Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/225 E. 2021/1102 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/225
KARAR NO : 2021/1102

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/03/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı şirket tarafından müvekkili şirket hakkında Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, müvekkili şirkete TK. 35’e göre tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini, müvekkili şirketin icra takibinden hiçbir şekilde haberi olmadığını, davaya konusu icra takibine konu çekin arka yüzen tamamı ile sahte kaşe ve imza ile müvekkili şirketin cirosunun atıldığını, ciroya ilişkin kaşe ve imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait bir imza olmadığını, davanın kabulü ile takibin iptaline, davalı şirketin kötüniyetli olduğu ve kötüniyetli olarak müvekkili şirket hakkında icra takibi başlatıldığından davalı aleyhine % 20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 07/10/2021 tarihli Bilirkişi …. tarafından hazırlanan raporda inceleme konusu …’e atfen atılan imza ile …’in karşılaştırma belgelerindeki imzaları arasında grafolojik ve grofometrik tanı unsurları açısından saptanan uyumsuzluk ve benzemezlikler nedeni ile … Bankası … Şubesi …. Şubesine ait, keşide yeri ve tarihi Adapazarı, 16/04/2016 olan, 19.800 TL bedelli, … nolu çekteki imzanın karşılaştırma belgelerindeki imzalarına kıyasla…’in eli ürünü olmadığının tespit edildiği anlaşılmıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 72.maddesi gereğince, borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında, borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
İspat yüküne ilişkin bu genel kural menfi tespit davaları için de geçerlidir. Yani, menfi tespit davalarında da, tarafların sıfatları değişik olmakla beraber, ispat yükü bakımından bir değişiklik olmayıp, bu genel kural uygulanır. Bu davalarda da bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran (iddia eden) taraf, o vakıayı ispat etmelidir.
TTK.nın 818/1-c maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanması gereken aynı Kanunun 677. maddesine göre, “Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kişilerin imzasını, sahte imzaları, hayali kişilerin imzalarını veya imzalayan ya da adlarına imzalanmış olan kişileri herhangi bir sebeple bağlamayan imzaları içerirse diğer imzaların geçerliliği bundan etkilenmez”
TTK’nın 687. maddesinde ise “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir.
“…Mahkemece, yapılan yargılama ve alınan rapora göre, imza inkarının mutlak defi olduğu, herkese karşı ileri sürülebileceği, davaya konu çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının 31.500,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı … A.Ş. vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davalı … A.Ş.’den alınmasına, 20/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.” T.C. Yargıtay …. Hukuk Dairesi, … Esas, … Karar.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı çek altındaki imzanın kendisine ait olmadığından bahisle açılan menfi tespit davası açmış olup çek altındaki ciranta olarak yer aldığı ancak imzanın kendisine ait olmadığını bu durumun mutlak def’i mahiyetinde olup çek üzerinde hak sahibi görünen herkese karşı ileri sürülebileceği, 07/10/2021 tarihli Bilirkişi raporu tarafından düzenlenen raporda söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalarına kıyasla davacı şirket yetkilisi olan …’ın eli ürünü olmadığı tespit edilmiş olup, Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 16.04.2016 tarihli 19.800,00TL bedelli … nolu çek nedeni ile çeki kendisinin düzenlemediğini ispatladığı gerekçesiyle davacının açmış olduğu menfi tespit davasının kabulüne karar vermek gerekmiş olup, her ne kadar davacı tarafından çekin iptali ile kötüniyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de, çekte ara ciranta olması nedeni ile kötü niyet tazminat talebinin ise davalının kötü niyetinin ispatlanamamış olması neden ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KABULÜNE,
1-Davacının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından 16.04.2016 tarihli 19.800,00TL bedelli …. nolu çek nedeni ile davalıya BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 1.352,53 TL harçtan peşin alınan 316,11 TL peşin harcın mahsubu ile 1.036,42 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yatırılan 59,30- TL başvuru harcı, 316,11-TL peşin nispi harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 383,91- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 111,60 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL Bilirkişi ücreti toplamı 911,60 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”