Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/318 E. 2022/397 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/318 Esas
KARAR NO : 2022/397

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 12/04/2022
K.YAZIM TARİHİ : 15/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı taraf fatura konusu malların satışı konusunda anlaşılmış ve ürünler teslim edildiğini, bu konuda … tarafından karşıt inceleme tutanağından da anlaşıldığı üzere müvekkil davalıya ürünleri sattığı, davalınında … Ltd. Şti’ye sattığı gösterilmek te olduğunu, 8 günlük yasal sürede de herhangi bir itiraz yapılmadığını, faturalar, sevk irsaliyeleri ve BA BS formları ile de sabit olduğunu, dava konusu fatura alacağı 107.364 TL’den yapılan 83.000 TL ödeme düşüldüğünde 24.364 TL bakiye alacaklarının bulunduğunu, Bakirköy …. İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, arabulculuk görüşmelerinden anlaşma sağlanamadığını, itirazın iptali ve takibin devamını, kalan alacak 24.364 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, tüm mahkeme masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmili talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil tarafından yapılan 83.000,00 TL’lik ödemeler dikkate alınmadan kötü niyetli olarak takip başlatıldığını, eksik gönderilen ürünlerden dolayı müşterilerle yaşanan problemler nedeniyle davacı ile ticari ilişki kesildiğini, kötü niyetli olarak haksız kazanç elde etmek niyetinde olduğunu, bu durum tarafların cari hesapları ile dava dışı vekil eden şirket yetkilisi ….’nın yine dava dışı davacı şirket yetkilileri dava dışı … ve ….’in banka hesapları incelendiğinde de görüleceğini, ve davacı yana herhangi bir borcun bulunmadığı hatta davacı yandan alacaklı olduklarının görüleceğini, haksız ve kötü niyetli olduğu aşikar olan davacının davasının reddini, arabuluculuk görüşmelerinde alacağın miktarını içermemesi ve yetki yönünden reddini, takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ödemesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Bakırköy … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 107.364,00 TL asıl alacak, 1.911,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109.275,22 TL alacak üzerinden fatura alacağı dayanak gösterilerek borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, ödeme emrinin borçluya 09/03/2021 tarihinde tebliğ edildiği borçlu tarafından vekili aracılığı ile 10/03/2021 tarihinde ve süresi içinde borca, faize ve takibin tüm ferilerine itiraz ettiği ve itiraz nedeni ile takibin durduğu görüldü.
Dosyaya sunulan 16/11/2021 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından davalının ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenen raporda; taraflar arasında fatura ile gıda maddeleri alım satımına ilişkin ticari ilişki kurulduğu, davalının incelenen 2020 yılı ticari defterlerinden yevmiye defteri kapanış tasdiki yapılı olmadığı, tespit edildiği, davalının ticari defterlerine göre 31.12.2020 tarihi itibariyle 2021 yılına davacıya borç olarak 32.364,00 TL borcunun devrettiği, kayıtlı olarak yer aldığı, Davalının bağlı vergi dairesine davacının düzenlediği faturanın yasal bildirimini süresinde beyan ettiği, ve beyanının defter kayıtları ile uyumlu olduğu, Davacının talep ettiği 24.364,00 TL alacağına davalının borcunu finansal kurumlar aracılıyla düzenlenen belgeler ile ödendiğini tevsik etmemesi halinde kavuşabileceği belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 27/12/2021 tarihli bilirkişi SMMM … tarafından davacının ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenen raporda; davacı tarafından ibraz edilen 2020 yılı ticari defterlerinin 6102 Say. TTK.m.64 ve VUK.182 gereğince elektronik ortamda tutulduğu, Davalının tarafımıza ibraz etmiş olduğu ticari defterlere ilişkin berat bilgileri ve defter tasdikleri incelenerek, 2020 yılına ait e-defter ve beratlarının Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine süresinde yüklendiği tarafımıza sunulan e defter berat nüshalarından görülmüş, ticari defterlerinin birbirini teyit eder şekilde tutulduğu görülmüş olup, Ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliğinin bulunduğu; davalı ticari defterlerinin 16.11.2021 tarihli Bilirkişi Raporunda tespit edildiği üzere 6102 Say. TTK m.64 ve VUK.182 gereğince 2020 yılı ticari defterlerinin ilk işe başlama şeklinde açılış tasdiklerinin Yevmiye ve Kebir defteri yönünden yapıldığı ancak Envanter defterinin ibraz edilmediği ve Yevmiye defterinin Kapanış tasdikinin yapılmadığı ve neticeten ticari defterlerinin HMK 222 mad. gereğince davacı lehine delil niteliği bulunmadığı, yanlar arasında, 2020 yılında Davacı tarafından davalıya mal satışı şeklinde ticari ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan 107.364,00 TL asıl alacak, 1.911,22 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 109.275,22 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı ile huzurdaki davanın ikame edildiği, davacı, icra takip tarihinde davacı …. San. Tic. Ltd. Şti’nin, davalı … Turizm Taşımacılık Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti’den icra takibinde asıl alacak olarak 107.364,00 TL’nin tahsili talep edildiği, ticari defterlerinde ise 32.364,00 TL alacaklı gözüktüğü, bununla birlikte davacı beyanında yer aldığı üzere davalı tarafından davacı şirket personeli hesabına yapılan 8.000,00 TL ödemenin kabul edildiği görülmekle; dosya mündericatı, Davacı beyanları ve Davacı ticari defterlerinin incelenmesi ile davacının 24.364,00 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, Davacının takibin devamına 24.364,00 TL üzerinden devam edebileceği, davalının ticari defterlerinin 16.11.2021 tarihli bilirkişi raporu ile tespitinde davalının icra takip tarihinde davalıya 32.364,00 TL borçlu olduğu, davalı beyanlarında davacıya bazı ödemelerin kişisel hesaplardan yapıldığının beyan edildiği bununla birlikte davalı kayıtlarının incelendiği 16.11.2021 tarihli bilirkişi raporuna konu incelemeler zarfında, ticari defterler haricinde bir tespit yapılmadığı ve davalı tarafından, tarafıma herhangi bir belge ibraz edilmediği görülerek, Davacı tarafından beyan edilen 8.000,00 TL haricinde, Davalı tarafından dava dışı kişilere yapılan başkaca ödeme bulunmadığı belirtilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura ve cari hesap alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce davalının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Antalya ATM’ye talimat yazılmış olup bilirkişi tarafından davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenen raporda davalının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulmadığı belirtilerek davalının davacıya 32.364,00 TL tutarında borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Mahkememizce davacının ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi sonunda düzenlenen raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu; davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 32.364,00 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir. Taraflar arasında faturaya konu malların davalıya teslim edildiği, her iki tarafında da resmi hesaplarında davalının davacıya 32.364,00 TL tutarında borçlu olduğu ve davacı şirket çalışanına yapılan 8.000,00 TL’lik ödemenin davalının davacıya borcuna mahsuben yapıldığı konusunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı tarafından davacı şirket yetkilisi hesabına yapılan 10.000,00 TL’lik ödemenin borca mahsuben yapıldığı ve müvekkilince tüm borcun ödendiği iddia edilerek borcun ödenmesine ilişkin whatsapp yazışmaları sunulmuş ise de davalı tarafından sunulan whatsapp yazışmaları incelendiğinde söz konusu yazışmaların yazılı delil ya da HMK’nın 202. maddesi kapsamında delil başlangıcı olarak kabulü mümkün değildir. Davalı tarafından ödeme iddiasında bulunulduğundan ve delilleri arasında açıkça yemin delilinin belirtilmiş olması nedeni ile mahkememizce davalıya iddialarının ispatı bakımından yemin delili hatırlatılmıştır. Davalının yemin deliline dayanması üzerinde davacıya meşruhatlı davetiye çıkartılmış olup davacı şirket yetkilisi tarafından huzurda “Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile takibe konu yapılmış cari hesap alacağından dava konusu yapılan bakiye 24.364,00 TL’nin davalı şirket ya da yetkilisi tarafından yetkilisi olduğum şirkete ya da bana dava konusu edilen cari hesap alacağına mahsuben ödenmediğine şerefim namusum kutsal saydığım bütün inanç ve değerler uğruna yemin ederim.” şeklinde yemin eda edilmiştir. Yeminin kesin delillerden olması nedeni ile davalının ödeme iddiasının ispatlanamadığının kabulü ile açılan davanın kabulüne; alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 24.364,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 4.872,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.664,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 1.605,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.600,00 TL bilirkişi ücreti + 200 TL bilirkişi yol masrafı + 232,00 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret) 2.032,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 59,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davacı şirket yetkilisi ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/04/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı