Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/19 E. 2022/894 K. 21.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/19
KARAR NO : 2022/894

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/01/2021
KARAR TARİHİ : 21/09/2022
K. YAZIM TARİHİ : 21/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin söz konusu portal vincinin maliki olduğunu, bulunduğu yerde işi biten söz konusu vincin sökülmesine ve uygun bir yerde muhafaza edilerek mevcut haliyle satılmasına karar verildiğini bu amaçla bu işlerle iştigal eden davalı tarafın sözleşme imzalandığını, sözleşmeye göre davalı taraf vinci bulunduğu yerde sökecek kendi muhafaza alanına nakledecek, boyasını ve teknik bakımlarını yaparak satışa hazır hale getirecek, satışına kadar usulüne uygun şeklide muhafaza edecek ve satış için de çalışma yapılacağını, vincin değerinin 120.000,00 TL olduğunu konusunda tarafların mutabık olduğunu, davalı taraf sözleşme gereğince söz konusu vinci bulunduğu yer olan …… mıntıkasından söktükten sonra kendi kapalı depolama alanına getirerek bakımlarını yapıp satılıncaya kadar burada usulüne uygun şekilde muhafaza etmesi gerekirken, Silivri’de her türlü yerleşimden uzak, açık alanda bir tarlaya atmış ve burada çürümeye terk etmiş olduğunu, ayrıca davalı taraf vincin bakımı ve satışı konusunda çalışma yapması gerekirken bu hususlarda da hiç bir çalışma yapmamış olduğunu uzunca bir süre vincin satışının gerçekleşmemesi üzeride müvekkilinin gelip vinci yerinde görmek istemiş ve mevcut durumu fark etmiş olduğunu, müvekkili durumu fark ettikten sonra derhal müdahale de bulunarak artık hurda haline gelmiş vinç parçalarını, kilogram hesabı üzerinden (19.530 Kg demir x 1.625 -TL/kg birim fiyatı) toplam 31.736,25.TL bedelle hurdacıya satılmış olduğunu, davalı taraf sözleşmeyle yüklendiği edimi (vinci usülüne uygun şekilde muhafaza etme ve koruma, bakımlarını yapma) yerine getirmeyerek vinci hurdava çıkardığı yetmezmiş gibi bir de teslim için para istemiş ve kendisine 12.500,00 TL ödeme yapılmak zorunda kalındığını, davalının 12.500,00 TL muhafaza bedelini hak etmediğini, vincin hurda haline gelmesine sebep olduğunu, bu seheple davalının almış olduğu 12.500,00 TL muhafaza bedelini iade etmesi gerektiğini, ayrıca davalının koruma yükümlülüğünü yerine getirmemesi vincin 120.000,00 TL olan değerinin 31.736,25 TL’ye (hurda değerine) düşmesine sebep olduğunu, bu şekilde vincin değeri 120.000,00 TL+ 31.736,25 TL= 88.263,75 TL azalmış bulunduğunu, davalının bu zararı da tazmin etmesi gerektiğini, böylece davalının iade ve tazmin yükümlülüğü altında bulunduğu toplam miktar 88.263,75 TL + 12.500,00 = 100.763,75 TL tuttuğunu, belirtilen alacağın tahsili için tarafımızca Büyükçekmece …… İcra ….. sayılı dosyası ile takipte bulunulmuş ise de davalı taraf haksız şekilde itirazda bulunarak takibin durmasına sebep olduğunu bu nedenle Aarabuluculuk sürecinin de olumsuz sonuçlanması üzerine itirazın iplali ile takibin devamı talepli olarak iş bu davanın ikamesi zorunluluğu doğduğunu, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın kabulüne, davalı tarafın Büyükçekmece …… İcra ….. esas sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve dayanaksız itirazın iptaline, davalının % 20 tazminata mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa aidiyetine karar verilmesini vekaleten talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf tek nakliye ile dava konusu emtianın sevk edileceğini taahhüt etmişse de sözkonusu emtianın vinç olarak tanımlanamayacağını, zira davacı tarafça herhangi bir makinanın müvekkiline teslim edilmediğini, davacı müvekkile sadce kendilerince hurda olarak tanımlanan kısım teslim edildiğini, bu şekilde vinç vasfı taşımayan emtianın değerinin sözleşme ve dava konusu tutara ulaşamayacağı aşikar olup bu husus defalarca davacı tarafa bildirildiğini, buna karşın davacı ödemelerini aksattığı gibi kalan kısmı 65.000,00 TL olarak teklif etmiştir, bu teklifin kabul görmemesi üzerine davacı kalan kısmı kendi anlaştığı bir hurdacıya satmış olup durumdan müvekkilinı haberdar etmediğini, bu hususta müvekkilce jandarma ekipleri haberdar edilmiş Silivri İl Jandarma Komutanlığı tarafından tutanak tutulduğunu, bu tutanak ile görüleceği üzere emtia davacı taraından satılmış olup teslim alan…… (……) satıldığı için bu şahıs tarafından kg hesabı ile alınarak götürüldüğünü, ilgili şahıs tarafından sökülen malzemelerde söküm esnasında meydana gelen bir hasardan müvekkilinin sorumlu tutulması yasalara ve hukuk genel ilkelerine aykırı olduğunu davacı makina kısmı olmayan vinç vasfı taşımayan, sözleşme uyarınca ödemesi gereken söküm ve depolama bedellerini ödemediği emtiayı satmış olup üzerine bu davayı ikame ederek haksız ve kötü niyetle hareket etmekte olduğunu, dava dilekçesinde bahsedilen kapalı depoda muhafaza maddesi de aralarındaki yazılı sözleşmede yer almayıp müvekkilinin söz konusu emtiayı branda ile usulünce muhafaza ettiğini, satarak parasını aldığı ürünü adeta çalarcasına müvekkilinin gayrimenkulünden çıkaran, profesyonel bir söküm ekibi yerine kendilerinin hurdacı olarak tarif ettikleri şahıslara demonte eden davacının tutum ve davranışları hakkaniyete, ticaret kanununa ve teamüle aykırı olduğu izahtan varestedir, yasal süre olan 8 günden sonra yıllarca müvekkilinde kalan metal kısımda meydana gelmiş bir hasar olmayıp ancak müvekkilinin zilyetliğinden çıkmışsa meydana geleceği (söküm işlemini yapan şahıs firması hurdacı olarak isimlendiren de davacıdır) davacının herhangi bir delil tesbiti de yaptırmadığını, delil olarak dayandığı fotoğraflar ise kim tarafından çekildiği meçhul olup oluşan bir zarar var ise (bu husus da ayrıca yargılamaya muhtaçtır) bundaki sorumluluğun da davacıya ait olduğnu, işbu sebeplerle ikame edilen davanın reddi talebi zarureti hasıl olduğunu, haksız ve kötü niyetle ikame edilen işbu davanın reddi ile tüm yargılma masraf, harç ve karşı vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine 20% den aşağı olmamak üzere davacı aleyhinde kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya 28/04/2022 tarihli Bilirkişi …… tarafından sunulan bilirkişi raporunda; Davacı tarafın iddialarının kabulü halinde, 71.763,75 TL’nin davacı tarafça talep edilebileceği, davalı tarafın iddialarının kabulü halinde, davalının herhangi bir bedel talep edemeyeceği görgü ve kanaatine varılmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık mahkememizce davacının takip ve dava tarihi itibariyle takip konusu 20.04.2017 tarihli sözleşme uyarınca davalının edimlerini yerine getirmekte kusurlu olup olmadığı, kusurlu ise bu nedenle davacının uğradığı zarar olup olmadığı, var ise zarar miktarının ne olduğu, bu zarar nedeni ile davalıdan alacaklı olup olmadığı,(alacağın var olup olmadığı), tahsili gereken alacak miktarının ne olduğu, davacının bu alacağı talep edip edemeyeceği, borcun ödenip ödenmediği, borçlunun temerrüte düşüp düşmediği temerrüt tarihinin , uygulanması gereken faiz tür ve oranının, buna göre tahakkuk eden faiz miktarının ve toplam alacağın ne olduğu, icra-inkar tazminatı koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda toplanmakta olup davacının iddiası davalının cevap dilekçesi sunmayarak davanın inkarı kapsamda ispat yükü davacı üzerindedir. Davacının iddiasının ispatı bakımından dinlenen tanık beyanları, dosyaya sunulan foroğraflar ve alınan 28.04.2022 tarihli rapor birlikte değerlendirildiğinde, davalının portal vincin muhafazasına ilişkin yapılan 20.04.2017 tarihli sözleşme kapsamında edimlerini yerine getirmediği anlaşılmakla 28.04.2022 tarihli raporda ikili bir hesaplama yoluna gidilmiş olup, davacının gerek tanık beyanları gerekse de dosyaya sunulan fotoğraflar ve sözleme dikkate alındığında davacının 71.763,75-TL lik alacağını ispatladığının kabulü ile bu kapsamda davacının davasını ispata etmiş olması nedeni ile davanın kısmen kabulüne, davalının Büyükkçekmece …… İcra Müdürlüğü’nün ……esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 71.763,75 TL asıl alacak yönünden alacak yönünden iptaline, alacağın likit olmaması nedeni ile davacının icra tazminat talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Büyükkçekmece ….. İcra Müdürlüğü’nün …… esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 71.763,75 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3- Alacağın likit olmasıması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
4- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Alınması gerekli 4.902,18 TL harçtan peşin alınan 1.216,86 TL peşin harcın mahsubu ile 3.685,32 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6- Davacı tarafından yatırılan 59,30- TL başvuru harcı, 1.216,86-TL peşin nispi harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.284,66- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 11.482,20 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yatırılan 155,50 TL tebligat müzekkere gideri, 1.000 TL bilirkişi ücreti toplamı 1.155,50- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 820,40 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 335,10-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
10-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 937,20-TL’nin davalıdan, 382,80-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
11-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.21/09/2022

Katip …..
☪e-imzalıdır.☪

Hakim ……
☪e-imzalıdır.☪