Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1059 E. 2022/239 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1059
KARAR NO : 2022/239

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/12/2021
KARAR TARİHİ : 02/03/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 01/04/2022
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin davalıya vermiş olduğu 2 tanesi 100.000 TL bedelli bir tanesi 70.000 TL bedelli toplam 3 adet teminat senedinden dolayı borçlu olmadığının tespiti ve söz konusu senetlerin icra takibine konu edilmesinin önlenmesi açısından öncelikle teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini işbu talebin kabul görülmediği takdirde uygun görülecek bir teminat karşılığında ihtiyati tedbir kararı verilmesini, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesi ile davacının belirttiği 2 adet 100.000 TL ve 1 adet 70.000 TL lik senetin davacı ile müvekkili arasında gerçekleştirilen ticaretten ötürü olduğunu, davacının iddia ettiği borçlardan ötürü müteveffa ….’a ait borçların çok daha yüksek bedelli olduğunu, ve halen ödenmediğini, davacı ile müvekkili arasındaki ticari ilişkinin 01.04.2021 tarihi itibari ile cevap dilekçesinde plakaları belirtilen ticari araçların kiralanması ile doğduğunu, Davacının müvekkiline 2021 Nisan ve 2021 Aralık ayları arasında 9 aylık kiralama ve yan borçlarının toplamının 2.360.000 TL olduğunu, hangi borca ait ödeme yapıldığının açıkça belirtilmesi gerektiğini, davalının müvekkiline olan borçlarından kaynaklanan hangi borcu ödediğinin açıklanması gerektiğini, davalının talep ettiği tüm taleplerin reddine, tedbir kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Huzurda görülen dava, 3 adet bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Sulh hukuk mahkemelerinin görevi” başlıklı 4/(1-a) hükmü; “Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın; Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları görürler” şeklindedir.
“…dava, taraflar arasında düzenlenen araç kiralama sözleşmelerinden kaynaklanmaktadır. Her ne kadar dava konusu kambiyo senetlerinden dolayı menfi tespit isteminde bulunulmuş ise de, her iki taraf da bu senetlerin kira sözleşmelerinin teminatı olarak verildiğini kabul etmektedirler. Hal böyle olunca somut olayda uyuşmazlık TTK’da düzenlenen kambiyo senetleri ile ilgili hükümlerden değil, taraflar arasındaki kira sözleşmelerinde yer alan hükümler çerçevesinde tarafların birbirlerine karşı olan edimlerini yerine getirip getirmedikleri konusunda toplanmaktadır. Bu sebeple uyuşmazlığın çözümünde 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesi uyarınca görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.”Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin Esas No: 2016/3083, Karar No: 2017/535 tarihli
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının dava konusu 3 adet bononun taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesinin teminatı olarak verildiğinin iddia edildiği, davalı tarafından da dava konusu bononun kira sözleşmesinden kaynaklı ama borcuna karşılık alındığı yönündeki cevap dilekçesi karşısında, taraflar arasındaki kira sözleşmesinden kaynaklı 3 adet bononun verildiği ancak teminat /bor amaçlı verilip verilmediğinin tespiti gerektiği dolayısıyla taraflar arasında uyuşmazlığın TTK’da düzenlenen kambiyo senetleri ile ilgili hükümlerden değil, taraflar arasındaki kira sözleşmelerinde yer alan hükümler çerçevesinde tarafların birbirlerine karşı olan edimlerini yerine getirip getirmedikleri konusunda toplanması nedeniyle uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi’nde görülüp sonuçlandırılması gerekmekte olduğundan, kamu düzeninden sayılan mahkemenin görevli olmasının HMK’nın 114/1-c maddesinde dava şartı olarak düzenlendiği, taraflarca ileri sürülmese bile yargılamanın her aşamasında mahkemece re’sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle, HMK’nun 114/.1.(c).b,115. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğundan REDDİNE, mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2- 6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğine, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğine,
3-6100 sayılı HMK’nun 331/2 maddesi gereğince görevsizlik kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkemenin hükmedeceğine; şayet görevsizlik kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine mahkememizin dosya üzerinden bu durumu tespiti ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum edeceğine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 02/03/2022

Katip …
E-imza

Hakim …
E-imza

“iş Bu Evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanununun 5. Madde Uyarınca Güvenli Elektronik İmza İle İmzalanmış Olup, 22. Madde Uyarınca Da Islak İmza İle İmzalanmayacaktır.”