Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/161 E. 2021/1006 K. 03.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/161
KARAR NO : 2021/1006

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2021
KARAR TARİHİ : 03/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 22/11/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkili ile davalı arasında müvekkiline ait … plakalı araç ile davalı şirket adına servis taşımacılığı yapılacağına ilişkin sözleşme imzalandığını, müvekkilinin kendine düşen tüm edimleri eksiksiz yerine getirerek davalıya toplam 4 adet 6.597,20 TL bedelli fatura düzenlediğini, davalının fatura bedellerini ödemediğini, davalıya haklı nedenle fesih için Üsküdar … Noterliği 31.12.2019 tarih … Yevmiye Nolu ihtarnamenin gönderildiğini, davalının kayıtsız kaldığını, alacağın tahsili için Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibinin başlatıldığını, davalının itirazı neticesinde takibin durduğunu, davanın kabulü ile davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin servis taşımacılığı işi ile iştigal ettiğini, bugüne kadar tüm ticari ilişkilerinde borçlarını zamanında ve eksiksiz ödediğini, müvekkilinin ticari defterlerinin incelenmesi ile davacıya borçlu olmadığının görüleceğini, davacının başlattığı icra takibine müvekkili borçlu olmadığı için itiraz edildiğini, davanın reddine, davacı aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dosyaya sunulan 03/08/2021 tarihli Bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacının işletme defterinde takip ve dava konusu edilen davalıya düzenlenen 4 adet 6.496,40 TL bedelli faturaların kayıtlı olduğu, Davalı ticari defterlerinde davacının alacağına dayanak 4 adet 6.496,40 TL bedelli faturaların kayıtlı olduğu, ancak bu faturaların davacı cari hesabına alacak olarak değil, kapalı fatura şeklinde bedeli ödenmiş gibi kasa hesabına işlendiği, davacının faturalarının kapalı değil açık fatura olduğu, dolayısıyla faturaların davacının cari hesabına alacak olarak işlenmesinden sonra ödendiğinin de yazılı belgelerle ispat edilmesi gerektiği, davalının fatura bedellerini ödediğine ilişkin herhangi bir delil sunmadığı tespit edilmiştir.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
“…Ancak, davacı vekilince fatura asılları üzerindeki imzaların inkar edilmesi karşısında uyuşmazlığın çözümü için fatura asılları üzerinde yer alan imzaların davacıya ait olup olmadığının tespiti önem kazanmaktadır. Zira, fatura asılları üzerindeki imzaların davacıya ait olması halinde bu faturaların kapalı fatura niteliğinde olması nedeniyle fatura bedelinin tahsil edilmediğine ilişkin ispat yükü davacıda, imzaların davacıya ait olmaması halinde ise faturaların açık fatura olduğunun kabulüyle bedellerinin ödendiğine ilişkin ispat yükü davalıda olacaktır…” T.C. YARGITAY 11. Hukuk Dairesi, 2015/15420 Esas, 2016/4894 Karar.
“…Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre; takip konusu 4 adet faturanın davalının iddia ettiği gibi kapalı fatura olmayıp açık fatura olduğu, davalının savunmasında faturaların kapalı fatura olması sebebiyle ödendiği karinesine dayandığı, faturaların açık fatura olması karşısında ödeme iddiası açısından ispat yükünün davalıya ait olduğu, kaldı ki davalı mal teslimini ve akdi ilişkiyi inkar etmediğinden ispat yükünün davalının üzerinde olduğu, bununla birlikte ispat yükü kendine düşen davalı tarafının delil sunmadığı, 6100 sayılı HMK’nın açık hükümleri gözetildiğinde davalı tarafın iddiasını ispat etmek üzere açıkça yemin deliline de dayanmadığının anlaşıldığı, bu durumda davalı taraf iddiasını ispat edemediğinden 4 adet fatura bedelinden daha önce ödendiği belirtilen 4.023,10 TL. düşüldükten sonra kalan asıl alacak miktarı 22.630,00 TL. üzerinden davanın kabulü ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takipte bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren %9’u geçmeyecek oranda artan ve eksilen oranda yasal faiz uygulanmasına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir…” T.C. YARGITAY 19. Hukuk Dairesi, 2012/7669 Esas, 2013/2248 Karar.

Dosya tüm deliler ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında davacı tarafından davalıya servis hizmeti verilmesi şeklinde ticari ilişki kurulduğu, işbu ticari ilişki neticesinde davacının davalıdan 6.496,40 TL alacaklı olduğunu iddia ettiği, alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalının takip konusu borca ve tüm ferilerine itirazı neticesinde iş bu itirazın iptali davası açılmış olup, tarafların ticari defterlerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, inceleme sonucunda düzenlenen 03.08.2021 tarihli raporda davacını davalıdan 6.496,40-TL olduğunun tespit edildiği, davacının alacağına dayanak faturalar açık fatura olduğundan, davalının bu fatura bedellerini ödediğini yazılı belgelerle ispat etmediği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne, davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın bilrikişi raporunda belirlenen 6.496,40-TL bakımından iptaline, alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.299,28-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜNE,
1-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı takip dosyasında yapmış oldukları itirazın İPTALİNE, takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2.maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Fazlaya İlişkin talebin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile alacağın %20 si oranında (1.299,28-TL) icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Alınması gerekli 443,76 TL harçtan peşin alınan 80,72 TL peşin harcın mahsubu ile 363,04 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5- Davacı tarafından yatırılan 59,30- TL başvuru harcı, 80,72-TL peşin nispi harç, 8,50-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 148,52- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
6-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 187,02- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan 37,30 TL tebligat müzekkere gideri, 800 TL bilirkişi ücreti toplamı 837,30- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 812,18 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 25,12-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-6235 sayılı Hukuk uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A-11-13 maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin (yargılama gideri olarak) kabul-red oranına göre 1.280,40-TL’nin davalıdan, 39,60-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
10-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 03/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”