Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/309 E. 2021/995 K. 02.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/309 Esas
KARAR NO : 2021/995

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2021
KARAR TARİHİ : 02/11/2021
K.YAZIM TARİHİ : 25/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle; Davalı taraf ile müvekkili arasında akdedilen sözleşme gereği davalı, müvekkil şirketin sigortalısı olarak çalışan işçilerin bir kısmını sözleşmenin feshi ile birlikte kendi kadrosuna alarak çalıştırmaya başladığını, sözleşmenin derhal fesih bölümünde açıkça, yüklenici işçilerinin, fesih halinde işveren kadrosuna alınmayacağının düzenlendiğini, İş bu düzenlemeye istinaden müvekkili tarafından davalı yana her çalışan için 1 brüt maaş tutarında fatura kesildiğini, fakat davalının iş bu faturaya ve Silivri İcra Müdürlüğü’ nün … E. Sayılı dosyası ile başlatılan takibe itiraz ettiğini, Haksız itiraz üzerine takibin durduğunu, iş bu itirazın iptali ile kötü niyetle takibe itiraz eden davalı aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili tarafından verilen cevap dilekçesinde özetle;Müvekkili şirketin Türkiye’nin ön büyük kozmetik firmalarından birisi olduğunu, müvekkilinin üretim ve şirket merkezindeki tesislerinin güvenliğinin sağlanması amacıyla, davacı firma ile 01.01.2020 tarihinde yürürlüğe giren Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi (“Sözleşme”)ni akdettiğini, sözleşmenin kararlaştırılan süre sonu olan 31/12/2020 tarihinde kendiliğinden sona erdiğini, haksız olarak fatura düzenlendiğini ve icra takibi başlatıldığını, sözleşmede geçen maddenin yalnızca işveren tarafından sözleşmenin feshedilmesi halinde uygulanabileceğini, olayda müvekkili şirketçe yapılan bir fesih olmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava, cezai şart alacağına dayalı başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dosya kapsamında taraflar arasında 01/01/2019 tarihli ve 01/01/2020 tarihli iki ayrı Özel Güvenlik Hizmetleri Sözleşmesi’nin imzalandığı ve söz konusu sözleşmelerde cezai şarta ilişkin hüküm bulunduğu konusunda ihtilaf yoktur. Dosyaya sunulan 01/12/2019 tarihli ve sözleşme süresinin 2 yıl olarak belirlendiği benzer mahiyetteki sözleşmede cezai şarta ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı tespit edilmiştir. Dosyamız arasına celp edilen SGK kayıtlarında davacıda çalışmakta olan bir kısım işçilerin 2021 yılının başında davalı şirkette çalışmaya başladığı görülmektedir. Taraflar arasında imzalanan her iki sözleşmenin 10. maddesinde sözleşmenin işveren tarafından feshedilmesi durumunda yüklenici çalışanlarının işveren veya yeni yüklenici kadrolarına alınmayacağı; aksi durumda yüklenici tarafından işverene her bir işçi için ilave 1 brüt maaş tutarında fatura kesileceğinin kararlaştırıldığı; davalı tarafından 01/01/2020 tarihli son sözleşmenin bitiş tarihi olan 31/12/2020 tarihinden önce davacıya noter aracılığıyla keşide ettiği ihtarnamedeki beyanın fesih iradesi olarak değerlendirilmeyeceği; 31/12/2020 tarihinde kendiliğinden sonra eren sözleşmenin 10. Maddesinde işveren tarafından sözleşmenin feshedilmesi durumunda ödenmesi kararlaştırılan cezai şarta dayalı olarak davacının davalıdan tazminat talebinde bulunamayacağının kabulü ile açılan davanın reddi ile şartları oluşmayan davacı vekilinin icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Açılan davanın REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 266,19 TL nispi harçtan mahsubu ile fazla alınan 206,89 TL harcın istek halinde davacıya iadesine,
3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1 maddesi gereğince takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/11/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı