının davacının göndermiş olduğu alacak bakiye iddiası ile düzenlediği faturayı kabul etmeyip iade ettiği yönündeki tespit, davacının bu faturayı iş görme faturası olarak değil, hesaplama amaçlı düzenlendiği yönündeki tespitte dikkate alındığında davacının icra dosyasında takibe konu ettiği 2.058,00-TL lik fatura nedeni ile alacaklı olduğunu ispat edemediği, her ne kadar ek raporda 4.534,00-TL lik alacağının olduğunun kabulü gerektiğinden bahsedilmiş ise de davanın itirazın iptali davası olması ve icra takibindeki alacak ile sınırlı olarak inceleme yapılabileceği ve davacının da takibe konu ettiği bu fatura alacağını ispat edememesi karşısında ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 179,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 191,39 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 11,49 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/02/2023

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”