Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/29 E. 2022/881 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/29 Esas
KARAR NO : 2022/881

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
K. YAZIM TARİHİ : 12/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğü’nün …. sayılı takip dosyasına davalı/borçlu yanca tahsilatı geciktirmek adına kötü niyetli olarak itiraz edildiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı yanca yapılan itirazın iptaline karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirket ile borçlu arasındaki ticari ilişkiler sonucunda borçlu …’nin sevk irsaliyeli faturalardan doğan borçlarının mevcut olduğunu, ticari ilişki ve davalının borçlu olduğuna dair müvekkili şirketin borçlu şirket ile olan ticari ilişkilerini alacak ve borçlarını gösteren cari hesap extresinin de mevcut olduğunu, borçluya borcunu ödemeyi taahhüt ettiği tarihlerde işbu borcundan vade farkı indirimi yapılacağı konusunda anlaşma sağlandığını, buna rağmen borçlunun taahhütlerine uyup ödeme yapmadığı için borçluya hem 6.021,60 TL tutarında vade farkı faturası hem de işbu vade farkından doğan borçla birlikte borcunun 27.751,01-TL olduğunu ve işbu borcu en geç 3 iş günü içinde ödemesi amacıyla Ankara …. Noterliğinden 05.02.2020 Tarihli …. Yevmiye Nolu ihtar gönderildiğini, borçlunun iş bu ihtar ile kendisine gönderilen vade farkından doğan faturaya da itiraz etmediğini, TTK gereği borçlu tacirin 8 gün içinde faturaya itiraz etmemesi işbu faturayı ve borcu kabul ettiği anlamına geldiğini, bunun üzerine davalının halen borcunu ödememesinden dolayı taraflarınca icra takibi başlatıldığını ve borçlunun icraya itiraz etmesi sebebiyle itirazın iptali davası açtıklarını, bu nedenlerle borçlunun aldığı ihtara ve de faturalara itiraz etmediği, yaptığı itirazın kötü niyetli olduğunu ve hiçbir hukuki dayanağının olmadığının ortada olduğunu, davayı açmadan önce yapılan icra takibine itiraz üzerine TTK da düzenlenen dava şartı arabulucu alternatif çözüm yoluna da başvurduklarını ancak burada uzlaşma sağlanamadığını, borçlunun tacir olduğunu basiretli bir tacir gibi davranma zorunluluğunun bulunduğunu, aldığı faturalar ve de ihtarlara en azından itiraz edebilecekken onu da yapmaması borcunu olduğunu kabul ettiği anlamına gelirken şimdi işbu borcun tahsili amacıyla açılan icra dosyasına itiraz etmesinin haksız ve de kötü niyetli olduğunu, mahkemece itirazın kaldırılmasını, takibin devamı karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasına tahsilatı sürüncemede bırakmak amacıyla kötü niyetli olarak yapılan itirazın iptali ile %20 den aşağı olamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Davacı tarafça müvekkilim …’ nin şahsi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın yetkili icra dairesinde yapmış olduğu takipte ve tebliğ ettiği ödeme emrinde müvekkili …’nin şahsına , TC. kimlik numarasına yönelik takip başlatıldığını ve huzurdaki davada yine müvekkiline husumet yöneltildiğini ve itirazın iptalini talep etmiş bulunduğunu, davaya esas dayanak yapmış olduğu faturaların … Otomotiv tüzel kişiliği adına düzenlenmiş olmasına rağmen, takibin ve huzurdaki dava tüzel kişiliğe karşı olmayıp müvekkili …’ nin şahsına yönelik yapıldığını, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinin … tarih, …. sayılı ve …. numaralı sayfasında yayınlanan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. tescil gazetesine göre unvanı … ,… olup vergi numarası Avcılar VD: … ve faaliyet adresi; …Bulvarı, …. Sitesi … Blok No:4 Esenyurt / İstanbul olduğunu, İTO Faaliyet belgesi ile yine vekaletname ekinde bulunan imza sirküleri incelendiğinde, yine müvekkili olan …, … adına kesilmiş olduğu iddia edilen fatura ve vade fark faturasında … ,… yazmasına rağmen takip ve dava müvekkili …’ nin şahsına açılmış olmasından dolayı takipte ve davada müvekkili …’ nin şahsi borcu olmaması nedeniyle husumet yöneltilemeyeceğinden husumet itirazında bulunduklarını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davanın …’ nin şahsına, TC kimlik numarasına karşı açıldığını dava Asliye Ticaret mahkemesinde değil yasa gereği şahsa açılan davalarda Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğini, bu nedenle davanın müvekkilinin mernis adresi ve yetkili icra takibinin yapıldığı Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiğini, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi gerektiğini, davanın şahsa değilde ticari unvanlı tüzel kişiliğe karşı açılmış olsa dahi yasa gereği tüzel kişiliğin bağlı bulunduğu şirket adresinin ilçe merkezlerinde bulunması, ilçe hudutlarında Asliye Ticaret Mahkeme- lerinin faaliyette bulunmaması nedeniyle İl Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerekmektiğini, davacı tarafın alacağa dayanak olarak gösterilen faturaların; müvekkillerinden; … ,….tüzel kişiliği adına kesilmesi gerekirken …- …. adına kesildiğini, yasa gereği usulüne uygun düzenlenmediğini, yasal adresinde yasal tüzel kişilik yetkilisi veya çalışanına tebliğ edilmediğini, vade farkı adı altında düzenlenen takibe ve davaya dayanak faturada müvekkilinin tüzel kişilik şirketin faaliyette olduğu yasal adresine, yasal yetkilisine veya çalışanına tebliğ edilmediğini, kime teslim edildiği bilinmeyen davaya konu borca dayanak gösterilen faturalara itiraz ettiklerini, müvekkilinin … …. uzun zaman acık cari hesap mal ve hizmet alışverişinde bulunduğunu, sipariş verdiği ürünleri teslim aldığını, müvekkilinin faturalarını ticari defterlerine usulünce işledini ve ödemelerini de düzenli olarak yaptığını,müvekkile kesilen faturaların irsaliyelerinde teslim imzası bulunmadığını, sipariş edilen malların müvekkiline teslim edilmediğini,teslime ilişkin belgelerin dosyasında hem de davada dosyaya ibraz edilmediğini,davaya konu malların davacı şirketin çalışanı … tarafından müvekkilim şirkete teslim edilmediğini, irsaliyelerde kaşe ve imza bulunmadığını, davacı şirket çalışanı …’ ın alış veriş yaptıkları İstanbul’ da bir çok şirkete aynı şekilde dolandırması ve şikayetler nedeniyle işten çıkarttıklarını, durumu telafi edeceklerini, teslim edilmeyen malların tespitiyle dağıtımın yapılacağını, şirket isminin ve itibarının lekelenmemesi için şikayette bulunmamalarını istemediğini ve akabinde müvekkilini oyalayarak fark faturası adı altında yeni bir fatura keserek akabinde icra takibi yoluna başvurarak sürelerin dolması yoluna gittiklerini, davacı tarafın; usul ve yasalara aykırı ispattan yoksun haksız ve mesnetsiz takip ve dava açarak kötü niyeti nedeniyle % 20 den az olmamak üzere tarafımıza kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, harç masraf ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasını, fazlaya dair her türlü dava ıslah ve yasal haklarımız saklı kalmak kaydıyla karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
UYAP ortamından celp olunan Büyükçekmece … Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde ; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine faturaya dayalı 27.751,01 TL asıl alacak + 307,95 TL ihtar masrafı + 167,27 TL işlemiş faizden ibaret toplam 28.226,23 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca, faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Uyuşmazlık; takip ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan faturadan kaynaklı alacaklı olup olmadığı, alacağın varlığı ve miktarı hususunda toplanmaktadır.
Tarafların ticaret sicili kayıtları vs deliller celp edilmiş, takip/ve dava konusu alacağın varlığı ve alacak miktarının tespiti hususunda tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
SMMM Bilirkişi … tarafından davacı tarafın ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan rapora göre ; taraflar arasında akdedilen herhangi bir yazılı sözleşmeye rastlanmadığını, davacı şirketin yargı çeresi dışında olduğundan davacı yasal defter kayıtlarının incelenemediğini, ancak davacı tarafça dosyaya cari hesap ekstresi sunulduğunun görüldüğünü, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2019/2020 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığını, davacı tarafça dosyaya sunulan cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 27.751,01 TL alacaklı göründüğü, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde ise davalının davacıya icra takip tarihi itibariyle 25.367,43 TL borçlu göründüğü yönünde bir bakiyesinin bulunduğunu, tarafların kayıtlarının örtüşmediği, taraf kayıtları aasında 27.751,01 – 25.367,43= 2.383,58 TL tutarında fark bulunduğu, söz konusu örtüşmeme farklarının raporun değerlendirmeler başlığı altında irdelendiği sonuç olarak davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak + işlenmiş faiz+ ihtar masrafı tutarları toplamının 26.066,31 + 167,27+ 307,95= 26.541,43 TL olarak tespit edildiği, inceleme ve tespitleri hakkında takdirin mahkemeye ait olduğu kanaati ile rapor sunmuştur.
Davacı cari hesap ekstresi ile davalı ticari defter ve belgelerinin incelenmesinde davacı tarafça takibe konu edilen 6.021,60 TL bedelli vade farkı faturası ile 1.684,00 TL bedelli faturalar dışındaki faturaların davalı defter ve kayıtlarında kayıtlı olduğu tespit edilmiş ve 6.021,00 TL’lik faturanın noter aracılığı ile davalıya tebliğ edilmesine rağmen davalının bu faturaya itiraz ettiğine dair belge sunmaması karşısında bu faturada davacı alacağı olarak kabul edilmiş ve 1684 tl lik faturanın davalıya tebliğ edilip edilmediği anlaşılamadığından bu fatura bedeli davacı alacağı olarak kabul edilmemiş böylece her iki tarafın kayıtlarında yer alan fatura bedelleri ile davacı alacağı olarak kabul edilen 6021,60 tl lik fatura bedeli toplamı 26.066,31 TL davacı alacağı olarak kabul edilmiş, ayrıca davacı tarafından noter ihtarnamesi gönderilerek davalının temerrüde düşürülmesi nedeniyle ihtarname tebliği ile takip tarihi arasına ilişkin bilirkişi tarafından hesaplanan bedelin ve ihtarname masrafının eklenmesi ile davacı alacağı aşağıdaki şekilde kabul edilmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan edilen nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
Davalının Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazının 26.541,53 TL alacak yönünden iptaline, 26.066,31 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte TAKİBİN DEVAMINA,
Toplam alacağın % 20’si üzerinden hesap edilen 5.308,30 TL icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE dair,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.813,05 TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 482,04 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye ‬‬1.331,01‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı + 482,04 TL peşin nispi harç + 8,50 TL vekalet harcından ibaret toplam 549,84 TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 110,30 TL posta/tebligat/ müzek- kereden ibaret ) 1.110,30 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.043,68 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.240,80 TL’sinin davalıdan, 79,20 TL’sinin ise davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5-a.) Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine,
b.)Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tari- hinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 1.684,7‬0 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve …. sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”