Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1068 E. 2023/74 K. 26.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/92
KARAR NO : 2023/42

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2023
KARAR YAZIM TARİHİ : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin bayan giyimi üzerine tekstil imalat ve satışının yaptığını 2010 yılı için tasarımlarını hızlı bir şekilde üretmek için kalıp tasarım programına ihtiyaç duyduklarını, davalıdan 13.000 Euro bedel ile ….. isimli kalıp tasarım yazılım programını satın aldığını, 2015 yılına kadar kullandığını, programda ortaya çıkan aksaklık ve hatalardan dolayı dava dışı ….. Tekstil San. Ltd. Şti. İsimli firmadan servis talebinde bulunduğunu bu şirketin ….. temsilcisi olduğunu teknik servisin yaptıkları incelemede müvekkilinin davalıdan satın almış olduğu yazılım programının sahte olduğunun tespit edildiğini, sahip olması gereken özellikleri taşımaması sebebiyle ayıp olduğunu, programa bloke koyulması sebebiyle üretimin gerçekleştirilemediğini, işçilerin üretim yapamadığı halde maaş ödemek zorunda kaldığını, müvekkili ile davalı şirket arasında yapılan sözleşmeden dönülerek tasarım programının satın aldığı 13.000 Euro bedelin, sözleşmenin kurulması tarihinden itibaren avans faizi ile iadesinin programın bloke edilmesi nedeniyle yeni model üretemediklerinden uğradıkları zarar için 5.000 TL’nin dava tarihinden itibaren en yüksek banka faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkili firmanın ….. firmasının 2009-2010 yılındaki Türkiye Distribütörü olduğunu davacının satın aldığı ürünün garanti süresi içinde sorunsuz kullandığını müvekkili firmanın eski elemanlarının ürünün bakım ve programının sürümünün yükseltilmesi diğer işler için çalıştırmış olduğunu, muhtemelen bu şahısların orijinal programını sahtesiyle değiştirdiğini, sahte program yüklenmiş olma ihtimalinin bulunduğunu, müvekkilinin satmış olduğu ürününün lisanslı olduğunu, davanın zaman aşımı ve diğer esasa ilişkin itirazlar nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Mahkememizden verilen 30/10/17 tarih ve … Esas … sayılı davanın kabulüne ilişkin kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin 23/12/2021 tarih ve … Esas …. Karar sayılı ilamıyla “Davacılar vekili, 2010 yılında davacılardan … tarafından 13.000,00 Euro bedelle kalıp tasarım programı satın alındığını, işletme vergi kaydının daha sonra davacı …’a devri nedeniyle her iki davacı tarafından dava açıldığını, 2010 yılı Ağustos ayına kadar kullanılan programın, yetkili servisçe yapılan bakımında sahte olarak kurulduğunun belirlenerek bloke edildiğini belirterek, satım sözleşmesinin feshi ile ödenen 13.000,00 Euro satım bedelinin tahsiline ve programın arızalanması nedeniyle 2015-2016 döneminde üretim yapılamaması sonucu uğranılan zararın tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL’sinin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise, müvekkilince satılan programın yurt dışından ithal edilerek kurulduğunu ve kurulan programın orijinal olduğunu, ayıp ihbar süresinin ve zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince yazılı gerekçeyle davacılardan …’ın davasının kısmen kabulü ile 4.613,64 TL satım bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Mahkemece diğer davacı hakkındaki dava hakkında ve satım bedelinin bakiye kısımı yönünden hüküm kurulmamıştır. Davacılar vekili, satılan programın ayıplı olması nedeniyle kullanılmadığını belirterek satım bedelinin iadesini istemişlerdir. Bu kapsamda mahkemece, satım sözleşmesinin tarafının belirlenerek bir karar verilmesi gerekmektedir. Diğer yandan davacı vekili son bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde ayıplı olarak değerlendirilen ve bedelinin tahsiline karar verilen ….. ‘nin programın beyni olduğunu bu nedenle diğer program üretim makinelerinin bu program olmaksızın çalışamayacağını beyan etmiştir. Davacılardan … ile davalı arasındaki satım sözleşmesi uyarınca 05.04.2010 tarihli ve …. nolu fatura kapsamında ürün satışı yapılarak, satılan programın kurulumunun yapıldığı sabittir. Davacı, satılan programı 2015 yılı Ağustos ayına kadar da kullanmıştır. Ancak, belirtilen tarihte teknik servisçe yapılan denetimde, programın sahte olduğu belirlenerek çalışmasının engellendiği belirtilmiştir. Davacı yanca satın alınan fatura konusu emtianın iktisadi veya teknik bir bütünlük içerdiğine ilişkin davacı vekilinin itirazlarına karşılar nitelikte bilirkişi raporu alınmadığı gibi bu konuda gerekçeli kararda da bir değerlendirme yapılmamıştır. İade edilecek sözleşme bedelinin belirlenmesinde, bedeli iade edelen ….. ‘nin bulunmaması halinde, diğer satılan emitaların kullanılmasının mümkün olup olmadığı değerlendirilerek karar verilmelidir. Zira, satılan ürünlerin niteliği itibariyle teknik olarak birlikte kullanılması zorunlu ise artık bir tanesinin kullanılamaması sonucu diğerlerinin de kullanılamayacağı kabul edilmelidir. Teknik yöne ilişkin davacılar vekilinin bu itirzalarının değerlendirilmemesi doğru görülmemiştir. Diğer yandan davacının ayıp nedeniyle ürünü kullanmaması sonucu, üretim kaybı nedeniyle uğradığını iddia ettiği zarar yönünden ilk derece mahkemesince hüküm oluşturulmamıştır. Birden fazla davacı bulunmasına rağmen bir davacı yönünden dava kısmen kabul edilmiş, ancak diğer davacı yönünden bir hüküm kurulmamıştır. Dosyadaki mevcut durumda davanın kısmen kabul edildiği açık olmasına rağmen, davacıların diğer talepleri ile ilgili bir hüküm kurulmadan davanın tam kabul edilmiş gibi yargılama gideri ve vekalet ücreti takdir edilmiş ve buna ilişkin bir gerekçe gösterilmemiştir. HMK’nın 297. maddesi uyarınca hükümde, tarafların iddia ve savunmalarının özeti, uyuşmazlık noktaları, deliller, delilerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalar ile bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin, taleplerden her biri hakkında verilen hükmün ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açıkça gösterilmesi gerekir. Bu yasal zorunluluğa rağmen ilk derece mahkemesince yukarıda ayrıntılı olarak açıklanan hususlarda eksik ve usule aykırı karar verdiği anlaşıldığnıdan, lk derece mahkemesinin kararının bu haliyle istinaf incelemesine uygun olmadığı kanaatine varılmıştır.” gerekçesi ile kaldırılmasına karar verilerek iş bu esas numarasını almıştır.
Dosyada mevcut 04/07/2022 tarihli Bilirkişiler … ve …tarafından sunulan ek raporda Davalının 05.04.2010 tarihli … seri nolu fatura ile davacıya satmış olduğu “….. ” programı, “…” ve “….”in kalıp sistemini oluşturan birlikte koordineli çalışan ürünler olduğu, “….. …..” programı olmadan “….” ve “….. 160 cm (mürekkep püskürtmeli)” atıl durumda kalıp çalıştırılamadığı, dava konusu ayıplı emtianın “….. …..” programı olduğu, satışı yapılan diğer “….” ve “…..” ürünlerinin ayıplı olduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığı, ancak “….. …..” programının ayıplı olmasıyla kalıp sisteminin beyni ayıplı hale geldiğinden kalıp sistemi çalışamayacağından, diğer iki ürün (“….” ve “….. 160 cm (mürekkep püskürtmeli)” ) de çalışamayacağı, “….. …..” programının ayıplı olması kalıp sisteminin çalışmasını durdurduğundan sadece “….. …..” program bedelini değil, kalıp sistemi bedeli olan 11.568,19 TL tutarı dikkate almak gerektiği, Davacının ….. programını çalıştıramadığı süreyle ilgili tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu sunulmadığından ve 11.06.2018 tarihli bilirkişi raporunu sunan bilirkişi heyeti tarafından yerinde yapılan keşfen incelemede programın çalıştırıldığı görüldüğünden davacının ….. ….. programını çalıştıramadığı gerekçesiyle zarara uğradığı iddiası ispata muhtaç olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya tüm deliller ve BAM kaldırma kararı ile birlikte değerlendirildiğinde; Davacılar, satılan programın ayıplı olması nedeniyle kullanılmadığını belirterek satım bedelinin iadesini istemiş olup, satım sözleşmesinin tarafı davalı ile davacılardan ….. ise de … ‘ın işletme adına sözleşmeyi imzaladığı ve işletmenin ….. tarafından devralınmış olması nedeni ile öncelikle davacılardan …..’ın açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir. Diğer davalı işletme sahibi bakımından ise BAM kaldırma ilamı ve itirazlar doğrultusunda rapor tanzimi için dosya bilirkişilere tevdi edilmiş doğrutusunda 04/07/2022 tarihli Bilirkişiler ….. ve …. tarafından sunulan ek raporda Davalının 05.04.2010 tarihli …. seri nolu fatura ile davacıya satmış olduğu “….. …..” programı, “…..” ve “….”in kalıp sistemini oluşturan birlikte koordineli çalışan ürünler olduğu, “….. …..” programı olmadan “…” ve “….. 160 cm (mürekkep püskürtmeli)” atıl durumda kalıp çalıştırılamadığı, dava konusu ayıplı emtianın “….. …..” programı olduğu, satışı yapılan diğer “digitizer” ve “…..” ürünlerinin ayıplı olduğuna dair herhangi bir tespit bulunmadığı, ancak “….. …..” programının ayıplı olmasıyla kalıp sisteminin beyni ayıplı hale geldiğinden kalıp sistemi çalışamayacağından, diğer iki ürün (“….” ve “….. 160 cm (mürekkep püskürtmeli)” ) de çalışamayacağı, “….. …..” programının ayıplı olması kalıp sisteminin çalışmasını durdurduğundan sadece “….. …..” program bedelini değil, kalıp sistemi bedeli olan 11.568,19 TL tutarı dikkate almak gerektiği, Davacının ….. programını çalıştıramadığı süreyle ilgili tarafsız kişi veya kurumlarca düzenlenmiş tespit raporu sunulmadığından ve 11.06.2018 tarihli bilirkişi raporunu sunan bilirkişi heyeti tarafından yerinde yapılan keşfen incelemede programın çalıştırıldığı görüldüğünden davacının ….. ….. programını çalıştıramadığı gerekçesiyle zarara uğradığı iddiası ispata muhtaç olduğu tespit edilmiş olup bu kapsamda davacının “….. …..” program bedelini değil, kalıp sistemi bedeli olan 11.568,19 TL tutarındaki alacağını ispatladığı anlaşılmakla davacılardan ….. ‘ın açmış olduğu davanın kısmen kabulüne, fatura bedeli olan 11.568,19-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının zarar talebinin ispatlanamamış olması nedeni ile reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacılardan …..’ın açmış olduğu davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine,
2-Davacılardan ….. ‘ın açmış olduğu davanın KISMEN KABULÜNE,
3-Fatura bedeli olan 11.568,19-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının zarar talebinin ispatlanamamış olması nedeni ile reddine,
5-Alınması gerekli 790,22 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL peşin harcın mahsubu ile 704,83 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yatırılan 29,20- TL başvuru harcı, 85,39-TL peşin nispi harç, 8,60-TL vekalet harcı olmak üzere toplam 123,19- TL harcın davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine,
7-Davacılardan ….. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile bu davacıya verilmesine,
8- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacı …..’dan tahsili ile davalıya verilmesine,
9- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT gereğince 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacı …..’ dan tahsili ile davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan 119,95 TL tebligat müzekkere gideri, 3.300 TL bilirkişi ücreti toplamı 3.419,95- TL’nin kabul ve red oranı göz önüne alındığında 923,38 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye 2.496,57-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Taraflarca yatırılıp harcanmayan masrafın karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 18/01/2023

Katip …
¸

Hakim …
¸

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”