Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/303 E. 2021/703 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/303
KARAR NO : 2021/703

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 17/04/2013
KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunduğu 08/08/2008 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde;dilekçenin davalılar bölümünün 1,2,3,4 ve 5 sırasında yazılı davalıların…. Mahallesi … ada,… parsel numarasında kayıtlı …. adresinde faaliyette bulunan …. alışveriş merkezinin malikleri olduğunu, altıncı sırada belirtilen …. Turizm A.Ş.’nin ise bu alışveriş merkezinde bulunan iş yerlerinin 3.şahıslara kiraya veren ve işleticisi olduğunu,davacı şirket nezdinde …. nolu ticari paket sigorta poliçesi ile 12/12/2007-2008 tarihleri arasında … Mağazacılık A.Ş. bayi olarak faaliyet gösteren …. Gıda Tekstil Turizm Ltd.Şti.adına sigortalı olduğunu, 14/12/2007 tarihinde sigortalı iş yerine tahsisli bulunan … alışveriş merkezinde … nolu mahalde bulunan depoda yangın hatlarına su verilmesi sırasında sigortalı iş yerinin bulunduğu 2.bodrum katta bulunan deponun içindeki springin patladığını ve borunun içinde okside olmuş suyun tazyikli olarak püskürmesi nedeniyle muhtelif dikili konfeksiyon ürünlerinin hasarlandığını, Bakırköy …’ncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasından yaptırılan tespit sonucu 07/03/2008 tarihinde sigortalıya ¨368.705,00 hasar tazminatı ödendiğini ve TTK 1301.maddesi ile poliçe genel şartlarına göre rücu haklarının doğduğunu bu nedenle ödenen hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasının uyguladığı avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA:
Davalılar vekili 06/11/2008 tarihli cevap dilekçesi ile, öncelikle davalılardan … dışında kalan bina maliki durumundaki diğer davalıların davada sıfatlarının bulunmadığını ve bu davalılar yönünden açılan davanın sıfat yokluğundan reddi gerektiğini,bunun dışında davalı ….. tarafından dava dışı ….. Mağazacılık A.Ş. ye ….. alışveriş merkezinin zemin kat … nolu iş yerinin kiraya verildiğini,kiracı ….. Mağazacılık A.Ş nin bayii olan ….. Tekstil Turuzm Ltd Şti ile alt kira ilişkisi kurduğunu ve ….. tarafından bu ilişkiye icazet verildiğini ancak davalı ….. ile kiracı ….. veya alt kiracı ….. arasında ayrıca bir depo yeri tahsisi yapılmadığını,buna ilişkin sözlü yada .yazılı kira akdinin bulunmadığını,kira ilişkisine konu yapılmayan bir yerde davalının mecuru kullanıma hazır bulundurma,bakım ve koruma ile ilgili bir yükümlülüğünün bulunmadığını,bu nedenle kiracı ….. A.Ş aleyhine haksız işgali sona erdirmesi maksadı ile Bakırköy … Asliye Hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyasına konu davanın açıldığını, zarar gören emtianın bulunduğu depo ile ilgili bir kira sözleşmesi bulunmadığından bu zarardan davalı şirketin de sorumlu olamayacağını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan ilk yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddi yönünde verilen hüküm Yüksek Yargıtay …’nci Hukuk Dairesi’nin 20/10/2015 tarih ….. Esas ve … karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozmadan sonra yapılan ikinci yargılama sonunda davanın kısmen kabul kısmen reddi yönünde verilen hüküm Yüksek Yargıtay …’nci Hukuk Dairesi’nin 30/12/2019 tarih … Esas ve .. karar sayılı ilamı ile bozulmuştur.
Usul ve yasaya uygun olan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava; TTK.’nun 1301. maddesine (6102 sayılı TTK.’nun 1472/1. md.) göre açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Taraf vekillerince dayanılan 17/12/2004 tarihli düzenleme şeklinde hasılat kira sözleşmesi ve davalı ile dava dışı ….. A.Ş arasında akdedilen 26/07/2007 tarihli kira sözleşmesi, davanın konusu hasarın ortaya çıkmasından sonra karşılıklı olarak birbirlerine gönderdikleri ihtarnameler vs tüm deliller toplanmış,dava konusu taşınmaza ait tapu kayıt bilgileri dosya içine getirtilmiş ve dava konusu taşınmazın davalı ….. dışında kalan diğer davalılar adına tapuya kayıtlı olduğu görülmüştür.
Davacı sigorta şirketine ait … nolu 12/12/2007 başlangıç tarihli 1 yıl süreli ticari paket sigorta poliçesi ve bu poliçeye ait genel ve özel şartlar ile hasar dosyası ve ekspertiz raporu davacı delilleri arasında dosyaya ibraz olunmuştur.
Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyasının celbi ile tetkikinde, dava dışı ….. Gıda Tesktil ve Tur.İşletmeleri Ltd.Şti. tarafından yargılamanın konusu olan dükkanda meydana gelen hasarın tespiti bakımından mahallinde keşfen tespit yapıldığı ve bu dosyada yapılan incelemeler sonunda, yangının tavandan geçen tesisatın büyük çaptan küçük çapa geçtiği noktadaki borunun punta ile birleştirildiği kısım boşluklarından verilen tazyikli su püskürmesi nedeniyle meydana geldiği ve oluşan hasarın dikili konfeksiyon ürünleri ve kâr kaybı olmak üzere toplam ¨938.531,00 olduğunu bildirir raporun sunulduğu görülmüştür.
Davalı yanın bekletici mesele yapılmasını talep ettiği Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasının tetkikinde, dosyamız davalılarından ….. A.Ş. tarafından dava dışı kira sözleşmesinin tarafı ….. Mağazacılık A.Ş. ile ….. Gıda Tekstil Ltd.Şti. aleyhine el atmanın önlenmesi talepli açılmış dava olduğu, bu dosyada yapılan yargılama ve keşif sonrasında, davanın konusu alışveriş merkezi ….. nolu depoda dava dışı ….. Gıdanın bulunmasını haklı gösteren bir kanıt olmadığından fuzuli şagil durumunda bulunması nedeniyle müdahalesinin men’ine karar verildiği ve kararın davalılarca temyizi üzerine dosyanın Yargıtayda olduğu, henüz kesinleşmediği görülmüş, davalının bu dosyanın beklenmesi talebi ise aynı konuda mahkememizce de değerlendirme yapılması mümkün bulunduğundan yerinde görülmeyerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahallinde taraf iddialarının denetlenmesi bakımından keşif icra olunmuş keşifte; hasara neden olan tesisatın olaydan sonra yenilendiği bu nedenle mevcut hali ile bulunduğuna dair taraf vekillerinin beyanları dikkate alınarak dosyada bulunan tespit raporu ve mahallinde yapılan bulgulara göre bilirkişi heyetinden rapor tanzim etmeleri istenmiş; bilirkişi kurulu 21/01/2010 havale tarihli raporlarında özetle, dosyada bulunan ticari paket sigorta poliçesi ile öncelikle yazılı kira sözleşmesinin konusu olan ….. nolu konfeksiyon mağazasının sigortalandığını,buna ek olarak ek belge ile de,… nolu deponun sigorta teminatı kapsamına alındığını,poliçe klozlarına göre yangın riskinin yanı sıra dahili su teminatı da verildiğinden, bina içindeki yangın su borusu patlaması sonunda meydana gelen hasarın sigorta poliçesi teminatında bulunduğunu,tapu sicil kaydına göre ….. A.Ş. dışındaki davalılar adına taşınmazın kayıtlı bulunduğunu, Yatırım İşletmeciliğin bu alış veriş merkezinin işleticisi durumunda olduğunu,dava dışı ….. AŞ ile davalı ….. A.Ş. arasında 26/07/2007 tarihli kira sözleşmesi yapıldığını, davacı sigorta şirketinin sigortalısı olan ….. Ltd.Şti.’nin ….. A.Ş.’den alışveriş merkezinin ….. nolu mağazasını alarak işlettiğini, taraflar arasındaki kira sözleşmelerinde zararın meydana geldiği depo ile ilgili kira sözleşmesi yapıldığını gösteren bir kayıt bulunmadığını,14/12/2007 tarihinde ….. Ltd.Şti.’nin mallarının bulunduğu depoya yangın söndürme sisteminden akan suyun zarar vermiş olduğunun tartışılmaz olduğunu,esasen bina maliklerinin BK 58 maddesi hükmü gereğince sorumlu oldukları düşünülebilecek ise de, bunun için bina maliklerinin davacı sigorta şirketinin sigortalısına söz konusu depoyu tahsis etmesi veya kiralaması gerektiğini, ancak davacı tarafça sigortalısının bu depoda bulunmasını haklı gösteren bir kanıtın dosyaya sunulamadığını,bu nedenle davalıların gerek kiraya veren, gerek bina maliki olarak oluşan hasardan sorumlu olmadıklarını bildirmişler aynı raporda aksi düşünülecek ise,davacının sigortalısına ait hasar miktarının ¨368.705,00 olduğunu da bildirmişlerdir.
Toplanan deliller, mahallinde yapılan keşif, bilirkişi raporu, Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosya kapsamı ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde;
Davalılar … İnşaat, … İnşaat, … İnşaat, … İnşaat ile …. İnşaat A.Ş.’nin … Mahallesi … ada, … parselde kayıtlı taşınmazda faaliyet gösteren ….. alışveriş merkezinin malikleri, diğer davalı ….. A.Ş.’nin ise aynı taşınmazın 17/12/2004 tarihli hasılat kiracısı ve buna göre alışveriş merkezinin işleticisi ve kiraya vereni olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ….. A.Ş.’nin alışveriş merkezinin işletmecisi sıfatıyla 26/07/2007 tarihli kira sözleşmesi ile alışveriş merkezinin … nolu bağımsız bölümünü dava dışı ….. A.Ş.’ye kiraladığı, ….. A.Ş. tarafından 01/10/2007 tarihinde aynı bağımsız bölümün yine dava dışı ….. A.Ş.’nin bayi durumunda bulunan ….. Gıda Ltd. Şti.’ne alt kira ilişkisi kurularak kiralandığı ve davalı ….. A.Ş. tarafından alt kira ilişkisine icazet verildiği hususları yanlar arasında ihtilafsızdır. Bu kira ilişkisi devam ederken ….. Gıda Ltd.Şti. davacı sigorta şirketine ait poliçe teminatı içine alınan … nolu depoya muhtelif dikili konfeksiyon emtiasını koyduğu sırada 14/12/2007 tarihinde bu depoda bulunan tavandaki yangın hattına su verilmesi sırasında springin patlaması sonucunda oluşan hasar bedelinin davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödediği de uyuşmazlık konusu değildir.
Davalı taraf ısrarla hasarın oluştuğu deponun kira sözleşmesinin konusu olmadığını, ….. Gıda’nın bu depoda fuzuli şagil olarak bulunduğunu bu nedenle koruma ve muhafaza yükümlülüğü olmadığından hasardan sorumlu bulunmadığını iddia etmiştir. Uyuzmazlık, ….. nolu deponun davacı sigortalısına kiralanıp kiralanmadığı noktasında toplanmaktadır. Davacı delilleri arasında bulunan kira sözleşmelerinin tetkikinde, kira sözleşmesinin konusu olan iş yerinin ….. nolu bağımsız bölüm olduğu, ….. nolu dükkanın kira sözleşmelerinin konusu olmadığı anlaşılmaktadır.
Davacı, bu iddiasının delilli olarak ….. AVM’nin teknik müdürü olarak görev yapan …’in hazırladığı 14/12/2007 tarihli tutanağına dayanmakta, davalı taraf ise, alel acele tutulmuş bu tutanağı ….. Gıda’nın dükkanda bulunmasını haklı gösterecek bir delil olamayacağını iddia etmekte ve bu kişinin daha sonra işinden de bu nedenle çıkartıldığını söyleyerek tutanak içeriğini kabul etmediklerini bildirmektedir. Bu arada,delil olarak dosyaya sunulan ve karara çıkan … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası kararında da, davacı sigortalısının zemin kattaki depoda bulunmasını haklı gösterecek bir kanıtın bulunmadığından bahisle müdahalesinin men’ine karar verilmiştir. Keşif esnasında davalılar vekilince sunulan emsal depo yeri kiralama sözleşmelerinden, alışveriş merkezinin uygulamada depo yeri kullanılması talebi olduğunda kira sözleşmesi düzenlemek suretiyle buna izin verdiği, mutad uygulamasının bu yönde olduğu görülmüştür. Bir an için, ….. gibi bir alışveriş merkezinde yönetimin bilgisi olmadan böyle bir deponun kullanılamayacağı düşünülse dahi, geçici olarak deponun kullanılmasına izin veren ya da bunu hoş gören bina maliklerinin hukuki olarak da bu toleransın sonucunda, depoda oluşan hasarlardan dolayı sorumlu olduğu sonucuna ulaşmanın hakkaniyete uygun olmadığı sonucuna varılmış, dava konusu depoda meydana gelen zarardan dolayı bina maliklerinin BK 58.maddesi gereğince sorumlu olabilmeleri için, bu deponun davacı sigorta şirketinin sigortalısına tahsis edilmesi veya kiraya verilmesi gerektiğinden, davacı tarafından gerek bu dosyaya, gerekse ….. Gıda Ltd.Şti. tarafından Bakırköy .. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasına sunulmuş bir kanıt bulunmadığından davalıların, bu depoda bulunan sigortalı yönünden özen ve koruma görevlerinin bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar dair verilen kararın davacı temyizi üzerine Yargıtay … HD’nin 24/09/2012 tarihli … Esas …Karar sayılı ilamı ile bozulduğu anlaşılmıştır.
Bozma gerekçesi olarak davanın TTK 1301.maddesine dayalı rücuen tazminat davası olarak açıldığı, sigortalı yerin dava dışı ….. Mağazacılık A.Ş.’nin kullanımında olan iş yeri ile ek poliçe kapsamı doğrultusunda iş yerinin deposu olan … nolu depo olduğu, riziko sırasında depodaki ürünlerin hasar gördüğü, Bakırköy .. Asliye Hukuk Mahkemesindeki meni müdahale davasının bu davadan sonra açıldığı, her ne kadar müdahalenin önlenmesi kararı verilmiş ise de, bu deponun aynı zamanda dava dışı ….. Mağazacılığın deposu olduğu, davalıların bina maliki ve işletmecisi sıfatıyla sorumluluklarının BK 58 maddesi çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği, işletenin de deponun kimin tarafından kullanıldığını bilmesi gerektiği, bu nedenle deponun haksız kullanıldığı ve davalıların özen ve koruma görevlerinin bulunmadığı şeklindeki değerlendirmenin yerinde olmadığı hususlarına dayanıldığı anlaşılmıştır. Tashihi karar sonrasındaki kararda ise bozma gerekçesi tekrarlanmış, ilk bozma gerekçesinde belirtilen meni müdahale davasının bu davadan sonra açıldığı şeklindeki belirlemenin sehven yapıldığı belirtilerek bozma kısmı tekrarlanmıştır.
İlk bozma gerekçesi olarak bina yöneticisi davalı şirketin oluşan zarardan özen yükümlülüğünü yerine getirmeme nedeniyle haksız fiil faili, bina maliklerinin de kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumlu oldukları, ancak eldeki davadan önce açılarak kesinleşen müdahalenin önlenmesi davası nedeniyle, mahkemece, BK.’nun 43. ve 44. maddelerinin uygulanması gereğine işaret edilmiş, bu husus, kararı temyiz eden davalılar lehine usuli kazanılmış hak oluşturduğundan, BK.’nun 43. ve 44. maddelerinin tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, usuli kazanılmış hak ilkesi göz ardı edilerek, bilirkişi raporunda belirlenen tazminatın tamamının hüküm altına alınmasının isabetli olmadığı noktasında belirlendiği görülmüştür.
İkinci bozma gerekçesinde ise” Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas- … Karar sayılı kararı ile; davacının sigortalısı ….. Gıda Tekstil ve Tur. Ltd. Şti.’nin dava konusu yerdeki işgalini haklı gösteren bir kanıt olmadığından müdahalesinin menine karar verilmiş, anılan karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir. Buna göre davacının sigortalısının, davalıların maliki ve işleticisi olduğu alışveriş merkezinde fuzuli şagil olduğu mahkeme kararı ile de sabit olup davacının sigortalısının izinsiz olarak zarar gören malları bu depoya koymasaydı bu zararın ortaya çıkmayacağı ortadadır. Buna göre; mahkemece somut olaya uygun daha yüksek oranda müterafik kusur indirimi yapılarak hasıl olacak sonuca göre bir karar vermek üzere hükmün bozulmasına” denilmiştir.
Mülga 818 sayılı BK’nın “tazminatın tenkisi” başlıklı 44.maddesi;
“Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir. Eğer zarar kasten veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hakim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir.” Hükmünü içermektedir. Söz konusu hüküm ile ortak kusurlu davranışın tazminata etkisi düzenlenmiştir. Benzer düzenlemeye 6098 sayılı TBK’nın 52.maddesinde de yer verilmiştir.
Zararla sonuçlanan hukuka aykırı bir davranışta bu maddenin uygulanabilmesi için öncelikle ortak kusurun belirlenmesi gerekir. Bunun için zarar görenin zarardan kaçınma görevini yerine getirmemesi ile ortaya çıkan davranışının objektif ölçülerle bir kusur sayılıp sayılamayacağı ve bu kusurun zararın meydana gelip gelmemesinde ya da zararın artmasında bir payı (illiyet bağı) olup olmadığının açıklığa kavuşturulması gerekir.
Ortak kusurun varlığı halinde; hâkim, ortak kusurun tazminata etkisini başka bir anlatımla “bir tenkis sebebi” mi, yoksa zarar ziyan hükmünden “tamamen sarfınazar edilebilecek bir sebep” mi olduğunu takdir edecektir. Hâkim bu yolda takdir hakkını kullanırken hak ve adalete uygun bir sonuca varacak yol izlemelidir. Türk pozitif hukukunda BK’nın 44/1.maddesinin hiçbir kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayandığı kabul edilmektedir. Bu ilke hak ve adalet düşüncesine de uygun düşmektedir. Zarar gören kendi davranışlarıyla zarara neden olmuş ise bu zarar başkasına yüklenmemeli, payı ayrılmak suretiyle zarar verenin sorumlu olacağı miktar tespit edilmelidir (Haluk Tandoğan, Türk Mes’uliyet Hukuku, 2010 (1961 yılı birinci basıdan tıpkı basım), s. 315 vd.; H. Öser/W. Schönenberger (Çev. Recai Seçkin), Borçlar Hukuku, C. V, 1950, s. 405 vd.).
Maddenin bu amacı gözönüne alındığında; gerçek amacın ortak kusur halinde zarardan bu kusura isabet eden payın indirilmesi olduğu; zarardan tamamen vazgeçilmesinin ise istisnai bir durum olduğu kabul edilmelidir (Öser/Schönenberger, s. 411). İşte maddenin belirlenen bu amacı altında bir değerlendirme yapılırken, zarar verenin ve zarar görenin içindeki ortak kusurlu davranışlarının nedeni, çeşidi (kast- ihmat) ve zararlı sonucun birbirlerinin kusurlarına etki dereceleri gözönünde bulundurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak bir değerlendirme sonucu olayda ortak kusurun etki ağırlığı o derece olmalıdır ki zarar verenin hukuka aykırı davranışını (illiyet bağını) tamamen kesmemekle beraber ikinci plana itsin, istisnai amaç (tazminat hükmünden tamamen sarfınazar edilmesi) hak ve adalete uygun hale gelsin (Hukuk Genel Kurulunun 18.04.1986 gün ve 1984/4-767 E., 1984/437 K. sayılı kararı).
Tazminattan indirim sebeplerini düzenleyen,mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde öngörülen sebepler, daha çok zarar görenle ilgilidir.”Hiç kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı” yönündeki genel hukuk ilkesinin etkisiyle, maddede sayılan belirli hâl ve durumlarda tazminattan indirim yapılması mümkün bulunmaktadır.Anılan maddeler kapsamında yer alan indirim sebeplerinden bir kısmı; zarar verici fiile rıza, ortak veya kişisel kusurdur. Zarar gören, zararlandırıcı olayın sebep olacağı zarara önceden razı olabilir. Zarar gören, zarara açık veya örtülü bir irade beyanıyla razı olabileceği gibi, rızanın, diğer birtakım olgulardan da çıkarılması mümkündür. Bu duruma yargısal kararlarda en sık rastlanılan örnek; içkili sürücünün arabasına, onun bu durumunu bilerek binen bir kişinin, meydana gelebilecek zarara önceden, kapalı bir şekilde razı olduğunun kabulü yönündedir. Makul bir insanın aynı şartlarda kendi yararı gereğince yapmaması gereken harekette bulunması da, zarar görenin ortak kusurunu ifade etmektedir. Zarar görenin bu kusuru, illiyet bağını kesmeyecek yoğunlukta ise tazminattan bir indirim sebebidir. Burada da hâkim, somut olayın özelliklerini dikkate alarak, hakkaniyet düşüncesiyle indirim yapabilecektir.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı sigortalısının zarar gören yerdeki depoyu ve asıl iş yerini alt kira suretiyle dava dışı ….. Mağazacılık A.Ş.’den kiraladığı, olay nedeniyle depodaki malların zarar gördüğü, zarar miktarının bozma öncesindeki bilirkişi raporunda ¨368.705,00 olarak belirlendiği, bu belirlemenin usule ve oluşa uygun bulunduğu, davacı sigorta poliçesinin ve ek poliçenin hasar yeri ve tarihini kapsadığı değerlendirilmek suretiyle davalıların bina maliki ve işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu oldukları, BK 58 maddesi uyarınca bina malikinin sorumluluğunun kusursuz sorumluluk olduğu, işleten davalının da deponun kim tarafından kullanıldığını bilmesi gerektiği, buna bağlı olarak zarardan sorumlu oldukları ,ancak eldeki davadan önce açılarak kesinleşen müdahalenin önlenmesi davası nedeniyle zararın meydana gelmesinde davacının da kusurlu olduğu,davacının meydana gelen zarardaki kusuru,meydana gelen zararın niteliği ve miktarı, zarar görenin zarardan kaçınma görevini yerine getirme derecesi,davacının kusurunun oluşan zarara etki ağırlığı ile zararın meydana geliş şekli gözönüne alınarak Mahkememizce uygun bulunan tazminat miktarından mülga 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43 ve 44.maddeleri uyarınca Yargıtay bozma ilamındaki gerekçelerde gözönüne alınarak %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle davanın kısmen kabulü ile ¨184.352,50”nin ödeme tarihi olan 07/03/2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, BK’nın 43. ve 44. maddesinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen kabul edilmesi halinde indirimden dolayı reddedilen kısım yönünden davalılar yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilemeyecek olmakla birlikte,davacı vekilinin bu yöne ilişkin bir temyizinin bulunmaması ve Yargıtay tarafından bu yönde bir bozma yapılmaması nedeniyle davalılar yararına usuli kazanılmış hak gözetilerek davalılar lehine vekâlet ücreti takdir edilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen KABUL kısmen REDDİ ile; ¨184.352,50’nin ödeme tarihi olan 07/03/2008 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının,fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alınması gerekli ¨12.593,12 karar ve ilam harcından peşin alınan ¨4.977,60 harcın mahsubu ile bakiye ¨ 7.615,52 harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından ödenen ¨ 14,00 Başvurma Harcı, ¨4.977,60 Peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,

5-Davacı tarafından yapılan 22 tebligat + posta ücreti ¨250,00,bir bilirkişi ücreti ¨1.050,00 keşif harcı ¨61,76, ¨73,90 temyiz yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam ¨1.507,42 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨717,83’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,

6-Davalı …. İNŞ TUR ÜRÜN OTO SAN VE DIŞ TİC LTD ŞTİ. tarafından yapılan 11 adet tebligat+ posta ücreti ¨174,50 ve ¨119,00 temyiz yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam ¨293,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨146,75 ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

7-Davalı … İNŞAAT TAAHHÜT VE TİC. A.Ş tarafından yapılan 3 adet tebligat+ posta ücreti ¨57,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨28,75 ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

8-Davalı … İNŞAAT VE TÜK. MAD. TİC. A.Ş tarafından yapılan 6 adet tebligat+ posta ücreti ¨57,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨28,75 ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

9-Davalı … İNŞAAT TURİZM SANAYİ VE TİCARET LTD ŞTİ tarafından yapılan 1 adet tebligat+ posta ücreti ¨5,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨2,75, ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

10-Davalı … TİCARET VE İNŞAAT A.Ş. tarafından yapılan 4 adet tebligat+ posta ücreti ¨74,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨37,25 ‘nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

11-Davalı ….. tarafından yapılan 16 adet tebligat+ posta ücreti ¨100,85 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨50,43 ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

12-Davalı … İNŞAAT PETROL ÜRÜN TUR SAN VE TİC LTD ŞTİ tarafından yapılan 20 adet tebligat+ posta ücreti ¨211,50 ve ¨119,00 temyiz yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam ¨330,50 yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan ¨165,25 ‘nin davacıdan alınarak bu davalıya VERİLMESİNE, kalan kısmın davalı üzerinde BIRAKILMASINA,

13-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre kabul edilen miktar üzerinden hesap edilen ¨21.354,68 ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
14-Davalılar kendilerini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre reddedilen miktar üzerinden hesap edilen ¨ 21.354,68 ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,

15-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨110,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair,6100 sayılı HMK’nun geçici 3 üncü maddesinin 2 inci fıkrası yollamasıyla mülga 1086 sayılı HUMK’nun 26/09/2004 gün ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümleri uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekili ile bir kısım davalılar vekillerinin yüzlerine karşı, davalı … inş. … İnş. Ve …İnş. Vekillerinin yokluğunda oybirliği ile verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 09/09/2021

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪