Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/212 E. 2022/712 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/212 Esas
KARAR NO : 2022/712

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 26/05/2014
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 26/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas …. Karar sayılı ilamı ile 09/07/2013 tarihinde iflasına karar verilen müflis … Ticaret A.Ş’den cari hesaptan iflas tarihi itibarı ile faizi ile birlikte ¨237.479,80 alacaklı bulunduğunu, alacaklarını iflas masasına kayıt ettirdiklerini ancak iflas idaresinin düzenlediği sıra cetvelinde alacağın reddine karar verildiğini, iflas idaresince düzenlenen sıra cetvelinin 09/05/2014 tarihli … gazetesinde ilan edildiğini, müvekkili şirketin müflis şirkete vermiş olduğu çeklerin, müflis şirketçe … A.Ş ve …bank A.Ş’ye ciro edildiğini, ancak müflis şirketin malları göndermemesi üzerine müvekkili şirketin … A.Ş ve …bank A.Ş ile protokol düzenleyerek çek bedellerini faizleri ile birlikte ödemek zorunda kaldığını, ödemiş olduğu meblağın 31/12/2012 tarihi itibarı ile ¨221.773.36 olduğunu, iflas idaresinin, 24 alacak sırasında kayıt yaptıran … Ltd. Şti.temsilcileri ile müvekkili şirketin aynı kişiler olması, müflis şirketin ticai faaliyetlerini askıya alması borcun muvazaa yaratıldığı kuşkusunu ortaya koyduğu gerekçesi ile alacaklarının reddine karar verildiğini, masaya kaydedilen alacağın reddedilmesi üzerine İİK 235. Maddesi gereğince sıra cetveline itiraz davası açmak zorunda kaldıklarını, bu nedenlerle alacaklarının masaya kayıt ve kabul edilmesini, ikinci alacaklılar toplantısına katılmaları hususunda karar verilmesini, yargılama gideri ile avukatlık ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 09/07/2013 tarih ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile …. Tic.A.Ş’nin iflasına karar verildiğini, müflis şirketin iflas işlemlerinin Bakırköy … İcra ve İflas Müdürlüğü’nün … Esas sayılı iflas dosyası üzerinden yürütüldüğünü, masanın kanuni mümessilinin iflas idaresi olduğunu, idarenin, masanın menfaatlerini gözetmek ve tasfiyeyi yapmakla mükellef olduğunu, davacı alacaklının 37 kayıt no ile ¨237.479,80 için alacak kaydında bulunduğunu, iflas idaresinin kararının “Müflis şirket yetkilileri borcu kabul etmiş iseler de , bübres vesaik incelendikte istemin resen kabulünü gerektirir nitelikte belgeye dayalı olmadığı gibi masa malvarlığının azaltılması yolunda istihkak iddiasında bulanan 24 kayıt nolu alacaklı temsilciyle aynı kişi olup, borçlanma ekseriyetlerinin müflis şirketin tüm çalışanlarının fesih tarihinde yapılması, ticari faaliyetin askıya alındığı bir dönemde borcun muvazaa ile yapıldığı kuşkusunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle yargılamayı gerektirmekle talep edilen ¨237.479,80’sinin reddine karar verildi.” borcun muvazaa ile oluşturulduğundan şüphe edildiğini bu nedenle talebin yargılamayı gerektirir nitelikte olduğundan alacağın tamamının reddedildiğini, alakcaklarla ilgili kararları iflas idaresinin verdiğini, müflisin beyanlarıyla bağlı olmadığını sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesini talep eder dilekçe sunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin Dosya No: …, Karar No: … sayılı kararı ile;
“Mahkemece dava dışı müflis şirket … A.Ş. hakkında hileli iflas suçu nedeniyle yargılaması yapılan veya devam eden dava dosyası bulunup bulunmadığı, davacı şirket ile dava dışı … San ve Tic Ltd Şti arasında organik bağ bulunarak davaya konu edilen borcun muvazaalı bir şekilde yaratıldığı iddiasına dayanıldığından davacı ile dava dışı iş bu şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, ticaret sicil kayıtları, imza sirküleri( borcun yaratıldığı tarihteki yetkililerin araştırılmasına yönelik olarak ) ve incelenen ticari kayıtlarla değerlendirilmesi, Büyükçekmece … İcra Hukuk Mahkemesinin … E, .. İcra Hukuk Mahkemesinin ..E ve … E sayılı dosyaları ile İİK 97 .maddesi uyarınca istihkak davalarının da hangi aşamada olduğu, mahkemece karar verilmiş ise mahkeme ilamlarının dosya arasına alınması gerekmektedir.” gerekçeleri ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan 17/05/2022 tarihli bilirkişiler …. ve .. tarafından düzenl..enen bilirkişi raporunda; Müflis davalı ticari defterlerinde, davalının davacıya 213.178,33 TL borçlu
olduğu, “…” kavramına genellikle tüzel kişilik perdesinin kötüye kullanıldığı durumlarda borçlu şirketin borcundan, bu şirketle organik bağa sahip bir diğer üçüncü
şirketin sorumlu tutulmasında başvurulduğu; Davacı ve dava dışı şirketin alacaklı sıfatına sahip olması, dava dosyası kapsamında
davacının veya dava dışı şirketin tüzel kişiliği borçlulardan mal kaçırmak veya
dürüstlük kuralına aykırı bir şekilde kullandıklarına dair somut bir delil bulunmaması
ve hukuk sistemimizin gerçek kişilerin birden fazla şirket kurmasına müsaade etmesi
göz önünde bulundurulduğunda davacı … Şirketi ile dava dışı …
Şirketi arasında öğretideki “organik bağ” kavramı anlamında bir bağın bulunmadığı, Mahkemenin organik bağ kavramını sadece iki şirket arasında yakın bir bağ
olarak değerlendirmesi ihtimalinde, davacı ile dava dışı ….
Şirketi’nin hakim hissedarı ve yöneticisi (….) bakımından dava konusu
borç tarihi itibariyle bir benzerliğin bulunduğu; davacı ile dava dışı …
Parça Şirketi arasında yönetim ve pay sahiplerinin benzer kişilerden oluşmasından
dolayı yakın bir bağın varlığının kabul edilebileceği,
Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı ile Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … ve … E. sayılı dosyalarına ilişkin mahkeme kararlarında huzurdaki uyuşmazlığı doğrudan ilgilendiren maddi unsurların
tespit edilemediği, dava dosyasındaki bankaların cevaplarından, davalının davacıdan aldığı çekleri bankalara borcuna karşılık devretmesi ve bunun karşılığında davacının çek bedellerini bankaya ödemek zorunda kalması ve ayrıca söz konusu borcun muvazaalı olduğuna yönelik somut bir delile rastlanmaması dikkate alındığında davacının davalıdan alacaklı olduğunun kabul edilebileceği
hususları tespit edilmiştir.
Huzurda görülen dava, İİK’nın 235’nci maddesi uyarınca, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
Kayıt kabul davası; alacaklının iflas idaresi tarafından reddedilen alacağına ilişkin olarak, alacağını ispat etmek ve alacağını hüküm altına aldırmak amacıyla açılmaktadır. Bu doğrultuda; alacaklının açmış olduğu kayıt kabul davası, mahiyeti gereği alacak davasıdır ve davacı taraf, alacağının sıra cetveline kaydını ve kabulünü talep etmektedir. Dava, iflas idaresine karşı açılmaktadır. Söz konusu bu davada; tüm dosya kapsamında taraflar arasındaki ilişki, belgeler ve bilgiler dikkate alınarak gerçek alacağın tespit edilmesi gerekmektedir.
İflas idaresine veya basit tasfiye usulü neticesinde iflas müdürüne alacak bildirilirken, kararın kendisine tebliğini isteyen alacaklıya, alacağının ret veya kabulü tebliğ edilmektedir. Kural olarak İ.İ.K.’nın 223/3. maddesi hükmü gereğince; bu alacaklılar bakımından kayıt kabul davası açma süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 06.03.2017 Tarihli, E. 2016/8334 ve 2017/687 sayılı kararında;
“İflâs, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflâs Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.” ve “Mahkemece, en son ilan tarihine göre, davanın, hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine” şekline ifade ederek, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davasındaki önemine değinmiştir.
Dosya ve tüm deliller bir arada değerlendirildiğinde; Mahkememizce ortadan kaldırma kararı doğrultusunda
Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyası ile Büyükçekmece …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … ve … E. sayılı dosyaları, dosyamız arasına celp edilmiştir. Her iki dava dosyasında da iflas kararının kesinleşmesi ile birlikte İİK’nın 193/2. maddesi gereğince takipler düşmüş olduğundan istihkak davasının esasıyla ilgili olarak karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Mahkememizce davacı ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında organik bağ bulunup bulunmadığı ve dava konusu alacağın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporda; müflis davalı ticari defterlerinde, davalının davacıya 213.178,33 TL borçlu olduğunun görüldüğü; davacı … Şirketi ile dava dışı …
Şirketi arasında öğretideki “…” kavramı anlamında bir bağın bulunmadığı; ancak yönetim ve pay sahiplerinin benzer kişilerden oluşmasından dolayı her iki şirket arasında yakın bir bağın varlığının kabul edilebileceği belirtilmiştir. Denetime elverişli ve tekniğine uygun olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporu doğrultusunda açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 213.178,33 TL alacağın Bakırköy …. İflas Müdürlüğü’nün … İflas sayılı dosyasında iflas tasfiye işlemleri yürütülen müflis … Tic. A.Ş.’nin iflas masasına davacı alacağı olarak KAYIT VE KABULÜNE,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 25,20 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 55,50 TL eksik harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından sarf olunan (3.850,00 TL bilirkişi ücreti + 463,00 TL posta/tebligat/müzekkere/talimattan ibaret) 4.313,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%89,77 kabul oranı) 3.871,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafından yatırılan 3,80 TL vekalet ücreti, 25,20 TL başvurma harcı ve 25,20 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
7- Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafından sarf olunan 65,4TL yargılama giderinin kabul ve red oranına göre hesaplanan (%10,23 kabul oranı) 6,69 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9- Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.100,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2. madde hükmü uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
28/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı