Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/359 E. 2022/1247 K. 20.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/359 Esas
KARAR NO : 2022/1247

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/04/2021
KARAR TARİHİ : 20/12/2022
K.YAZIM TARİHİ : 17/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı müvekkili ile davalı şirket arasında ticari ilişkinin olduğunu, davacı müvekkili, davalı tarafa iş yapmış ve yapmış olduğu işin bedeli davalı tarafından ödenmemiş olduğundan bakiyenin/cari bedelin Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …..Esas sayılı dasyası ile takibe konulduğunu, davalı taraf borcu bulunmasına rağmen haksız ve kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğinden takibin durduğunu, Davacı müvekkilinin takibe konu fatura alacakları tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olmasına rağmen davalı tarafın, davacı müvekkilinin alacağını geciktirmek için davaya konu icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davalının itirazı haksız va kötü niyetli olduğundan davalının tirazının iptali ile takibin devamına karar verilmesinin gerektiğini, belirterek, müvekkili tarafça açıklamış oldukları sebeplerden dolayı haklı davalarının kabulü ile Davalı borçlunun haksız ve kötü niyetl itirazının iptaline, Büyükçekmece ….. lera Müdürlüğü’nün …..Esas sayılı icra takibinin deyamına, Takip miklarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacı müvekkile ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde müvekkili ….. Limited Şirketi aleyhine Büyükçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …..E. Sayılı dosyası üzerinden İcra takibine girişilmiş olup işbu icra dosyasına yapmış oldukları itiraz ile müvekkilinin açıkça böyle bir borcu olmadığını belirtmiş bulunduklarını, Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. icra dosyasına konu borca itirazlarının üzerine davacı-alacaklı tarafından açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının da mesnetsiz, usule ve yasaya aykırı olduğundan reddinin gerektiğini, Müvekkilinin, …. Ltd. ile …. Ticaret Ltd. Şti.’ne satışını yapacağı bir kısım siparişlerin imalatı için davacı …. San. Tic. Ltd. Şti. İle anlaştığını, ancak söz konusu siparişler davacı tarafından ayıplı olarak üretilerek müvekkiline teslim edilmiş olduğundan müvekkilinin bu ayıptan kaynaklı zararının meydana gelmiş olup müvekkilinin, davacı tarafından üretimi yapılan …, …, …. nolu siparişlerin ayıplı üretilmesinden kaynaklanan bu zararlara ilişkin olarak davacıya …. No’lu, 25/12/2020 tarihli reklamasyon faturası kestiğini, davacının Büyükçekmece …. Noterliği’nin …. yevmiye numaralı, 29/12/2020 tarihli ihtarnamesi ile bu reklamasyon faturasına haksız ve hukuka aykırı bir şekilde itiraz ettiğini ve akabinde de iş bu davaya konu icra takibini başlattığını, müvekkilinin zararının aslen bu reklamasyon faturasındaki tutardan çok daha fazla okluğunu, Davacıdan alınarak …. Limited Şirketi’ne teslimi yapılan …nolu siparişin üretiminin yanlış yapılmış olup yeniden üretim yapılabilmesi için iplik ve diğer ham maddelerin müvekkili tarafından davacıya teslim edildiğini, davacı tarafından bu siparişlere ilişkin olarak yeniden üretim yapıldığını ve müvekkiline … No’lu 20/11/2020 tarihli işçilik faturası kesildiğini, müvekkilinin. ayıplı olarak üretilen ilk Matların nakliyesi ile bu ayıplı malların yerine yenisinin üretilebilmesi için müvekkili tarafından temini sağlanan iplik, ham maddede ve diğer giderlerden kaynaklı zararının meydana geldiğini, Müvekkilinin diğer bir müşterisi olan … Tekstil Ticaret Limited Şirketi’nin, müvekkilinden ihracat kayıtlı olarak aldığı ürünlerin satışını yurt dışına yaptığını, davacıdan alınarak ihracat kayıtlı olarak …. Tekstil Ticaret Limited Şirketi’ne teslim edilen …. nolu siparişlerin firmanın kalite kontrol ekipleri tarafından incelenmesi akabinde söz konusu siparişlerin marka yazılarında üretim halası olması, yanlış renkte ve ölçüde üretilmesi nedeniyle ayıplı okluğunun mail yoluyla müvekkiline bildirildiğini, ürünlerin niteliğini gösteren spec olmasına rağmen davacı tarafından iş bu niteliklere aykırı olarak üretilen ayıplı mallar dolayısı ile … Limited Şirketi tarafından sonraki faturadan düşülmek kaydıyla 73.249,92 £ tutarında iade faturası kesildiğini ve ürünlerin tamamının müvekkiline zorunlu olarak iade edildiğini, Yine müvekkilinin …. Limited Şirketi’ne Şirketi’ne teslimini yaptığı … nolu siparişlerin firmanın kalite kontrol ekipleri tarafından incelenmesi neticesinde malların olması gerekenden kısa üretilmiş olması ve yazısında yapılan hatalar nedeniyle ayıplı olduğunun mail yoluyla müvekkiline bildirikliğini, ürünlerin niteliğini gösteren spec olmasına rağmen davacı tarafından iş bu niteliklere aykırı olarak üretilen ayıplı mallar dolayısı ile …. Limited Şirketi tarafından sonraki faturaları düşülmek kaydıyla 15.308.80 £ tutarında iade faturası kesildiğini ve ürünlerin tamamının müvekkiline zorunlu olarak iade edildiğini. belirterek, müvekkili tarafça açıkladıkları ve Sayın Mahkemenizce re’sen nazara alınacak nedenlerle; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun surette ikame edilmiş itirazın iptali davasının reddine, haksız ve kötü niyetli olan davacı alacaklı hakkında takip konusu alacağın 4020’sinden az olmamak üzere Kötü Niyet Tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …..Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 11.486,57 TL asıl alacak üzerinden borçlu aleyhine cari hesap dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 12/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 17/02/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 05/09/2022 tarihli Mali Müşavir … ve Tekstil Mühendisi ….. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davalı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulmadığı, davalı tarafından dosyaya sunulan müşterisiyle yapmış olduğu e-mail yazışmaları, çorap fotoğrafları ve faturalara bakılarak davacının imal ettiği çorapların ayıplı olduğu ve davacının kusuruyla ayıplı hale geldiği sonucuna varılamayacağı, davacımın imal etmiş olduğu çorapların ayıplı olduğunu gösteren tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu da dosyaya sunulmadığından davalının ayıp iddiasının ispata muhtaç olduğu, Davalının davacıya ayıp ihbarında bulunduğunu gösteren herhangi bir delilin dosyaya sunulmadığı, Davacının ticari defterlerine göre; takip tarihi (03.02.2021) itibariyle davacının davalıdan 11,486,57 TL alacaklı olduğu, Davalının ticari defterlerine göre; takip tarihi (03,02.2021) itibariyle davalının davacıdan 14.291,73 TL alacaklı olduğu, Takip tarihi itibari e taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 25.778,30 TL (11,486,57 TL * 14.291,73 TL) olduğu, farkın davalı tarafından cevap dilekçesinde bahsedilen 25.12.2020 tarihli ….. nolu faturadan kaynaklı olduğu, mezkur fatura kapsamında heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından yapılan değerlendirmeye göre davalı yanca ayıplı olduğu İddia edilen ürün incelemeye sunulmadığından taraflar arasındaki cari hesap farkına neden olan davalı yanca düzenlenen reklamasyon alış iade faturasının davalının ispatına muhtaç olduğundan hesaplama dışı bırakılması gerektiği, takip tarihi itibariyle davacımın davalıdan 11.486,57 TL alacaklı olduğu kanaatine varılmıştır.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının cari alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri ile ayıplı olduğu iddia edilen ürünler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup davalı tarafından ayıplı olduğu iddia edilen ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulamaması nedeni ile sadece tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmıştır. Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda; davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11,486,57 TL alacaklı olduğu; davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıdan 14.291,73 TL alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 25.778,30 TL (11,486,57 TL + 14.291,73 TL) olduğu, farkın davalı tarafından cevap dilekçesinde bahsedilen 25.12.2020 tarihli ….. nolu faturadan kaynaklı olduğu, mezkur fatura kapsamında heyetimiz teknik bilirkişisi tarafından yapılan değerlendirmeye göre davalı yanca ayıplı olduğu iddia edilen ürünler incelemeye sunulmadığından taraflar arasındaki cari hesap farkına neden olan davalı yanca düzenlenen reklamasyon alış iade faturasının davalının ispatına muhtaç olduğundan hesaplama dışı bırakılması gerektiği, açıklanan nedenlerle takip tarihi itibariyle davacının davalıdan 11.486,57 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Davalı tarafından bir kısım ürünlerin ayıplı olarak üretildiği iddia edilmiş olmasına rağmen ürünlerin satılmış olması nedeni ile söz konusu ürünlerin bilirkişi incelemesine sunulamadığı iddia edilmiş ise de dosyaya sunulan fotoğraflar ile bir kısım yazışmaların ve bir kısım reklamasyon faturalarının dava konusu ürünlerin ayıplı olarak üretildiği iddiasının ispatı bakımından yeterli olmaması ve ürünlerin ayıplı olarak üretildiği iddiasının tanıkla ispatının mümkün olmaması nedeni ile davalının ayıp iddiasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Her ne kadar yerleşik yargıtay kararlarında ayıp ihbarının süresi içerisinde yapıldığının tanık dahil her türlü delille ispatlanabileceği kabul edilmiş ise de davalı taraça ürünlerin ayıplı olarak üretildiği ispat edilemediğinden salt ayıp ihbarı bakımından tanıkların dinlenilmesinin davanın esasına etkili olmayacağı kanaati ile davalının tanık dinletme talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı vekili tarafından cevap dilekçesinde delilleri arasında yemin delilini belirtilmiş olması nedeni ile ayıp iddiasının ispatı bakımından mahkememizce yemin delili hatırlatılmış olup dava tarafça verilen kesin süre içerisinde yemin deliline dayanılmamıştır. Açıklanan nedenlerle açılan davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 2.297,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davacının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …..E. sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 11.486,57 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 2.297,31 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 784,65 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 138,74 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 645,91 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından sarf olunan (2.000,00 TL bilirkişi ücreti + 380,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.380,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 138,74 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı