Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/209 E. 2022/1238 K. 19.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/209 Esas
KARAR NO : 2022/1238

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 03/03/2021
KARAR TARİHİ : 19/12/2022
K. YAZIM TARİHİ : 03/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; … Bankası Bolu Şubesi’nin … nolu ibanına ait keşidecisi … Sanayi
ve Ticaret Ltd. Şti., keşide yeri Konya olan 31/01/2021 keşide tarihli, 22.000,00 TL
bedelli, …. seri nolu çek ile, … Bankası … Şubesi’nin … nolu ibanına ait keşidecisi … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., keşide yeri Konya olan,
28/02/2021 keşide tarihli, 22.000,00 TL bedelli, …. seri nolu çekin, müvekkili
şirket tarafından … A.Ş.’ye (…/ VKN: ….) – … Mah. …. Cad. No:… Arifiye/Sakarya) ciro edildiğini, ancak kargo aracılığıyla
adresine gönderimi sırasında kaybolduğunu,
müvekkili şirketin, … Kargo Servisi ile iletişime geçmesine ve yapılan tüm
araştırmalara rağmen söz konusu çeklerin bulunamadığını, kargo gönderi raporunun
dilekçe ekinde bulunduğunu, daha sonra söz konusu çekleri dağıtıma görevli kuryeden,
müvekkili şirketin çeklerinin de olduğu kargo paketlerinin dağıtım esnasında
çalındığının öğrenildiğini, görevli kuryenin … Polis Merkezi Amirliği’nde
05.10.2020 tarihinde verdiği ifadesini dilekçe ekinde sunduklarını,
kaybolan çeklerin meşru hamili olan müvekkili şirketin kargo şirketinden bir sonuç
alamayınca, Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açtığını ve yargılama kapsamında olaya konu çeklerle ilgili ödemeden
men yasağı kararı verildiğini,
söz konusu dava devam ederken …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin cirolamış olduğu
çeki ciro yoluyla edinme ihtimalinin olduğunu belirten şahısın müvekkili şirketi
aradığını (Tel No:…) ve … seri numaralı 22.000,00 TL bedelli çeki
bir başkasına ciro edip etmediğini, imzanın ve kaşenin şirkete ait olup olmadığını
sorduğunu, müvekkili şirket ise kimseye ciro etmediğini söz konusu çekin çalındığını
söylediğini ve çekin görüntüsünü atmasını istediğini, konuşma ve çeke ilişkin
görüntüleri dilekçe ekinde sunduklarını,
müvekkili şirketin çek görüntülerini incelediğinde olaya konu çekin …. Sanayi Ticaret Limited
Şirketi tarafından haksız şekilde ciro edildiğini ve bu sebeple çekin üçüncü şahıslar
elinde dolaştığını öğrendiğini, bunun üzerine 05.11.2020 tarihli şikayet dilekçesi ile
Konya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, ilgili savcılık
soruşturması Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. Numaralı
dosyasından yetkisizlikle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiğini, olaya konu
suç ile ilgili soruşturma Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …. Sor. Numaralı
dosyasında halen derdest olduğunu,
akabinde … seri nolu çek dayanak yapılmak suretiyle Bakırköy … Asliye Ticaret
Mahkemesi’nin … D. İş dosyasında ihtiyati haciz kararı alındığını, davalı tarafın,
bu kararla birlikte 16.02.2021 tarihinde müvekkili şirket aleyhinde Küçükçekmece ….
İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığını, söz
konusu ihtiyati haciz kararı sonucu 16.02.2021 tarihinde müvekkili şirkete ait 5 adet
araca ve 45 tane alacaklı olduğu icra dosyasına haciz konulmasıyla çalınan çekin …. Tekstil San. Tic. Ltd. Şti’nin elinde olduğunun öğrenildiğini,
müvekkili şirket haciz baskısı altında kalarak takibe konu miktarı icra dosyasına depo
ettiğini, icra takibinin halihazırda kesinleşmemiş olup devam ettiğini, söz konusu çekin
müvekkilinin rızası hilafına elinden çıkmış olduğunu, bu sebeple işbu davayı ikame
etme zorunluluğunun hasıl olduğunu,
davanın 6102 sayılı yasanın 792. maddesine dayalı istirdat istemine ilişkin olduğunu,
müvekkilinin yetkili hamil olduğunun açık olduğunu, anılan yasa maddesinde “Çek,
herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro
yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre
ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş
olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle
yükümlüdür.” şeklinde belirtildiğini, davalı taraf çekin müvekkilinin rızası dışında
elden çıktığını bildiğini, çekin rıza dışı elden çıkmış olmasına yönelik iddialarını ve
davalı tarafın kötü niyetini ispatlayan açıklamalarını aşağıda sunduklarını,
söz konusu çek müvekkilinin rızası dışında elinden çıktığını, söz konusu çekin gerçek
hak sahibinin ve hamilinin müvekkili olduğunu,
cirolar açısından; … Sanayi Ticaret Limited Şirketi ile müvekkili şirket arasında herhangi bir
ticari ilişki bulunmadığını, tarafların ticari defterleri incelendiğinde bu durumun açıkça
görüleceğini, tarafların ticaret sicil gazetesi incelendiğinde de şirketlerin amacı ve
konusunun farklı olduğunu, farklı sektörlerde yer aldıklarını, dolayısıyla söz konusu
çekin müvekkilinin elinden rızası dışında, haksız bir şekilde çıktığının açık olduğunu,
bu hususla ilgili dilekçe ekinde …. görüntüleri sunduğunu, 6 Aralık 2019 sayılı ticaret sicil gazetesi incelendiğinde …. Sanayi Ticaret Limited
Şirketi’nin eski ticaret ünvanın …. Sanayi Ticaret Limited Şirketi olduğunun görüleceğini, olaya
konu çekin 05.10.2020 de çalındığını, yani çekin çalındığı tarihte ilgili firmanın yeni
ticaret ünvanını kullanmakta olduğunu, olaya konu çekteki ciro kaşesindeki ünvanın
ilgili firmanın eski ticaret ünvanı olduğunu, …. tarihli gazetede ise şirketin
adresinin Konya’ya taşındığının görüleceğini, çekin çalındığında adresi Konya olmasına
rağmen ilgili firmanın ciroda bulunan kaşedeki adresinin Ankara olarak göründüğünü,
ayrıca ilgili firmanın adresinin sürekli olarak birbirinden alakasız, uzak şehirlere
taşındığının görüleceğini, dolayısıyla olaya konu çekte ilgili firmanın eski ticaret ünvanı
ve eski adresinin olmasının, şirket adresinin sürekli birbirinden alakasız uzak şehirlere
taşınmasının firmanın paravan olarak kullanıldığına delalet teşkil ettiğini,
davalı yönünden haricen tespit ettikleri üzere davalı … Tekstil San. Tic. Ltd.
Şti hakkında müvekkili olayında olduğu gibi kargodan çalınan çeklerin takibe girilmesi
hikayesiyle ilgili hem savcılık soruşturması hemde davalı aleyhine çeklerin iadesi için
açılmış hukuk davalarının mevcut olduğunu, müvekkili tarafça tespit edilen İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı … numaralı soruşturma dosyası ve İzmir … . Asliye
Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı çek iade dosyasının bunlardan sadece bir
kaçı olduğunu, söz konusu dosyalar incelendiğinde takibe konulan çeklerin vadesinden
önce kargo firmasından çalındığını, farklı sektörlerde yer alan paravan şirketler
tarafından cirolanıp sonunda davalı … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti’de
toplandığının görüleceğini, bu sebeple davalı tarafın hakkında açılmış bulunan başkaca
dava ve soruşturmaların da çıkartılmasını talep ettiklerini,
İstanbul BAM, …. HD., E. … K. … T. 12.3.2020 tarihli; “Dosya kapsamı
incelendiğinde davacının taraf olduğu ve dava konusu edilmeyen farklı çeklerin de benzer
ciro silsileleriyle davalıya geçtiği ve davalı tarafından bankaya ibraz edildiği görülmüş,
bunun üzerine UYAP’nda yapılan tespitler itibariyle, davalı taraf hakkında farklı hırsızlık
suçlarına konu çok sayıda çeki elinde bulundurması nedeniyle başlatılan ceza
soruşturmalarının ve ceza davasının henüz sonuçlanmadığı görülmüş ise de, davalının
farklı çok sayıda olayda, hırsızlık yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro
yoluyla devralıp, bir çoğunu son hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra
takiplerine konu ettiği sabittir. Bu durumda bir tacir olarak basiretli davranması gereken
davalının, keşidecileri ve lehdar-cirantaları farklı olan çok sayıda hırsızlık iddiasına konu
çeki yeterli araştırmayı yapmadan iktisabında ağır kusurlu olduğunun kabulü
gerekmiştir. O halde ilk derece mahkemesince ağır kusurlu olarak iktisap edilen çekin
davalıdan istirdatına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru
görülmemiş” şeklindeki kararı ve yine aynı mahiyette ekte sundukları İstanbul BAM,
…. HD.’nin E. …. K. …. T. 7.5.2020, E. … K. … T.
24.1.2019, E. … K. … T. 21.11.2019 sayılı kararlarında da aynı
minvalde gerekçe oluşturulduğunu,
bu kapsamda davalının birden çok olayda aynı mahiyette davranış sergilediğini ve
hırsızlık/çalınma yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devralıp takibe konu yaptığının aşikar olduğunu,
söz konusu çekin çalınma tarihinden sonra paravan şirketler tarafından cirolanması ve
farklı çek sahiplerine ait çalınan bütün çeklerde olduğu gibi müvekkilinin çekinin de
sonunda … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti’de toplanması,
… Sanayi Ticaret Limited Şirketi’nin ciro ettiği şahsın çekin çalındığını bilmesine rağmen çeki ticareti olmayan paravan şirketlere ciro etmesi, ödeme emri tebligatının sadece paravan şirketlerden … Triko Tekstil İnş. San. Tic. Ltd. Şti’ye çıkarılması, çeki elinde bulunduran davalı şirketin çekin vadesi gelmesi ile hırsızlık olayından sonra cirolayan şirketlere ihtiyati haciz uygulamayıp hırsızlık olayından önceki yani müvekkili şirket ve müvekkili şirket müşterisine ihtiyati haciz uygulayarak çeklerin tahsili talebinde bulunması, savcılık soruşturmalarından anlaşıldığı üzere her nasıl oluyorsa tek bir elden çalınan birbiri ile alakasız şirket veya şahıslara ait çeklerin aylar sonra yine tek bir elde yani … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti’de toplanması, hırsızlık tarihinden sonraki cirolayan şirketlerinde birbirlerinden farklı sektörlerde yer alan, birbirleri ile ticari ilişkisi olmayan paravan şirketler olması, davalı … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti hakkında kargodan çalınan çeklerin takibe girilmesi hikayesiyle ilgili hem savcılık soruşturması hemde davalı aleyhine çeklerin iadesi için açılmış hukuk davalarının mevcut olması, davalı … Tekstil San. Tic. Ltd. Şti’nin kötü niyetle çalıntı olduğunu bildiği çekleri devraldığının, yetkili ve iyi niyetli hamil olmadığının somut birer ispatı olduğunu, dolayısıyla olaya konu çekin davalıdan istirdadı ile meşru hamil sıfatıyla müvekkiline iadesi gerektiğini, müvekkili şirketin, söz konusu icra takibinin ticari hayatını olumsuz etkilememesi amacıyla ihtiyati haciz baskısı altında dosya borcunun tamamını icra dairesine depo ettiğini, çalınan çekin meşru hamili olmayan davalı tarafından tahsili halinde müvekkili şirket nezdinde oluşacak mağduriyet ve takibin açıkça hukuka aykırı olduğu göz önünde bulundurularak 15.03.2021 tarihinde icra dosyasının kesinleşmesinin yapılarak yatırılan paranın alacaklı görünen tarafa ödenme ihtimali bulunduğundan bu tarihten önce ivedi olarak ihtiyati tedbir kararı verilerek takibin durdurulmasını, müvekkili şirket tarafından icra dosyasına yatırılan dosya borcunun tamamının alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep ettiklerini belirterek, tüm fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla; davanın kabulü ile; … Bankası …. Şubesi’nin … nolu Ibanına ait keşidecisi … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. keşide yeri Konya olan, 31/01/2021 keşide tarihli, 22.000,00 TL bedelli, … seri nolu çekin davalıdan istirdadına ve meşru hamil sıfatıyla müvekkili şirkete iadesine, olaya konu çekin müvekkiline iadesine karar verildiği taktirde müvekkili şirket tarafından icra dosyasına depo edilen paranın müvekkiline iadesine, ihtiyati tedbir kararı verilerek Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasındaki İcra takibinin tedbiren durdurulmasına ve dava sonuçlanıncaya kadar müvekkili şirket tarafından icra dosyasına yatırılan dosya borcunun tamamının alacaklıya ödenmemesine, ihtiyati tedbir talebi uygun görülmez ve icra dosya borcu alacaklıya ödendiği taktirde ise müvekkili tarafça ödenen paranın davalıdan istirdadı ile müvekkili şirkete iadesine, davalı aleyhine alacağın % 20′ sinde aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; iş bu davanın, 7155 sayılı Yasanın 20. maddesi
ile 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesine eklenen 5/A maddesinin yürürlüğe girmesinden
sonra açıldığını, bu maddeye göre istirdat talebine ilişkin eldeki davada arabulucuya
müracaat edilmesinin dava şartı olduğundan bu husus yerine getirilmeden dava
açıldığından HMK’nın 115/2 maddesi gereğince davanın usulden reddine karar
verilmesinin gerektiğini,
dava şartı olarak ticari davalarda zorunlu arabuluculuk söz konusu olduğunda ve
taraflar uyuşmazlık hakkında arabulucuya başvurmadan dava açtığında, dosya
üzerinden davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verileceğini,
(HUAK m. 18A/2). Kanunun 4’üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari
davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri
hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı
olduğunu,
dava şartı dava açılmadan yerine getirilmediği için öncelikle iş bu davanın dava şartı
eksikliği sebebiyle reddini talep ettiklerini,
davacının talebinin dava açılmadan arabuluculuk dava şartının yerine getirilmemesi
kanunda öngörülen gerekçelerden yoksun olması, Sayın Mahkemenin kararının açık
ve somut olarak hangi sebebe ve delillere dayandığının gösterilmemesi, gerekçesiz
oluşu ve bu nedenle Anayasaya, HMK’na ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel
Kurulu kararına, yerleşik Yargıtay içtihatlarına açıkça aykırılığı nazara alınarak
huzurdaki dosyada ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacının her ne kadar söz konusu çeklerin kasadan çalındığını iddia etse de buna
ilişkin savcılık şikayeti tutanağından (İçeriğinden çeklerin kasada olduğu
ispatlanmadığını) başka herhangi bir belge ibraz etmediğini ve ilgili çekleri kargo
firmasına teslimine ilişkin dosyaya ispata yarar bir belge sunmadığını,
Yargıtay 11. HD 2017/2831 E., 2017/5243 K. 11.10.2017 tarihli kararının;
“Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre, çeklerde davacı şirketin cirosu bulunduğu,
çeklerin kargo yoluyla bu şekilde gönderilmesinin mümkün olmadığı, davacının çeklerin
çalındığına ilişkin iddiasının da dosyada bulunan soruşturma evrakları ile
kanıtlanamadığı … davalının kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle
davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası
içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin
tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre,
davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir…..Yukarıda açıklanan
nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna
uygun bulunan hükmün onanmasına…” şeklinde olduğunu,
davacı tarafın dava konusu çekin çalınması suretiyle zayi edildiği iddiasının hayatın
olağan akışına aykırı olduğunu, çek zayi davalarının büyük çoğunluğunun iş bu
sebeple açıldığını, çeklerin kargo şirketleri tarafından dahi kabul edilmediği
bilinmesine rağmen görülmekte olan çoğu davada çeklerin kargoda çalındığının iddia
olunduğunu, bu hususun kötüniyetli davacıların sıklıkla başvurduğu ve çalındığını
kesin delillerle ispat edemedikleri bir yol olduğunu, bu iddiaların hukuken
korunmasının mümkün olmadığını, davacı şirket açısından ağır kusur teşkil eden bir
fiilin söz konusu olduğunu, bu sebeple davacı tarafın kusurlu eylemiyle zarar
oluşumuna tek başına sebebiyet verdiğini, bu sebeple davacının oluşan zararın
tamamından tek başına sorumlu olduğunu ve TTK ilgili hükümleri uyarınca iyi niyetli
meşru hamil olan müvekkiline karşı iş bu davanın dinlenemeyeceğini,
davacı tarafın ağır kusuru ile oluşan zarardan sorumlu olacağının aşağıda özetlenen
yüksek mahkeme kararlarıyla da sabit olduğunu,
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/21-279 E, 2002/268 K ve 10.04.2002 tarihli
ilamında; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2002/12997 E, 2003/1639 K ve 21.02.2003
tarihli ilamında; Çekin iktisabında müvekkiline atfedilebilecek kötü niyet ve ağır
kusur bulunmadığını, TTK m. 790 “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro
beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı
takdirde yetkili hamil sayılır…” seklinde hükmü uyarınca yetkili hamil olduğunu,
 TTK.m. 792. Maddenin; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa,
ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil
hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak
çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde
o çeki geri vermekle yükümlüdür ” şeklindeki hükmü uyarınca da meşru hamil
olduğunu, dava konusu çekin iktisabında müvekkilinin kötü niyeti veya ağır kusuru
bulunmadığını,
davacı tarafın çekin zayi ediliş şekline ilişkin beyanları bir an için kabul edilse dahi,
davacı bu sonucun oluşmasına kendi fiili ile sebebiyet verdiğini ancak asıl zarar görenin
bugün itibarıyla alacağına kavuşamayan müvekkili şirket olduğunu, davacı
müvekkilinin kötüniyetli veya agır kusuru oldugunu sifahi ve tahmini beyanlarla değil
kesin delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, alacağına kavusamayan müvekkilinin
yukarıda metni yer alan kanun maddesi uyarınca iyi niyetli meşru hamil olduğunu,
müvekkili çeki elinde bulunduran hamil sıfatıyla çeki edinme sebebini kanıtlamakla
dahi yükümlü olmadığını, bu hususun yüksek mahkemenin yerlesik içtihatlarıyla sabit
olduğunu ve kıymetli evrak hukukunun temel ilkesi olan “ Mücerretlık İlkesı ” nin geregi
olduğunu, (Yargıtay 11 H.D. E: 2002/360 K: 2002/648 T:29.1.2002 sayılı ilamı)
Y. HGK 12/19E- 12/185 Karar ve 13.06.2012 tarihli kararı incelendiğinde ”…çek ister
hamiline ister emre yazılı olsun, çek hamili onu kötü niyetle yada bir ağır kusuru
bulunarak iktisap etmiş olmadıkça önceki hamilin elinden ne suretle çıkmış olursa
olsun, onu geri vermeye mecbur değildir….” şeklinde açık ve net bir saptamayı
içerdiğinin görüleceğini, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2012/3668 Esas, 2013/3689 Karar, 28.02.2013 tarihli
ilamında, çekin çalınması (TTK’nun 704. maddesine dayalı, çek bedelinin istirdadı
istemine ilişkin davada: davacının, kendisinin yetkili hamil olduğunu kanıtlaması
yanında, yeni hamilin çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır
kusurlu bulunduğunu da kanıtlaması gerekir.)
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2010/1670 Esas, 2011/11000 Karar, 27.09.2011 tarihli
ilamında, çek bedelının ıstırdadı ( ispat Yükü Tersine Çevrilerek Davalıya Davaya Konu
Çeki Edinme Nedenini Kanıtlama Yükümlülüğü Getirilmiş Olması ve Davalının da Bu
Hususu Kanıtlayamadığı Gerekçesiyle Davanın Kabulüne Karar Verilmesinin Doğru
Olmadığı )
Kötüniyetle iktisap (Çek Bedelinin istirdadı istemi – Davacının Kendisinin Yetkili Hamili
Oldugunu Kanıtlaması Yanında Yeni Hamilin Çeki Kötü Niyetle Iktisap etmiş olduğunu
veya iktisapta Ağır Kusurlu Bulunduğunu da Kanıtlaması Gerektiği )
davacının çek iptali davası açıldığına yönelik itirazının da yersiz olduğunu, sözü
edilen davanın muhatabının müvekkili şirketin olmadığını, işbu davanın tek taraflı
olarak açılmış çek iptali davası olduğunu, müvekkili şirketin yetkili hamil olup
kendisinin taraf olmadığı ve hasımsız olarak açılan dava sonucunda çekin iptaline
dahi karar verilmiş olsa bu durum alacaklı olan müvekkilinin takip hakkını
etkilemeyeceği gibi ihtiyati haciz kararı alınmasına da engel olmadığını,
Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 11.10.2007 T. E:17930, K:18584 Sayılı Kararının ;
”Anılan karar incelendiğinde takip alacaklısının hasım gösterilmediği hasımsız olarak
açılan çek iptali davası olduğu gibi, takip dayanağı çekin de kararda yer almadığı
görülmektedir. Takip alacaklısını da bağlayıcı nitelikte olmadığından icra
mahkemesinin, hasımsız olarak açılan senet iptali kararına dayanılarak itirazın kabulü
ile takibin iptaline dair hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının
kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428.
maddeleri uyarınca (bozulmasına)” şeklinde olduğunu,
Yargıtay Kararı – 12. HD., E. 2013/33659 K. 2013/40789 T. 19.12.2013 kararının;
“Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki
alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye
gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor
dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği
görüşülüp düşünüldü: Alacaklının borçlu hakkında çeke dayalı olarak başlattığı
kambiyo takibinde, borçlu tarafından Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen
çek iptali kararı gerekçe gösterilerek takibin iptalinin talep edildiği, mahkemece takibe
konu çekin mahkeme kararı ile iptal edildiği gerekçesiyle takibin iptaline karar verildiği
görülmektedir. Çekin kaybolması nedeniyle açılan davada verilmiş bulunan iptal kararı,
bir ilam değil, tespit niteliğini haiz bir karardır. Ayrıca bu karar, hasımsız olarak
verilmiş bulunduğundan davada taraf olmayan iyi niyetli üçüncü kişileri bağlamaz. Bu
husus, ticari senetlerin güvenli tedavül etmesinin de tabii sonucudur. Diğer taraftan
dosyada, alacaklı cirantanın çekin kaybolduğunu bildiği ve bu hususu bile bile
borçlunun zararına olarak çeki devraldığı yolunda bir iddia da ileri sürülmemiştir. O
halde mahkemece şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin
kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile
mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri
uyarınca (bozulmasına), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden
itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2013 gününde
oybirliğiyle karar verildi.” şeklinde olduğunu, Yargıtay Kararı – 12. HD., E. 2013/33659 K. 2013/40789 T. 19.12.2013 kararında
çekin kaybolması nedeniyle açılan davada verilmiş bulunan iptal kararının, bir ilam
değil tespit niteliğine haiz bir karar olduğunu, hasımsız olarak verilmiş
bulunduğundan davada taraf olmayan iyi niyetli 3.kişileri bağlamayacağını, bu
hususun ticari senetlerin güvenli tedavül etmesinin tabii sonucu olduğunu ifade
ederek iptal kararının senedi elinde bulunduranın takip hakkına etki etmeyeceğini, beyanla dava şartı olan arabuluculuk başvurusu yerine getirilmediğinden davanın
usulden reddine, tedbire yukarıda belirtildiği kapsamda itiraz ettiklerini ve tedbir t
alebinin reddine karar verilmesini talep ettiklerini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine,
davacı tarafın İİK.m. 72 uyarınca % 20 den az olmamak üzere tazminat ödemesine,
yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık; davacı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’ne … Esas sayılı dosyasında takibe konu edilen … Yapı tarafından keşide edilen … Bankası’na ait 31/01/2021 keşide tarihli, 22.000,00 TL bedelli, … seri nolu çekin davacı tarafından …. A.Ş’ye kargoda gönderildiği sırada kaybolması ve davalı tarafından ele geçirilip takibe konulması nedeniyle davalının çeki iktisabında kötü niyetli ve ağır kusurlu olup olmadığı, çekin davalıdan alınarak davacıya iadesinin gerekip gerekmediği, icra dosyasına ödenen paranın davalıdan alınarak davacıya verilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır.
SMMM … tarafından tarafların ticari defter ve kayıtları ile dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapora göre ; ” Davalı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2020 yılına ait yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiği, davalı şirket yasal defter kayıtları incelendiğinde; dava konusu … nolu ve 22.000 TL bedelli çekin, davalı ile dava dışı … Triko şirketi arasındaki ticari ilişki çerçevesinde davalı tarafça alacağına karşılık olarak … Triko şirketinden alındığının tespit edildiği” hususu bildirilmiştir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu çekin davacının rızası hilafına elden çıktığı dosyamız arasına celp edilen savcılık dosyasından anlaşılmaktadır. Davacının çekin yetkili hamili olup olmadığının tespiti için tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup bu kapsamda davalı …’in ticari defter ve kayıtları incelenmiştir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre TTK’nın 792. maddesine göre çekin istirdatına karar verilebil- mesi için davacının, çeki elinde bulunduran yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap ettiğini ya da iktisapta ağır kusuru bulunduğunu ispat etmesi gerekmektedir. Davacı vekili tarafından huzurda görülen davanın davalıları aleyhine menfi tespit ve istirdat istemli olarak bir çok davanın açılmış olduğunun belirtilmesi üzerinde bilgileri verilen bir kısım dosyalar dosyamız arasına celp edilmiştir. UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davalılar hakkında menfi tespit ve istirdat istemli olarak bir çok davanın açıldığı tespit edilmiştir. Yapılan sorgulamaların incelenmesinde davacı tarafından davalılar aleyhine; Bakırköy …. ATM’nin … E, Bakırköy …. ATM’nin … E, Bakırköy … ATM’nin … E, Bakırköy …. ATM’nin … E, Bakırköy …. ATM’nin …, …, …., … Esas, Bakırköy …. ATM’nin … E dosyaları ile menfi tespit ve istirdat istemli olarak davaların açıldığı, davalara konu çeklerin aynı ya da benzer nitelikte ciro silsileleri ile davalılardan …’e geçtiği tespit edilmiştir. Yine UYAP sistemi üzerinden yapılan sorgulamada davalı aleyhine farklı davacılar tarafından farklı hırsızlık olaylarına dayanılarak menfi tespit ve istirdat davası açıldığı görülmüştür. Her ne kadar davalı … tarafından dava konusu çekin meşru hamili olduğu iddia edilmiş ise de; huzurda görülen davanın davalının, farklı hırsızlık olayları yoluyla elden çıkan çekleri benzer cirantalardan ciro yoluyla devralarak son hamil olarak farklı kişiler/firmalar aleyhine icra takiplerine konu ettiği; bu durumda bir tacir olarak basiretli davranması gereken davalının, keşidecileri ve lehdar-cirantaları farklı olan çok sayıda hırsızlık iddiasına konu çeki yeterli araştırmayı yapmadan iktisabında ağır kusurlu olduğu; ayrıca davacının dava konusu çekin yetkili hamili olduğu ve hırsızlık sonucu rızası hilafına çekin elinden çıktığı mahkememizce kabul edilerek davalı bakımından açılan menfi tespit ve istirdat davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe konu; … Bankası …. Şubesi’nin … nolu Ibanına ait keşidecisi …. Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. , keşide yeri Konya olan, 31/01/2021 keşide tarihli, 22.000,00 TL bedelli, … seri nolu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çekin davalıdan istirdadı ile davacıya verilmesine,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 1.502,82‬ TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 375,71 TL peşin/nispi harcın mahsubu sonucu bakiye 1.127,11‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı + 375,71 TL peşin nispi harç + 8,50 TL vekalet harcından ibaret toplam 443,51‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (1.000,00 TL bilirkişi ücreti + 37,95 TL posta/tebligat/ mü- zekkereden ibaret) 1.037,95 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 9.200,00 TLvekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine dair ,

Davalı vekilinin yüzüne karşı , davacının yokluğunda 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 19/12/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır