Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/365 E. 2022/714 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/365 Esas
KARAR NO : 2022/714

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/02/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 18/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete EMTİA BLOK ABONMAN POLİÇSİ ile sigortalı …. iplik AŞ ye ait emtia 01/04/2019 tarihinde …’e ait … plakalı çekici ve …. plakalı römorkun bağlı olduğu tır ile taşıyıcı firma sorumluluğunda yapılan nakliye sonucunda teslim edilmediğini ve çalındığını, meydana gelen hasar sonucu sigortalıya 40.650,00 TL tazminat ödemesi yapıldığını, kaza nedeni ile sigortalı …. İplik A.Ş.’de 40.650,00 TL hasar meydana geldiğini, bu bedel müvekkil şirket tarafından sigortalısına ödendiğini, sigortalıya ödenen bedelden kazada sorumlu durumda bulunanlara rücu etme zorunluluğu doğduğunu, bu sebeplerle Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına borçlu tarafından yapılan itiraz haksız olduğundan itirazın iptaline , takibin devamına karar verilmesini , yargılama giderleri ve vekalet ücretinin ise davalı borçluya yüklenmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; açılan bu davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu,
davacı ile sigortalısı arasında yapılan sigorta sözleşmesinin söz konusu olay gerçekleştikten
sonra yapıldığını, bu nedenle aralarında sözleşme ilişkisi teminat altına alınan olaydan sonra
gerçekleştiği için davacının ödeme yapmak zorunda olmamasına rağmen bu ödemeyi
yaptığını, söz konusu ürünlerin müvekkili şirket bünyesinden 30.03.2019 tarihinde yola
çıktığını ve İstanbul’a yani sigortalı … İplik A.Ş. adresine 01.04.2019 tarihinde vardığını,
söz konusu sigorta poliçesinin de bu tarihte tanzim edildiğini, yani saatler sonra
sigorta sözleşmesinin yapıldığını, dolayısıyla davacının bu bedeli ödemek zorunda olmadığı
halde ödediğini, TK m. 1421 gereği, aksine sözleşme yoksa, sigortacının sorumluluğunun
primin veya ilk taksidinin ödenmesiyle başlayacağını, bu nedenle yapılan sözleşme gereği
ödemenin yapıldığı dekont veya fişin, faturanın davacı tarafça dosyaya sunulmasının
gerektiğini, taraflar arasında yapılan sözleşme ile ödeme belgelerinin dosyaya sunulmasını
talep ettiklerini, davacının dava dilekçesinde bir kısım yerlerde kaza bir kısım yerlerde ise çalınma ile
hasarın meydana geldiğini ifade ettiğini, öncelikle söz konusu malların çalındığını, bu
çalınma olayında müvekkilinin bir kusuru olmayıp rücu şartlarının da oluşmadığını, müvekkili
şirket çalışanının zamanında söz konusu ürünleri dava dışı sigortalı … İplik A.Ş.
adresine teslime hazır şekilde ulaştırdığını ancak bu şirketçe bu malların tesliminin
bekletildiğini ve müvekkili şirket çalışanının sigortalı adresine alınmayarak adres dışında
bekletildiğini, bu şekilde olayın meydana geldiğini ve gerekli mercilere şikayetlerin
yapıldığını, dolayısıyla müvekkilinin bir kusuru olmayıp davacının müşterisinin uhdesinde ve
davranışları nedeniyle bu olayın meydana geldiğini, şirket çalışanını tanık olarak
dinlettiklerinde olayın doğruluğunun anlaşılacağını, yukarıda arz ve izah ettikleri hususlara binaen açılan davanın reddinin gerektiğini, haksız ve kötü niyetli
olarak açılan iş bu davanın reddine, takipte kötü niyetli olan davacı aleyhine %20’den
aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile
ücreti vekaletin karşı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E., … K. ve 23/02/2021 tarihli görevsizlik kararının istinaf incelemesinden geçmeden kesinleştiği, davacının talebi doğrultusunda asliye hukuk mahkemesinin görevsizlik kararı uyarınca dosyanın mahkememiz esasına kaydının yapıldığı görüldü.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 04/04/2022 tarihli bilirkişiler Tekstil Mühendisi …ve Güvenlik Uzmanı … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda;
Davacının dava dışı sigortalısına ait ipliklerin bulunduğu … çekici plakalı ve
… römork plakalı tır, … Mahallesi … Caddesi
No:52 Esenyurt/İstanbul adresinde bulunan dava dışı … Tekstil ve Kumaşçılık
İmalat Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. ne teslim edilmeden önce, tır sürücüsü ….’in kontrol ve himayesinde olduğu esnada, ipliklerin çalınmasının
önlenmesine yönelik gerekli güvenlik tedbirleri alınmadan tır ve tıra bağlı dorsenin
güvenli olmayan yere park edilerek hırsızlık olayının meydana gelmesine sebebiyet verildiği; davacı … şirketinin sigortalısına ait ipliklerin davalı sorumluluğunda taşınması
Esnasında 41 çuval 2.322,85 kg iplik çalındığı, çalınan ipliklerin rayiç değerinin
40.649,88 TL olduğu, oluşan zararın da 40.649,88 TL olduğu, davacının sigortalısının
zararını 40.650 TL olarak ödediği ve sigortalısından imzalı ibraname ve temlikname aldığı kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava dışı davacı sigortalısına ait ipliklerin bulunduğu … çekici plakalı ve
… römork plakalı tırda meydana gelen hırsızlık neticesinde 01/04/2019 tarihinde tırda bulunan emtiaların çalındığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı tarafından davalının hırsızlık olayının meydana gelmesinde kusurlu olduğu iddiası ile sigortalısına hasar bedeli olarak ödenen tutarın rücuen tazmini istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesinde dava dışı davacının sigortalısına ait emtianın dava dışı … Tekstil’e teslim edilmek üzere davalı tarafından taşındığı; davalının malların teslimi için alıcının işyeri önünde beklemeye başladığı ve sabaha karşı hırsızlık olayının meydana geldiği; emtianın henüz mesainin başlamadığı zaman diliminde davalının kontrol ve himayesindeyken hırsızlığa konu olduğu; hırsızlık olayının meydana geldiği yere yakın birden fazla tır parkı olmasına rağmen davalının sessiz ve güvenlik yönünden kontrol edilmesi mümkün olmayan cadde üzerine hiçbir güvenlik önlemi almadan park etmesi nedeni ile hırsızlık olayının meydana gelmesine sebebiyet verdiği; davacının sigortalısına ödediği bedelin kadri maruf olduğu belirtilmiştir. Her ne kadar davalı vekili tarafından sigorta poliçesinin hırsızlık olayından sonra yapıldığı iddia edilmiş ise de dosyada mübrez “Emtia Blok Abonman Poliçesi”nin incelenmesinde poliçenin başlangıç tarihinin 15/01/2019 olduğu ve 365 gün süre için düzenlendiği; rizikonun sigortalılık süresi içerisinde gerçekleştiği anlaşıldığından davalının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Davacı tarafından dava dilekçesi ile davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın asıl alacak ve ferileri için iptaline karar verilmesi talep edilmiş olup yargılama sırasında takip öncesi faiz talebi harçlandırılmıştır. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulü ile davalının asıl alacak bakımından icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline; (Gün*Faiz Oranı*Para Miktarı/36500) faiz formülü ile sigortalısına ödeme tarihi olan 20/06/2019 tarihi ile icra takibinin başlatıldığı tarih olan 30/06/2020 tarihi arasındaki 376 gün için yıllık %9 üzerinden hesaplanan 3.768,76 TL işlemiş yasal faiz bakımından da davalının itirazının iptaline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 40.650,00 TL asıl alacak, 3.768,76 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 44.418,76 TL alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere değişen oranlarda yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 3.034,25 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 537,12 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 2.497,13 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından sarf olunan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 101,25 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.101,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 537,12 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 6.574,44 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı