Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/389 E. 2021/1015 K. 05.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/389 Esas
KARAR NO : 2021/1015

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 20/01/2021
KARAR TARİHİ : 05/11/2021
K.YAZIM TARİHİ : 23/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigortalısı tarafından sigorta ettirilen iş yerinin 26/09/2019 tarihinde davalı tarafından kullanılan dairenin su tesisatının patlaması sonucu sigortalı iş yerinin temizleme ve depo bölümüne yoğun şekilde su geldiğini ve iş yerindeki araçlarda ve eşyalarda zarar meydana geldiğini, müvekkilinin sigortalısının uğradığı zararı karşıladığını, müvekkilinin ödediği meblağı rücu hakkının bulunduğunu, bu yapılan ödemenin rücu edilmesi maksadıyla davalı borçlu aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı borçluya 14.02.2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı tarafından 18.02.2020 tarihinde borca itiraz edildiğini, haksız itiraz nedeniyle takibin durduğunu, haksız yapılan itirazın iptali ile %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sigortalısının yaşamış olduğu maddi zarar nedeni ile müvekkiline rücu etme hakkının olmadığını, davanın kötü niyetli olarak açıldığını, müvekkilinin kendi kusurundan veya ihmalinden veya kendi su tesisatının patlamasından kaynaklanan bir olay olmadığını, binadaki ortak su tesisatının patlamasından kaynaklandığını, zarar varsa bu zarardan binadaki tüm maliklerin payı oranında sorumlu olması gerektiğini, müvekkilinin binada kiracı olduğunu, binanın yaklaşık 50 yıllık bir bina olduğunu ve tamir edilmemesinden kaynaklandığını, talep edilen miktarın fahiş olduğunu, davacı … şirketinin yaşanan hadisenin poliçe teminatı kapsamında olmamasına rağmen sigorta ettirene ödendiğini, bu nedenle davanın reddine ve %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Davacı vekili Av…. tarafından 27/10/2021 havale tarihli feragat dilekçesinin UYAP sistemi üzerinden sunulmuş olduğu görüldü.
HMK’nın 307. maddesine göre; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
HMK’nın 309. maddesine göre; “Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.(4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. “
HMK’nın 310. maddesine göre; “Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. “
HMK’nın 311. maddesine göre; “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Davadan feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Davadan feragat, davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için feragatin mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur. Somut olayda, davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nın 307-312. maddeleri gereğince davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2- Feragat beyanı davanın ilk celsesinden sonra bildirildiğinden Harçlar Kanunu’nun 22. maddesi uyarınca alınması gereken 39,52 TL harcın peşin yatırılan 89,67 TL peşin harçtan mahsubu ile 50,15 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davalı tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunulmadığından davalı lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yokluğunda dosya üzerinde karar verildi. 05/11/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı