Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/340 E. 2022/1113 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/340
KARAR NO : 2022/1113

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2021
KARAR TARİHİ : 10/11/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekilinin Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 18/06/2022 harçlandırma tarihli dilekçesiyle; Müvekkillerinin murisi ….. ‘ün 29/07/2020 tarihinde Merter istikametinden Avcılar istikametine aracı ile seyir halinde iken E-5 üzerine Şirinevler yol ayrımına geldiği esnada davalı ……’ün alkollü olarak kullandığı ….. plakalı aracın hakimiyetini kaybederek çelik bariyere çarpması sonucu aracın tekerinin fırladığını, fırlayan teker nedeniyle aynı yönde seyir eden …. plakalı ambulansın fırlayan lastiği fark edip ortalayarak lastiği geçip durmasının akabinde ambulansın arkasından gelen ….. plakalı …’ün kullandığı aracın ambulansın arkasından aniden önüne çıkan tekere aracın önü ile çarpması ve çarpma nedeniyle aracın hakimiyetini kaybederek önünde duran ambulansa çarpmasından dolayı gerçekleşen kaza nedeniyle öldüğünü, davalı ….. Sigorta’nın kazaya sebebiyet veren ……’ün kullandığı aracın zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan şirket olduğunu, davalı …… hakkında Bakırköy …… Asliye Ceza Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasından dava açıldığını, düzenlenen kaza tespit tutanağında davalının kazanın oluşumunda asli kusurlu olduğunun tespit edildiğini, müvekkilleri …. ve….’ün babası ve…. ‘nin ise eşi olan kazada hayatını kaybeden …’ün 1991 doğumlu olduğunu ve emlak şirketinde satış danışmanı olarak çalıştığını, aylık kazancının 5000-6000 TL civarında olduğunu, davacı …. ‘nin ev hanımı olup çalışmadığını ve 23 yaşında olduğunu, davalı …. Sigorta’ya yapılan başvuru ile davalı sigorta şirketi tarafından davacı …. için 121.390,00 TL, davacı …. için 27.320,00 TL ve davacı …. için 42.552,00 TL ödeme yapıldığını, sigorta şirketinin ödeme yapılan toplam 191.620,00 TL için ibra edildiğini, davacı …. için murisinin geçirdiği kaza nedeni ve ölümünden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, davacı …. ve davacı …. için ayrı ayrı 5.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatı talep ettiklerini, davacı …. için 100.000,00 TL manevi tazminat, her bir çocuk için ayrı ayrı 100.000,00’er TL olmak üzere toplam 300.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve ……’ten tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı … vekilinin 18/06/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacılar tarafından açılan bu davayı kabul etmediklerini, müvekkilinin kazaya karışan …. plaka sayılı aracın maliki olduğunu, davacının müteveffanın hiç bir kusuru ve ihmali olmadığını belirttiğini ancak bu konuda yeterli inceleme ve değerlendirme yapılmadığını, müteveffanın babası tarafından açılan ve Bakırköy …… Asliye Hukuk Mahkemesinin ….. esas sayılı dosyasında dava dilekçesinde müteveffanın kullandığı aracın bakımlarının yapılmadığını, fren mesafesini önemli ölçüde etkileyen eski ve aşınmış lastiklerin kullanıldığını, aracın hava yastıklarının kaza anında tam olarak çalışmadığını, tanık ifadelerinden de anlaşılacağı üzere müteveffanın hızının yüksek olduğunu, müteveffanın ölümlü kazanın meydana gelmesinde kendi kusuruyla etken olduğunu, bu nedenlerle tazminatın takdirinin son derece düşük olması gerekeceğini, müteveffanın gelirinin maaş bordrolarıyla kanıtlanması gerektiğini, eş ve çocuklar için SGK tarafından gelir bağlanmışsa bunun peşin değerinin tazminattan indirilmesi gerektiğini, maddi tazminat taleplerinin ….. Sigorta A.Ş. Tarafından karşılanması gerektiğini, müvekkilinin müteveffanın ölümünde üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, manevi tazminatın haksız kazanca ve sebepsiz zenginleşmeye kaynak teşkil etmemesi gerektiğini, olağanın çok üzerinde olan manevi tazminat taleplerinin reddine, davacıların davalı sigorta şirketinden tazminat almaları konusunda ne zaman ne tür bir başvuruda bulunduklarının davalı sigorta şirketinin bugüne kadar ne kadar tazminat ödediklerinin açıklatılmasının istenmesine, reddedilen kısım için yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. Sigorta A.Ş. vekilinin 02/07/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacılara 191.262,00 TL ödeme yapıldığını, dava konusu kazada …’ün vefatı nedeniyle hazırlanan aktüer raporuna göre davacı eş …. için 121.390,39 TL, davacı erkek çocuk için 27.320,14 TL, davacı kız çocuk için 42.552,21 TL olmak üzere toplam 191.262,00 TL ödeme yapıldığını, ayrıca davada taraf olmayan müteveffanın annesi …. için 59.034,00 TL ve babası ….. için 30.475,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı halde aleyhlerine dava açıldığını, davacılara ödenen tazminatın güncellemesi yapılması gerektiğini, davacı tarafa ödenen tazminatın ibraname mukabilinde ödendiğinden davanın reddinin gerektiğini, ibraname ile ödenen tazminat ile mahkemece tespit edilecek tazminat miktarı arasında ortalama bir misli fark var ise ibranamenin hükümsüz sayılabileceğini, aksi takdirde küçük farklılıklar için müvekkili şirketin sorumluluğunun olmayacağını, sigortalı araç sürücüsünün de kazada kusurlu bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, davacılar tarafından destek yoksun kaldıklarının makul ve muteber delillerle ispatlanması gerektiğini, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken bilinen ücretin belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, SGK tarafından davacılara ödeme yapılmış ise söz konusu ödemelerin de tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşülmesi gerektiğini, müteveffanın müterafik kusurunun olup olmadığının araştırılması gerektiğini, müterafik kusur için kazada kusurlu olmak değil kaza sonucu oluşan zararın vukusunda kusur sahibi olmanın arandığını, müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmaması sebebiyle hesaplanacak tazminat tutarından hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, teminatın tek hasar görenlerin ise birden fazla olması durumunda Karayolları Trafik Kanunu 96. Madde gereğince teminatın paylaştırılması gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı olan limitle sınırlı olduğunu, kaza tarihinde geçerli poliçe tazminatlarının 410.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, müvekkili şirketin manevi tazminat taleplerinden sorumlu olmadığını, davacı tarafın her ne kadar manevi tazminat talebinin davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep etmiş ise de müvekkili şirketin manevi tazminat taleplerinde sorumluluğunun bulunmadığını, Karayolları Trafik Kanununun 92/F maddesine göre her türlü manevi tazminat taleplerinin trafik sigortası teminatı haricinde olduğunu, belirtilen sebeple davacının talebinin müvekkili şirket yönünden reddedilmesini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olayla uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, müteveffanın nüfus kayıt örneklerinin celbi ile dosya kapsamına alınmasına, müvekkili şirketin sorumluluğunun yalnızca sigortalısının kusuru nisbetinde ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan ATK’dan kusura ilişkin rapor alınmasına, kusur durumuna göre aktüerya bilirkişisinden rapor alınmasına, kusur durumunun tespiti açısından ceza davasının bekletici mesele yapılmasına, davacılar murisinin emniyet kemeri kullanıp kullanmadığının tespit edilmesine, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, müvekkili şirketin davanın açılmasına sebep olmadığından tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bilirkişi ….. tarafından düzenlenen 11/01/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda; Davalı ….. ŞİRKETİ tarafından sigortalı ve Davalı … adına tescil kaydına sahip ….. plakalı sayılı kamyonet sürücüsü davalı …… ölüm, yaralanma ve maddi hasar oluşmasıyla sonuçlanan bu trafik kazasının oluşumunda % 75 (yüzde yetmiş beş) oranında asli derecede kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığını, ….. plaka sayılı otomobil sürücüsü … kendisinin vefatı ile sonuçlanan bu trafik kazasının oluşumunda % 25 (yüzde yirmi beş) oranında tali derecede kusurlu olduğu görüş ve kanaatine varıldığını, ….. plaka sayılı ambulans cinsi araç sürücüsü ….. ölüm, yaralanma ve maddi hasar oluşmasıyla sonuçlanan bu trafik kazasının oluşumunda atfa kabil bir kusurunun bulunmadığı yönünde görüş bildirmiştir.
Bilirkişi….. tarafından düzenlenen 21/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; Ödeme tarihindeki verilere göre yapılan incelemede davacılara yapılan ödemelerin yetersiz olduğunun tespit edildiği, Davacı …. ‘ün talep edebileceği maddi zararının 287.031,06-TL olduğu, davalı sürücü ve işletenin anılan tutarın tamamından sorumlu olduğu; ancak davalı sigorta şirketinin ise teminat limitiyle sınırlı olarak 90.562,11 TL için sorumluluğuna gidilebileceği, Davacı ….. ‘ün talep edebileceği maddi zararının 61.816,35 TL olduğu, davalı sürücü ve işletenin anılan tutarın tamamından sorumlu olduğu; ancak davalı sigorta şirketinin ise teminat limitiyle sınırlı olarak 19.503,88 TL için sorumluluğuna gidilebileceği, Davacı …..’ün talep edebileceği maddi zararının 33.331,32 TL olduğu, davalı sürücü ve işletenin anılan tutarın tamamından sorumlu olduğu; ancak davalı sigorta şirketinin ise teminat limitiyle sınırlı olarak 10.516,47 TL için sorumluluğuna gidilebileceği, Temerrüt başlangıcının davalı sigorta şirketi yönünden 08/09/2020 tarihi; davalı sürücü ve işleten yönünden ise 21/07/2020 kaza tarihi olduğu yönünde görüş bildirmiştir.
Davacılar vekili Mahkememize sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminata ilişkin taleplerini alınan bilirkişi raporu doğrultusunda artırmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85/1’nci maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” Yine sonra sözü geçen Kanun’un 88/1’nici maddesinde”Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.
” denildikten sonra anılan Kanun’un 90’nci maddesinde “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklindedir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49/1’nci maddesi “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilerek haksız fiil sorumluluğu belirlendikten sonra anılan Kanun’un 61’nci maddesi “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” hükmünü içermekte olup buna göre zarara sebebiyet veren sürücü,işleten ve zorunlu sigortacı zarar görene karşı haksız fiil hükümleri çerçevesinde müteselsilen sorumludurlar.Ancak sigorta şirketinin sorumluluğu teminat limiti ve sigortalısının kusuru oranındadır.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;Davalı sürücü …… sevk ve idaresinde bulunan …… plaka sayılı ….. marka kamyonet cinsi aracı ile Cevizlibağ istikametinden Avcılar istikametine D-100 transit kuzey karayolu üzerinde havanın karanlık olduğu vakitte ve aydınlatmanın yeterli olduğu mahalde, kaplamanın kuru olduğu zaman dilimi içerisinde istikametine görüşe engel eğimi ve virajı bulunmayan trafik akışı tek yön her biri 3,50 metre genişliğinde olan olay mahallinde 4 taşıt yolu şeridinden oluşan, genel olarak yolun üç şeritli olduğu olay mahalli taşıt yolu üzerinde seyri öncesinde aldığı en az 2,46 promil alkolün etkisi atında ilerlediği ve bu ilerleyişi esnasında aracının hızını mahal şartları ile aracının teknik şartlarına uygun hadde getirmeden ilerlediği sırada, kendi beyanları doğrultusunda plakası bilinmeyen bir aracın sıkıştırması neticesinde veya başka nedenlerle veya alkollü oluşunun etkisiyle aracının kontrolünü sağlayamayarak ve her bir 3,5 metre genişliğindeki taşıt yolu üzerinde aracını şerit izleme kurallarına uygun şekilde tutamayarak olayın oluş şekli itibarıyla Ataköy köprülü kavşak noktası Şirinevler D-100 Kuzey Yan yol katılım kavşak noktasının bulunduğu mahalde istikametine yolun sol tarafında bulunan D-100 kuzey yol ile metrobüs yolunu birbirinden ayıran demir bariyerlere aracının sol ön köşe ve yan kısımları ile tedbirsizce çarpmasıyla birlikte çarpmanın etkisi ve şiddeti kontrolünden çıkan idaresindeki kamyonetin sol ön lastiğinin kopması ile birlikte kamyonetin hızına bağlı olarak sol taraftaki bariyerlere çarpması sonrası Şirinevler ayrım noktasını geçerek üç şeritli yolun sağ yol şeridi üzerine sürüklenerek geçiş yapması ve durmasının akabinde kamyonetten kopan sol ön Jastiğin ise en sol yol şeridi üzerinde yatık bir vaziyette hareketsiz kalması sonrasında ve bu olayın üzerinden kısa bir süre geçmesinin hemen sonrasında, yine aynı yol üzeri sol yol şerit üzerinde ilerlemekte olan si ….. , sevk ve idaresinde bulunan ….. plaka sayılı ….. marka ambulans cinsi aracı ile ilerlediği yol şeridi üzerinde gördüğü lastiğin oluşturduğu tehlikeyi fark ederek aracının alt kısımlarının yüksek olması nedeniyle idaresindeki ambulansın hızını azaltarak kaplama üzerinde yatık şekilde bulunan lastiği ortalayarak geçmesinin hemen ardından ve kendi beyanları doğrultusunda lastiğin üzerinden geçerek 10-15 metre ilerlemesinin hemen sonrasında kendisinin hemen arkasında ve aynı yol şeridi üzerinde ilerleyen ve oluşan kaza nedeniyle yolun sağ kısmında araçların durmaya başladığı mahalde yeterince aracının hızını uygun hadde getirmeden ilerleyen sürücü … sevk ve idaresindeki …. plaka sayılı ….. marka otomobili ile önünde İlerleyen ambulans aracın kaplama üzerinde bulunan lastiğin üzerinden yavaşlayarak geçmesinin hemen akabinde önüne çıkan bu davalı sürücüye ait aracın kaparak yol üzerinde bulunan sol ön araç lastiğine herhangi bir tedbir almadan aracının mevcut hızı ile idaresindeki otomobilin ön kısımlarıyla çarpmasıyla birlikte otomobilin alt yüksekliğinin lastiğin üzerinden geçecek yükseklikte olmaması nedeniyle bu aracın lastiğe çarpmasıyla birliktte sürücü …..’ÜN kontrolünden tamamen çıkan ….. plaka sayılı otomobilin hızına bağlı olarak kısmen yavaşlamaya başlamış olan ambulans cinsi aracın arka kısımlarına çarparak ancak durabilmesiyle gerçekleşen ve bu çarpmalar ve gelişen olay neticesinde sürücü …’ÜN vefatı ile sonuçlanan trafik kazasının meydana geldiği,meydana gelen kazada araç sürücüsü davalı ……’ün %75 oranında,davacıların desteği …’ün %25 oranında kusurlu olduğu,Mahkememizce alınan kusur raporunun kaza tespit tutanağı ve ceza Mahkemesi’nde alınan rapordaki belirlemeler ile uyumlu olup hükme esas alınabilecek nitelikte olduğu,davalı sigorta şirketince yapılan ödemelerin yetersiz olması nedeniyle davacılar tarafından verilen ibranın makbuz hükmünde olduğu,Mahkememizce tekniğine uygun olup yargısal denetime elverişli olduğu belirlenen ve hükme esas alınan aktüerya bilirkişisi raporlarına göre,davacıların açtığı maddi tazminat davasının ıslah edilmiş hali ile kabulüne ve destekten yoksun kalmaya ilişkin tazminat miktarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,sigorta şirketinin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de göz önünde tutularak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, davalı sürücü ile davacıların desteğinin kusur oranları, kazanın meydana geliş şekli, davacıların ölene yakınlık dereceleri,tarafların sosyal ve ekonomik durumları ve diğer hususlar gözetildiğinde sebepsiz zenginleşmeye sebebiyet vermeyecek şekilde talep edilen manevi tazminatın kısmen kabulü ile,müteveffanın eşi ….. lehine 60.000,00.-TL,müteveffanın çocukları …. ve ….. lehine ise 50.000,00’er .-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve …. ‘tan tahsiline,davacıların fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin manevi tazminatın reddine,davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı, aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı ve davalı yönünden lehine hükmedilen tazminat ve reddedilen tazminat miktarına göre kendisini vekille temsil ettiren davacılar ve davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
A-)DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE;
a)1-Davacı …. ‘ün davalılar aleyhine açtığı destekten yoksun kalmadan kaynaklanan maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 287.031,06.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ….. ve ……’ten kaza tarihi olan 21/07/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketinden ise temerrüt tarihi olan 08/09/2020 tarihinden itibaren, değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,(Davalı sigorta şirketinin hükmedilen tazminatın 90.562,11.-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte 410.000,00.-TL’lik poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu tutulmasına)
2- Davacı …. ‘ün davalılar ….. ve …… aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; 60.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/07/2020 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve ……’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
3- Davacı …..’ün fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
b)1-Davacı …..’ün davalılar aleyhine açtığı destekten yoksun kalmadan kaynaklanan maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 61.816,35.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ….. ve ……’ten kaza tarihi olan 21/07/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketinden ise temerrüt tarihi olan 08/09/2020 tarihinden itibaren, değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,(Davalı sigorta şirketinin hükmedilen tazminatın 19.503,88.-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte 410.000,00.-TL’lik poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu tutulmasına)
2- Davacı …..’ün davalılar …. ve …… aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; 50.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/07/2020 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve ……’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
3- Davacı …..’ün fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
c)1-Davacı…..’ün davalılar aleyhine açtığı destekten yoksun kalmadan kaynaklanan maddi tazminat davasının KABULÜ ile; 33.331,32.-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalılar ….. ve ……’ten kaza tarihi olan 21/07/2020 tarihinden, davalı sigorta şirketinden ise temerrüt tarihi olan 08/09/2020 tarihinden itibaren, değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,(Davalı sigorta şirketinin hükmedilen tazminatın 10.516,47.-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte 410.000,00.-TL’lik poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla sorumlu tutulmasına)
2- Davacı ….’ün davalılar ….. ve …… aleyhine açtığı manevi tazminat davasının kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; 50.000,00.-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 21/07/2020 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …. ve ……’ten müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,
3- Davacı …..’ün fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin REDDİNE,
c)-Alınması gerekli 37.036,23 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 5.379,42 TL ile 6.271,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 25.385,81 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,(Davalı sigorta şirketinin Poliçe miktarından kalan 90.562,11.-TL + 19.503,88.-TL + 10.516,47 = 120.582,46.-TL’nin kabul edilen miktara oranlanması suretiyle 8.236,99.-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
d)Davacılar tarafından ödenen 59,30 TL Başvurma Harcı, 5.379,42 TL Peşin Harç, 6.271,00 TL ıslah harcı ve 8,50 TL vekalet harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE,(Davalı sigorta şirketinin Poliçe miktarından kalan 90.562,11.-TL + 19.503,88.-TL + 10.516,47 = 120.582,46.-TL’nin kabul edilen miktara oranlanması suretiyle 3.697,09.-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
e)Davacılar tarafından yapılan 23 adet tebligat + posta ücreti 306,10 TL, iki bilirkişi inceleme ücreti 1.800,00 TL, olmak üzere toplam 2.106,10 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 1.673,88 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara VERİLMESİNE, kalan kısmın davacılar üzerinde BIRAKILMASINA, Davalı sigorta şirketinin Poliçe miktarından kalan 90.562,11.-TL + 19.503,88.-TL + 10.516,47 = 120.582,46.-TL’nin kabul edilen miktara oranlanması suretiyle 528,11.-TL’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına)
f) Davacı ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 43.184,35 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,(Davalı sigorta şirketinin bu davacı için belirlenen poliçe limiti olan 410.000,00.-TL’lik Poliçe miktarından kalan 90.562,11.-TL’nin kabul edilen miktara oranlanması suretiyle 14.489,94 TL.’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına) (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
g)Davacı …. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne hesap edilen 9.890,62 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,(Davalı sigorta şirketinin bu davacı için belirlenen poliçe limiti olan 410.000,00.-TL’lik poliçe miktarından kalan 19.503,88.-TL’nin kabul edilen miktara oranlanması suretiyle 3.120,62 TL.’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına) (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
ğ)Davacı ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE,(Davalı sigorta şirketinin bu davacı için belirlenen poliçe limiti olan 410.000,00.-TL’lik poliçe miktarından kalan 10.516,47.-TL’nin kabul edilen miktara oranlanması suretiyle 1.682,64 TL.’sinden diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasına) (Maddi Tazminat ile ilgili olarak)
h)-Davacı ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.600,00 TL ücreti vekaletin davalılar …… ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
ı)-Davacı ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılar …… ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
i)-Davacı ….. kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılar …… ve …’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davacıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
j)-Davalı … kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen 9.200,00 TL ücreti vekaletin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile bu davalıya VERİLMESİNE, (Manevi Tazminat ile ilgili olarak)
k)6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 340,00 TL x 2 saat= 680,00 TL) X 2 = 1.360,00 TL arabuluculuk ücretinin davalı sigorta şirketinden tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
l)Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 630,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalılar vekillerinin yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 10/11/2022

Başkan …..
☪e-imzalıdır.☪
Üye …..
☪e-imzalıdır.☪
Üye ….
☪e-imzalıdır.☪
Katip ….
☪e-imzalıdır.☪