Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/1001 E. 2022/1011 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2021/1001 Esas
KARAR NO : 2022/1011

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/11/2021
KARAR TARİHİ : 18/10/2022
K.YAZIM TARİHİ : 09/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında servis taşıması bulunması sebebiyle davalının müvekkile bu hizmetler sebebine dayalı olarak fatura borçlarının bulunduğu; davalının müvekkiline borcunu ödememesi üzerine davalı kişi aleyhine Küçükçekmece …. İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığı; du duruma rağmen davalı taraf ödeme emrinin tebliği üzerine haksız ve dayanaksız olarak icra takibine ve borca itiraz ettiği; ancak borçlunun itirazında haksız olup kötü niyetli olduğu iddiası ile borçlunun itirazının iptaline, takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesi talep ve dava edilmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde kabul anlamına gelmemek kaydıyla; davacının talep ettiği tüm alacakların zamanaşımına uğradığından davanın öncelikli olarak zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesi; davanın yasal süresinde açılmadığı; müvekkilinin ticari kayıtlarında davacıya ödenmemiş her hangi bir borcunun gözükmediği; dolayısıyla davacının müvekkilinden hiçbir alacağının bulunmadığı; iş yaptığı ticari çevrede yıllardır saygınlığı olan müvekkilinin yapılan işlerin rayiç bedellerini, iş yaptığı kişilere tam ve zamanında ödediği gibi haksız ve karşılığı olmadan fahiş tutarlarda kesilen faturaların iade edildiği; tek başına fatura düzenlenmesinin iş veya hizmetin yapıldığı anlamına gelmeyeceği; davacı tarafından açılan haksız ve kötü niyetli davanın reddine, asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Dosyamız arasına celp edilen Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; Davacı alacaklının 4.118,40 TL asıl alacak, 74,91 TL faiz olmak üzere toplam 4.193,31 TL üzerinden borçlu aleyhine fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle ilamsız icra takibi başlattığı, ödeme emrinin borçluya 03/08/2021 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından süresi içerisinde 04/08/2021 tarihinde borca ve ferilerine itiraz ettiği görüldü.
Huzurda görülen dava itirazın iptali davası olup, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan normal bir eda davasıdır.
Mahkemenin davanın reddi ya da kabulü yönünde vereceği karar, maddi anlamda kesin hüküm teşkil edeceğinden davanın reddi halinde alacaklı, borçluya karşı aynı alacaktan dolayı yeni bir alacak davası açamayacağı gibi davanın kabulü halinde borçlu da alacaklıya karşı bir menfi tespit veya istirdat davası açamayacaktır. Bu nedenle mahkeme itirazın iptali davasında tarafların iddia ve savunmalarını genel hükümlere göre inceleyerek borcun varlığını ve miktarını araştırmak zorundadır.
Yasal dayanağını İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67. maddesinden alan itirazın iptali davası, alacaklının icra takibine karşı borçlunun yaptığı itirazın iptali ile İİK’nın 66. maddesine göre itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamayı amaçlamaktadır. Takip hukukundan doğan bu davada tespit edilecek husus, borçlunun icra takibine yapmış olduğu itirazında haklı olup olmadığının belirlenmesidir.
Dosyada ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacının fatura alacağından kaynaklı davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı sonucunda işbu davayı açtığı görülmüştür. Mahkememizce her ne kadar tarafların ticari defter ve kayıtları üzerine bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de davacı tarafından verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücretinin yatırılmaması nedeni ile bilirkişi incelemesi yapılamamıştır. Ancak davalı tarafından cevap dilekçesinde ödeme definde bulunulmuş olması nedeni ile takibe dayanak yapılan faturalara konu taşımacılık hizmetinin davacı tarafından yerine getirildiği mahkememizce kabul edilmiştir. Davalı tarafından cevap dilekçesinde delilleri arasında yemin delilinin belirtilmesi nedeni ile iddialarının ispatı bakımından yemin deliline dayanıp dayanmayacağını bildirmek üzere mahkememizce davalıya kesin süre verilmiş olup davalı tarafından yemin deliline dayanılmıştır. Davacı şirket yetkilisinin huzurda “Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün …esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen 31/05/2021 tarih ve 1.872,00 TL bedelli fatura ile 30/06/2021 tarih ve 2.246,40 TL bedelli faturaya konu hizmeti tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiğime, davalı tarafından söz konusu fatura bedellerinin ödenmediğine şerefim namusum kutsal saydığım bütün inanç ve değerler uğruna yemin ederim.” şeklinde yemin etmiş olması karşısında davalının ödeme define mahkememizce itibar edilmemiştir. Davacı tarafından davalının icra takibinden önce temerrüde düşürüldüğünün ispatlanamaması karşısında davacının takip öncesi faiz talebinin reddi ile açılan davanın kısmen kabulüne, alacağın likit olması nedeniyle davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile takdiren kabul edilen asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine; şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ ile davalının Küçükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 4.118,40 TL asıl alacak yönünden İPTALİ ile takip tarihinden itibaren asıl alacağa davacının talebi aşılmamak üzere 3095 sayılı Kanunun 2/2. maddesi uyarıca değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2- Davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
3-Alacağın likit olması nedeni ile davacının icra inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile takdiren kabul edilen asıl alacak tutarının %20’si oranında hesaplanan 823,68 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
5-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan ve tahsili gereken 281,33 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 71,62 TL nispi harçtan mahsubu ile bakiye 209,71 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafından sarf olunan 117,10 TL posta ücreti tebligat, müzekkere masrafından ibaret yargılama giderinin kabul ve red oranına göre (%98,21 kabul oranı) hesaplanan 115,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine; bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı tarafından yatırılan 8,50 TL vekalet harcı, 59,30 TL başvurma harcı ve 71,62 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Sarf olunmayan delil/gider avanslarının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
9-Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 4.118,40 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Kendisini vekil ile temsil ettiren davalı taraf lehine yürürlükte bulunan Avukatlık Kanunu ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1. maddesi gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 74,91 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
12- 6235 sayılı Hukuki Uyuşmazlıklarda Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 13. fıkrası uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve yargılama giderinden sayılan Arabuluculuk ücreti olan 1.320,00 TL’nin kabul ve red oranına göre hesaplanan 23,58 TL’sinin davacıdan; 1.296,42 TL’sinin ise davalıdan tahsili ile Hazineye İRAT KAYDINA,
Dair; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341. ile 360. madde hükümleri uyarınca dava değeri karar tarihindeki istinaf sınırı altında kalmakla KESİN olmak üzere davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸