Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1087 E. 2022/951 K. 05.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1087
KARAR NO : 2022/951

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 21/12/2021
KARAR TARİHİ : 05/10/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün ….. İflas dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde müvekkili ….. yönünden verilen ret kararının kaldırılması ile Bakırköy … İcra Müdürlüğü ….. İflas dosyasına sunulan alacak kayıt dilekçesi uyarınca davanın kabulüne, birinci alacaklılar toplantısına kabulünü, Bakırköy … İcra Müdürlüğü ….. İflas dosyasında düzenlenen sıra cetvelinde müvekkil ….. yönünden verilen ret kararının kaldırılmasını, rüçhanlı alacağımızın kabulü ile sıra cetveline eklenmesini ve sıra cetvelinin bu şekilde düzenlenmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı Tasfiye Halinde …. Sağlık Hizmetleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi vekili cevap dilekçesi ile davacı dilekçesinde, davalı müflis şirketin … Bankası A.Ş. den kullanmış olduğu kredilerden kaynaklanan borcunun 450.000,00 TL kısmını “…” plakalı araç üzerindeki rehin hakkı dahil olmak üzere temlik aldığını beyan ettiğini, “…” plakalı aracın rehin alacaklısının davacı olduğunu, davacı tarafından rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takip edilmiş ve 18.02.2022 Tarihinde rehne konu edilen … Plakalı aracın satıldığını, araç satışının kesinleştiğini, davacının tüm alacağını aldığını, iflas masasına kayıt kabul dilekçesi sunulmasından sonra, davacı tarafından alacak tahsil edildiğini, bu nedenle huzurdaki davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
İstanbul …. İcra Müdürlüğünün .. Esas Sayılı dosyası ve Bakırköy …. İcra Müdürlüğü müzekkere cevabı dosyamız arasına alınmıştır.
Huzurda görülen dava kayıt ve kabul davasıdır.
Kayıt kabul davası; alacaklının iflas idaresi tarafından reddedilen alacağına ilişkin olarak, alacağını ispat etmek ve alacağını hüküm altına aldırmak amacıyla açılmaktadır. Bu doğrultuda; alacaklının açmış olduğu kayıt kabul davası, mahiyeti gereği alacak davasıdır ve davacı taraf, alacağının sıra cetveline kaydını ve kabulünü talep etmektedir. Dava, iflas idaresine karşı açılmaktadır. Söz konusu bu davada; tüm dosya kapsamında taraflar arasındaki ilişki, belgeler ve bilgiler dikkate alınarak gerçek alacağın tespit edilmesi gerekmektedir.
İflas idaresine veya basit tasfiye usulü neticesinde iflas müdürüne alacak bildirilirken, kararın kendisine tebliğini isteyen alacaklıya, alacağının ret veya kabulü tebliğ edilmektedir. Kural olarak İ.İ.K.’nın 223/3. maddesi hükmü gereğince; bu alacaklılar bakımından kayıt kabul davası açma süresi tebliğ tarihinden itibaren 15 gündür. Nitekim Yargıtay 23. Hukuk Dairesi, 06.03.2017 Tarihli, E. 2016/8334 ve 2017/687 sayılı kararında;
“İflâs, sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu süre kural olarak sıra cetvelinin İcra ve İflâs Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar. Eğer davacı aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır.” ve “Mahkemece, en son ilan tarihine göre, davanın, hak düşürücü süre içinde açılmış olmasına ilişkin özel dava şartı noksanlığı bulunduğu gerekçesiyle, davanın HMK’nın 114/2 ve 115/2. maddeleri uyarınca usulden reddine” şekline ifade ederek, hak düşürücü sürenin kayıt kabul davasındaki önemine değinmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 194. Maddesi”Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı ve davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplanmasından on gün sonra devam olunabilir.” şeklindedir.
“Bir hukuk davasının kayıt kabul davasına dönüşmesi için davalının iflas etmesi, iflas idaresinin de davaya konu alacağı iflas masasına kabul etmemesi gerekir. İkinci alacaklılar toplantısında, alacak iflas masasına kesin suretle kayıt ve kabul edilmiş ise dava konusuz kalacaktır. Alacak kısmen veya tamamen reddedilmiş ise, davaya alacağın iflas masasına kayıt ve kabulü davası olarak devam edilecektir. Dosyada mevcut bulunan belge ve bilgilerden, Müflis … San. Tic. A.Ş’nin 29.04.2010 tarihinde iflas kararı verilmiş olduğu, ancak davacı alacağının iflas masasına kaydedildiğine dair bir delil bulunmadığından bu davalı hakkında davanın kayıt kabul davası olarak görülüp, sonuçlandırılması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.” Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin E. …, K. …., T. 7.11.2017
“…Öte yandan kayıt kabul davaları alacağının iflas masasına kaydı istemine ilişkin olup, davalı iflas idaresi tarafından davacının asıl alacığının masaya kayıt ve kabulüne karar verildiğine ve dava bu şekilde konusuz hale geldiğine göre davacı lehine maktu vekalet ücreti hükmedilmemesi hatalı olup davacının bu yöndeki istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. Yargıtay … H.D … Esas … Karar
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının iflas masasına yapmış olduğu başvurusuna yönelik alacak talebinin dava açıldıktan sonra kabul edildiği ve masaya kaydedilmiş olduğu mahkememizce davanın konusuz kalması nedeni ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Yargıtay … H.D … Esas … Karar sayılı kararında da belirtildiği üzere davalı iflas idaresi tarafından dava konusu alacağın davacının ilk başvurusu üzerine reddedilerek davanın açılmasına sebebiyet vermesinden dolayı iflas idaresinin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğunun kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
DAVANIN KONUSUZ KALMIŞ OLMASI NEDENİYLE KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 59,30 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 21,40 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2- Davacı tarafından yatırılan 59,30-TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan tebligat müzekkere gideri toplamı 47-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Ücret Tarifesinin 6. maddesine göre 9.200,00-TL davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 05/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”