Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/3 E. 2021/493 K. 09.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/3
KARAR NO : 2021/493

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2021
KARAR TARİHİ : 09/06/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalılar ile müvekkilinin 02/09/2020 tarihli Danışmanlık sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmenin 3. maddesinde belirtilen ve müvekkilinin yapmakla yükümlü olduğu sağlık kurulunun Ruhsat devri ile ilgili resmi süreçlerini başlatarak İl ve ilçe sağlık müdürlüklerindeki tüm işlemleri yerine getirerek sözleşme ile üstlendiği edimlerini eksiksiz ve zamanında 02 Eylül 2020 tarihinde yerine getirerek davalı İşyerini 02 Eylül 2020 tarihinde Bakırköy …. Noterliğinin … Yevmiye numaralı devir sözleşmesi ile de … Sağlık Hizm. San.ve Tic.Ltd.Şti’ye devir işlemlerini yaparak ve devir ücretini de …. bankası … Caddesi …. şubesindeki ortak hesaba yatırıldığını, devir sözleşme bedeli olan 1.600.000TL ’nin 17.700.00TL’lik kısmı devir sözleşmesi noter huzurunda imzalandığı anda davalıların hesabına gönderildiğini ve davalıların da buna karşılık 02/09/2020 tarihli fatura kesilerek sağlık kuruluşunu devralan taraf olan .. Sağlık Hizm. San.ve Tic. Ltd. Şti’ne verildiğini, Devir bedeli olarak geriye kalan 1.585.000,00TL için … bankası … Caddesi … şubesinde ortak hesap açıldığını ve buraya yatırıldığını, müvekkilinin sözleşmede belirtilen hizmet bedelini hak kazandığından dolayı davalılar aleyhine Bakırköy … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile İlamsız icra takibi başlatıldığını, davalıların kötü niyetle yapmış oldukları itirazlar nedeni ile takibin durduğunu, davanın kabulü ile borçlunun haksız olan itirazının iptaline, davalılar aleyhine % 20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile Davacı taraf ile yapılan Danışman sözleşmesinin tarafının … Sağlık Kuruluşları Ve Tic. Ltd. Şti olduğunu, … yönünden davanın husumet sebebiyle reddi gerektiğini, …’ün Şirket Yetkilisi olduğunu ve sözleşmenin tarafının Tüzel Kişilik olduğunu, Davacı taraf ile … Sağlık Kuruluşları Ve Tic. Ltd. Şti arasında Danışmanlık Sözleşmesi yapıldığını, ancak Sözleşmeye göre Ücret ödenmesini gerektirecek Şartlar yerine gelmediğinden danışmanlık ücreti doğmadığını, Sözleşme gereğince danışmanlık ücretinin ödenebilir olmasına şart olarak Ruhsat devir sürecinin tamamlanması ve Ruhsat bedel ücretinin alınması şartı konulduğunu, Ruhsat devir sürecinin tamamlanmadığını, davacı tarafın işbu ücrete hak kazanmadığını, müvekkilinin Ruhsat devrinin feshi ihbarını yasal olarak gerçekleştirdiğini, ruhsat devrinin fesih sebebiyle gerçekleşmediğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Pendik Vergi Dairesine ve İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odasına yazılan müzekkerelere cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinde hangi işlerin ticari dava olarak nitelendirilecekleri belirlendikten sonra anılan kanunun 5. maddesinde ticaret mahkemelerinin kuruluşu ve hangi mahkemelerin ticaret mahkemesi sıfatıyla bakacağı belirlendikten sonra asliye ticaret mahkemesi ile asliye ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişkinin görev ilişkisi olduğu belirtilmiştir.Ticari davaları, mutlak ticari davalar, nisbi ticari davalar, yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç grubta toplamak mümkündür.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, 6102 sayılı TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. 6102 sayıl TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi, hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.

Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık danışmanlık sözleşmesi gereğince alacaklı olunduğu iddiası ile başlatılan icra takibine itiraza ilişkin olup, TTK’nun 4.maddesinde sayılan diğer anlatımla bu maddede 6098 sayılı TBK’na atıf yapan sözleşmelere ilişkin olmadığından mutlak ticari davalardan olmadığı, tarafların tacir araştırması yapılmış, davacının tacir olmadığı tarihli yazı cevabından anlaşılmakta olup bu kapsamda her ne kadar davalı tacir ise de davacının tacir olmadığı anlaşılmakla açılan davanın nispi ticari dava niteliğinde de bulunmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle, HMK 114/1-c ve 115/2 md gereğince DAVANIN USULDEN REDDİNE, 6100 sayılı HMK ‘nun 4/1-a md gereğince Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahke- memize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerekti- ğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtarına,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne gönderilmesine,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin ihtarına,
5- Yargılama gideri ve harçların nihai karar ile birlikte değerlendirilmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/06/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”