Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/373 E. 2021/813 K. 29.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/373
KARAR NO : 2021/813

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 13/06/2016
KARAR TARİHİ : 29/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2021
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile 26/01/2016 tarihli kaza nedeniyle davacı …kendi adına asaleten …ve … adına velayeten … plakalı aracın sigorta şirketi olan davalı … Sigorta Genel Müdürlüğü aleyhine, trafik kazası nedeniyle oluşan destekten yoksun kalma zararından dolayı fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak üzere şimdilik …için 42.414,15 TL, …için 10.145,25 TL ve … için 10.848,24 TL olmak üzere toplam 63.406,64 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı …. Tur. İnş. Gıda Kırt. Tem. Hiz. San. Ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesi ile Huzurda bulunan hukuki uyuşmazlığın ölümlü trafik kazasına dayandığını, manevi tazminat talepli açılmış olan dava ile sigorta şirketine karşı açılmış olan destekten yoksun kalma tazminatı talebinin tarafları ve konusunun farklı olması gerekçesiyle birleştirilmesinin mümkün olmadığını, kazaya karışan aracın müvekkili şirket tarafından 01.01.2016 tarihli oto kira sözleşmesi ile 2 yıllığına … Ortaklığı’na kiralanmış olduğundan hukuken sorumlu tutulamayacağından ötürü husumet itirazında bulunduklarını, …’nın kusurunun %100 olarak tespit edildiğini ve kusurun tamamı müteveffaya ait olduğundan manevi tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine açılan manevi tazminat talepli dava öncelikle destekten yoksun kalmayı kapsamadığı ve kazaya karışan … plakalı aracın başka şirketlere kiralamış olduğundan araç üzerinde işleten sıfatı bulunmadığını ve kazada zarar görenin ağır kusuru nedeniyle işletenin sorumluluğundan bahsedilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile manevi tazminat talebinin bölünemez olmasından ötürü kısmi yahut belirsiz alacak davası şeklinde ikame edilmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunmadığını, ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Mahkememizin iş bu esas sayılı dava dosyasının … Esas numarası ile dava açıldığı, 22.12.2017 tarihinde birleştirme kararı verilerek mahkememizin .. Esas Sayılı dosyası ile birleştirildiği, esas dosyada davacının davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talebinin sulh olmalarından kaynaklı feragat ettiği anlaşılmakla, mahkememiz dosyası ile birleşen … Esas, … Karar Sayılı dosyasının Mahkememizin … Esas sayılı dosyasından tefrikine karar verilmiştir.
Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası UYAP kayıtları dosyamız arasına alınmıştır.
Küçükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası içerisine sunulan 30.06.2017 tarihli Trafik Bilirkişisi raporunda yaya müteveffanın 1. Derecede tam kusurlu, … Plakalı aracın sürücüsünün kusuru olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasında kusur oranın belirlenmesi amacı ile dosya bilrkişiye tevdi edilmiş 22.05.2017 tarihinde düzenlenen raporda yaya müteveffanın %90 kusurlu, … Plakalı aracın sürücüsünün %10 kusuru olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya sunulan 23/10/2020 tarihli ATK tarafından düzenlenen raporda davalı sürücü ….’ ın kusursuz olduğu, Müteveffa yaya …’ ın %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Açılan dava haksız fiil nedeni ile manevi tazminat davası olarak nitelendirilmiştir.
Haksız fiilin TBK çerçevesinde yapılan tanımına göre haksız fiilden bahsedebilmek için 5 unsurun bulunması gerekmektedir. Bunlar; fiil, zarar, illiyet bağı, zarar, kusur ve hukuka aykırılıktır.
Kusur, hukuk düzenin hoş görmediği, kınadığı davranış biçimi olarak tanımlanabilir. Haksız fiil sorumluluğu esas itibariyle kusur sorumluluğu olduğu için haksız fiilden dolayı sorumlu olabilmek için kusurun bulunması şarttır. Bir kimsenin kusurlu sayılabilmesi için ilk olarak davranışının aynı şartlar içinde bulunan makul, dürüst ve orta zekâlı üçüncü kişinin davranışından sapmış olması gerekmektedir. İkinci olarak da bu davranışın zarar veren kişiye isnat edilebilmesi gerekmektedir. Kusur kasıt ya da ihmal şeklinde ortaya çıkabilir. Kast, kişinin söz konusu hukuka aykırı davranışını bilerek ve isteyerek yapmasıdır. İhmal ise, kişinin zararlı sonucu istememesine rağmen bunun gerçekleşmemesi için gerekli dikkat ve özeni göstermemesidir. Ağır ihmalde herkesin gösterebileceği dikkat ve özen gösterilmemişken; hafif ihmalde ise tedbirli ve dikkatli kimselerin gösterebilecekleri dikkat ve özen gösterilmemiştir. Haksız fiilin meydana gelmesi bakımından kusurun derecesi önemli değildir. Ancak kusurun ağırlığı ya da hafifliği tazminatın belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Kusuru ispat yükümlülüğü, haksız fiil sorumluluğunda zarar görene düşer. Nitekim TBK. m. 50/I’e göre “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır”. Ancak bazı istisnai durumlarda zarar veren hakkında kusur karinesi mevcut olabilir. Bu takdirde, kusuru ispat yükümlülüğü ters döner ve zarar veren kusursuz olduğunu ispat etmek durumunda kalır.
Tarafların iddiaları, gelen yazı cevapları, aldırılan adli tıp raporu, trafik bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyuşmazlığın 27/01/2016 tarihinde davacı murisinin karşıdan karşıya geçerken davalı idaresindeki … plakalı aracın çarpması nedeni ile meydana gelen kaza nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatından feragat edilmesi nedeni ile yalızca manevi tazminat talebinden ibaret olduğu, dava konusu kazaya ilişkin kusur oranının tespiti için mahkememizce bilirkişi incelemesi ile ceza dosyasında alınan kusur raporlarındaki çelişki nedeni ile dosyanın Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderildiği, aldırılan 23/10/2020 tarihli raporunda tespit edilmiş olduğu üzere davaya konu edilen kazanın oluşumunda davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının murisinin %100 kusurlu olduğu, Küçükçekmece …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasında aldırılan 30.06.2017 tarihli raporda da müteveffanın tam kusurlu olduğu, davalının kusurlu olmadığı tespit edilmiş olup her iki raporunda uyumlu olduğu anlaşılmakla davacının itirazları dikkate alınmaksızın raporlardaki kusur oranları dikkate alınarak davacılar tarafından açılan iş bu davanın reddine karar verip aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.29/09/2021

Katip …
E-imza

Hakim ..
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”