Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/101 E. 2022/15 K. 13.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/101
KARAR NO : 2022/15

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 28/01/2021
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacı vekili tarafından mahkememize sunulan 28/01/2021 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile müflis şirket arasında mevcut olan sözleşme ilişkisinin müflis şirket tarafından ihlal edilmesi neticesinde davacının 25.04.2014 tarihli sözleşmenin Özel Hükümlerinin 1. Maddesi uyarınca borçlu/müflise KDV dahil olarak ödenmiş bulunan 1.298.000,00 TL Pazarlama Faaliyetlerine Katılım Bedeli için sözleşme şartları doğrultusunda kıstelyevm yapılması ile neticeten KDV dahil olacak şekilde bakiye kalan 1.074.059,31 TL, 01.05.2015 tarihli “Protokol”ün 1. Maddesi gereğince borçlu/müflise uygulanmış olan iskonto tutarı olan 105.199,20 TL için sözleşme şartları doğrultusunda kıstelyevm yapılması ile neticeten bakiye kalan 105.199,20 TL, 25.04.2014 tarihli sözleşmenin Özel Hükümlerinin 2. Maddesi uyarınca borçlu/müflise KDV dahil olarak %100 iskonto uygulanan ürünlerin iskonto tutarı olan 224.449,02 TL için sözleşme şartları doğrultusunda kıstelyevm yapılması ile neticeten bakiye kalan 200.628,11 TL, 25.04.2014 tarihli sözleşmenin Özel Hükümlerinin 3. Maddesi ve 01.05.2015 tarihli protokol uyarınca borçlu/müflise uygulanmış olan iskonto tutarı (Sabit iskonto) olan 890.542,11 TL için sözleşme şartları doğrultusunda kıstelyevm yapılması ile neticeten bakiye kalan 795.851,03 TL, 25.04.2014 tarihli sözleşmenin Özel Hükümlerinin 3. Maddesi ve 01.05.2015 tarihli protokol uyarınca borçlu/müflise uygulanmış olan iskonto tutarı (Sabit iskonto farkı manuel) olan 28.528,09 TL için sözleşme şartları doğrultusunda kıstelyevm yapılması ile neticeten bakiye kalan 25.494,71 TL, 01.05.2015 tarihli “Protokol”ün 3. Maddesi gereğince borçlu/müflise uygulanmış olan fatura ciro primi tutarı olan 3.345,32 TL için sözleşme şartları doğrultusunda kıstelyevm yapılması ile neticeten bakiye kalan 2.989,61 TL, 25.04.2014 tarihli sözleşmenin Genel Hükümlerinin 8. Maddesi uyarınca cezai şart tutarı olarak kararlaştırılan 1.100.000,00 TL’nin sözleşme şartları doğrultusunda kıstelyevm yapılması ile bakiye kalan 1.074.059,31 TL alacak kalemleri tutarında alacaklarının bulun- duğunu, müvekkili şirket borçlusu … Gıda Turizm Pazarlama Ticaret Limited Şirketi’nin iflasına karar verildiğini, davacı tarafça müflis şirket ile aralarında imza altına alınan 25.04.2014 tarihli sözleşme ile ilgili sözleşmeye ek 01.05.2015 tarihli protokollerden doğan; (İşleyen faiz ve avukatlık ücretleri gibi ferileri hariç) olmak üzere toplamda 3,278,281.28 TL alacağı için davalı tasfiye halindeki borçlu şirketin iflas işlerinin yürütüldüğü Bakırköy …. İcra Dairesi’nin …. İflas sayılı dosyasına alacak kaydı talebinde bulunulduğunu, ilgili icra müdürlüğünce müvekkilinin alacak kaydı talebinin tamamı, “Alacak kayıt dilekçesinde ibraz edilen belgeler ve müflis şirket yetkilisinin beyanı nazara alınamamış olup, talep edilen 3.278.281,28 TL’nin tamamının yargılamayı gerektirir mahiyette olması nedeniyle reddine karar verildi” gerekçesiyle reddedildiğini, ilgili kararın 13.01.2021 tarihinde ilan edildiğini, taraflarına15.01.2021 tarihinde tebliğ edildiğini ve yasal süresi içinde işbu davanın açıldığını, davacı müvekkili ile davalı taraf arasında alacak kayıt talebine konu alacaklara ilişkin olarak İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden yargılamanın devam ettiğini, neticede iflas idaresi tarafından reddedilen (işleyen faiz, yargılama giderleri ve avukatlık ücretleri gibi ferileri hariç) 3.278.281,28 TL alacağın kabulü ile sıra cetveline kaydedilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı adına usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, İİK’nun 235’nci maddesine istinaden açılmış olup, iflas idaresince kabul edilmeyen alacağın müflisin’in iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi istemine ilişkindir.
İflâs Müdürlüğü’ne yazılan müzekkereye verilen cevaptan, müflis … Gıda Turizm Pazarlama Ticaret Limited Şirketi’nin Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/11/2018 tarih, … Esas sayılı ilamı ile 30/01/2020 tarihinde iflâsına karar verildiği, iflâs tasfiye işlerinin … iflâs sayılı dosyasında yürütüldüğü ,davacı vekilinin posta masrafı yatırması nedeniyle ret kararının kendisine 20/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği,davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuç- landırılmıştır.
Bilirkişi SMMM …. ve Prof. Dr. … tarafından mahkememize sunulan 18/106/2021 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle; Somut olayda davacı şirket tarafından alacak talebine konu edilen alacağın İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahke- mesi’nin … E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu edildiği, söz konusu davanın müflis şirketin iflasına karar verildiği (30.11.2018) tarihten önceki bir tarihte (20.09.2016) açıldığı, bu durumda davacı şirketin alacağının kabulü veya reddi konusundaki yetkinin ikinci alacaklılar toplanmasına ait olduğu, müflis şirketin iflas tasfiye işlemlerini yürüten iflas idaresinin davacı şirketin alacak kayıt talebine konu alacağı “çekişmeli/nizalı alacak” olarak sıra cetveline geçirmesi gerektiği, somut olayda ise İflas İdaresi tarafından davacı şirketin çekişmeli/nizalı alacağının sıra cetveline kaydedilmediği, davacı şirketin alacak kayıt talebini “çekişmeli/nizalı alacak” olarak sıra cetveline geçirmeyen İflas İdaresi işlemine karşı icra mahkemesi nezdinde şikayet yoluna başvurulabileceği, huzurdaki dava henüz ikinci alacaklılar toplanması yapılmadan açıldığından, bu davadan önce aynı alacağa ilişkin İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası üzerinden dava ikame edilmiş olduğundan ve İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen davanın konusu alacağın ikinci alacaklılar toplanmasında reddedilmesi halinde ilgili dava zaten kendiliğinden kayıt kabul davasına dönüşeceğinden, davacının huzurdaki kayıt kabul davasını açmakta hukuki yararının bulunmadığı yönünde görüş beyan edilmiştir.
Davacının dava hakkına sahip olması, dava açabilmesi için yeterli değildir. Bundan başka, davacının dava açmakta hukuki bir yararının bulunması gerekir; yani, dava hakkı, hukuki yarar ile sınırlıdır. Bu, hukuki korunma (himaye) ihtiyacı olarak da adlandırıl- maktadır. Yani, davacının mahkemeden hukuki korunma istemesinde, korumaya değer bir yararı olmalıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nın 114 maddesinde, dava şartları açıkça sayılmıştır.
Dava şartı medeni usul hukukuna ait bir kurumdur. Bunun amacı bir davanın esası hakkında incelemeye geçilebilmesi için gerekli bütün şartları ve bunların incelenmesi usulünü tespit etmek; böylece davaların daha çabuk, basit ve ekonomik bir şekilde sonuçlanmasına yardımcı olmaktır.
Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi (davayı esastan inceleyebilmesi) için varlığı veya yokluğu gerekli olan haller dava şartlarıdır. Davanın esası hakkında inceleme yapılabilmesi için varlığı gerekli hallere olumlu dava şartları (mesela, görev, hukuki yarar gibi), yokluğu gerekli hallere ise olumsuz dava şartları denilmektedir (mesela kesin hüküm gibi).
Dava şartları dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esası hakkında inceleme yapabilmesi (davanın esasına girebilmesi) için gerekli olan şartlardır. Buna davanın dinlenebilmesi şartları da denir.
Dava şartlarından biri olmadan açılan dava da açılmış (var) sayılır, yani derdesttir. Ancak mahkeme dava şartlarından birinin bulunmadığını tespit ederse davanın esası hakkında inceleme yapamaz; davayı dava şartı yokluğundan (usulden) reddetmekle yükümlüdür.
Dava şartlarının bulunup bulunmadığı davada hâkim tarafından kendiliğinden (resen) gözetilir; taraflar bir dava şartının noksan olduğu davanın görülmesine (esastan karara bağlanmasına) muvafakat etseler bile hâkim davayı usulden reddetmekle yükümlüdür.
Huzurdaki davada davacı şirket vekili, müvekkili şirketin müflis firmadan toplam
3.278.281,28 TL tutarında alacaklı olduğunu, söz konusu alacağın müvekkili şirket tarafından İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden dava
konusu edildiğini, müflis şirket iflas masasının ilgili davadan haberdar olmasına rağmen
müvekkili şirketin alacak kayıt talebinin reddine karar verdiğini, söz konusu kararın yerinde
olmadığını belirterek müvekkili şirketin iflas tarihi itibariyle toplam 3.278.281,28 TL
tutarındaki alacağının işleyecek faizleriyle birlikte müflis şirket iflas masasına kaydına karar
verilmesini talep etmektedir. Bilindiği gibi, İİK m.194 hükmü uyarınca, iflastan önce dava konusu yapılan müflisin taraf
olduğu hukuk davaları durur, bu davalara ancak ikinci alacaklılar toplanmasından 10 gün
sonra devam olunabilir. İflasın açılması ile duracak olan davalar, iflastan önce açılmış olup
da halen derdest bulunan ve iflas masasına giren mal, alacak ve haklara ilişkin hukuk
davalarıdır. Bunlar, müflisin açmış olduğu davalar ile müflise karşı açılmış olan davalardır. Davaların durduğu bu süre içinde, iflas idaresi, duran davalar hakkında araştırma yapar ve bu
davaların geleceği hakkında karar verir. Burada, müflisin davacı veya davalı olmasına göre usul işlemleri farklılık arz eder.
Müflisin davacı olduğu davalarda, iflas idaresi bir davanın başarı şansı olduğu kanısına
varırsa, masanın bu davayı takip etmesine karar verir; bu karar ikinci alacaklılar toplantısının uygun bulması ile kesinleşir ve ikinci alacaklılar toplantısından sonraki on günlük süre
geçince, bundan böyle davaya, davacı olarak iflas idaresi tarafından devam edilir. İflas idaresi
ve ikinci alacaklılar toplantısı, davanın başarı şansı olmadığı kanısına varırsa, masanın davayı
takip etmemesine karar verir. Bu halde o davayı takip yetkisi, isteyen alacaklıya devredilir.
Hiçbir alacaklı davayı takip etmek istemezse, o zaman, müflisin dava takip yetkisi yeniden
doğar ve müflis iflasın kapanmasını beklemeden davayı kendi adına devam ettirebilir. Müflisin davalı olduğu davalarda ise, iflas idaresi, alacakları tahkik ederken, müflise
karşı dava açan alacaklının alacağının mevcut olup olmadığı hakkında bir karar
veremez. Bu alacağı, sıra cetveline “çekişmeli/nizalı alacak” olarak geçirmek
zorundadır. Zira bu alacağın, (dolayısıyla davanın kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki
kararı) kabul edilip edilmeyeceği hakkındaki karar, ikinci alacaklılar toplantısı tarafından
verilecektir. İkinci alacaklılar toplanması tarafından davaya devam edilmesine karar verilirse,
iflas idaresi, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra davayı takip eder veya tayin
edeceği bir avukat vasıtasıyla davayı takip ettirir. İflastan önce açılan ve ikinci alacaklılar
toplantısında kabul edilmeyen bir alacağa ilişkin dava, ikinci alacaklılar toplantısında verilen
ret kararıyla birlikte kayıt kabul davasına dönüşecektir.
Yukarıda ifade edildiği gibi, somut olayda davacı şirket vekili, alacak talebine konu ettiği
alacağın daha önceki bir tarihte İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin …
E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu edildiğini belirtmiştir. İlgili dava dosyasına ait belgelerden, davacı şirketin gerçekten de alacak kayıt talebine konu ettiği alacak için
20.09.2016 tarihinde dava ikame ettiği görülmektedir. Yine dosyada mevcut Bakırköy …. İcra
Müdürlüğünün 02.02.2021 tarihli yazısından, … Gıda Tur. Paz. Tic. Ltd. Şti.’nin
Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin .. E. sayılı dosyası üzerinden 30.11.2018
tarihi itibariyle iflasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Görüldüğü gibi, davacı şirket
tarafından alacak talebine konu edilen alacak hakkındaki dava, müflis şirketin iflasına karar
verildiği (30.11.2018) tarihten önceki bir tarihte (20.09.2016) ikame edilmiştir. Yukarıda yer verilen teorik açıklamalardan anlaşılabileceği üzere, müflisin davalı olarak yer aldığı
davalarda iflas idaresinin alacakları tahkik ederken, müflise karşı açılan davalara konu
alacakların mevcut olup olmadığı hakkında karar verme yetkisine sahip değildir. İflas
tarihinden önce müflise karşı açılan davalara konu alacaklara ilişkin karar verme yetkisi,
ikinci alacaklılar toplanmasına aittir. Dolayısıyla, müflis şirket İflas İdaresinin, davacı
tarafından iflas tarihinden önce İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin
… E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu yapılan alacağı “çekişmeli/nizalı
alacak” olarak sıra cetveline geçirmesi zorunludur. Bu durumda somut olayda davacı
şirketin, “çekişmeli/nizalı” alacağını kaydetmeyen iflas idaresi işlemine karşı icra mahkemesi
nezdinde şikayet yoluna başvurması gerekir. Huzurdaki dava henüz ikinci alacaklılar
toplanması yapılmadan açıldığından, bu davadan önce aynı alacağa ilişkin İstanbul Anadolu
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. sayılı dosyası üzerinden dava ikame edilmiş
olduğundan ve İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinde görülen davanın konusu
alacağın ikinci alacaklılar toplanmasında reddedilmesi halinde ilgili dava zaten kendiliğinden
kayıt kabul davasına dönüşeceğinden, davacının huzurdaki kayıt kabul davasını açmakta
hukuki yararı bulunmamadığından davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM/Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın hukuki yarara ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle HMK’nın 114/1-(h) ve 115/2.maddeleri uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 59,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 21,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,

4-Kararın kesinleşmesine kadar yapılan yargılama giderlerinin davacı tarafça peşin olarak yatırılan 250,00 TL yargılama gider avansından mahsubu ile bakiye kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 164/2 nci madde hükmü uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı.03/01/2022

Başkan …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Üye …
☪e-imzalıdır.☪
Katip …
☪e-imzalıdır.☪