Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/193 E. 2021/984 K. 27.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/193
KARAR NO : 2021/984

DAVA : İtirazın İptali

DAVA TARİHİ : 25/02/2021
KARAR TARİHİ : 27/10/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Davalı borçlu şirket ile müvekkili şirket arasındaki ticari ilişki gereğince davalı şirketin 9.548,97 TL bedelli cari hesap borcu bulunduğunu, müvekkili şirket tarafından davalı şirketten talep edilmesine rağmen cari hesap bedelinin ödenmemesi üzerine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirket kendisi aleyhine başlatılan icra takibine borca ilişkin olarak asıl alacak 9.548,97 TL ve işlemiş faizin tamamına itiraz ettiğini, ancak borçlunun haksız ve kötü niyetli olup borçlunun itirazı nedeni ile takip durduğunu, şirket yazışmaları, proforma faturalar, cari hesap tablosunda da görüleceği üzere davalının haksız yere ve kötü niyetli olarak takibin durmasına sebebiyet verdiğini, haklı davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, davalının takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile davalı aleyhine %20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine açılmış icra takibi olsa da müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, müvekkili şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi ile müvekkili şirketin davacı tarafa borcunun olmadığının anlaşılacağını, davacı tarafın göndermiş olduğu ve tarafların anlaşmış oldukları fiyat listesi üzerinden fatura düzenlemesi gerektiğini, ancak davacı tarafın sözkonusu anlaşmanın dışında ve listenin üzerinde fatura düzenlediğini, davacı tarafın düzenlemiş olduğu faturalar ile fiyat listesi arasında çok ciddi, fahiş bir fark bulunduğunu, bu itibarla davacı tarafından düzenlenmiş olan faturaların müvekkili şirket tarafından kabul edilmediğini ve ticari defter ve kayıtlara işlenmediğini, davanın reddi ile davacı aleyhine kötü niyet tazminatına ve % 20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 21/09/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda taraflar arasında davacı tarafından davalıya yurt dışı kargo hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğunu, davacı ticari defterlerinde icra takip tarihinde davacının davalıdan 9.548,97 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı tarafından davalıya kargo hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan 9.548,97 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde iş bu itirazın iptali davası açılmış olup, ispat yükü davacı üzerindedir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme günü verilmiş olup, belirlenen günde davalı defterlerini sunmamış, davacı defterleri üzerinde yapılan inceleme ile düzenlenen 21.09.2021 tarihli raporda; 2020 yılı açılışında davacının davalıdan 5.242,29 TL alacaklı olduğu, 2020 yılında davalıya 12.206,68 TL bedelli fatura düzenlendiği, 2020 yılında davalının 7.900,00 TL ödeme yaptığı ve neticede icra takip tarihinde davacının davalıdan 9.548,97 TL alacaklı olduğu, avalının yaptığı ödemelerin; davacının ….’e olan borcuna istinaden, davalının kredi kartından mail örder ile …’e ödemeler gönderildiği ve …’e davacı adına davalının yaptığı ödemelerin, davalı borcundan mahsup edildiği gözükmekte olduğu tespit edilmiş olup davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu göz önünde bulundurulduğunda lehine delil teşkil ettiği ancak hizmetin ifasını ispat yükünün de üzerinde olduğu, dosyaya sunulan e-maillerin, taşıma konusu paketlerin/kargoların proforma faturaları dikkate alındığında davacının hizmeti ifa ettiği dolayısıyla faturaya konu alacağa hak kazandığı, ispat yükü üzerinde olan davacının davasını ispatlamış olduğu, davacının faiz talebi bakımından ise davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmediği, bu nedenle davacının davasının kısmen kabulü ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında davalının yapmış olduğu asıl alacak bakımından olmak üzere itirazın iptaline, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle takibin devamına, faize ilişkin talebin reddine, alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın 9.548,97-TL bakımından İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.909,79-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli 652,29 TL harçtan peşin alınan 163,95 TL peşin harcın mahsubu ile 488,34 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 59,30- TL başvuru harcı, 163,95-TL peşin nispi harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 231,75- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 148,34- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 62,75 TL tebligat müzekkere gideri, 900 TL bilirkişi ücreti toplamı 962,75- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 943,49 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 19,26-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.293,60-TL’nin davalıdan, 26,40-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/10/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”