Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/379 E. 2022/360 K. 05.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/379 Esas
KARAR NO : 2022/360

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2021
KARAR TARİHİ : 05/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 11/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firmanın ticari ilişkisi sonlanmış olup buna müteakip müvekkili firmanın davalı firmadan cari hesap alacağı olduğunun anlaşıldığını, Hizmet bedeli olarak kararlaştırıları tutarın 7.196,11 TL olup, davalı firmaya verilen çekin 10.000 TL bedelli olduğunu, ilgili çekin seri numarasının ….. olup, ilgili çek fotokopisi ekte sunulduğunu, İlgili çek …BANK’a ait olup, …BANK’a müzekkere yazılarak çeki kimin tahsil ettiğinin sorulmasını talep ettiklerini, ilgili firmanın çeki tahsil ettikten sonra müvekkili firmaya hizmet bedelinden arta kalan kısmını ödemediğini, müvekkili firmanın, ticari defterlerine göre 2.903,89 TL cari hesap alacağının mevcut olduğunun anlaşıldığını, cari hesap alacağının tahsili amacıyla da davalı firmaya Büyükçekmece .. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyası ile cari hesap alacağına dayalı ilamsız takip başlatıldığı belirterek; itirazın iptaline; müvekkili alacağınır likit olması hasebiyle davalı aleyhine %20’deri az olmamak koşuluyla icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın, icra dosyasına takip dayanağı herharıgi bir evrak (cari hesap dökümü, fatura, çek vs) sunmadığını, ancak dava dilekçesinde bir kısım fatura ve 10.000 TL bedelli bir çekten bahsettiğini, oysa davada dayanılan vakıalar ile takip talebinin dayanağının farklı olmasının mümkün olmadığını, Yargıtay içtihatlarına göre; İtirazın iptali davasının, ilamsız icra takibine vaki itirazın iptaline münhasır olarak açılabilen ve takiple sıkı sıkıya bağlı olan bir dava türü olduğunu, takip talebine dayanak alacak sebebinden farklı bir nedenle itirazın iptali istenemeyeceğini, Müvekkili şirketin ticari kayıtlarına göre müvekkili şirketin borçlu değil davacı şirketten alacaklı olduğunu, davacı şirketin taraflar arasındaki ticari ilişki gereği ödemesi gereken tutarı ödemediğini, müvekkili şirketin alacak ve dava haklarının saklı olduğunu, davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen çekin barçlu şirkete teslim edildiğini ve bu çekin taraflar arasındaki cari hesaba istinaden verildiği iddiasını kabul etmediklerini, davacı tarafından çek teslimine ilişkin hiçbir bilgi ve de sunulmadığını belirterek davanın reddini talep etmislerdir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 2.803,89 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine cari hesap dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 09/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 12/02/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 10/01/2022 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Taraflar arasında akdedilmiş herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanılmadığı, Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, Davalı tarafça incelemeye yasal defter ve belgeleri ibraz edilmediği, bu nedenle dava konusu olaylar yönünden davalı yasal defter kayıtları üzerinde herhangi bir tespitin yapılamadığı, davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 2.803,89 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, davalı tarafça davacı adına düzenlenen 09.01.2020 tarih ve 7.196,11 TL tutarındaki faturaya karşılık davacı tarafça davalıya verilen 10.000 TL tutarırıdaki çekin davalı tarafça ciro edilmek suretiyle … şirketine verildiği ve çekin de bu şirket tarafından tahsil edildiği görülüğünden davacı tarafça davalıya fazladan (10.000 – 7.196,11 = 2.803,89 TL) ödendiği belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmesine rağmen yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde defterleri ibraz etmemesi nedeni ile sadece davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmış olup yapılan inceleme sonunda düzenlenen 10/01/2022 tarihli raporda; davalı tarafça davacı adına düzenlenen 09.01.2020 tarih ve 7.196,11 TL tutarındaki faturaya karşılık davacının davalıya 10.000 TL tutarırıdaki çeki verdiği; söz konusu çekin davalı tarafça ciro edilmek suretiyle …. şirketine verildiği ve çekin de bu şirket tarafından tahsil edildiği, davacı tarafça davalıya fazladan (10.000 – 7.196,11 = 2.803,89 TL) ödendiği; davacının fazla ödenen bedel tutarı kadar davalıdan alacaklı olduğu belirtilmiştir. Davalıya yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalının belirlenen inceleme gününde ticari defter ve kayıtlarını mahkememizde hazır bulundurmaması ve yerinde inceleme de talep etmemesi nedeni ile HMK’nın 222/3. maddesi uyarınca davalının ticari defter ve belgelerindeki kayıtların davacının ticari defter ve belgelerindeki kayıtlar ile uyumlu olduğu kabul edilerek açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 2.803,89 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 560,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 191,53 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 132,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 61,30 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.061,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1-2. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 2.803,89 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekilinin yokluğunda davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim ….
e-imzalı