Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/274 E. 2022/868 K. 15.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/549 Esas
KARAR NO : 2022/753

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 21/08/2020
KARAR TARİHİ : 05/07/2022
K.YAZIM TARİHİ : 14/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında taşımacılık sözleşmesinin mevcut olduğu; 24/12/2019 tarihinde müvekkiline ait 10 koli tekstil ürününün alıcılara götürülmek üzere davalı kargo şirketi çalışanına teslim edildiği; kolilerin üzerinde aynı zamanda alıcılara teslim edilmek ve ödeme almak üzere sevk irsaliyeli faturaların yapıştırıldığı; kargo şirketinin hem bu kolileri hem de üzerlerinde bulunan faturaları alıcılara götürmek üzere teslim aldığını; ancak davalıya teslim edilen 10 koliden 2 tanesinin alıcıya ulaşmadığı; şirketin kullandığı ve davalı tarafından takip kaybedilen kolilerin, cevap
dilekçesinde iddia edildiğinin aksine, 60 X 40 X 40 ebadında olduğu, Bu ölçüde 2 adet koliye 106 adet tekstil ürününün sığmasının makul olduğu, Zira bu ürünler ve koliler çok miktarda ürün taşınmak üzere özel olarak üretilmiş olduğu, ürünlerin ona göre paketlendiği, Davalı tarafından kaybedilen 2 kolinin her birinde ortalama (106/2 = 53) 53 adet ürün bulunduğu, 60 X 40 X40 ebadındaki bir kolide 53 adet ürün bulunduğu, Kaldı ki müvekkili şirket tarafından yıllardır kullanılan ve davalıya teslim edilen 1 koliye ortalama 60 adet pantolon sığmakta olduğu, Sektörde uzman bir bilirkişi tarafından yapılacak inceleme neticesinde bu durumun olağan olduğunun zaten açıklığa kavuşacaktır. Ayrıca dava dışı şirkete kesilen faturada 106 adet ürün olduğu gözükmekte olduğu, Bu malların birim değeri ve adetlerinin açıkça yazıldığı, Davalı tarafın ise iş bu faturanın toplam 8 koli için kesilmiş olduğunu iddia ettiği, 106 adet ürün için 8 koli kullanılması hayatın olağan akışına uygun olmadığı, taşıyıcıya daha fazla ücret ödememek için söz konusu mallar istiflenerek kolilere koyulup ve alıcıya gönderildiği, Kargo şirketine teslim edilen ürünlerle birlikte ürünler için sevk irsaliyeli faturanın da taşıyıcıya teslim edildiği, Zira sevk irsaliyesi ve faturası olmadan kargo şirketinin bu ürünleri teslim almadığı, VUK 230/5.maddesi gereği satılan ürünlerin alıcıya gönderilmesi için sevk irsaliyesinin olmasının zorunlu olduğu, kargo şirketine teslim edilen ürünler için sevk irsaliyesi ve faturası olması zaten VUK ve ticari hayatın gereği olduğu, Taşıyıcı tarafından teslim alınan mallarda fatura ve sevk irsaliyesinin olmadığının davalı tarafından ispat edilmesi gerektiği, Dolayısı ile davalı taraf bu iddiasını kanıtlayamadığından söz konusu
malların adet ve fiyatlarını detaylı şekilde bilmekte olduğu, Bu sebeple alacağın likit olduğunun kabulü gerektiği, Faturaların … sistemine işleyip işlememek davalının çalışanlarının kontrolünde ve sorumluluğunda olduğu böylece işlenmemesi halinde taraflarına kusur atfedilemeyeceği, dava dışı alıcı … Şirketinin kaybedilen ürünler için müvekkiline kesmiş olduğu 20/01/2020 Tarihli, 6.842,88 TL Bedelli iade faturanın sunulduğu, 20/01/2020 Tarihli iade faturada dava dışı şirkete teslim edilmeyen ürünlerin adedinin ve tutarının ne olduğunun yazıldığı, arz ve izah edilen sebeplerden dolayı davalının cevap dilekçesi kısmi kabulde bulunması sebebiyle HMK 308 gereği bu kısım yönünden davanın davalı tarafından kabul edildiğinin sayın mahkemece tespitine, Davalının söz konusu 2 koliyi kaybetmiş olduğunu cevap dilekçesi ile bir kez daha ikrar edilmiş olması göz önüne alınarak, davanın kabulüne, Kötü niyetli ve mesnetsiz olarak itiraz edilmesi ve alacağın likit olması sebebiyle %20’den aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesi şeklinde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının 28.01.2020 tarihinde yapılan taşıma esnasında 2 kolinin kayıp
edildiğinden bahisle icra takibine giriştiği, Davacı Şirketin müvekkilinin … müşterisi olduğu, Hatay Samandağ’a 8 Koli göndermek istediği, sevkiyat esnasında 2 kolinin kayıp edildiği, tutanak altına alındığı ve akabinde davacı tarafından taşıyıcı müvekkilinden tazmin
talebinde bulunduğu, Davacı Şirketin tazmin talebinin değerlendirildiği, 2 kolinin ağırlığının 30 kg olduğu, TTK’nun 882 Maddesine tevfikan 30 kg*8,33 SDR=249,9 SDR’nin eşyanın teslim edilmek üzere teslim alındığı, davacıya Merkez Bankasınca ilan edilen kur karşılığında fatura edilmesi halinde ödenmesinin teklif edildiği ancak kabul edilmediği, Davacının dilekçesinde taşıma sözleşmesinden bahsedildiği ancak dava dosyasına sunmadığı, 24.12.2019 tarihinde davacı şirketten 10 koli değil, 8 koli alındığı, taşıma sisteminin gönderinin ücretinin teslim alan tarafından karşılandığı şeklinde olduğu, dolayısı ile satış faturasının müvekkili şirkete tevdi edildiği ve taşınacak kolinin üzerine yapıştırıldığı iddiasının doğru olmadığı, Davacının dilekçesinde belirttiği fatura ve sevk irsaliyelerine ilişkin belgelerin müvekkili sistemi olan … sisteminde kayıtlı olmadığı dolayısı ile müvekkilinin kolinin içindeki mallardan haberdar olmadığı, 24.12.2019 tarihli ibraz edilen ve gönderi alıcısına keşide edildiği belirtilen faturanın taşımaya alınan bütün kolilerin içeriği ürün ile ilgili olarak keşide edilip edilmediğinin bilinemeyeceği için …. Şirketinin defter ve belgelerinin incelenmesi gerektiği, Kaybedilen 2 kolide davacının iddia ettiği 106 adet denim pantolon ve sweat olduğu iddiasının ispata muhtaç olduğu, bu ürünlerin 30*40*50 ebadındaki iki koliye sığıp sığmayacağının sektör bilirkişisi tespiti ile ortaya çıkacağı, Taşıyıcı müvekkili şirketin sorumluluğunun TTK 882. maddesine göre belirleneceği, 249,90 SDR’nin davaya konu eşyanın taşımaya alındığı, 24.12.2019 tarihinde Merkez Bankasınca belirlenen kur karşılığı Türk Lirasını aşan davacı şirketin talebinin reddine, icra takibinin bu tutar üzerinden devamına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 02/07/2021 tarihli bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Sayın Mahkemenizce görevlendirildiğimiz çerçevede tespit ve tetkiklerin tamamlanabilmesi için Davacı Şirketin taşıma esnasında ne kadar miktarda ve kaç TL bedelli ürün sevk ettiğini doğru ve tam olarak tespit edebilmek adına dava dışı … Şirketi’nin 2019 yılı ticari defter kayıtlarının karşılaştırmalı olarak incelenmesi gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 07/12/2021 tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda;
Dava konusu faturanın dava dışı şirket … ticari defter kayıtlarında bulunduğu, davacı şirketin ticari defter incelemesinde taraflar arasında cari hesap ilişkinin bulunduğu, Alışlarını 320.16 hesap kodunda satışlarını 120.24 hesap kodunda takip ettiği, Dosya kapsamında yer alan BA – BS Bildirim formlarına göre; Davacı …. Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından dava dışı …a düzenlenen 2019/12 dönemine ait dava konusu faturanın ve davacı şirket tarafından düzenlenen … NOLU fatura olan 74.970,00 TL fatura ve toplamda KDV Hariç 84.491 TL tutarındaki faturanın şirket ticari defterlerinde ve şirketin BA Bildirim formunda yer almadığı tespit edilmişti, yerinde yapılan incelemede faturaların sonradan ticari defter kayıtlarına işlendiği ve 02.08.2021 tarihinde BA Bildirim formu düzeltilmek suretiyle beyannameye eklendiği, Yapılan inceleme ve görüşmeler neticesinde söz konusu iade faturasının dava konusu olan dava dışı firmaya ulaşmadığı iddia edilen ürünlerin faturası olduğu iade faturasının düzenlenmesi ile aynı ürünlerin bedelinin tahsili için 28/01/2020 tarihinde davalı taşıyıcıya kaybedilen ürünlerin tazmin bedeli olmak üzere 28/01/2020 tarihli E-arşiv fatura kesildiği, Dava dışı … 2020/ Ocak döneminde Davacı … Tekstil San. Ve Tic. A.Ş’e iade faturası düzenlediği söz konusu faturanın dava konusunu oluşturan kaybolduğu iddia olunan ürünlerden oluştuğu KDV Hariç tutarının 6.336 – TL olduğu Dava dışı … 2020/ Ocak dönemi BS Bildirim formunda ve ticari defter kayıtlarında yer aldığı, Dosya kapsamında yer alan bilgilerden Davacı …. Tekstil San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından 21.01.2020 tarihinde 6.842,88 TL tutarındaki ürünler için … Kayıp ürün Tazmin Talep Formu oluşturulduğu hususları tespite edilmiştir.
Dosyaya sunulan 31/03/2022 tarihli bilirkişiler … ve … tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; Davacı ve Dava dışı … Şirketi tarafından ibraz edilen 2019-2020 yılı
ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, Davacı kayıtları ile Davaya konu taşıma esnasında kaybolduğu beyan edilen ürünlerin alıcısı olan Dava dışı … Şirketi’ne ait ticari kayıtlar; Davacı Şirketin taşıma esnasında ne miktarda ve kaç TL bedelli ürün sevk ettiğini inceleyebilmek adına dava dışı … Elektrik Elektronik Mek. ve Teknik Servis Hizm. Ltd. Şti 2019 yılı Ba –
Bs form beyanları ve 2019-2020 yılları ticari kayıtları ile Davacı …. Tekstil’e ait defteri kebir kayıtları ve Bs-Ba form beyanları karşılaştırmalı olarak incelendiğini, böylece davacı ve dava dışı … Şirketi arasındaki ticari ilişki kapsamında Davacı tarafından davaya konu fatura edilen miktarlar ve ticari kayıtları ile … Şirketi tarafından iade edilen ürünlere ilişkin fatura ve ticari kayıtların, birbirini teyit ettiği ve doğruladığı tespit edilmiştir. Davacı alacağının kabulü halinde, icra takip tarihinden önce her ne kadar işlemiş faiz talep edilmiş ise de, takip tarihinden önce davacının davalıyı temerrüde düşürmediği, bu nedenle davacının takip öncesi işlemiş faiz talep edemeyeceğinin sayın mahkemenizin takdirlerinde olduğu, icra takip tarihinden sonra talep edilen %19,50 faiz oranının, 3095 Say. Kanunla tacirler arasında uygulana faiz oranı olduğu ve dolayısıyla uygun olduğu, Uyuşmazlığa konu davada 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu ilgili hükümlerinin uygulama alanı bulacağı, Davalı taşıyıcının geçici zilyetliğindeki emtia-eşyaya karşı özen borcunun göstermeyerek edimini ifa etmediği, 2 kap-koli emtia-eşyanın kısmi zıyaı-hasarına sebebiyet verdiği, bu eyleminden dolayı TTK m.875/1 atfı ile TTK m.882/1, 2-b hükmü uyarınca davacı yanın davalı yandan alacağını talep edebileceği değerlendirildiği, Ancak, davacı yanın davalı yandan hasar alacağının hesaplanabilmesi için, kısmi zıyaı-hasara uğrayan emtia-eşyanın brüt kilogramının bilinmesine gereksinim olduğu, zıyaı uğrayan 2 kap-kolinin brüt kilogramının davalı taşıyıcıdan somut belge ile celp edilmesi halinde hesaplama yapılması hususu tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından davalıya taşınmak üzere teslim edilen 2 kolinin kaybolduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 02/07/2021 tarihli raporda öncelikle dava dışı … Şirketi’nin 2019 yılı ticari defter kayıtlarının incelenmesi gerektiği kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Dava dışı … Şirketi’nin ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporda dava konusu taşıma işinin gerçekleştirildiği 2019 yılı Aralık ayından sonra 20/01/2020 tarihinde 6.842,88 TL tutarında davacı adına iade faturası düzenlendiği ve söz konusu faturanın dava dışı şirketin 2020/Ocak dönemi BS formunda yer aldığı; davacı şirket tarafından da aynı dönem BA formunda söz konusu faturanın yer aldığı belirtilmiştir. Davalı taşıyıcı teslim aldığı kolilerin sadece bir kısmını dava dışı firmaya teslim etmiş olup teslim edilmeyen iki koliye ilişkin olarak davalı tarafından herhangi bir açıklama yapılamadığından mahkememizce davalının bu davranışı pervasız davranış olarak kabul edilerek davacının, taşıyıcı sıfatını haiz davalının zararının tamamından sorumlu olacağı kabul edilmiştir. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 30/06/2021 tarihli tespit tutanağında 60*40*40 ebatlarında iki ayrı koliye yerleştirilebilecek tekstil ürün miktarı tespit edilmiştir. Davalı vekili tarafından her ne kadar davacı ile dava dışı firmanın BA/BS formalarının birbirini tutmadığı; davacı tarafından taşınmak üzere teslim edilen kolilerin daha küçük olduğu iddia edilmiş ise de huzurda görülen davada taraf olmayan ve menfaati bulunmayan dava dışı şirketin vergi dairesine bildirdiği BA formunda gerçeğe aykırı beyanda bulunmasının hayatın olağan akışına aykırı olacağı ve davacının zararının 6.842,88 TL olduğunun kabulü ile davalının aksi yöndeki savunmasına mahkememizce itibar edilmemiştir. Açıklanan nedenlerle açılan davanın kabulü ile alacak yargılamayı gerektirdiğinden şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Bakırköy…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 6.842,88 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Şartları oluşmayan davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 467,44 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 87,47 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 379,97 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (2.200,00 TL bilirkişi ücreti + 160,20 TL posta/tebligat/müzekkereden ibaret) 2.360,20 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%94,49 kabul oranı) hesaplanan 2.230,15 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına,
6- Davacı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 87,47 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen tutar üzerinden hesaplanan 399,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesap edilen 72,73 TL’sinin davacıdan; 1.247,27 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/07/2022

Katip ….
¸

Hakim …
¸