Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/316 E. 2022/174 K. 17.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/316
KARAR NO : 2022/174

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 05/04/2021
KARAR TARİHİ : 17/02/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine vermiş olduğu 05/04/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; müvekkilleri ile davalı …. Yatırım Ortaklığı A.Ş. arasında Ön Ödemeli Gayrimenkul Satış Sözleşmeleri akdedildiğini, müvekkillerinin davalı şirkete karşı olan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkillerinin davalı şirkete ödemelerini eksiksiz yaptığını, tüm ödemelerin gerçekleştirilmesine rağmen davalı şirketin sözleşmeye konu taşınmazları müvekkillerine devretmediğini, TKHK m.44 uyarınca, ön ödemeli konut satışlarında devir veya teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyeceğini, müvekkilleri ile akdedilen sözleşmeler üzerinden yaklaşık 54 ay geçmesine rağmen inşaatların halen tamamlanmadığını, müvekkilleri tarafından keşide edilen Beyoğlu … Noterliği’nin 04.12.2020 tarihli …. yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmeden dönme iradesinin davalı tarafa bildirildiğini, anılan ihtarnameyle müvekkillerinin sözleşmeye konu taşınmazların ortalama rayiç bedellerinin kendilerine ödenmesine yönelik talepte bulunduğunu, söz konusu ihtarnamenin davalı şirket tarafından yanıtsız bırakıldığını, davalı şirketin binlerce kişiyi mağdur ettiğini, 04.09.2020 tarihinde müvekkili … tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden davalı şirket aleyhine icra takibine girişildiğini, söz konusu takipte davalı şirkete uygulanan hacizlerin sonuçsuz kalması neticesinde 15.03.2021 tarihinde takip yolunun değiştirilerek ”İflas Yolu İle Adi Takibe” çevrildiğini, 23.03.2021 tarihinde müvekkili …, …, … ve … tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden iflas yoluyla takip başlatıldığını, 29.03.2021 tarihinde ilgili takibe davalı şirketin itiraz ettiğini, davalı şirketin itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek davalı şirketin itirazının iptaline, davalı şirket aleyhine başlatılan iflas yoluyla takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı vekili tarafından Mahkememize sunulan 30/04/2021 tarihli cevap dilekçesinde; Mahkememizdeki davanın topluluk davası olarak açılmasının mümkün olmadığını, davacılar arasında ihtiyari ya da zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığını, davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, her bir davacı ile akdedilen sözleşmenin farklı olduğunu, her bir sözleşmenin farklı şartları hüküm altına aldığını, her bir davacının davasının farklı bir temel ilişki ve sebepten kaynaklandığını, davacılar tarafından beyan edilen taşınmaz bilgilerinin hatalı olduğunu, davacılardan … için taksit iskontosu uygulandığını, davacılardan … ile müvekkili şirket arasında … İli, … İlçesi, … Mah, … ada, … parselde bulunan C3 blok, 4. kat, 54 no’lu, 136,95 m2 brüt alana sahip taşınmaz için 01.05.2016 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, davacılardan … ile müvekkili şirket arasında … İli, … İlçesi, … Mah. … ada, … parselde bulunan … blok, 23. kat, 285 no’lu, 107,36 m2 brüt alana sahip taşınmaz için 01.06.2016 tarihli“Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, davacılardan … ile müvekkili şirket arasında … İli, … İlçesi, … Mah. … ada, … parselde bulunan …. blok, 18. Kat, 181 no’lu, 104,35 m? brüt brüt alana sahip taşınmaz için 17.05.2016 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, davacılardan … ile müvekkili şirket arasında … İli, … İlçesi, … Mah. … ada, … parselde bulunan … blok, 5. kat, 66 no’lu, 136,95 m2 brüt alana sahip taşınmaz için 01.06.2016 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, davacılardan … müvekkili şirket arasında …. İli, … İlçesi, … Mah. … ada, … parselde bulunan … blok, 15. kat, 186 no’lu, 136,95 m2 brüt brüt alana sahip taşınmaz için 04.06.2016 tarihli “Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi” akdedildiğini, huzurdaki davada öncelikle davacılar tarafından müvekkili şirkete yapılan ödemelerin araştırılması gerektiğini, davacılarla akdedilen sözleşmelerde ortak bir şekilde “Alıcının başta mali yükümlülükler olmak üzere, sözleşmede düzenlenen yükümlülüklerini tamamen yerine getirmiş olması şartıyla bağımsız bölümü işbu sözleşmede öngörülen teslim tarihinde mücbir sebepler Anahtar Teslimi tamamlanarak kendisine teslim edilmemesi ve bu gecikmenin 12 ayı geçmesi halinde dilerse sözleşmeyi tek taraflı irade beyanı ile feshetmeye yetkilidir…Sözleşme’nin ALICI tarafından bir üst paragrafta belirtildiği şekilde feshedilmesi halinde SATICI, Alıcı’nın ödemiş bulunduğu satış bedelinin %2’i+KDV haricindeki tutarı faizsiz olarak fesih bildiriminden itibaren en geç 30 iş günü içerisinde alıcıya iade edecektir. Alıcının satıcıdan başkaca hiçbir hak, alacak ve talebi olmayacaktır.” hükmünün yer aldığını, ilgili sözleşmelerde teslim süresinin mücbir sebepler hariç 24 ay olarak öngörüldüğünü, söz konusu sürenin dolması üzerine 12 aylık ek süre tanımlandığını, ilgili sözleşmelerde müvekkilinin mücbir sebepten kaynaklanan haklarının saklı tutulduğunu, alıcının sözleşmeyi feshetmesi halinde satıcının satış bedelinden %3+KDV oranında kesinti yapma hakkının ilgili sözleşmelerde hüküm altına alındığını, müvekkili şirketin teslim süresinin henüz dolmadığını, davacıların sözleşmeyi haksız olarak feshettiklerini, davacıların herhangi bir şekilde bedel iadesi haklarının doğmadığını, davacıların hukuka aykırı bir şekilde müvekkili şirkete ödediklerini iddia ettiği bedellerin 2 katından fazla bir tutar üzerinden icra takibibaşlattıklarını, davacıların başlatmış olduğu icra takiplerinin haksız olduğunu, sözleşmeye konu taşınmazların teslimlerinin mücbir sebebe dayalı olarak gecikmesi nedeniyle sözleşmenin feshi istense dahi davacıların rayiç bedel üzerinden iade talebinde bulunma haklarının bulunmadığını, müvekkili şirketin hisse senetlerinin 1999 yılından bu yana Borsa İstanbul’da halka açık olarak işlem gördüğünü, müvekkili şirketin portföyünde 16.000 adet konut ve ticari alanlardan oluşan Innovia … projesinin bulunduğunu, söz konusu projenin 2006 yılında … Belediyesi tarafından açılan ihalenin kazanılması üzerine başlatıldığını, ilgili projenin özünde bir kentsel dönüşüm projesi olduğunu, anılan projenin 4 etaptan oluştuğunu, söz konusu projenin ilk 3 etabında 9.100 daire ve ticari alan inşa edildiğini, müvekkili şirketin 5 yıl gibi kısa bir sürede birçok hak sahibine taşınmazlarını teslim ettiğini, müvekkili şirketin inşa faaliyetleri devam ederken … tarafından alınan kararlarla … bölgesinin imarının sorunlu bir hale geldiğini, söz konusu bölgedeki tüm inşaat faaliyetlerinin belirsiz bir akıbete sürüklendiğini, ilgili durumun önceden öngörülebilmesinin mümkün olmadığını, … zabıtalarının … Belediyesi’nin ruhsat verdiği müvekkili şirketin … projesindeki inşaatların yapımını durdurduğunu, … Belediyesi ile … arasındaki imar sorununun … Meclisi Kararı ile çözüldüğünü, müvekkili şirketin 27.03.2014 tarihinde ruhsatını yenilemek zorunda kaldığını, ruhsatın yenilenmesi üzerine inşaat faaliyetlerine devam edildiğini, müvekkili şirketin inşaat alanının 2 yıl gibi uzunca bir süre mühürlü kaldığını, inşaat faaliyetlerinin durmasından sonra tekrar normal seyirde devam etmesi için gerekli organizasyonu oluşturmanın zaman aldığını, söz konusu durumun mücbir sebep olduğunu, müvekkili şirketin yaşadığı tüm olumsuz gelişmelere rağmen işlerine devam etmeye çalıştığını, müvekkili şirketin bir kısım Müşterilerine ödeme iadeleri gerçekleştirdiğini, müvekkili şirketin … projesindeki inşaatların %70 oranında tamamlandığını, müvekkili şirketin söz konusu süreçte yüksek kredi faizleri ödemek zorunda kaldığını, döviz ve inşaat maliyetlerinde büyük bir artış yaşandığını, müvekkili şirketin inşaatlarına devam edemez bir hale geldiğini, müvekkili şirketin ana finansörü olan … Bankası ile 15.01.2021 tarihinde protokol akdettiğini, müvekkili şirketin 26.04.2021 tarihinde KAP’a duraklayan inşaat projelerine devam edileceğine dair açıklamada bulunduğunu, müvekkili şirketin kendi uhdesi dışında gelişen mücbir sebeplerden sorumlu tutulmaya çalışıldığını, müvekkili şirketin ödemelerini tatil etmediğini, müvekkili şirketin nakit akışının sekteye uğramasının aciz hali doğurmadığını, müvekkilinin mal varlığının borcunun çok daha üzerinde olduğunu, davacıların subjektif bir şekilde rayiç bedel belirleyip bu tutar üzerinden icra takibi başlattıklarını, davacıların taleplerinin haksız olduğunu belirterek davacıların sözleşmeleri feshetme koşullarının oluşmadığının tespitine ve davanın tümden reddine; mahkemenin aksi kanaate olması halinde ise, bilirkişilerce davacıların yapmış olduğu ödemelerin ayrı ayrı hesaplanmasına, bilirkişiler tarafından müvekkili şirketin aciz halinde olup olmadığının yahut ödemeleri tatil edip etmediğinin tespiti için inceleme yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE :
Dava, İİK’nın 156. madde hükümlerine dayalı alacaklıların açtığı adi takipten doğan itirazın kaldırılması ve iflas iflas istemine ilişkindir.
İİK.nun 173/2 maddesi atfıyla aynı Kanun’un 166/2 nci maddesi uyarınca Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve tirajı 50.000’in üzerinde ve yurt düzeyinde dağıtım yapılan gazetelerden birinde iflâs talebi ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya ibraz edilmiş, yargılama sırasında bir kısım alacaklılar davaya müdahil olmuştur.
18.000,00 TL iflâs avansı davacı tarafça yatırılmıştır.
Davalı şirketin ticaret sicil kaydı celp edilmiş incelenmesinde;firmanın sicil kaydının faal olarak devam ettiği, firma adresi itibariyle davaya bakmanın mahkememiz yetki alanında kaldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.

Bilirkişi …., Prof. Dr. …., Prof. Dr. … tarafından mahkememize sunulan 20/10/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki uyuşmazlığın ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmelerinden kaynaklandığı, davacıların, ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmelerine göre davalıya ödemeleri gereken tüm tutarları ödedikleri, 6502 sayılı TKHK’nın 44. maddesine göre, ön ödemeli konut satışlarında devir ve teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyeceği, somut uyuşmazlıkta davalının Kanun’da öngörülen 36 aylık süre içerisinde konutları teslim edemediği, davacılar tarafından keşide edilen Beyoğlu … Noterliğinin 04.12.2020 tarihli, … yevmiye no’lu ihtarnamesiyle sözleşmeden dönüldüğü ve satın alınan konutların rayiç bedellerinin istendiği, TBK’nın 125. maddesi gereğince alacaklının, temerrüde düşen borçludan olumlu (müspet) zararını isteyebilmesi için sözleşmeden dönmemesinin gerektiği, sözleşmeden haklı olarak dönülmesi halinde istenebilecek zarar türünün sadece olumsuz (menfi) zarar olduğu, somut olayda davacıların satın alınan ancak süresinde teslim edilemeyen konutların rayiç bedellerinin iadesi istemlerinin olumlu (müspet) zarar kapsamında kaldığı, davacıların ancak ödedikleri tutarları faiziyle birlikte geri isteyebilecekleri, davalı tarafından, davacılar ile akdedilen sözleşmeye göre satış bedelinden %3+KDV oranında kesinti yapma hakkı bulunduğu ileri sürülmüşse de sözleşmede öngörülen genel işlem koşulu niteliği taşıyan ilgili düzenlemenin ancak alıcının sözleşmeden haklı bir nedene dayanmadan döndüğü durumlarda uygulanabileceği, oysa davacıların sözleşmeden dönmelerinin haklı bir sebebinin bulunduğu, Mahkememizce itirazın kaldırılmasına karar verilmesi ve depo emrine mesnet teşkil edecek tarihin belirlenmesi durumunda, heyetimizce depo emrine esas alacak tutarının belirlenebileceği hususu bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 13/12/2021 havale tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davacıların, asıl alacak, takip tarihinden bir sonraki celse tarihi olan 17.02.2022 tarihine kadar hesaplanan faiz, vekalet ücreti, tahsil harcı, icra masrafları olmak üzere 17.02.2022 tarihi itibariyle; … yönünden 527.027,71 TL depo emrine esas tutar hesaplandığı, … yönünden 394.305.,60 TL depo emrine esas tutar hesaplandığı, … yönünden 541.015,23 TL depo emrine esas tutar hesaplandığı, … yönünden 541.015,23 TL depo emrine esas tutar hesaplandığı, … yönünden 551.859,16 TL depo emrine esas tutar hesaplandığı, toplam depo emrine esas tutarın 2.555.222,92 TL olduğu hususu bildirilmiştir.
İflâsa tâbi bir borçluya karşı İİK m. 155 vd. maddelerine göre iflâs yollarından herhangi biri ile (genel iflâs yolu, kambiyo senetlerine ait iflâs yolu veya doğrudan doğruya iflâs yolu) takip yapılması mümkündür.Alacaklılar, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer icra dairesine başvurur (İİK m. 154) ve iflâs isteğini havi takip talebini doldurur. Böylece borçluya iflâs ödeme emri gönderilir (İİK m. 155; 171).
Borçlu, kendisine gönderilen iflâs ödeme emrine (yedi veya beş günlük) süresi içinde itiraz edebilir veya sessiz kalır (İİK m. 155; 171). Borçlunun süresinde itiraz etmeyerek borcunu ödememesi durumunda alacaklı, ödeme emrinin tebliğinden itibaren bir yıl içinde, borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinde iflâs davası açar ve borçlunun ödeme emrine itiraz etmediğini bildirerek, sadece iflâsına karar verilmesini ister (İİK m. 154, 3). Borçlu iflâs ödeme emrine süresinde itiraz etmişse takip durur ve alacaklı, ticaret mahkemesinde açacağı iflâs davasında, borçlunun itirazının kaldırılması ile iflâsına karar verilmesini ister (İİK m. 156, 3).
Borçlunun ödeme emrine itiraz etmesi üzerine açılan iflâs davasında asliye ticaret mahkemesi, alacaklının, borçlunun itirazının kaldırılması ve iflâsına karar verilmesi hakkındaki talebini inceler. Ticaret mahkemesi, bu inceleme sırasında borçlunun önceden bildirdiği itirazlarıyla bağlı değildir.Mahkeme, İİK m. 68’de sayılmış olan belgelerle sınırlı olmadan, genel hükümlere göre inceleme yapar144. Borçlunun itirazı haklı ise iflâs istemi reddedilir; itirazı haksız ise bir ara kararıyla kaldırılır. Ticaret mahkemesinin, borçlunun itirazının kesin kaldırılması kararıyla alacaklının iflâs takibi kesinleşir ve ilân edilir (İİK m. 158, 1). Alacaklının iflâs talebinin ilânından itibaren onbeş gün içinde, borçlunun diğer alacaklıları iflâs davasına müdahale ve itiraz edebilirler.
Alacağın varlığını, muaccel olduğunu ve ifa edilmediğini öne süren alacaklı, iflâs davasında ispat yükü altındadır (TMK m. 6; HMK m. 190).İddialarını ispatlayan alacaklıya karşı borçlu da, ödeme emrindeki itirazlarıyla bağlı olmadan, kendi iddialarını ispatlamalıdır. Herhangi bir alacak davasından farkı olmayan bu aşamadan sonra mahkeme, alacağın varlığına kanaat getirirse, borçlunun itirazı kaldırılır ve depo kararı verilmesi aşamasına gelinir (İİK m. 158, 2).
Asliye ticaret mahkemesi depo kararı ile, borçlunun yedi gün içinde asıl alacak, icra masrafları ve temerrüt tarihinden depo kararının verildiği tarihe kadar işlemiş faiz toplamından müteşekkil borcunu alacaklıya ifa veya mahkeme veznesine depo etmesini ister149 (İİK m. 158, 2).
Depo kararı borçluya veya varsa borçlunun vekiline tefhim edilir. Borçlu hazır değilse kendisine, vekil ile temsil ediyorsa vekiline depo kararının tebliği gerekir (Tebl.K. m. 11). Depo kararı bildiriminde, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine uyulması zorunludur158 (İİK m. 158, 2).
Somut uyuşmazlıkta,öncelikle borçlu tarafından yapılan itirazın kaldırılması şartlarının oluşup oluşmadığının tartışılması gerekmektedir.Taraflar arasındaki uyuşmazlığın ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmelerinden kaynaklandığı, davacıların, ön ödemeli gayrimenkul satış sözleşmelerine göre davalıya ödemeleri gereken tüm tutarları ödedikleri, 6502 sayılı TKHK’nın 44. maddesine göre, ön ödemeli konut satışlarında devir ve teslim süresinin sözleşme tarihinden itibaren 36 ayı geçemeyeceği, somut uyuşmazlıkta davalının Kanun’da öngörülen 36 aylık süre içerisinde konutları teslim edemediği, davacılar tarafından keşide edilen Beyoğlu …. Noterliğinin 04.12.2020 tarihli, …. yevmiye no’lu ihtarnamesiyle sözleşmeden dönüldüğü ve satın alınan konutların rayiç bedellerinin istendiği, TBK’nın 125. maddesi gereğince alacaklının, temerrüde düşen borçludan olumlu (müspet) zararını isteyebilmesi için sözleşmeden dönmemesinin gerektiği, sözleşmeden haklı olarak dönülmesi halinde istenebilecek zarar türünün sadece olumsuz (menfi) zarar olduğu, somut olayda davacıların satın alınan ancak süresinde teslim edilemeyen konutların rayiç bedellerinin iadesi istemlerinin olumlu (müspet) zarar kapsamında kaldığı, davacıların ancak ödedikleri tutarları faiziyle birlikte geri isteyebilecekleri, davalı tarafından, davacılar ile akdedilen sözleşmeye göre satış bedelinden %3+KDV oranında kesinti yapma hakkı bulunduğu ileri sürülmüşse de sözleşmede öngörülen genel işlem koşulu niteliği taşıyan ilgili düzenlemenin ancak alıcının sözleşmeden haklı bir nedene dayanmadan döndüğü durumlarda uygulanabileceği, oysa davacıların sözleşmeden dönmelerinin haklı bir sebebinin bulunduğu, anlaşılmıştır.
Mahkememizce yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde inceleme yapılarak bilirkişi raporu alınmış,buna göre davalının davacılara borçlu olduğu belirlenerek davalı-borçlunun itirazı ara karar ile kesin olarak kaldırıldıktan sonra depo emri düzenlenerek davalı vekiline tebliğ edilmiştir.
Davalı tarafından depo emrine konu borç miktarı Mahkeme veznesine depo edilmiştir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde,davacılar vekili, davalı-borçlunun itirazının kaldırılarak davalı-borçlunun iflasına karar verilmesini talep etmiş ise de,davalı-borçlunun,depo emrine esas miktarı Mahkeme veznesine depo ettiği anlaşıldığından ödeme nedeniyle iflas davasının esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Ödeme nedeni ile iflas davasının esası hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA
2-Davalı şirket tarafından 13/01/2022 tarihinde yatırılan depo emrine esas bedellerin karar kesinleştiğinde davacılara ÖDENMESİNE,
3-Alınması gerekli 403,50.-TL karar ve ilam harcının peşin alınan 296,50 TL harcın mahsubu ile bakiye 107,00.-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
4-Davacılar tarafından ödenen 59,30 TL Peşin Harcı , 296,50 TL başvuru harcı ile 8,50 TL vekalet harcının davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
5-Davacılar tarafından yapılan 14 tebligat + posta masrafı olan 1.998,35 TL, bir ilan masrafı 1.048,19, bir bilirkişi incelemesi 6.800,00 TL olmak üzere toplam 9.846,54 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
6-Davacılar tarafından Mahkeme veznesine depo edilen 18.000,00 TL tutarındaki iflas avansının karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
7-Davacılar kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacılara VERİLMESİNE,
8-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacılar tarafından peşin olarak yatırılan yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacılara İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacılar vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 17/02/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪