Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/263 E. 2022/148 K. 09.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/263
KARAR NO : 2022/148

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2021
KARAR TARİHİ : 09/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/03/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile …. Fuar Alanı, …. adresinde 21-24 Ekim 2020 tarihleri arasında yapılması planlanan fuara katılım için müvekkili firma ile davalı şirket arasında stand kiralama sözleşmesi imzalandığını, Covid-19 salgın hastalığından dolayı müvekkili açısından mücbir sebep oluştuğundan müvekkili firmanın davalı şirketle telefonla görüşerek fuara katılmayacaklarını ifade ettiğini, fuar katılımı için alınan iki adet bononun iade edilmediğini, 30.10.2020 tediye tarihli bononun davalı şirketçe Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla kambiyo takibine konu edildiğini, davalı şirkete haciz tehdidi nedeniyle 30.11.2020 vadeli 8.225,00 TL bedelli bononun ve Bakırköy ….. İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya borcu için 9.693,00 TL ödemek zorunda kaldığını, davalı tarafa İstanbul ….. Noterliğinden 15.02.2021 gün ve …. yevmiye numaralı ihtarname keşide edilerek ödenen 9.693,00 TL paranın ödeme gününden itibaren yıllık % 15 ticari faiziyle ödenmesinin talep ve ihtar edildiğini, Davalı tarafın 30.11.2020 vadeli 8.225,00 TL bedelli bonoyu da Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas numaralı dosyasıyla kambiyo takibine konu ederek müvekkilinden 11.03.2021 tarihinde 10.260,00 TL tahsil ettiğini, müvekkilinin fuar stand kiralama sözleşmesi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitiyle, icraya ödenen 19.653 TL’nin % 20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas Sayılı dosyasına 9.393,00 TL … Esas numaralı dosyasına yapılan 10.260,00 TL’nın ödeme günü olan 11.03.2021 tarihinden itibaren % 15 yıllık faizi, yargılama gideri ve vekalet ücretiyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy ….. İcra Dairesinin …. Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava, Fuar katılım sözleşmesi nedeni ile ödenen katılım ücretinin istirdadı ilişkin alacak davasıdır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
Davacı ve davalı tacir olup TTK 18/2 maddesi uyarınca her iki tarafın da ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli olma yükümlülüğü bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK m. 26’da bir sözleşmenin içeriğinin, bu sözleşmenin taraflarınca kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirlenebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Bu temel kuralın istisnası ise 20. maddede (TBK m. 27) ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu açıklanmıştır. Sözleşme serbestisi kavramının temeli irade özgürlüğüne dayalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın irade özgürlüğüne ilişkin hükümleri (m. 12/1, 13, 17/1, 19, 35/1, 48/1, vb.) göstermektedir ki; hukuk sistemimiz kişilerin irade özgürlüğüne sahip olduğunu temel bir ilke olarak benimsemiştir.
Genel işlem koşulları 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’dan önce 818 sayılı BK düzenlemesi içerisinde yer almasa da kamu düzeni, ahlâka aykırılık, kişiliğin korunması, sosyal adalet gibi farklı hukuki dayanaklarla bu husus pek çok yargı kararı ile (örneğin; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli, 1996/3-717 E., 1996/850 K. sayılı kararı) kabul görmüştür. Yine TBK’nın yürürlüğünden önce mevzuatımızda, oldukça sınırlı sayıda ve dar kapsamda da olsa, genel işlem koşullarına ilişkin bazı hükümler yer almıştır (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 766, 1266; 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu m. 24; Sermaye Piyasası Kurulunun Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Tebliği m. 47/3 gibi). Bu düzenlemelerden biri de tüketici hukukunda mevcuttur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflara arasında 02.06.2020 tarihli fuar katılım sözleşmesi bulunduğuna ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu sözleşme kapsamında fuara katılma bedelinin 30.10.2020 vadeli 8.000,00-TL bedelli ve 30.11.2020 tarihli 8255,00-TL bedelli vadesi suretiyle ödediğini, ortaya çıkan koronavirüs nedeniyle alınan tedbir sonucu fuarın iptal edilmesi üzerine ödemediğini, fuarın iptal edilmiş olmasına rağmen davalının ödedikleri bedeli iade etmediğinden bahisle bu bedelin iadesi talebi ile iş bu alacak talebinde bulunmuş olup davalı Fuarın iptal edilmediğini ertelendiğini, kaldı ki sözleşmenin 2. Maddesinde fuar tarihinin değiştirilmesi hususunun davacı tarafça kabul edildiğini bu nedenle bedelin iadesini talep edemeyeceği yönünde savunmada bulunmuştur. Burada irdelenmesi gereken taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesinin geçerli olup olmadığı, haksız şart niteliğinde olup olmadığı, ertelenen fuar nedeni ile ödediği fuar katılım bedelinin iadesinin mümkün olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Yukarıda bahsedildiği gibi sözleşme özgürlüğü, bir akdi yapıp yapmama, içeriğini belirleme, akdin karşı tarafını seçme, akde son verebilme ve akdin şeklini belirleyebilme serbestîsi anlamına gelmekte olup, kimse bir akdi yapmaya zorlanamayacağı gibi istediği bir akdi yapmaktan da alıkonulamayacaktır. Taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi geçerli bir sözleşme (Fuar Katılım Sözleşemesi) mevcut olup, davacının ve davalının basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğüne sahip oldukları hususu ise izahtan varestedir. Bu nedenle de “Fuar Katılım Sözleşmesi” nin 2. Maddesi tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları hüküm olup geçerli olup, haksız şart olarak kabulü mümkün olmayıp tarafları bağlayıcı olduğundan ve madde metin içeriğinden davalının gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinin açıkça düzenlendiği, kaldı ki gelen yazı cevaplarından Fuar tarihinin mücbir sebep ile ertelendiği ve ertelenme ve yeni tarih ile ilgili gerekli bilgilendirmelerin hem internet sitesinden ilan edildiği hem de davacı tarafa mail yolu ile bilgilendirme yapıldığı, basiretli tacir gibi davranması gereken davacı tarafın sözleşmenin imzalanması sırasında sözleşmenin 2. maddesini bildiği, bu hükme göre de ödenen bedelin iadesini talep hakkının olmadığı, ödeme yükümlülüğünün devam ettiği ve ertelemenin taraflara sözleşmenin feshi hakkı da tanımayacağı düzenlenmiş olup açıklanan gerekçelerle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 335,63 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 254,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3- Davalı tarafından sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
4-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,

Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 09/02/2022

Katip ….
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”