Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1094 E. 2022/880 K. 19.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1094 Esas
KARAR NO : 2022/880

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/12/2021
KARAR TARİHİ : 19/09/2022
K. YAZIM TARİHİ : 10/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkilinin davalı şirketten Bakırköy Bakırköy ….. Noterliği 18/10/2021 tarih ve …… yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi uyarınca 488.000,00 TL bedel ile ……. PLAKALI …. MARKA …… MODEL OTOMOBİL’i satın aldığını, satış sonrasında aynı gün 18/10/2021 tarihinde davalı şirketin ……… IBAN numaralı banka hesabına 488.000,00 TL ödeme yapdığını ve aracı davalı şirketten teslim aldığını, müvekkilinin davalı şirket gibi oto galeri sahibi olduğunu, satın aldığı aracı üçüncü kişilere satmak sureti ile ticari faaliyet amacı ile sattığını, yaklaşık bir ay sonrasında bahse konu aracı dava dışı şirket ……. Ltd. Şti’ye sattığını, dava konusu araç hakkında Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı ……… Soruşturma numaralı Soruşturma Dosyası ile aracın çalıntı olması nedeni ile Oto Hırsızlığı, Resmi Belgede Sahtecilik, Suç Eşyasının Satın Alınması veya Kabul Edilmesi isnadı ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin aracın çalıntı olduğunu karakolda öğrendiğini, aracı satın aldığı tarihte çalıntı olduğunu bilmediğini, Büyükçekmece …… Sulh Ceza Hakimliği …… Sorgu Numaralı dosya ile şüphelilerin yakalandığını, şüpheli ….. ve …. hakkında tutuklama kararı ile diğer şüpheliler…… , …… ve ….. hakkında ise tutuksuz yargılama kararı verildiğini, yargılamanın da devam ettiğini, müvekkilinin bu durumda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin aracın çalıntı olduğunu öğrendiği gün şirket yetkilisi ile iletişime geçtiğini ayıplı mal ihbarında bulunduğunu ve araç bedeli ile uğradığı tüm zararlarının tazminini istediğini, ancak davalı şirketin herhangi bir ödeme yapmadığını, bu nedenle Bakırköy Arabulculuk Bürosu … başvuru numaralı başvuru ile arabuluculuk başvurusu yapıldığını, bu görüşmelerden de anlaşma durumunun olmadığını, davalı şirketin müvekkiline ayıplı mal sattığını, TTK uyarınca ayıplı mal hükümleri uyarınca işbu huzurdaki dava dosyasının açıldığını, müvekkilinin aracın Şase, Motor Numarasının ve Plakasının değiştirilmek sureti ile çalıntı olduğunu anlayabilecek durumda olmadığını, müvekkilinin çalıntı araç için ödemiş olduğu 488.000,00 TL bedelin satış tarihi olan 18/10/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile talep ettiklerini, müvekkilinin alacak miktarının yüksek oldması sebebiyle ticari hayatında ekonomik kaybının da oldukça yüksek oldacağından İİ KMadde 257/2 – “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir … Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” Bu sebeple, İİK amir hükmü uyarınca,, dava konusu alacak miktarına yetecek miktarda davalı şirketin mallarının üzerine mahkemece takdir edilecek teminat karşılığında ihtiyati haciz konulmasını isteme zarureti hâsıl olduğunu, yargılama giderleri, avukatlık vekalet ücreti ile arabuluculuk faaliyetinde de müvekkilimizi temsil etmiş oduğumuzda arabulculuk ücretinin de davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap 2/03/2022 tarihli dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; Davacı tarafın dava konusu aracı müvekkilinden satın aldıktan sonra 01/11/2021 tarihinde dava dışı …… Şti.’ye sattığını beyan ettiğini, davacının talebinin Borçlar Kanunu 73. Maddesi uyarınca rücu istemine ilişkin olduğunu, Borçlar kanunun 73. maddesinde Rücu isteminin tazminatın tamamının ödendikten sonra olabileceği açıkça belirtildiğini, davacı tarafın aracı sattığını beyan etmesine ve bu beyanından araç bedelini 3.şahıs …… Şti.’den aldığı açıkça anlaşıldığını, dava tarihinden önce bu şirkete ödeme yaptığına dair bir beyanı olmadığı gibi buna ilişkin bir belge de sunmadığını, Borçlar Kanunu 73. Maddesi açık olup davanın esasına girilmeksizin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiğini, davalının şirket araç alım satımıyla iştigal etmekte olup galericilik yaptığını, davaya konu ……. plakalı aracın davalı müvekkili tarafından 07/10/2021 tarihinde Bakırköy …… Noterliği’nin ……. yevmiye ve 07/10/2021 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı ……. A.Ş.’den satın alındığını ancak 10 gün sonra da Bakırköy …… Noterliği’nin …… yevmiye ve 18/10/2021 tarihli araç satış sözleşmesi ile de davacı …’e sattığını, davaya konu aracın çalıntı olduğu hususunun davacı gibi davalı müvekkilinin de aracın davacıya satımından sonra davacının bildirimi ile öğrendiğini, müvekkilinin galericilik faaliyeti ile meşgul olduğunu ay içerisinde çok sayıda araç alım satımı gerçekleştirdiğini, dava konusu araçta davalı müvekkilinin alım satımına aracılık ettiğinin çok sayıda araçtan sadece bir tanesi olduğunu, aracın çalıntı olduğu hususunda davalı müvekkilinin bilgisinin olmadığını, dava dışı … Otomotiv’den noterden yapılan resmi satış sözleşmesi ile satın alındığını ve 10 gün sonra da davacıya satıldığını, resmi olarak noter satışı yoluyla alınıp satılan araçtan dolayı iyi niyetli 3. Kişi konumunda olan davalı müvekkilinin sorumluluğunun bulunmadığını, araç satış sözleşmelerinden noterlik kanunu gereği işlemi yapan noterin kusursuz sorumlulukları bulunduğunu bu nedenle aracın tescilinden son işleme kadar tüm satışların Türkiye Noterler Birliği’nedn celbinden sonra gelecek kayıtlara göre davanın ilgili noterliklere ihbarını talep ettiklerini, dava konusu aracı Bakırköy …. Noterliği’nin …. yevmiye ve 07/10/2021 tarihli araç satış sözleşmesi ile dava dışı … Otomotiv İnşaat A.Ş.’den satın aldığından davanın … şirketine de ihbarını talep ettiklerini, davacı taraf aracın çalıntı olduğunun ortaya çıktığını konuya ilişkin olarak Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … nolu dosya ile soruşturma yürütüldüğünü bildirdiğinden ilgili dosyanın celbini talep ettiklerini, davacı tarafından Büyükçekmece …Sulh Ceza Hakimliği …. sorgu numaralı dosya ile aracın çalınması olayına karıştığı tespit edilen kişilerin tutuklandığı bildirilmiş olduğundan davacı tarafından bildirilen bu dosyanında celbini talep ettiklerini, davacı tarafın ihtiyati haciz talep ettiğini ancak dava konusu olay yargılamayı gerektirdiği gibi davacı tarafından 3. Kişilere satıldığından mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine, davalı müvekkilinin mal varlığını kaçırması gibi bir durumun söz konusu olmadığını halen araç alım satım işini devam ettirdiğini, öncelikle dava şartı yokluğu nedeniyle işin esasına girilmeksizin davanın usulden reddini, işin esasına girilerek yargılama yapılması halinde ceza soruşturma dosyasının bekletici mesele yapılmasını,) haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilerek yargılama gideri ve vekalet ücretin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Bilirkişiler ….. ve … tarafından hazırlanan raporda; Dava konusunun davacı tarafından davalıdan satın alınan ……. plaka sayılı aracın çalıntı olduğunun ortaya çıkması nedeniyle davacının davalıya ödediği 488.000,00 TL’nin davalıdan tahsili talebinden ibaret olduğu, davacının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğunu, davacının ticari defterlerine göre dava tarihi 22/12/2021 itibariyle davacının davalıya borcunun bulunmadığı, davalının 2021 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının ticari defterlerine göre; dava tarihi 22/12/2021 itibariyle davalının davacıdan alacağının bulunmadığı, taraf ticari defterlerinin karşılaştırılması neticesinde; davalı tarafından düzenlenen faturanın davacı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, bununla beraber davacı tarafından yapılan ödemenin de davalı şirket ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava dışı ….. Şirketi’nin sahibi …… tarafından aracın … Asayiş Büro Amirliği’ne teslim edildiği ve böylece dava dışı alıcı ile davacı arasındaki ihtilafta BK m. 214 anlamında zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanması gerektiği, dava dişi alıcı ile davacı arasında 22.11.2021’de protokol akdedildiği ve bu akid uyarınca zararın karşılanması için dava dışı alıcıya 325.000,00 TL ödeme yapıldığı, bu kapsamda davacının, davalı ile akdettiği satış sözleşmesinin konusunun zapt hükümleri gereği alıkonması nedeniyle dava dışı alıcıya ödeme yaparak zarara uğradığı, davalının davacı ile arasında akdedilen satım sözleşmesi gereği borçlandığı edimini davacı ile arasındaki akde uygun şekilde yerine getirmediği, davalının tacir olması nedeniyle basiretli davranma yükümlülüğü ve araç alım-satım faaliyetinin ise kendisinin mesleği olduğu dikkate alındığında aracı gerekli inceleme ve muayenelerden geçirmekle yükümlü hale geldiği, şu halde ilk avalının aracın çalıntı olduğunu bilmediği, dolayısıyla kusurunun olmadığı iddiası ileri sürülemeyeceği, BK m. 112 uyarınca davalı tarafından davacının zararının karşılanması gerektiği, davacı ile davalı arasında akdedilen satış sözleşmesi uyarınca davalıya öden bedel her ne kadar 488.000,00 TL olsada, davacının dava dışı alıcıya ödediği zarar kalemi 325.000,00 TL olduğundan ortaya çıkan zararın da 325.000,00 TL olabileceği” hususu belirtilmiştir.
Davacı davalıdan satın aldığı ve dava dışı şahsa sattığı aracın çalıntı çıkması nedeniyle davalıya verdiği araç satış bedelini talep etmektedir.
Dosyaya sunulan belgeler, soruşturma evrakı ve beyanlardan davalı tarafından 488.000,00 TL karşılığında davacıya satılan aracın çalıntı olduğu sahte belgeler ile bir kaç kez satışının yapıldığı davacının sattığı şahısta iken durumun ortaya çıktığı ve davacı tarafından sattığı kişi ile protokol yapıldığı ve davacının sattığı kişiye 325.000,00 TL ödendiği ve davalıya açacağı dava sonunda alacağı bedelin yarısını ödemeyi taahhüt ettiği anlaşılmıştır. davalı tarafından satılan aracın çalıntı çıkması karşısında ayıplı olduğu ve davacı zararının bu nedenle davalı tarafından giderilmesi gerektiği kabul edilmiş, davacının dava dışı kişiye 325.000,00 TL ödemesi ve dava sonunda alacağı bedelin yarısını da ödemeyi taahhüt etmesi karşısında davacının tek zararının bilirkişilerin belirttiği gibi 325.000,00 TL’den ibaret olmadığı anlaşılmış ve davalının sattığı ürünün çalıntı çıkması karşısında aldığı ürün bedelinin tamamını ödemesi gerektiği kabul edilmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN KABULÜNE,
488.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,

2- Harçlar Kanunu gereğince tahsili gereken 33.335,28‬ TL karar ve ilam harcından mahkeme veznesine yatırılan 8.333,82 TL peşin harcın mahsubu sonucu bakiye 25.001,46‬ TL karar harcının davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı + 8.333,82 TL peşin nispi harç + 8,50 TL vekalet harcından ibaret toplam 8.401,62‬ TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,

3-a.) Davacı tarafından sarf olunan (3.000,00 TL bilirkişi ücreti + 81,05 TL posta/tebligat/ müzekkere ücretinden ibaret) 3.081,05 TL yargılama giderinin davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
b.) Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
c.) Sarf olunmayan gider/delil avansının karar kesinleştikten sonra ilgilisine iadesine,

4-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,

5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine hüküm altına alınan dava değerine göre yü- rürlükte bulunan Av. … ve AAÜT gereğince takdir olunan 71.320,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2022

Katip …
☪e-imzalıdır.☪

Hakim …
☪e-imzalıdır.☪