Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/333 E. 2021/523 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/333
KARAR NO : 2021/523

DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Bakırköy nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 08/04/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde ; Müvekkili, feshi istenen İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … numaralı sicil esasında kayıtlı bulunan, … Vergi nolu … Mahallesi … Cad. No:… …/…. adresinde bulunan davalı … Ltd. Şti.’nin 2010 yılından bu yana %50 ortağı olduğunu, şirketin diğer ortağı ve münferiden yetkili müdürü müvekkilin kardeşi … olup şirketin %50 hissesine sahip olduğunu, davalı şirketin müdürü olan …., şirket hisselerinin %50 sini 2017 yılında alarak, şirkete ortak olduğunu, 07/08/2030 tarihine kadar da münferiden şirket müdürü olarak atandığını, müvekkili … ise İstanbul Barosuna kayıtlı bir avukat olup, ayrıca avukatlık mesleğini de icra ettiğini, hatta feshi istenen şirketin avukatlığını da davalı tarafça azilname gönderilene kadar yürütüldüğünü, ancak bir süredir kardeş olan ortaklar arasında anlaşmazlıklar, huzursuzluklar ve iletişim kopukluğu yaşanmaya başladığını ve gelinen süreçte de azilname gönderilmesi ile tarafların iletişimi tamamen kesildiğini, zira bahsedildiği üzere feshi istenen şirket iki ortaklı olup, diğer ortak olan kardeş müvekkile karşı ortaklık yükümlülüklerini yerine getirmemekte, birlikte hareket etmemekte, bir süredir şirket yönetiminde ve ortaklar arasında mutabakat bulunmamakta, davalı ortak tek başına hareket ettiğinden feshi istenen şirket kanun hükümlerine aykırı bir şekilde idare edildiğini, davalı şirketin müdürü olarak görev yapan … ortak olduktan sonra şirket ile ilgili tüm ticari işlemleri tek başına ifa etmekte ve müvekkilinin payını yok ederek şirketin mal varlığını elden çıkardığını, ayrıca ortaklar arasında pek çok ihtilaf bulunmakta olup gelinen aşamada iki ortaklı bu limited şirkette artık bu ortaklığın yürütülmesi olanaksız hale geldiğini, bilindiği üzere TTK 623.maddesi gereğince ortakların hep birlikte şirketi idare ve temsil edecekleri hükmünü içerdiğini, ancak davalı şirketin diğer ortağı ve müdürü, müvekkilini hiçbir işlem ve karardan haberdar etmediğini, ortaklar umumi heyetini toplantıya davet etmediğini, bunun sonucu olarak da her yıl itibariyle şirketin hesapları denetlememekte , bilanço yapılmamakta müvekkilin onayına sunulmadığını, TTK. 619.maddesinin emredici hükmüne göre de yalnızca müvekkilimin oy vermesi gerekirken ortaklar kurulu toplantısı ve bilanço yapılarak ibra için onaya sunulmamakta ve şirketin malvarlığı süratle elden çıkarıldığını, şirketin bir ortağı varken diğer ortağın tek başına yaptığı işlemlerin hukuki dayanağı olmadığını, davacı müvekkiline hesap verilmesi gerekirken bu hesaplar verilmediğini, davalı şirket ile … Petrolleri A.Ş. Arasında 01/10/2017 tarihinde Kira Sözleşmesi akdedildiğini, akdedilen bu kira sözleşmesi uyarınca 2017 yılı Ekim ayı içerisinde ¨ 3.150.000,00 ve 2018 yılı Ocak ayı içerisinde ¨3.150.000,00 olmak üzere toplamda ¨6.300.000.00 davalı şirkete ödeme yapıldığını, ancak bu ödemelerin akıbeti davacı müvekkili tarafından bilinmediğini, çünkü davalı şirketin müdürü olan … şirketi tek başına müvekkilden habersiz bir şekilde idare etmekte şirketin gelir ve giderlerini kendi başına müvekkilden habersiz bir şekilde kullanmakta, şirketin gelir ve kazançlarını muhasebeleştirmeksizin ya kendisi almakta ya da kayıtsız bir şekilde üçüncü kişilere gönderdiğini, bugüne kadar TTK 608.maddesi uyarınca ödenmesi gereken bir kar payı olup olmadığı dahi müvekkilce bilinmediği gibi böyle ödenmesi gereken bir kar payı varsa dahi bunun ödemesini davalı şirket bugüne kadar yapmadığı gibi, şirket geliri olarak kabul edilmesi gerekli ödenen yüksek meblağlı tutarların şirket nezdinde ne şekilde kullanıldığı konusunda da herhangi bir bilgi davacı müvekkile bugüne kadar verilmediğini, bu nedenlerle İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … oda sicil numarasında kayıtlı, odaya kayıt tarihi 15/05/2006 ve meslek gurubu 27-Akaryakıt olup, “…. Mah. … Cad. No:… …/…” adresinde kayıtlı, … Mersis nolu ¨ 1.000,000,00 sermayeli …
‘ne öncelikle ivedilikle kayyım atanmasını, öncelikle ve ivedilikle feshi istenen şirket adına kayıtlı “… İli … İlçesi … Mevki … Ada, … parselde kayıtlı bulunan taşınmaz”ın üçüncü kişilere devrinin önlenmesi ve davacının tasfiye sebebiyle hisse payı değerinin azalmasına neden olunmasının önüne geçilmesi için bilgileri verilen taşınmaz üzerine tedbir konulmasına ve yine ayrıca davalı şirketin vergi numarası ile UYAP/TAKBİS den sorgusu yapılarak başkaca taşınmaz tespit edilmesi halinde 3. Kişilere devrinin engellenmesi için tapu kayıtları üzerine ihtiyati tedbir vaz’ına, feshi istenen şirketin vergi numarası ile POLNET/UYAP dan sorgusu yapılarak araç tespit edilmesi halinde 3. Kişilere devrinin engellenmesi için trafik tescil kayıtları üzerine ihtiyati tedbir vaz’ını, şirketin banka hesaplarına mevcut paraların çekilmesinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasını, haklı davamızın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … oda sicil numarasında kayıtlı, odaya kayıt tarihi 15/05/2006 ve meslek gurubu 27-Akaryakıt olup, “… Mah. … Cad. No:… …/….” adresinde kayıtlı, …. Mersis nolu ¨ 1.000,000,00 sermayeli …
‘nin fesih ve tasfiyesi’ni, yargılama giderlerinin ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu 16/06/2021 havale tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Davadan feragat,davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.Davadan feragat,davacının mahkemeye karşı yapacağı tek taraflı bir irade beyanı olup feragatın geçerliliği için bunun davalı vea mahkeme tarafından kabul edilmesine veya davalının muvafakat etmesine gerek yoktur.Somut olayda,davacı vekilinin feragat beyanı nedeniyle 6100 Sayılı HMK’nun 307-312. maddeleri gereğince,davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın feragat sebebiyle REDDİNE,
2-Feragat yargılamanın ilk celsesinden önce vuku bulduğundan Harçlar Kanunun 22. maddesi gereğince ¨59,30 karar ve ilam harcının 1/3’üne tekabül eden ¨19,76’nin peşin Yatırılan ¨59,30 peşin harçtan mahsubuna, fazla yatan ¨39,54’nin talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Mahkememizce verilen tüm tedbirlerin hüküm ile birlikte KALDIRILMASINA,ve ilgili yerlere müzekkere YAZILMASINA,
5-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨250,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 17/06/2021

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.