Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1104 E. 2022/675 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1104 Esas
KARAR NO : 2022/675

DAVA : 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 24/12/2021
KARAR TARİHİ : 21/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 09/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; başlatılan icra takibi dosyasından müvekkiline gönderilen birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri müvekkilinin 2015 yılında taşındığı eski oturduğu yere gönderilmiş ve o adresin bağlı olduğu muhtarlığa tebliğ edilmiş olduğundan müvekkil haberdar olamamakla birlikte son gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesi 2015 yılından itibaren oturduğu adrese tebliğ olduğundan ilgili icra dosyasından ancak haberdar olduğunu, 3. şahıs konumunda bulunan müvekkilinin, ne davalı alacaklıya ne de ilgili icra takibi borçlusuna hiçbir borcunun bulunmadığını, ilgili takip borçlusu müvekkilinin babası olmakla birlikte müvekkilinin 2005 yılından bu yana babası ile görüşmediğini, maddi-manevi yoksunluklarının yanı sıra tebliğ aldığı 3. haciz ihbarnamesi ile davaya konu icra dosyasından haberdar olmuş ve babasıyla maddi-manevi tüm bağlarını yıllar öncesinden koparmış olduğundan işbu davayı açma zorunluluğunun hasıl olduğunu, baba oğul ilişkisi uzun yıllar evvelinden kopmuş, müvekkilinin babasından alacağı veya babasına borcu olmayacağını, sonuç olarak tüm bu gerekçelerle ve tanıklar dinlendiğinde de görüleceği üzere 2005 yılından bu yana takip borçlusu babası ile hiçbir organik ve duygusal bağı kalmayan müvekkilinin yalnızca biyolojik bağı olması sebebiyle kendisine gönderilen ihbarname dolayısıyla telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı oldukça açık olduğundan, müvekkilinin takip borçlusuna borçlu olmadığının tespit edilmesi için işbu davayı açmak zorunluluğunun doğduğunu, talebimizin kabulü ile davalı ile müvekkili arasında mevcut ve geçerli bir hukuki ilişkinin bulunmadığının tespiti ile müvekkilinin Bodrum …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takibinden davalıya borcunun bulunmadığının tespitine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini, talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın menfi tespit istemine ilişkin olduğunu, dosyanın incelenmesinde Küçükçekmece İcra Müdürlüğünün …. sayılı takip dosyasında alacaklı olan davalının talebi üzerine davacıya 1. ve 2. haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı tarafından bu ihbarnamelere süresinde itiraz edilmediği, 3. haciz ihbarnamesinin düzenlenmesinin doğru olduğu ve eldeki davanın açılmasına davalı alacaklının sebebiyet vermediğini, davacının kendisine gönderilen ihtarnameye süresinde itiraz etmeyerek davanın açılmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle davalı yanın yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmamanın gerektiğini, davalının temyizi, aleyhlerine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarına ilişkin olduğunu, bu nedenle davalı yanın yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, bu yönün göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu nedenle bozulmasının gerektiğini, tüm bu nedenlerle, öncelikle, işbu davanın haksız ve mesnetsiz olup, davanın reddine karar verilmesini, müvekkilinin yargılama giderlerinden ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını arz ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Huzurda görülen dava 3. şahıs tarafından açılan menfi tespit davasıdır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanarak dava sonuçlandırılmıştır.
Tanık … beyanında; Davacı … benim çocukluk arkadaşım olup, bu vesile ile tanırım ayrıca davacı ile 2002’den beri şirket ortaklığımız var ve birbirimiz ile komşuyuz, davacı ile davacının babası … benim bildiğim kadarıyla görüşmemektedirler, davacının 17 yaşında bir çocuğu vardır, çocuk doğduktan sonra davacı ile babası sadece bir kere düğünde bir kere de cenaze de olmak üzere 2 kere görüştüler bunun dışında hiçbir irtibatları yoktur, davacının babasına da herhangi bir borcu yoktur dedi.
Tanık … beyanında; davacı benim eşim olur, ben davacı ile 2004 yılında evlendim, davacının babası düğünümüze katıldı ondan sonra eşimle davacı hiç görüşmediler, bir kere düğünde uzaktan eşimin babasını gördük, eşimin babası ile hiçbir kişisel ilişkisi olmadığı gibi bir borcu da yoktur, biz 2015 yılında Bahçeşehir 2. Kısım mahallesinde ki adresimizden Bahçeşehir 1. Kısım mahallesine taşındık, icra dosyasından gönderilen haciz ihbarnamelerinden 3. Haciz ihbarnamesinin tebliği ile haberdar olduk dedi.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin … E., … K. Sayılı kararına göre;
“Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönüldüğünde, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün ….sayılı takip dosyasında alacaklı olan davalının talebi üzerine, davacıya İİK’nun 89/1 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesi gönderildiği, bu ilk ihbarnameye itiraz edilmesine rağmen kayıtlarda görülmemesi nedeniyle (kaldı ki ilk ihbarnameye itiraz edilmiş olsun veya olmasın yasal herhangi bir engel bulunmadığından, yeniden haciz ihbarnameleri gönderilebilir) davacıya yeniden İİK’nun 89.maddesi gereğince 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacı tarafından bu ihbarnamelere itiraz edilmediği, dolayısı ile 3.haciz ihbarnamesinin düzenlenmesinin doğru olduğu bu durumda davanın açılmasına davalının sebebiyet verdiğinden söz edilemeyeceği kabul edilmesi gerekirken hatalı bir takım değerlendirmeler sonucunda davanın açılmasında kusuru bulunmayan davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama gideri hükmedilmesi isabetsiz olmuştur. (Yargıtay 4.Hukuk Dairesinin 06/04/2016 gün 2016/2483E,-2016/4580 K sayılı emsal içtihadı)”
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; Bodrum …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında alacaklı olan davalının talebi üzerine davacıya 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, davacı tarafından bu ihbarnamelere süresinde itiraz edilmemesi nedeni ile 3. haciz ihbarnamesinin düzenlenerek davacıya gönderildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Davacıya 3. haciz ihbarnamesinin 13/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği; tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde huzurda görülen dava açılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından icra dosyasından kendisine gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edilmeyerek davalı alacaklının talebi üzerine icra müdürlüğü tarafından davacı adına 3. haciz ihbarnamesinin düzenlenerek gönderilmesinde hukuka aykırılık bulunmamakta ise de dosyada dinlenilen tanık beyanları doğrultusunda davacı ile icra dosyası borçlusu arasında herhangi bir borç alacak ilişkinin bulunmadığı anlaşıldığından davacının menfi tespit talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili tarafından 21/06/2022 tarihli celsede yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığı beyan edilmiş olduğundan davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile davacının Bodrum …. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından gönderilen haciz ihbarnameleri nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2- Harçlar Kanunu uyarınca tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 21,40 TL eksik harcın davcıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yargılama gideri talebi bulunmadığından davcı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı tarafından vekalet ücreti talebi bulunmadığından lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadına,
5- Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.29/07/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪