Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/135 E. 2021/1103 K. 24.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/135
KARAR NO : 2021/1103

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2021
KARAR TARİHİ : 24/11/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile davalı/borçlu arasında …. İli …. ilçesi, pafta …. , Ada;…. parsel no:… olan projenin mimarı işlerinin yapılması konusunda anlaştıklarını, bunun üzerine projeye başlayan müvekkili firmanın 11.10.2019 tarihinde şirket yetkilisinden malzemeler için toplamda 100.000 TL nakit para aldığını, proje devam ederken 13.11.2019 tarihinde 70.000 TL aldığını, 25. 12.2019 vade tarihli 30.000 davalı şirket cirosunun olduğu ve yine 07.06.2020 vade tarihli 6.500 tutarında şirket cirolu çekler aldığını, çeklerle birlikte ödenen 218.340 TL’nin fatura bedelinden düşürülerek yasal takibe konu edildiğini, Fatura bedelinin kalan 67.220 TL üzerinden Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğunu, alacağın likit, davalı/borçlu tarafından bilinen bir alacak olması sebebiyle, davalı/borçlunun yaptığı haksız itiraz için itirazın iptaline, takibin devamına, Davalı aleyhine alacağın % 20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili şirket ile davacı şirket arasında anahtar teslim inşaat sözleşmesinde yer alan taşınmazın yapımı işi ile ilgili ticari bir ilişki bulunmadığını, davaya konu anahtar teslim inşaat yapım işine konu taşınmazın müvekkili şirket yetkisi ….’a ait olduğunu, müvekkili şirketle bir bağlantısı bulunmadığını, davacı taraf ile müvekkili şirket yetkilisi … arasında söz konusu inşaat yapım işine ilişkin 09.10.2019 tarihinde anahtar teslim inşaat yapım sözleşmesi akdedildiğini, mail yolu ile müvekkili şirket yetkilisine gönderildiğini, söz konusu sözleşmenin taraflarının davacı ve müvekkili şirket yetkilisi … olduğunu, davacının bahsettiği ödemelerin de müvekkili şirket yetkilisi tarafından davacıya yapıldığını, bu nedenle davanın Pasif Dava Sıfatı Yokluğu nedeniyle reddi ile haksız, kötü niyetli ve hukuki dayanaktan yoksun davanın ve icra inkar tazminatı talebinin reddine, müvekkili lehine icra takibin konusu olan meblağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Büyükçekmece …. İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Dava İtirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde verdiği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67.maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Bir davada, taraflardan birinin, davacı ya da davalı sıfatının (aktif ya da pasif husumet ehliyetinin) olmadığı belirlenirse, artık bu davanın esasının çözümüne girilmeden, davanın husumet yokluğundan reddi gerekir. Bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def’i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re’sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı arasında düzenlenen eser sözleşmesi nedeni ile faturanın takibe konulması ile faturaya davalının itirazı ile iş bu itirazın iptali davası açılmış olup, taraflar arasında düzenlendiği iddia edilen sözleşme incelendiğinde sözleşmenin tarafının davalı şirket yetkilisi … olduğu, ödemelerin … tarafından yapıldığı, davaya konu taşınmazın yine …’a ait olduğu, davalı şirketin taraf olmadığı anlaşılmakla davalının bu yöndeki itirazları da dikkate alınarak açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN PASİF HUSUMET YOKLUĞUNDAN REDDİNE,
1-Davalının kötüniyet tazminat talebinin reddine,
2-Alınması gerekli 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 811,85 TL harcın mahsubu ile bakiye 752,55 TL harcın talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üze rinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre hesap edilen 5.100,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 24/11/2021

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”