Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/323 E. 2022/711 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/323 Esas
KARAR NO : 2022/711

DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/04/2021
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 18/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili …. Sigorta AŞ. tarafından …. Poliçesi ile sigortalı bulunan …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin bulunduğu … Mah. … Sk. No:7 Kıraç Esenyurt/İstanbul adresinde 26.12.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde, işyerinde bulunan nakit para, çelik kasa, dizüstü bilgisayar ile bir kısım emtiaların davalı şirketin güvenliğini, gözetimini sağlamakla yükümlü olduğunu, müvekkili tarafından eksper marifetiyle hasar tespiti yaptırıldığını ve sigortalısına sigorta tazminatı, hırsızlık olayının meydana geldiği işyerinin güvenliğinin, davalı … Danışmanlığı Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından sağlanması gerektiği halde, dava konusu hırsızlık olayı neticesinde davalının Koruma ve Güvenlik Sözleşmesine uygun şekilde gerekli şantiye güvenliği tedbirlerini almadığını, fazlaya dair dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla 26.817,08 TL hasar bedelinin ödeme tarihi olan 08.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davalı adına kayıtlı araç ve/veya gayrimenkullerin Uyap üzerinden tespit edilmesi ve üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için müvekkil şirketin ticari gücü gereği teminatsız ihtiyati tedbir-ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretine dair karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının müvekkili şirketin çalışanını güvenlik görevlisi olduğunu iddia ettiğini, 26.12.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı esnasında … firmasında görevli bulunan müvekkili şirket elamanı ….nin güvenlik görevlisi olmadığını, 18.09.2018 tarihli müvekkili şirket ile … firması ile imzaladığı sözleşme gereği danışma ve yönlendirme hizmetleri görevlisi olduğunu, Müvekkili şirketin özel güvenlik firması olmadığını, …. San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin güvenliğini sağlamadığını, firmada görev yapan müvekkili şirket personeli nin gelengiden araç ve kişilerin kayıtlarının tutulması ve ziyaretçilerin refakati ve yönlendirilmesi hizmeti verdiğini, bahse konu hırsızlık olayında müvekkili şirket personelinin saldırganlar tarafından bağlandığını, tehdit edildiğini ve etkisiz hale getirilerek hırsızlık olayının meydana geldiğini, müvekkili şirketin yaşanılan hırsızlık olayında kusurunun bulunmadığını, haksız olan davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini beyan/talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan bilirkişiler …,… ve …. tarafından düzenlenen 16/05/2022 tarihli bilirkişi raporunda; 26.12.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayının Sözleşmenin süresi ediminde belirtilen tarihler kapsamında meydana geldiği; Sigortalısı Dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. ile Davalı arasında yapılan İŞYERİ DANIŞMA HİZMETİ SÖZLEŞMESİ” personellerin özel güvenlik mali mesuliyet sigortalarının ödenmemesi amacıyla ve Valilik Makamından izin almaksızın yapılan düşük maliyetle, eğitimsiz, yetkisiz personeller tarafından, sözde danışman ancak bekçi statüsünde verilen hizmet olduğu, Davalının Özel Güvenlik İzin Faaliyet Belgesi olmadığı halde, davacının sigortalısının işyerinin geceleri korunması yönünde “İŞYERİ DANIŞMA HİZMETİ SÖZLEŞMESİ” yaparak yalnızca geceleri görev yapmaları dahilinde sigortalı işyerinin korunması amacıyla güvenlik konularında yetkisiz ve tecrübesiz personeller ile hizmet sattığı, yerinde inceleme esnasında görüldüğü üzere, görevlinin moboda oturduğu esnada dahi, hırsızların işyerinin bahçesine girdikleri aydınlatma direklerinin bulunduğu alanın görüş mesafesinde olduğu halde, personellerin hizmeti kapsamında düzenlenen faturalarda belirtilen “GÖZETİM GÖREVLİSİ” elemanının görevleri kapsamında, hırsızların sigortalı işyerine girişlerini önleyemediği kanaatine varıldığı; gerçekleşen hırsızlık olayında Davalı ….. San. ve Tic, Ltd. Şti. ‘nin %50 oranında kusurlu olduğu, Davacının sigortalısı Dava dışı …. San. Ve Tic. Ltd. Şti.’nin %50 oranında kusurlu olduğu, Davacı şirket tarafından dava dışı şirkete 26.12.2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayı sonrasında 29.01.2019 tarih, …. sayılı Ekspertiz Raporu ile 22.318,08 TL; 13.03.2019 tarihli …. no.lu ekspertiz raporu ile 1.500,00 TL ve hasar bedeli açıklaması ile 3.000,00 TL olmak üzere dava konusu talebe esas toplam 26.817,08 TL ödendiği; ödenen bu bedelin 18.057,08 TL lik kısmının hırsızlığa konu 3 adet bilgisayara ilişkin olduğu ve söz konusu 3 adet bilgisayarın hırsızlık tarihi itibarıyla dava dışı şirket aktifinde/envanterinde kayıtlı olduğu, davacının davasının kabulü halinde davacı sigorta şirketi tarafından dava dışı şirkete ödenen 26.817,08 TL tutarın yukarıda arz edilen kusur oranları dahilinde %50 si nispetinde 13.408,54 TL’lik kısmını rücu edebileceği; işbu bedele ödeme tarihinden dava tarihine kadar hesaplanan avans faiz tutarının 4.480,01 TL olduğu hususları tespit edilmiştir.
Dava, TTK.m.1472’ye dayalı sigorta ödemesine dayanan rücuen tazminat istemidir.
TTK’nın 1472. maddesi; “(1) Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir. (2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.” şeklindedir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigorta şirketinin sigortalısı dava dışı şirketin işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeni ile bir kısım emtiaların çalındığı; hırsızlık olayı nedeni ile dava dışı şirketin uğramış olduğu zarara karşılık davacı tarafından sigortalısına ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar davalı tarafından sigortalı işyerinde güvenlik hizmeti verilmediği iddia edilmiş ise de taraflar arasında imzalanan sözleşme içeriği incelendiğinde davalı çalışanlarının hırsızlığa konu işyerinde sadece gece hizmet verdiklerinin anlaşılması; hırsızlık olayının meydana geldiği gece işyerinde çalışan …’nin polis merkezinde verdiği ifadesinde gece güvenlik görevlisi olarak çalıştığını beyan etmesi ve hizmet karşılığında davalıya kesilen faturalarda “gözetim görevlisi hizmet bedeli” yazması karşısında davalının güvenlik hizmeti sağladığı mahkememizce kabul edilerek davalının aksi yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. Mahkememizce denetime elverişli olarak tekniğine uygun olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda 26/12/2018 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında davacının sigortalısının %50, davalının da %50 oranında kusurlu olduğu mahkememizce kabul edilerek davacı tarafından sigortalısına ödenen 26.817,08 TL’nin davalının kusuruna denk gelen 13.408,54 TL’lik kısmının sigortalısına ödeme tarihi olan 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 13.408,54 TL’nin ödeme tarihi olan 08/02/2019 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 915,94 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 457,97 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 457,57 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan ( 3.000,00 TL bilirkişi ücreti + 309,60 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 3.309,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%50 kabul oranı) 1.l654,80 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı, 439,90 TL keşif harcı ve 457,97 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin 660,00 TL’sinin davacıdan; 660,00 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip ….
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı