Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1046 E. 2022/1187 K. 05.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1046 Esas
KARAR NO : 2022/1187

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/12/2022
K. YAZIM TARİHİ : 07/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili şirkete ait … plaka sayılı aracın … nolu kasko poliçesi gereğince davalı sigorta şirketi tarafından teminat altına alındığını, söz konusu aracın , 02.11.2016 tarihinde şirket yetkilisinin ağabeyi …’in sevk ve idaresinde Sahil Yolu Bakırköy istikametinden Sirkeci istikametinde seyir halinde iken, yol yapım çalışmaları sebebiyle yol kenarında bulunan bir taşa çarptığını ve … tara- fından olaya ilişkin kaza mahallini tahmini gösteren bir tutanak düzenlendiğini, müvekkili şirket yetkilisi araçtaki hasarı 03.11.2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ihbar ettiğini,ancak davalı sigorta şirketince hasar durumunun şüpheli bulunduğunu ve müfettiş gönderilerek tam olarak kazanın nerede gerçekleştiği hususunun sorulduğunu, kaza anında aracı süren …’in sigorta müfettişine ” İstanbul’da yaşamadığını, kaza yaptığı civarda yol çalışmasının devam etmesi sebebiyle kazadan sonra değişiklikler yapılmış olduğunu, bu sebeple de kaza yerini tam olarak söyleyemeyeceğini” beyan ettitğini, müfettişin ısrarları üzerine de kaza mahalli olarak o anda tahmini bir yer söylediğini, sigortalı aracın tamirat için sigorta şirketinin anlaşmalı servisi olan….A.Ş.’ye bı- rakıldığını, …. yetkilisinin aracın tamirini yaptıktan sonra sigortanın hasar bedelini ödemeyi reddettiğini beyanla ederek tamir bedelinin ödenmesini istediğini,müvekkilim tamirat bedeli olan 8.530,53 TL.’yi servise ödeyerek aracını teslim aldığını, müvekkilinin sigorta şirketini aradığında kaza zabtı/beyan ile hasarın uyumsuz olduğu, yani o hasarın o yerde yapılmadığının tespit edilmesi sebebiyle hasar bedelinin ödenmediğinin söylendiğini ve hasar dosyasına ilişkin bilgisayar ekran görüntüsünün müvekkiline gönderildiğini, bu evrakta hasarın ödenmesine ilişkin red sebebinin ” Zabıt/beyan hasarla uyumsuz” olarak belirtildiğini, müvekkili şirketin aracının kaza tarihinde 40.200 kilometrede olduğunu ve araçta hasara neden olan kazanın, tek taraflı olarak çarpma neticesinde mey- dana geldiğini, kaza anında aracı kullanan … davalı Sigorta eksperine; uzun bir süreden beri İstanbul’da bulunmadığını ve sahil yolunda devam eden yol yapım çalışmaları sebebiyle yolun şeklinin değişmesi sebebiyle kaza mahallini net olarak hatırlayamadığını beyan ettiğini, davalı şirketin soyut beyanlarla hasar bedelini ödemekten kaçındığını ve sigorta ilişkisinden kaynaklanan yükümlü- lüklerine uymadığını beyanla davacının aracında meydana gelen hasar nedeniyle 8.530,53 TL’nin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; davacıya ait … plakalı,… marka, … model araç … no.lu…. Kasko Ge- nişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesi ile 25.07.2015 – 25.07.2016 tarihleri arasında müvekkili şirket tara- fından sigortalandığını, … plakalı aracın, 01.11.2015 Pazar günü meydana gelen trafik kazasında hasarlandığından bahisle müvekkil şirkete yapılan hasar ihbarı üzerine müvekkil şirket nez- dinde … no.lu hasar dosyası açıldığını, bu dosya üzerinden yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda, sigortalı araçta meydana gelen hasarların iddia olunan kaza sonucu meydana gelmediğinin sigortalı aracın farklı yer ve farklı zamanda- kuvvetle muhtemel münhasıran sigortalı araç sürücü- sünün almış olduğu alkolün etkisi ile ya da ehliyetsiz sürücü kullanımında -meydana gelen ve kasko sigorta teminatı kapsamı dışında olan kaza sonucu oluşan hasarını, sigorta teminatı kapsamında gerçekleşmiş gibi sigorta şirketine ihbar etiğinin tespit olunduğunu, davacı sigorta ettirenin rizikonun gerçekleşmesine dair beyan yükümlüğünü kasten ihlal ettiğini ,bu nedenle TTK’nun 1439/2 ve 1445/5.maddeleri uyarınca hasar tazmin talebinin reddedildiğini, dava konusu olaydan ötürü müvekkili şirketin hasarı tazmin yükümlülüğü bulunmamasına karşın bir an için müvekkil şirketin sorumlu olduğunun varsayılması halinde talep olunan tazminat miktarının fahiş olduğunu, Kasko Sigortası Genel Şartları uyarınca, bu tür sigortalarda asıl amaç sigortalının uğradığı “gerçek zararın” tazmin edilmesi olacağından gerçek zararın denetime elverişli bir şekilde tespitinin gerektiğini, yine davayı kabul anlamında olmamak kaydı ile davacı yanın, dava dilekçesinde talep ettiği tazminat miktarına temerrüd tarihinden itibaren avans faiz talebinde bulunduğunu, ancak sigorta bedelinin muaccel hale gelebilmesi için usulünce TTK’nun 1446 maddesi uyarınca usulüne uygun ve doğru ihbarda bulunulması, ihbarın ardından hasar miktarının sigorta şirketi tarafından hesaplanması gerektiğini, KTKSG 3.3.4.1. maddesi uyarınca Sigortacı hasar ihbarı üzerine talep ettiği belgelerin kendisine eksiksiz olarak verilmesi ve zararın eksper vasıtasıyla tespiti kararlaştırılmış ise eksper raporunun tesliminden itibaren en geç 10 iş günü içinde Genel ve Özel Şartlar kapsamında gerekli incelemeleri tamamlamak ve ödemeye engel bir durumun bulunmaması halinde tazminat miktarını tespit edip sigortalıya ödemek zorunda olduğunu, tazminat ödeme borcunun her halde hasarın ihbarından itibaren 45 gün sonra muaccel olacağını, davacı yanın bir an için tazminat talebinde haklı olduğu kabul edilse dahi dava konusu kazanın gerçekte nasıl meydana geldiğine, kaza yerine ve tarihine ilişkin doğru ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemiş olmakla müvekkil şirketin temer- rüdünün oluşmadığını, söz konusu davada sigortalı araçta meydana gelen hasarın sigorta teminatı dışında olması ve bu nedenle müvekkili şirketin bir sorumluluğunun bulunmadığından bahisle davanın reddini savunduğu neticede davanın reddini savunmuştur.
Dava, sigortalı tarafından kasko poliçesine dayalı olarak hasar bedelinin tazmini talebine ilişkindir.
Dava konusu uyuşmazlığın davacının, davalı tarafça sigortalanan aracında dava konusu olay tarihinde bir hasarın meydana gelip gelmediği, davalının bu hasar nedeniyle tazminat sorumluluğunun doğup doğmadığı, sigorta poliçesi kapsamında tazmini gereken gerçek hasar miktarının ne olduğu, davalının temerrüdünün oluşup oluşmadığı noktalarında toplandığı tespit edilmiş, taraflar uyuşmazlığın sulh ve arabuluculuk yoluyla çözümü hususunda davet edilmiş olmalarına rağmen bu yönde talep ve başvuruda bulunmadıklarından tahkikat aşamasına geçilmiştir.
Mahkememizce atanan Makine Mühendisi …. ve Sigorta Uzmanı … tarafından inceleme sonucu düzenlenen ve itibara layık bulunan 30/05/2022 tarihli rapora göre; ”Davacının, dava konusu talep edilmesi gereken hasar bedeli olduğu kanaatine varılan 8.530,53. TL Hasar bedelini, dava tarihinden itibaren. T.C. Merkez Bankası’nın uyguladığı Avans Davalı sigortacı …’den, talep etme hakkının olduğu, dava konusu kazanın, davacı tarafça beyan edildiği, beton bariyer bloğa çarpma ile meydana gelebileceği ancak kaza yerine ilişkin verilen beyanların dosyada mübrez fotoğraflardan anlaşılabildiği kadarıyla kaza anını gösteren (akşam saatlerinde karanlık havada çekilmiş olan) fotoğraflar ile sonrasında kaza yerini gösteren (gündüz saatlerinde, aydınlık havada çekilmiş olan) fotoğraflar ile aynı yer olmadığı kanaatine varılması kapsamında dava konusu kazanın, davacı tarafça beyan edildiği üzere meydana gelebileceği, ancak, kaza anını gösteren (akşam saatlerinde karanlık havada çekilmiş olan) fotoğraflar ile sonrasında kaza yerini gösteren (gündüz saatlerinde, aydınlık havada çekilmiş olan) fotoğraflar ile yer olmadığı kanaatine varılması durumunda beton bariyer bloğa çarpma ile mevcut olan 01.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren kasko sigortası genel şartları, a.5. teminat dışında kalan zararlardan biri, birkaçı ve/veya tamamı kapsamına girmediği kanaatine varılması sebebiyle davacının dava konusu talep edilmesi gereken hasar bedeli olduğu kanaatine varılan 8.530,53 TL hasar bedelini, davalı sigortacı …’den, talep etme hakkının olup olmadığı konusu ile ilgili takdirin mahkemede olduğu” hususu bildirilmiştir.
Taraflar arasında geçerli bir sigorta sözleşmesi olduğu ve meydana gelen hasarın sigorta teminatı dahilinde olduğu kabul edilmiş, ancak davacı sigortalının sigorta bedelini hak kazanabilmesi için kazanın oluş şekli ile uyumlu olacak şekilde dürüstlük kurallarına uygun şekilde ihbarda bulunması gerektiği, ekspertiz raporunun incelenmesinde kazadan 1 gün sonra aracı çekici ile servise götürülmesinden sonra ihbar yapıldığı ve kaza yeri ile gösterilen yerin birbiri ile uyumlu olmadığı, ayrıca söz konusu hasarın beton bloka çarparak verilmiş bir zarara benzemediği şeklinde tutanak tutulduğu ve bilirkişi incelen- mesinde de davacı tarafça sunulan fotoğrafların incelenmesi ile kaza yeri olarak gösterilen yer ile fotoğraftaki yerleri farklı olduğunun tespit edilmesi karşısında, davacının ihbarın doğru olduğunu ispat yükümlülüğü altında olduğu kabul edilmiş ve verilen kesin süre içerisinde tanık göstermemiş olması, sunulan delillerin de ihbarın doğru yapıldığına ilişkin şüphelerin kaldırmaya yeterli olmaması karşısında davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 145,69 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 64,99‬ ‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 8.530,53 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalıya ödenmesine dair,

Davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı 05/12/2022
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır