Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1004 E. 2022/605 K. 30.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1004 Esas
KARAR NO : 2022/605

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 30/05/2022
K. YAZIM TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; müvekkili … aleyhine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığını, söz konusu icra takibi usul ve yasaya aykırı olmakla birlikte alacaklı taraf haksız bir kazanç elde etmek amacıyla takip başlatılmış olup, takibe konu alacağın herhangi bir hukuki dayanağının olmadığını, müvekkilinin borcu bulunmadığını, alacaklı tarafından başlatılan haksız ve mesnetsiz icra takibinde müvekkili adına kayıtlı taşınmaza haciz konulduğunu, bilirkişi raporu alınarak satış aşamasına geçildiğini, icra dosya bilgileri verilen icra dosyası satış müdürlüğü olan Bakırköy … İcra Müdürlüğü yönünden tefrik edildiğini, Bakırköy …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile satış işlemleri devam ettirildiğini, müvekkilinin Antalya’da bulunan “…” isimli işletmeyi …. ile birlikte işlettiğini, daha sonra alınan kararı neticesinde işletmeyi devredip İstanbul’a geri dönmeyi planladığını, bunun neticesinde kendisini … olarak tanıtan kişinin işletmeyi almayı teklif ettiğini, daha sonra işletmeyi 80.000,00TL üzerinden; 40.000,00TL’si …’a 40.000,00 TL’si müvekkiline ait olacak şekilde devretmek üzerine anlaşıldığını, bu teklifi en nihayetinde kabul eden müvekkili karşı tarafın nakit ödeme yapamayacağını ifade etmesi üzerine, senet almayı kabul ettiğini, fakat o gün kendisinin alkollü olması ve uyku hapı kullanması sebebiyle müvekkilin “alacaklı” olarak imza attığını düşündüğü senece … tarafından müvekkilin durumundan faydalanarak borçlu kısmına imza attırıldığını, …. yazışmalarında da görüleceği üzere “….” numaralı hattan, kendisini “…” isminde tanıtan … müvekkil ile iletişime geçmiş ve işletmeyi satın alabileceğini söylediğini, daha sonra söz konusu numaranın “…” isimli kişiye değil, …’a ait olduğu anlaşıldığını, bunun üzerine müvekkili tarafından kendisine “alacaklı olarak senedi benim imzalamam gerekirken neden kendisinin imzası olduğu” sorusuna herhangi bir cevap vermeyerek, müvekkilini ilgili uygulama üzerinden engellediğini, … ve …’ın oyun kurgulayarak müvekkilinin sarhoş olması ve uyku hapı kullanmasından faydalanarak alacaklı olması gerekirken senede imza attırarak borçlu konuma düşürdüklerini beyanla davanın kabulünü, müvekkilin borçlu olmadığının tespitini, teminatsız olarak Bakırköy …İcra Müdürlüğü … Esas sayılı takibinin durdurulmasını, mahkeme aksi kanaat hasıl olması halinde teminat mukabili olarak olarak Bakırköy ….İcra Müdürlüğü … Esas Sayılı dosyasında vezneye giren paranın alacaklıya ödenmemesine ve icra takibinin durdurulmasını, Bakırköy ….İcra Müdürlüğü … E. Sayılı takibinin iptalini, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve duruşmadaki beyanlarında özetle; ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, davacının devir anlaşması karşılığında 40.000,00 TL aldığını, ancak işletmeyi devretmeyerek müvekkilini zarara uğrattığını, davacı tarafın tüm iddialarını yazılı belge ile ispat etmesinin gerektiğini beyanla usul ve yasaya aykırı ihtiyati tedbire dair ara karardan rücu edilmesini, davacı yan tarafından haksız ve kötü niyetli olarak ikame edilen davanın reddini, İİK’nin 72/4. maddesi gereğince, % 20’den az olmamak üzere hükmedilecek tazminatın davacıdan alınarak davalı müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, İİK 72 maddesine dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davacı taraf davalıya borçlu olmadığını, ortağı olduğu işletme hissesini devrettiğini ve dava konusu senedi alacaklı olarak imzaladığını düşünerek imzaladığını, senedi imzalarken uyku hapı aldığını ve alkollü olduğunu beyan etmiş ise de davalının işletme devri için 40.000,00 TL verdiğini ve işletmenin devredilmeme ihtimaline binaen senet aldığını ve işletmenin devredilmediğini beyan etmesi ve senedin üzerinde nakden ibaresinin bulunması karşısında davalı taraf senedi talil etmediğinden davacının iddialarını yazılı delil ile ispat edebileceği kabul edilmiş davacı tarafın sunduğu … yazışmalarının davalı tarafça kabul edilmemesi ve içeriklerinin de davacı iddialarını kanıtlayacak nitelikte olmaması karşısında davacının iddialarını ispata elverişli belge sunmadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1- DAVANIN REDDİNE,

2-Harçlar Kanunu’na göre hesaplanan ve tahsili gereken 80,70 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 695,43 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 614,73 ‬TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,

3- Davacı tarafından sarf olunan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça sarf olunmuş yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar tesisine yer olmadığına,
Sarf olunmayan gider/delil avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine ,

4- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13 ncü fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan (Taraf başına 330,00 TL x 2 saat= 660,00 TL) X 2 = 1.320,00 TL arabulucuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA ,

5-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı lehine red olunan dava değerine göre hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Av. Kan. ve AAÜT gereğince takdir olunan 6.093,81 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa ödenmesine dair,

Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunra 5235 Sayılı Kanun’un geçici 2. maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 341 ila 360. md hükümleri gereğince mahkememize veya aynı sıfatta başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/05/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır