Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1076 E. 2022/671 K. 20.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1076 Esas
KARAR NO : 2022/671

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/12/2021
KARAR TARİHİ : 20/06/2022
K. YAZIM TARİHİ : 04/07/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır endüstriyel mutfak ekipmanları üretim ve montajını yapmakta olup, sektörde söz sahibi öncü bir firma olduğunu, davalı ile 22-26 Eylül 2020 tarihleri arasında gerçekleşecek olan “… ” unvanlı ….’na katılmak amacıyla 11.09.2019 tarihinde sözleşme imzaladıklarını, müvekkili imzalanan sözleşme uyarınca davalı şirkete 19.09.2019 tarihinde 19.711,21_TL avans peşinat gönderdiğini, fuar zamanı yaklaşmasıyla davalı müvekkili şirkete 18.12.2019 tarihinde mail göndermek suretiyle iletişime geçmiş ve fuar alanı salon planlarını göndererek hangi salonda ve bölgede yer almak istedikleri konusunda yer seçimi yaptırdığını, bu kapsamda müvekkili şirket cevabi mailinde “….” de yer almak istediğini açıkça ifade ettiğini, bu aşamada, tüm dünyayı etkisi altın altına COVİD-19 PANDEMİSİ nedeniyle ülke çapında tüm sosyal aktiviteler/toplantılar ertelenmiş/iptal edildiğini, pandemi nedeniyle dava konusu fuarın da davalı borçlu tarafından önce 09-13 Şubat 2021 tarihine sonra 08-12 Eylül 2021 tarihine ertelendiğini, gelinen noktada müvekkilinin dava konusu fuara katılımının bir anlamı kalmadığını, gerek fuar tarihlerinin iki kez ertelenmesi, gerekse pandemi koşullarının devam etmesi nedeniyle müvekkilinin sözleşme ile bağlı olmayacağı açık olduğunu, Belirtilen nedenlerle, ertelemeler ve pandemi koşularının yanısıra fuar yerinin değiştirilmesi nedenleriyle de fuara katılım sağlanmayacağı belirtildiğini, ödenen peşinatın iadesi talep edildiğini, ancak davalı taraf bu talebe olumsuz yanıt verdiğini, bu aşamadan sonra müvekkili şirket alacağının tahsili amacıyla Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalılarca kötüniyetli ve haksız bir şekilde itiraz edilmesi üzerine takip durduğunu, beyanla Bakırköy ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına vaki davalı/borçluların yaptğı haksız itirazının iptalini, icra takibinde belirtilen talepleridoğrultusunda takibin devamını, itirazın kötü niyetli ve takibi sürüncemede bırakmak maksadıyla yapılmış olması nedeniyle davalılar aleyhine takip tutarının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesini, yargılama masraf ve vekâlet ücretinin davalı taraflara yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacı taraf dava dilekçesinde özetle; “….” unvanlı …. ‘na katılmak amacıyla müvekkili şirket ile fuar katılım sözleşmesi imzaladığını, işbu sözleşme uyarınca toplamda 19.711,21 TL’yi müvekkili şirkete ödediğini, ancak müvekkil şirketin fuarı belirlenen tarihte düzenleyemeyeceğini ileri bir tarihte fuarı yapacağını bildirmesi üzerine fuara katılım sağlanmayacağı belirtmiş ve ödenen peşinatın iadesi talep edildiğini, söz konusu fuar belirlenen tarihleri arasında gerçekleştirilmek üzere planlandığını, müvekkili şirket tarafından gerekli başvurular yapıldığını ve fuarın bu tarihte gerçekleştirilmesi için gerekli tüm hazırlıklar tamamlandığını, ancak Covid 19 Pandemisinin ortaya çıkması ile birlikte ülkemizde alınan önlemlerin ilk başında fuarcılık faaliyetlerinin durdurulması geldiğini, Ticaret Bakanlığı tarafından alınan karar ile ülkemiz genelinde yapılacak olan tüm fuarlar 16 Mart 2020 tarihinden 01 Eylül 2020 tarihine kadar durdurulduğunu, hal böyle olunca müvekkili şirkette ülkemizde faaliyet gösteren diğer tüm fuar firmaları gibi söz konusu virüsün etki ettiği Ticari hayata göre önlem ve düzenlemeler içinde bulunarak ilgili fuarı 08-12 Eylül 2021 tarihine katılımcı firmaların ve stk’ların talebi ile ertelediğini, bu durumun müvekkili açısından mücbir sebep teşkil ettiğini, müvekkili şirketin faaliyetleri bizzat devlet kararıyla durdurulduğunu, müvekkilinin bu süreçte çok önemli maddi kayıplar yaşadığını, pandemi süreci ve bu kapsamda alınan önlemler en başta müvekkili şirketi mağdur ettiğimi, Ticaret Bakanlığının kararı yalnızca yaz dönemi kapsamına rağmen, yaz döneminde yapılacak olan fuarlar kış dönemine ertelen- diğinden ve STK’lar ve sektör temsilcileri ile yapılan görüşmelerde uyuşmazlığa konu olan fuarın 08-12 Eylül 2021 tarihinde yapılmasında mutabakat sağlandığından dolayı, fuar bu tarihe ertelendiğini, söz konusu erteleme resmi internet sayfasından duyurulduğunu, fuarın 08-12 Eylül 2021 tarihinde düzenleneceği belirsiz bir husus olmadığını, söz konusu Fuar sektör temsilcileri ile de mutabık kalınarak mücbir sebeple bir sonraki döneme ertelenmiş olup fuar bu tarihte gerçekleştiğini beyanla davacının hukuki dayanaktan yoksun olan davasının usul ve esastan reddini ve yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davacının üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 67 md ne dayalı itirazın iptali ve icra inkar tazminatı talebine ilişkindir.
UYAP ortamından celp olunan Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının tetkikinde; davacı/ alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine 19.711,21 TL asıl alacak + 5.576,24 TL avans faizinden ibaret toplam 25.287,45 TL alacağın tahsili istemiyle ilamsız takibe girişildiği, ödeme emrini tebellüğ eden borçlunun vekili aracılığıyla ibraz ettiği dilekçe ile ” alacaklı görünen tarafa her hangi bir borcunun bulunmadığı”ndan bahisle borca , faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz ettiği, İİK 66 md gereğince İcra Müdürlüğü’nce takibin durdurulmasına karar verildiği, itiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğ edilmediği, alacaklı vekilinin yasal süre içinde mahkememize müracaatla iş bu davayı ikame ettiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 s.TMK m.6).
Davacı ve davalı tacir olup TTK 18/2 maddesi uyarınca her iki tarafın da ticaretine ait bütün faaliyetlerinde basiretli olma yükümlülüğü bulunmaktadır.
6098 sayılı TBK m. 26’da bir sözleşmenin içeriğinin, bu sözleşmenin taraflarınca kanunda öngörülen sınırlar içerisinde özgürce belirlenebileceği düzenlemesi yer almaktadır. Bu temel kuralın istisnası ise 20. maddede (TBK m. 27) ahlâka, kamu düzenine, kişilik haklarına aykırı veya konusu imkânsız olan sözleşmelerin kesin olarak hükümsüz olduğu açıklanmıştır. Sözleşme serbestisi kavramının temeli irade özgürlüğüne dayalıdır. 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın irade özgürlüğüne ilişkin hükümleri (m. 12/1, 13, 17/1, 19, 35/1, 48/1, vb.) göstermektedir ki; hukuk sistemimiz kişilerin irade özgürlüğüne sahip olduğunu temel bir ilke olarak benimsemiştir.
Genel işlem koşulları 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı TBK’dan önce 818 sayılı BK düzenlemesi içerisinde yer almasa da kamu düzeni, ahlâka aykırılık, kişiliğin korunması, sosyal adalet gibi farklı hukuki dayanaklarla bu husus pek çok yargı kararı ile (örneğin; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli, 1996/3-717 E., 1996/850 K. sayılı kararı) kabul görmüştür. Yine TBK’nın yürürlüğünden önce mevzuatımızda, oldukça sınırlı sayıda ve dar kapsamda da olsa, genel işlem koşullarına ilişkin bazı hükümler yer almıştır (6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu m. 766, 1266; 5464 sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu m. 24; Sermaye Piyasası Kurulunun Aracılık Faaliyetleri ve Aracı Kuruluşlara İlişkin Esaslar Tebliği m. 47/3 gibi). Bu düzenlemelerden biri de tüketici hukukunda mevcuttur.
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; taraflara arasında 11/09/2019 tarihli fuar katılım sözleşmesi bulunduğuna ilişkin herhangi bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı bu sözleşme kapsamında fuara katılma bedelinin 19.711,21 TL suretiyle ödediğini, fuarın iptal edilmiş olmasına rağmen davalının ödedikleri bedeli iade etmediğinden bahisle bu bedelin iadesi talebi ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine iş bu itirazın iptali talebinde bulunmuş olup davalı Fuarın iptal edilmediğini ertelendiğini, kaldı ki sözleşmenin 2. Maddesinde fuar tarihinin değiştirilmesi hususunun davacı tarafça kabul edildiğini bu nedenle bedelin iadesini talep edemeyeceği yönünde savunmada bulunmuştur. Burada irdelenmesi gereken taraflar arasındaki sözleşmenin 2. Maddesinin geçerli olup olmadığı, haksız şart niteliğinde olup olmadığı, ertelenen fuar nedeni ile ödediği fuar katılım bedelinin iadesinin mümkün olup olmadığının tespiti gerekmektedir. Yukarıda bahsedildiği gibi sözleşme özgürlüğü, bir akdi yapıp yapmama, içeriğini belirleme, akdin karşı tarafını seçme, akde son verebilme ve akdin şeklini belirleyebilme serbestîsi anlamına gelmekte olup, kimse bir akdi yapmaya zorlanamayacağı gibi istediği bir akdi yapmaktan da alıkonulamayacaktır. Taraflar arasında özel hukuk hükümlerine tabi geçerli bir sözleşme (Fuar Katılım Sözleşemesi) mevcut olup, davacının ve davalının basiretli tacir olarak davranma yükümlülüğüne sahip oldukları hususu ise izahtan varestedir. Bu nedenle de “Fuar Katılım Sözleşmesi” nin 2. Maddesi tarafların serbest iradeleri ile kararlaştırdıkları hüküm olup geçerli olup, haksız şart olarak kabulü mümkün olmayıp tarafları bağlayıcı olduğundan ve madde metin içeriğinden davalının gerekli görmesi halinde fuar tarihini değiştirme hakkı olduğu, bu durumun katılımcıya fesih hakkı vermeyeceğinin açıkça düzenlendiği, kaldı ki gelen yazı cevaplarından Fuar tarihinin mücbir sebep ile ertelendiği ve ertelenme ve yeni tarih ile ilgili gerekli bilgilendirmelerin hem internet sitesinden ilan edildiği hem de davacı tarafa mail yolu ile bilgilendirme yapıldığı, basiretli tacir gibi davranması gereken davacı tarafın sözleşmenin imzalanması sırasında sözleşmenin 2. maddesini bildiği, bu hükme göre de ödenen bedelin iadesini talep hakkının olmadığı, ödeme yükümlülüğünün devam ettiği ve ertelemenin taraflara sözleşmenin feshi hakkı da tanımayacağı düzenlenmiş olup açıklanan gerekçelerle açılan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 210,18 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 129,48 ‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA ,

5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/06/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır