Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1048 E. 2022/708 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1048 Esas
KARAR NO : 2022/708

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/10/2020
KARAR TARİHİ : 28/06/2022
K.YAZIM TARİHİ : 18/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, müvekkilleri firmadan mal alımı yaptığı, söz konusu malların müvekkilleri firma tarafından davalıya teslim edildiği, teslimini yapıldığına dair sevk irsaliye kayıtlarının mevcut olduğu, müvekkilleri firmadan fide alımı yapıldıktan sonra davalının borcunu ödemediği, söz konusu alım satıma binaen müvekkilleri firma tarafından fatura düzenlendiği, faturaların ve malların tesliminden sonra davalı tarafın faturaya karşı 8 gün içerisinde herhangi bir itirazda bulunmadığı, faturayı ve içeriğini kabul ettiği, müvekkilleri firmanın ticari defterlerine ve cari hesaplarına bakıldığında söz konusu teslimatın yapıldığı ancak davaya konu olan … no’lu ve 18.879,36 TL bedelli faturanın müvekkil firmaya davacı tarafından ödenmediği, müvekkilleri firma ile davalı arasında yapılan tüm görüşmelerin neticesiz kalmış olduğu, faturaya dayalı alacaklarının halen ödenmediği, borçlu ile şifahen yapılan görüşmelerde borçlunun ödemeye yanaşmadığının anlaşıldığı, müvekkilleri vermiş olduğu mallara karşılık alacağını tahsil edememiş ve mağduriyetinin devam etmekte olduğu, konuya ilişkin arabuluculuk görüşmesi yapıldığı, yapılan görüşmeler neticesinde anlaşmaya varılamadığı, bu nedenle dava açma zorunluluğunun hasıl olduğu bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkillerinin davalıya teslim ettiği malların bedellerine binaen 18.879,36 TL alacaklarının, dava tarihinden itibaren hesaplanacak ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesi arz ve talep edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilleri tarafından davacıdan alınan ürünler karşılığının çek ile ödendiği, davacı tarafın kötü niyetli olduğu, davaya konu alacak karşılığı malların bedelinin müvekkilleri tarafından … Bankası …. no’lu çek ile davacıya ödendiği, söz konusu çekin ödeme gününün 17.06.2019 olduğu, davacı tarafın parasına bu tarihte kavuştuğu, hal böyle iken davacı tarafın haksız bir icra takibi yaptığı, … Bankası Genel Müdürlüğüne yazı yazılarak söz konusu çekin ödenip ödenmediğinin sorulmasını talep ettikleri belirtilip; davanın reddine ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahminine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyaya sunulan 14/06/2022 tarihli SMMM Yasemin …. tarafından düzenlenen raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının sahibi lehine delil niteliğini haiz olduğu; davacının ticari defter ve kayıtlarına göre davacının davalıdan 18.879,36 TL alacaklı olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyaya sunulan 13/06/2022 tarihli SMMM … tarafından düzenlenen raporda; Davacı kayıtlarına göre taraflar arasındaki ticari ilişkinin, davacının davalıya yaptığı mal satışına istinaden düzenlediği 13.07.2018 tarih …. no’lu ve 19.404,00 TL tutarlı fatura ile başladığı, aynı yıl içinde davacı tarafından davalı adına iki fatura daha düzenlendiği ve söz konusu ticari ilişki davalının davacıya 11.12.2018 tarihinde verdiği 25.000,00 TL tutarlı çeke kadar devam ettiği; davalı kayıtlarından ticari ilişkinin başlangıç tarihi ve mahiyeti tespit edilemese de bizatihi vekillerince düzenlenen cevap dilekçesinde bu ilişkinin varlığının kabul edildiği, Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı tarafından davalıya teslim edilen bir kısım mallara ilişkin düzenlenen faturalardan kaynaklı bakiye tutarın (18.879,36 TL) davalı tarafından davacıya ödenip ödenmediği, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise tutarının ne olduğu, davacının faiz talep edip edemeyeceği, edebilecekse faiz başlangıç tarihi ve türünün ne olduğu noktalarında toplandığı, “davacıya ait 2018 yılına ilişkin yasal defterlerin kanuna ve usulüne uygun olarak tutulduğu, açılış ve kapanış kayıtlarının süresi içinde yapılmış olduğu ve sahibi lehine delil teşkil ettiği…” hususlarının belirtildiği, esasen uyuşmazlığın 2018 yılına ilişkin olduğu, söz konusu defterler inceleme günü ibraz edilmediğinden ve farklı bir tarihte de sunulmadığından bilirkişi tarafından incelenemediği; bu kapsamda, gerek istinaf kararından önceki dava tarihi olan 28.10.2020 tarihi itibariyle, gerekse işbu dava tarihi olan 11.12.2021 itibariyle davacının davalıdan 18.879,36 TL alacaklı göründüğü, işbu rapor tarihi itibariyle söz konusu tutara ilişkin davalı tarafından davacıya herhangi bir ödeme yapılmadığı, iade-mahsup vb. gibi borcu azaltacak herhangi bir işlemin de gerçekleşmediği, davalının bu yönde bir belge sunmadığı, davalı tarafından çek verilerek ödeme yapıldığı belirtilmesine rağmen söz konusu çekin varlığının tespitine ilişkin yapılması gereken sorgulama için gerekli bilgilerin davalı tarafından sunulmadığı ve söz konusu alacağın davacının defter kayıtlarında 18.879,36 TL olarak görünmeye devam ettiği davacının davalıdan alacağı olduğunun kabul edilmesi durumunda, temerrüt faizinin işlemeye başlayacağı tarih olarak 28.10.2020 ilk dava (2020/766) tarihinin esas alınabileceği hususlarının tespit edildiği anlaşılmıştır.
Dosya ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından faturaya dayalı alacağın tahsili için huzurda görülen dava açılmış olup davacının ticari defter ve kayıtlarında yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporda davacının davalıdan 18.879,36 TL alacaklı olduğu; davalı tarafından bilgileri verilen çekin davacı ticari defter ve kayıtlarına işlendiği belirtilmiştir. Davalı tarafından dava konusu fatura bedellerinin çek ile ödendiği belirtilerek ödeme definde bulunulmuş olup faturaya konu malların davalıya teslim edildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı tarafından bilgileri verilen çek ile yapılan ödemeden sonra davacının davalıdan 18.879,36 TL alacaklı olduğu bilirkişi raporu ile tespit edilmiştir. Tekniğine uygun ve denetime elverişli olarak düzenlendiği kabul edilen bilirkişi raporları doğrultusunda açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KABULÜ ile 18.879,36 TL’nin dava tarihi olan 28/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 1.289,65 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 322,42 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 967,23 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından sarf olunan (1.550,00 TL bilirkişi ücreti + 364,80 TL posta ücreti tebligat, müzekkere, talimat masrafından ibaret) 1.914,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine;
6-Davacı tarafından yatırılan 7,80 TL vekalet harcı, 54,40 TL başvurma harcı ve 322,42 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
8-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan ve takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı