Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/99 E. 2021/214 K. 09.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2020/99
KARAR NO : 2021/214

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2020
KARAR TARİHİ : 09/03/2021
K.YAZIM TARİHİ : 31/03/2021
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesi ile Müvekkilinin davalıya olan cari hesap borcuna karşılık, … Konf. Teks. Ürün. İml. Ve Paz. A.Ş. firmasından aldığı 30.06.2019 vadeli 10.05.2019 düzenleme tarihli 16.500,00 TL tutarlı müşteri bonosunu davalı tarafa cirolayıp verdiğini, bono … Konf. Teks. Ürün. İml. Ve Paz. A.Ş. tarafından ödenmediği için vadesi geldikten sonra davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, borcun müvekkili şirket tarafından ödendiğini ve dosyanın kapatıldığını, ancak davalı tarafından müvekkili şirket aleyhine Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile 22.801,00 TL’lik cari hesap alacağına ilişkin tekrar icra takibi başlatıldığını. Ancak davalı, yapılan takipte daha önce tahsil ettiği 16.500,00 TL tutarlı bononun düşülmediğini. Takibin 16.500,00 TL için mükerrer olarak başlatıldığını. Müvekkili şirket, davalıya cirolayıp vermiş olduğu bonoyu iş bu cari hesap borcu için verdiğini ve borcunu icra dosyasına ödemiştir. Müvekkil ile davalının cari hesap dışında başkaca borç ilişkisi ve herhangi bir alacak verecek ilişkisi olmadığını Davalı ödenen borcu tekrar tahsil etmek istediğini ve kötü niyetli olduğunu, bu nedenle davanın kabulü ile, müvekkilinin Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından davalıya 16.500,00 TL’lik asıl alacak ve bunun ferileri bakımından borçlu olmadığının tespitine ve takibin bu kısım itibari ile iptaline, Asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, İİK 72/3 uyarınca icra kasasındaki paranın alacaklıya ödenmemesi yolunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin ve davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: İcra takibinden sonra Menfi Tespit davası açılabilmesi için öncelikle borcun tamamının takip dosyasına depo edilmesi gerektiğini, davacının hukuki yararının bulunmadığını, zira bu dosyaya istinaden 03.02.2020 tarihinde elden 2.000 TL ödeme yapıldığını, dava konusu dosyanın fatura alacağına ilişkin olduğunu ve bu takiple 16.500 TL’lik senedin bir bağlantısının bulunmadığını, bu senedin farklı bir hukuki ilişkiye istinaden 3. kişi tarafından alındığı alındığını, mahkemece icra müdürlüğüne yazılan 05.02.2020 tarihli müzekkerede icra veznesine girecek paranın icra takiben konulmasının tedbiren önlenmesine yönelik kararın hukuka aykırı olup tedbirin kaldırılması gerektiğini, davacının sadece 16.500 TL için bu davayı açtığını, yapılan haricen ödemeyle borçlu olduğunu kabul ettiğini, bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmıştır.
Dosyaya sunulan tarihli bilirkişi … tarafından düzenlenen raporda davacı tarafın ticari defterlerinin tasdiklerinin yasal süreleri içerisinde yapıldığı ve sahibi lehine delil kabiliyetlerinin bulunduğu, ancak yapılan senetli ödemenin tahsil edilip edilmediği dikkate alınmadan 10/05/2019 tarihinde hesap bakiyesinden düşüldüğü, senedin bu tarihte ödenmemesine rağmen muhasebe kayıtlarında gerekli düzeltmelerin yapılmadığı, 16,500,00 TL tutarındaki senedin icra dosyasına ödendiği tarihlerin ödeme günü olarak kabulünün benimsenmesi halinde takip tarihi itibariyle davacı taraf defter kayıtlarına göre 19.940 TL, dava tarihi itibariyle, takip tarihinden sonra yapılan 16.500,00 TL senet ödemesinin tenzili sonucunda davacının davalıya 3.689,93 TL asıl borç ve 134,96 TL işlemiş olmak üzere toplam 3.824,89 TL borçlu olduğu hususunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK) 190.maddesine göre “ (1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
Senetle ispat kuralı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’ nda (HMK) 200. maddede yer almıştır.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesine göre borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının tespiti için menfi tespit davası açabilir.
Kural olarak menfi tespit davalarında ispat yükü davalı olan alacaklıdadır. Ancak bu kuralın bazı istisnaları bulunmaktadır. Örneğin menfi tespit davasında takibe konu kambiyo senedinin bedelsizliğini ileri süren davacı olan borçlu bu iddiasını ispat ile mükelleftir.
Dava, bono nedeniyle borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Bonodaki keşideci imzası inkar edilmemiştir. Bonoya karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille kanıtlanması gerekir. İspat külfeti davacı taraftadır. (Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 2013/13921 Esas – 2013/18008 Karar)
Dosya tüm deliller ile birlikte değerlendirildiğinde; Bakırköy .. İcra Dairesinin … Esas Sayılı dosyasının alacaklısının davalı olduğu, 16.500,00-TL senede ilişkin Kambiyo Senetlerine Özgü Haciz Yolu ile takip başlattığı, davacı takip borçlusu Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyası üzerinden başlatılan takipte 16.500,00-TL lik bonon ödendiği iddiası ile iş bu menfi tespit davasını açmış olup bu kapsamda Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip alacaklısı davalının davacı şirket aleyhine faturaya dayalı icra takibi başlattığı, takip talebinde bu senetten bahsedilmediği anlaşılmıştır. Davacının ödeme iddiasını yazılı delil ile ispatlaması gerektiği, ancak iş bu takip konusu senede dayalı olarak bir ödeme evrakının olmadığı, her iki icra dosyasının alacak konularının farklı olduğu anlaşılmakla davacının dava dilekçesinde yemin deliline dayanmış olduğu da dikkate alınarak yemin delili kendisine hatırlatılmış, yemin deliline başvurulmayacağı yönündeki beyanı da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine, dosyada tedbir kararı verilmesi ve tedbir kararının ugulanmış olması nedeni ile de İİK 72 gereğince takip konusu alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.300 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
AÇILAN DAVANIN REDDİNE,
1-İİK 72/3 gereğince takip konusu alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 3.300 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
2-Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan 59,30 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 281,78 TL harçtan mahsubu ile Hazine’ye irat kaydına, bakiye 238,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalılara verilmesine,
5-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yatırılmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
6-Hükmün kesinleşmesinden veya ihtiyati tedbir kararının kalkmasından itibaren bir ay içinde tazminat davasının açılmaması halinde teminatın iadesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-11-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak hazineye irat KAYDINA,
8-Sarf edilmeyen gider avanslarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK 394/5 ve 341/1 maddesi gereğince tebliğden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
09/03/2021

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı