Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/244 E. 2021/562 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/244
KARAR NO : 2021/562

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 12/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/06/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne verdiği 12/03/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde; Müvekkili Küçükçekmece … İcra ….. esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlattığını, davalı şirket icra takibine süresinde itiraz ettiğini ve müvekkili tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi ….. Esas sayılı mahkemesinde davalı şirkete takibin devamı için itirazın iptali davası açtığını, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının 2.celsesinde Mahkeme İTO ya yazılan müzekkereye cevap verildiği davalı şirketin 21.11.2019 tarihinde sicil kaydının terkin edildiğinin bildirildiğine yer verdiğini, bunun üzerine davalı şirkete ihya davası açmak için mahkemeden süre istendiğini, mahkeme tarafından işbu davaya açmak için süre verildiğini ve bu davayı açma durumu hasıl olduğunu,
Müvekkilin alacaklı olduğu … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi ….. Müdürlüğünün Resmi Gazetesinde yayımlanan …. ilan numarasıyla; tescile delil olan Gaziosmanpaşa … Noterliği’nin 19.11.2019 tarih … sayı ile tasdikli 19.11.2019 tarihli genel kurul kararı ile 21.11.2019 tarihinde davalı şirketin ticaretten terkin edildiğini ilan ettiğini, ancak müvekkili ticaretten terkin yapan şirketten alacaklı olup terkin tarihinden önce şirkette icra takibi başlattığını, bu nedenle ticaretten terkin yapan şirkete alacak davası açma yetkilerinin bulunmadığını, davacı tarafın alacaklı olduğunu iddia ettiği ticaret sicilinden terkin edilmiş Anonim şirketin yeniden ihyasını istemesinde hukuki yararı mevcut olduğunu, bu davayı açma hakkının bulunduğunun kabulü gerektiğini, tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı bulunan kişilerin yapılan ilanlara rağmen alacaklarını yazdırmamalarının alacağın düşmesini gerektirmeyeceğini, keza mahkemenin davayı ret gerekçesinin aksine, bu aşamada iddia edilen alacağın gerçekte var olup olmadığının işbu davada değerlendirmeye tabi tutulamayacak olmasına ve ayrıca şirketin ihyasının istenebilmesi için tasfiye sürecinde bir usulsüz bulunup bulunmadığının ispatının da gerekmemesi nedeniyle, mahkemece taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir değerlendirme yapılması gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesini, müvekkili ticareti terkeden şirketten alacaklı olup ,alacağını tahsil edebilmek adına şirketin tekrar tüzel kişilik kazanarak, ihyasını talep etmiştir.
SAVUNMA;
Davalı …. Müdürlüğünün 10/03/2021 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; Ticaret Sicili Müdürlüğü, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluk şirket “tasfiye memuru”nda olduğunu, müvekkili davanın açılmasına sebep olmamıştır, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, bu nedenlerle müvekkili yönünden açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Dava, hukukî niteliği itibariyle;6102 sayılı TTK’nın 545 ve devamı maddeleri uyarınca açılmış şirketin ihyası ile ticaret siciline tescili davasıdır.
….. Müdürlüğünden gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde; … sicil nosunda kayıtlı Tasfiye Halinde …. Tekstil Sanayi ve Ticareti Limited Şirketi’nin son tescilini 12/02/2021 tarihinde yaptırdığı, şirketin tasfiyesinin sona erdiğinin ise 21/11/2019 tarihinde tescil edildiği ve sicil kaydının terkin edildiği,ortaklar kurulu kararı ile şirkete tasfiye memuru olarak davalı gerçek kişinin seçildiği görülmüştür.
….. Müdürlüğü tarafından gönderilen sicil kayıtları incelendiğinde ihyası istenen şirketin terkin olmadan önce merkez adresinin …. / …. olduğu, buna göre mahkememizin 6102 sayılı TTK’nun 547/1 maddesi anlamında kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan deliller, incelenen mahkeme dosyası, ticaret sicil kayıtları birlikte değerlendirildiğinde ;TTK’nun 543’ncü maddesi uyarınca, tasfiye halinde bulunan şirketin tasfiyesinin kapanması ve terkin işlemlerinin yapılabilmesi için tüm borçlarının tasfiye edilmiş olması, TTK’nun 545’nci maddesine göre yapılan sicilden terkin işleminin hukuka uygun bir terkin işlemi sayılabilmesi için tasfiyenin de usulüne uygun olarak sona erdirilmiş olması gerekmektedir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise , tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut uyuşmazlıkta; davacının Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası ile açtığı davada taraf teşkilinin sağlanması ve davanın yürütülüp sonuçlanması gerektiğinden davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğu, bu davada davalı olan Tasfiye Halinde … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin tasfiyenin sonlandırılması nedeniyle sicilden terkin edildiği, davalarda taraf teşkilinin sağlanması ve yargılamanın yürütülebilmesi için şirketin ihya edilmesi gerektiğinden davanın kabulüne, şirketin tüzel kişiliğinin yeniden ihyasına, ek tasfiye işlemlerini yapması için 6102 Sayılı TTK.nun 547/2’nci maddesi uyarınca eski tasfiye memuru olan davalı … ‘nun, şirketin tasfiye memuru olarak atanmasına, keyfiyetin karar kesinleştiğinde tescil ve ilanına karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, ….. Müdürlüğünün .. sicil numarasında kayıtlı iken tasfiye nedeniyle sicilden terkin olan Tasfiye Halinde … Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nin tüzel kişiliğinin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere İHYASINA,
2-Ek tasfiye işlemlerini yapması için eski tasfiye memuru olan davalı …’nun şirkete tasfiye memuru olarak ATANMASINA,
3-Keyfiyetin karar kesinleştiğinde TESCİL VE İLANINA, tescil ve ilan masraflarının ileride davalı tasfiye memurundan tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafça KARŞILANMASINA,
4-Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
5-Davacı tarafından ödenen ¨59,30 Başvurma Harcı ile ¨59,30 Peşin Harcın davalı … ‘dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 8 tebligat + posta ücreti ¨89,60 yargılama giderinin eski tasfiye memuru olan davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı ….. Müdürlüğü’nün yasal hasım olması nedeniyle bu davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti hükmedilmesine YER OLMADIĞINA,,
8-Davacı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen ¨4.080,00 ücreti vekaletin davalı eski tasfiye memuru … ‘dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
9-Davalı ….. Müdürlüğü tarafından yatırılan gider avansının kullanılmayan kısımının karar kesinleştiğinde bu davalıya İADESİNE,
10-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan ¨345,00 yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı sicil müdürlüğü vekili ile davalı tasfiye memurunun yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 24/06/2021

Başkan ….
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪

“İŞ BU EVRAK 5070 SAYILI ELEKTRONİK İMZA KANUNUNUN 5. MADDE UYARINCA GÜVENLİ ELEKTRONİK İMZA İLE İMZALANMIŞ OLUP, 22. MADDE UYARINCA DA ISLAK İMZA İLE İMZALANMAYACAKTIR.