Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/264 E. 2021/699 K. 09.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/264
KARAR NO : 2021/699

DAVA : Şirketin İhyası
ASIL DAVA TARİHİ : 19/03/2021

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2021/322 ESAS 2021/371 KARAR SAYILI DOSYASI )

BİRLEŞEN DAVA : Şirketin İhyası
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 09/04/2021

KARAR TARİHİ : 09/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 10/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
ASIL DAVADA
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği dava dilekçesinde; Davaya ilişkin açıklamalarımızda belirttiğimiz üzere … Bilgi İşlem A.ş’nin ihyası için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası kapsamında ihya davası açıldığını, Mahkemece 22.03.2021 tarihli tensip tutanağının taraflarına 07.04.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, tensip tutanağının ( 12) numaralı bendinde davanın sadece ticaret sicil müdürlüğüne açıldığı ve tasfiye memurunun da davaya dahil edilmesi gerektiğini, tasfiye memuru aleyhine de dava açılması ve Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesi için taraflarına bir aylık kesin süre verildiğini açıklamalar çerçevesinde mahkememizde açılmış bulunan iş bu davanın öncelikle Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini, ihyası istenilen … Bilgi İşlem A.ş’nin müvekkili olan kuruma hizmet alımı sözleşmesi kapsamında temizlik hizmeti vermiş yüklenici firma olduğunu, hizmet alımı sözleşmelerine göre yüklenici firma çalışanlarının işçilik alacaklarından yüklenici firmaların kendilerinin sorumlu olduğunu, ancak 4587 sayılı yasanın 2. Maddesi kapsamında müvekkil kurum ile yüklenici firmalar arasında alt işveren/üst işveren ilişkisinin bulunduğu kanaatine varılarak mahkemelerce işçilik alacaklarından yüklenici firmalar ile müvekkil kurumun müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulduğunu, dava dışı işçilere müvekkil kurum tarafından yapılan ödeme sonrası iş bu yüklenici firmalara rücu davası açılarak müvekkil kurumca yapılan ödemenin iadesinin talep edildiğini, dava dışı işçinin açmış olduğu tazminat davasının kesinleşmesini müteakip müvekkil kurum tarafından yapılan tazminat ödemesinin iadesine yönelik açılan rücu davasının Gebze …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Esas numarası ile derdest olduğunu, Gebze …. Asliye Hukuk Mahkemesinde … Esas ve … Esas sayısıyla görülmekte olan davada taraf teşkilinin sağlanması için tebliğ alınan çağrı kağıdında … Bilgi İşlem A.ş’nin ticaret sicilinden terkin edildiğinin anlaşıldığını ve taraflarından şirketin ihyası için dava açıp açmayacakları noktasında 1 aylık kesin sürede bilgi verilmesi talep edildiğini, anonim şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilinden silinmesi ile sona erdiğini, ancak şirketin ticaret sicilinden terkin edilmiş olması şirket alacaklılarının alacağının düşmesine sebep olmayacağını, tasfiye işlemleri bitmiş, ticaret sicilden terkin edilmiş bir şirketin bu süreçten sonra da birtakım hak, alacak ve borçları ortaya çıkabileceğini, nitekim davacı veya davalı sıfatıyla devam eden davaları bulunan şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilinden terkini Türk Ticaret Kanunu Geçici 7. Maddesine göre mümkün olmadığını, … Bilgi İşlem A.ş.’ninbelirtilen dava dosyası dışında çok sayıda rücu dava dosyalarında da davalı konumunda bulunduğunu, rücu davalarının konusunu yüklenici firmalarca ödenmeyen dava dışı işçilere yapılan tazminat ödemelerinin oluşturduğunu, iş akdi sona erdirilen işçilerin açtıkları tazminat davalarının kesinleşmesinin uzun zaman aldığını, bu nedenle rücu davalarının açılma sürecinin de uzadığını, zaman içinde iş bu yüklenici firmaların tasfiye sürecine girmeleri ve sicilden terkin edilmeleri neticesinde; müvekkil kurumun dava dışı işçilere yaptığı tazminat ödemelerini yüklenici firmalardan rücuen tahsil edebilmesi için açılan davalarda taraf teşkili sağlanamadığı için, dava şartı eksikliği sebebiyle davaların açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu nedenle Müvekkil Kurumun menfaatleri yaptığı ödemeler neticesi zarara uğradığınu, Gebze ….Asliye Hukuk Mahkemesi … E., Gebze …Asliye Hukuk Mahkemesi … E., … E.,…E., … E.,…E.,Gebze .. Asliye Hukuk Mahkemesi …E.,…E.,Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Sayılı dava dosyalarında … Bilgi İşlem A.ş’nin davalı sıfatında bulunması sebebiyle şirkete tebligat yapılamadığından 6100 sayılı HMK’nın 52 ve 54. maddeleri hükmünün yerine getirilmesine gerek kalmaksızın şirketin ek tasfiyesi (ihyası) gerektiğini sunulan nedenlerle;hukuka aykırı olarak yapılan terkin işleminin iptali ile sicilden terkin edilen …nün … sicilinde kayıtlı … Bilgi İşlem A.ş’nin yeniden sicile kaydını, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA:
Davalı vekili mahkememize sunduğu 14/04/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle;Ticaret sicil müdürlüğünün TTK’nın 32 ve Yönetmeliğin 34. Maddelerine uygun işlem yaptığını,tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun tasfiye memurunda olduğunu,müvekkilinin davanın açılmasına sebebiyet vermediğini ve bu nedenle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini,müvekkili aleyhine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA,
İDDİA:
… Bilgi İşlem A.Ş.’nin ihyası için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine Bakırköy .. . ATM’nin … Esas sayılı dosyası ile ihya davası açıldığını, tebliğ edilen tensip tutanağının ( 12) numaralı bendinde davanın sadece Ticaret Sicil Müdürlüğüne açıldığı ve tasfiye memurunun da davaya dahil edilmesi gerektiğini, tasfiye memuru aleyhine de dava açılması gerektiğini, Bakırköy … .Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA:
Davalı tasfiye memuruna usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Asıl ve birleşen davada; dava, hukukî niteliği itibariyle; TTK’nun 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış anonim şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
Dosyanın incelenmesinde, davanın sadece ticaret sicil müdürlüğü aleyhine açıldığı,tasfiye memuru aleyhine davanın açılmadığı anlaşılmakla, mahkememizce davacı vekiline tasfiye memuru aleyhine dava açması ve ilgili davanın mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağlaması için süre verildiği, verilen süre içerisinde davacı vekilinin tasfiye memuru aleyhine dava açtığı ve mahkememiz dosyası ile birleştirilmesini sağladığı görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde … Bilgi İşlem A.Ş. ‘nin son tescilini 25/02/2020 tarihinde yaptırdığı, ve sicil kaydının terkin edildiği, şirkete tasfiye memuru olarak davalı …’in seçildiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin Bağcılar / İstanbul olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ; Anonim şirketlerin tasfiyesinde 6102 sayılı TTK. Nun 536 ilâ 548 maddelerinde düzenlenen anonim şirketlerin tasfiyesine ilişkin hükümler uygulanmaktadır. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının açtığı davalarda taraf teşkilinin sağlanması ve davaların yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde İTasfiye Halinde … Bilgi İşlem A.Ş. ‘nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davacı tarafından açılan davalarda taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden asıl ve birleşen davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan …’in şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
ASIL VE BİRLEŞEN DAVANIN KABULÜNE;
1- İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde … Bilgi İşlem Anonim Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Gebze .. Asliye Hukuk Mahkemesinin .. esas,Gebze … Asliye Hukuk Mahkemesinin … ve … esas, Gebze .. Asliye Hukuk Mahkemesinin ..,…,…,…,… esas,Gebze .. Asliye Hukuk Mahkemesinin .. esas,Gebze .. Asliye Hukuk Mahkemesinin… ve … esas, sayılı dosyaları ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’in şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Alınması gerekli ¨59,30 Başvurma Harcı ile ¨59,30 Peşin Harcın davalı tasfiye memuru …’den alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan 12 posta+tebligat ücreti ¨209,60 yargılama giderinin davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı … Sicil Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle davalı sicil müdürlüğü aleyhine yargılama gideri ve vekâlet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
BİRLEŞEN DAVADA;
1-Alınması gerekli ¨59,30 Başvurma Harcı ile ¨59,30 Peşin Harcın davalı tasfiye memuru …’den alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
2-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davalı tasfiye memuru …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere Asıl ve birleşen davada davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tasfiye memuru ile davalı sicil müdürlüğü vekilinin yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.09/09/2021

Başkan …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Üye …
E-İmzalı
Katip …
E-İmzalı

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.”