Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/348 E. 2021/1247 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/348 Esas
KARAR NO : 2021/1247

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 13/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 28/01/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07.04.2019 tarihinde davacı ….. Sigorta A.Ş.’nin ZMSS sigortalısı ….. plakalı araç ile davalıya ait ….. plakalı aracın çarpışması sonucu meydana gelen kazada STK tarafından davalının %100 kusurlu sayıldığı anlaşılmakla, davacı müvekkili şirketin davalı …..’a tazminat ödemesini gerektirecek bir durum yok iken kendini borçlu zannederek ödeme yaptığını ve yapmaması gerektiğini STK tarafından yargılamada alınan bilirkişi raporu ile öğrendiğin, davalının bu ödeme ile sebepsiz zenginleşmiş olduğunu; davalının haklı bir sebebe dayanmayan ediminin geri alınması gerektiği, davacı müvekkil şirket tarafından ödenen 5.799,61 TL sigorta tazminatı ve fer’ilerinin tazmini için davalı/borçlu aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. sayılı dosyası ile yapılan icra takibine karşı davalının haksız itirazlarının iptaline ve takibin devamına, %20’den az olmamak koşuluyla icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Sigorta Tahkim Komisyonu dosyası, icra dosyası ve hasar dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir.
Dosyamız arasına celp edilen İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 5.799,61 TL asıl alacak, 577,74 TL faiz olmak üzere toplam 6.377,35 TL alacak üzerinden borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 07/07/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresinde 09/07/2020 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyada mübrez 08.05.2019 tarihli ZMSS ekspertiz raporunda; “….” No.’lu Tramer sonucuna göre ….. plakalı sigortalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğu; dosya içeriğinde görülen 16.10.2019 tarihli özel ekspertiz mütaalasında özetle; ….. plakalı, … marka, …. tipi, beyaz renkli aracın sürücüsü kurallara uygun bir şekilde seyir halindeyken meydana gelen kazanın oluşumunda (kusursuz), ….. plakalı … marka, ….tipi, beyaz renkli aracın sürücüsünün, kendisine hitap eden DUR levhasına dikkat etmeyerek 2918 SKTK 57/a maddesi gereğince %100 (ASLİ VE TAM) KUSURLU olduğu kanaati belirtilmiş ….. plakalı araçta oluşan değer kaybı, 14/5/2015 tarihli ve 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve 01.06.2015 tarihinden itibaren geçerli olan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlar, 02.02.2016 tarih 29612 no’lu ve 02.08.2016 tarih 29789 no’lu değişiklikler işlenerek ve Danıştay 15. Dairesinin 04.10.2016 tarihli kararına göre netleştirilmiş olan formülasyom kullanılarak, 2.583,94 TL olduğu belirtilmiştir.
Dosyada mübrez ….. plakalı aracın sahibi olan ve dava dışı …. tarafından yapılan başvuru üzerine 06.03.2020 tarihli K-2020/21327 sayılı STK Uyuşmazlık Hakem Kararı’nda özetle; “ Tahkim Komisyonunca rastgele atanan Trafik Uzmanı Adli Bilirkişi …. tarafından tanzim edilen 11.01.2020 tarihli rapora göre, kazaya karışan ….. plakalı aracın sürücüsünün 2918 sayılı KTK’de trafik levhalarını dikkate almadan, hızını mahal şartlarına uydurmayıp, kavşaklarda geçiş önceliğini vermediğinden %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Sonuç olarak, başvuran talebinin kısmen kabulüne, …. için kabul edilen 2.741,50 TL tazminatın 01.11.2019 tarihinden itibaren yasal faiz işletilerek ….. Sigorta A.Ş. tarafından başvurana ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan Makine Yüksek Mühendisi …. tarafından sunulan 18/11/2021 tarihli bilirkişi raporunda; Söz konusu kazanın oluşumunda, davalı …..’a ait ….. plakalı araç ve sürücüsü ….’ın %100 oranında asli/tam kusurlu olduğu, ….. Sigorta A.Ş. ZMSS sigortalısı, ….. plakalı araç ve sürücüsü Serkan Karatepe’nin atf-ı kabil kusuru bulunmadığı, söz konusu kaza sebebiyle, ….. plakalı aracın onarımı için ödenen 5.199,61 TL ve fer’ilerinin gerçek kusur oranları dikkate alındığında, davalı …..’ın sorumluluğunda olduğu, kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Sebepsiz zenginleşmeden söz edilebilmesi için; bir taraf zenginleşirken diğerinin fakirleşmesi, zenginleşme ve fakirleşme arasında uygun nedensellik bağının bulunması ve zenginleşmenin hukuken geçerli bir nedene dayalı olmaması gerekir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) konuya ilişkin 77 ve devamı maddelerindeki düzenlemelere göre, sebepsiz zenginleşme; geçerli olmayan veya tahakkuk etmemiş yahut varlığı sona ermiş bir nedene ya da borçlu olunmayan şeyin hataen verilmesine dayalı olarak gerçekleşebilir.
Sebepsiz zenginleşme bunlardan hangisi yoluyla gerçekleşmiş olursa olsun, sebepsiz zenginleşen, aleyhine zenginleştiği tarafa karşı, geri verme borcu altındadır.
Bütün bu açıklamalara göre, sebepsiz zenginleşme alacaklıya, ikinci derecede (tali nitelikte) bir dava hakkı temin eder. Malvarlığındaki azalmanın başka asli nitelikteki davalarla önlenmesi mümkün ise, sebepsiz zenginleşme davası gündeme gelemez.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketi tarafından TBK’nın 77. maddesi uyarınca haksız olarak ödendiği iddia edilen bedelin iadesi istemli olarak huzurda görülen dava açılmıştır. Dosyada mübrez bilirkişi raporu ile Sigorta Tahkim Komisyonu aracılığıyla yaptırılan bilirkişi incelemesinde dava konusu kazanın oluşumunda, davalı …..’a ait ….. plakalı araç ve sürücüsü ….’ın %100 oranında asli/tam kusurlu olduğu, ….. Sigorta A.Ş. ZMSS sigortalısı, ….. plakalı araç ve sürücüsü ….’nin atf-ı kabil kusuru bulunmadığı belirtilmiştir. Kusura ilişkin raporların birbiri ile uyumlu olması nedeni ile davalı …..’a ait ….. plakalı araç ve sürücüsü ….’ın %100 oranında asli/tam kusurlu olduğu mahkememizce de kabul edilmiştir. ….. plakalı araçta söz konusu kaza sebebiyle meydana gelen değer kaybı hesaplamasının, hesaplamanın yapıldığı tarih itibariyle yürürlükte olan formülasyona göre yapılmış olması ve bu hesaplama ve hasar miktarının tespiti konusunda itiraz olmaması, hasar ve değer kaybı ödemelerinin sabit olması, dava konusunun yanlış kusur atfedilmesi sebebiyle ödenen değer kaybı ve hasar bedelinin tahsili (iadesi) amaçlı olması sebebiyle, tekraren hasar ve değer kaybı hesaplaması yapılmasına mahkememizce gerek görülmemiştir. Dosya kapsamında söz konusu kaza sebebiyle ….. plakalı aracın onarımı için ödenen 5.199,61 TL’nin gerçek kusur oranları dikkate alındığında davalı …..’ın sorumluluğunda olduğu açık olduğundan açılan davanın kısmen kabulü ile alacağın likit olmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir. Davacı tarafından dosyaya sunulan dekontlardan da görüleceği üzere 13/05/2019 tarihinde 4.819,62 TL, 09/05/2019 tarihinde ise 980,00 TL ödeme yapılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporu ile faiz hesabı yapılmamış ise de faiz hesabının mahkememizce de yapılabileceği kanaati ile sigorta şirketi tarafından ödenen tutarlara ödeme tarihinden itibaren icra takibine kadar (Gün*Faiz Oranı*Para Miktarı/36500) faiz formülü ile faiz hesaplanmıştır. Buna göre; davacının 4.819,62 TL ödemeye ilişkin olarak 13.05.2019 ve 16.06.2020 arasındaki 400 gün için yıllık %9 faiz uygulanarak hesaplanan 475,36 TL ile, 980,00 TL ödemeye ilişkin olarak 209.05.2019 ve 16.06.2020 arasındaki 404 gün için yıllık %9 faiz uygulanarak hesaplanan 97,62 TL olmak üzere toplam 572,98 TL takip öncesi faiz talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 5.799,61 TL asıl alacak, 572,98 TL faiz olmak üzere toplam 6.372,59 TL üzerinden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa yasal faiz uygulanmak sureti ile TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olmaması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 435,31 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 77,02 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 358,29 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından sarf olunan (800,00 TL bilirkişi ücreti + 105 TL posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 905,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%99,93 kabul oranı) hesaplanan 904,37 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
5- Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvurma harcı ve 77,02 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı taraf lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı