Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/341 E. 2022/223 K. 01.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/341 Esas
KARAR NO : 2022/223

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/04/2021
KARAR TARİHİ : 01/03/2022
K.YAZIM TARİHİ : 08/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket tarafından davalı ….. Makina San. ve Tic. Ltd. Şti aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. E. Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde ödeme emrinin tebliğ edilmesi üzerine davalı borçlunun takibe, borca, faize ve ferilerine itirazda bulunduğu, davalı firmanın müvekkil şirketten muhtelif tarihlerde çeşitli ürünler satın aldığı, bu ürünlere ilişkin müvekkil şirket tarafından takibe konu faturalar nedeniyle davalı firma tarafından müvekkil şirkete belli ödemeler yapıldığı, kalan bakiye için faturalara ve taraflar arasındaki cari hesap ilişkisine dayanılarak müvekkilin alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı; davalı, cari hesap ilişkisini kabul ederek borç miktarına itiraz edip, tüm borcun ödendiğini iddia ettiği, müvekkil davalı borçludan 20.496,15 TL alacağı için işbu itirazın iptali davasını açtığı, arz ve izah edilen sebeplerden ötürü; haksız olarak yapılan itirazın iptali ile takibin 20.496,15 TL üzerinden devamını, davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davalı tarafından davaya cevap verilmemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 40.343,97 TL asıl alacak ve faiz üzerinden borçlu aleyhine fatura dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 20/01/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği ve icra müdürlüğü tarafından takibin durdurulduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 04/02/2022 tarihli bilirkişi SMMM ….. tarafından düzenlenen raporda; Davacı tarafından ibraz edilen 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Davalı tarafından ibraz edilen 2020 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde elektronik ortamda tutulduğu, süresinde e-defter beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı e-defter sistemine yüklenildiği, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin yanların lehine delil niteliğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, yanlar arasında 2020 yılı, Davacı tarafından davalıya muhtelif tarihlerde çeşitli ürünler satımı şeklinde ticari ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan 40.343,97 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı ile huzurdaki davanın ikame edildiği, Tarafların ticari kayıtları üzerinde yapılan incelemeler neticesinde; Davacının ticari defterlerinde icra takip tarihinde davalıdan 20.496,15 TL alacaklı gözüktüğü, davalı ticari defterlerinde ise davalının davacıya 20.128,21 TL borçlu gözüktüğü, yanlar arasında 20.496,15TL-20.128,21 TL = 367,94 TL ihtilaf bulunduğu, yapılan inceleme ile taraflar arasındaki ihtilafın, rapor içeriğinde gerekçeleri ile izah edildiği üzere davacı alacağı olarak değerlendirildiği, Davacının alacağının 10.03.2020-19.08.2020 tarihleri arasındaki faturalardan kaynaklandığı, icra takibinde dayanak olarak «10.03.2020-19.08.2020 tarihli ödenmeyen faturalar” gösterildiği, dolayısıyla uygun oluğu belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda uyuşmazlık konusunun çözümü için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup tarafların ticari defter ve belgeleri incelenmiştir. Yapılan inceleme sonunda düzenlenen raporda davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının icra takip tarihi itibariyle davalıdan 20.496,15 TL alacaklı olduğu; davalının ticari defter ve kayıtlarına göre ise davalının davacıya 20.128,21 TL borçlu gözüktüğü belirtilmiştir. Dosya kapsamında düzenlenen bilirkişi raporu incelendiğinde davacı tarafından takibe dayanak yapılan tüm faturaların davalı defterlerinde de kayıtlı olduğu tespit edildiğinden açılan davanın kabulü ile alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün ….. esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 20.496,15 TL asıl alacak üzerinden İPTALİ ile asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 4.099,23 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.400,09 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 148,31 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.251,78 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (800 TL bilirkişi ücreti + 200 TL bilirkişi yol masrafı + 39,50TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 1.039,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
5-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 148,31 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı